Irak, Türkiye’ye benzedi

bytan

LinuX GeeK
Moderatör
Katılım
17 Tem 2006
Mesajlar
1,866
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
41° 0' 0 N, 27° 30' 0 E Amor en el exilio...
Irak, Türkiye’ye benzedi

Haziran 20, 2008 - M.ALİ KIŞLALI

1950’li yıllarının ortasında Türkiye’de sayıları 20 bini bulan ABD askeri ve personeliyle, bilinmeyen sayıda ABD üssü ve tesisi vardı. Bu durum Türkiye’nin NATO’ya katılmasından sonra, yavaş yavaş oluşmuştu. Önce Amerikalıların gelmesi, başta Ankara olmak üzere kimi kentlere yerleşmesi konut kiralarını artırdığından, ev sahipleri arasında sınırlı memnuniyet yaratmışsa da, sonraları artan sürtüşmeler 27 Mayıs’a yaklaşıldığında ciddi husumete sebep olmuştu.

Önce Türk Silahlı Kuvvetleri de memnundu. ABD’nin askeri desteği neredeyse asker postallarına kadar yayılmış, ilkel aşamada olan kimi askeri malzeme üretme çabalarına da son verilmişti.

TSK artık süratle NATO standartlarına adapte olmaya başlarken, yayılan ABD askeri faaliyetleri için, sayısı ancak 27 Mayıs ihtilalinden sonra saptanabilecek, imtiyaz anlaşmaları imzalanıyordu. Bunlardan en önemlisi ise, şimdi Irak hükümetinin kontrol altına almaya çalıştığı ‘Kuvvetlerin Statüsü’nü saptayan genel anlaşmaydı.
Bu anlaşmaya göre Türkiye’de görevli Amerikalılar sadece kendi yasaları karşısında sorumlu olacaklar, kendi mahkemelerinde yargılanabileceklerdi.


Çok iyi hatırladığım bir olayda; şimdi Çankaya’da kule olan yerdeki Amerikan subay kulübünden gece içkili çıkan bir subay kullandığı arabayla, nöbet değişimi yapmakta olan bir manga askerin içine girip ölümlere sebep olmuştu. Ertesi gün ise Amerikan makamları kazayı yapan subayın olay sırasında görevli olduğunu gösteren belge verince dava kapanmış ama büyük gerginlik yaratılmıştı.

Şimdi Irak, Türkiye’nin 1950’li yıllar sonunda karşı karşıya olduğu koşulları yaşıyor. Birleşmiş Milletler’in yıl sonunda süresi dolacak olan ABD’nin Irak’ta kalmasıyla ilgili izin yerine, yeni ABD-Irak anlaşmasının yapılmasına çalışılıyor.

ABD’nin yeni anlaşma için Irak hükümetine önerdiği koşullar hiç kolay kabul edilecek gibi değil. Bunların Irak’ın egemenliği ile uyuşmayacağı, birçok bakımdan kabul edilecek gibi olmadığı Irak Başbakanı tarafından da açıklandı.


Ama Irak’ın işi, 1950’li yıllardaki Türkiye’nin karşı karşıya olduğu duruma temeldeki koşullar bakımından çok benzese de, hiç kolay değil.

ABD neredeyse şimdi sayısız üs ve tesisin kontrolüne sahip Irak’ta. Bunların birçoğunu (en az 58’ini) Irak’tan kuvvetlerini çekse de, muhafaza etmek ve bunları serbestçe kullanmak istiyor. Irak bu isteğe kesinkes karşı çıkıyor. Kabul etmedikleri isteklerden biri de ABD’nin Irak hava sahasını serbestçe kullanmak istemesi.

Türkiye’nin bu konuda da çok tatsız bir deneyimi var. ABD’nin topraklarımızda kontrolleri altında tuttukları, sayısı uzun süre bilinmeyen, üs ve tesislerinden en önemlilerinden birisi, şimdi ABD tarafından kullanılması ayrıntılı koşullarla Türk Hava Kuvvetleri kontrolüne bırakılmış olan, Adana’daki İncirlik Hava Üssü olmuştur. Ama bu Türk kontrolünün tam uygulanamadığı bir dönemde, İncirlik’ten kalkan bir ABD casus uçağı U-2’nin Sovyetler Birliği tarafından düşürülmesi Türkiye’yi güç duruma sokmuştu.


Şimdi en azından İran ve Suriye Irak’a yerleşen ABD’nin kendileri için bir tehdit oluşturmamasını sağlamaya çalışıyorlar. Irak hükümetine ABD ile yapacakları anlaşmalarda bu hususlara dikkat etmesini istiyorlar.

ABD’nin Irak’taki kuvvetleri ve görevlileri beş yıldır oradaki toplum ile ilişkilerinde, son birkaç aydır çatışmalar görece azalmış olsa da, başarılı olamadıkları asimetrik savaş halindeler. Irak merkezi hükümetinin henüz ne derecede iç güvenliği üstlenmeye hazır olduğu bilinmiyor. Bunun için ABD’nin de tam çekilmesi düşünülemiyor. Egemenliğine sahip olmakla birlikte, ABD ilişkilerindeki deneyimsizliği dolayısıyla 1950-1960’larda ciddi sorunlar yaşan Türkiye yanında, şimdi Irak’ın ülkesini işgal altında tutmakta olan ABD ile bir çözüme ulaşması hiç kolay gözükmüyor.


kaynak
 
konu yeniden aktiftir..
 
Geri
Üst