inek, bilgisayardan önemli olacak

@dmincik

New member
İnek bilgisayarı geçecek, geleceğin kralı olacak
İşadamı Ethem Sancak diyor ki: “Bill Gates’in bilgisayarları karın doyurur mu? Yok! Onlar yenmiyor, onlarla ekmek yapamıyorsun. Şimdiki dönemin kralı Gates. Ama gelecekte inek, bilgisayardan önemli olacak.”

İSTANBUL - CNBC-e Business dergisinin Şubat sayısına konuşan Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, inek sevgisinden yatırım planlarına kadar çeşitli konularda ilginç açıklamalarda bulundu. Sancak neden AK Parti’ye oy verdiğine ilişkin olarak “Sosyalist ruhum için AK Parti’yi seçtim” dedi. İşte Ethem Sancak’ın tüm samimiyetiyle verdiği ilginç yanıtlar...

İneğe neden aşıksınız?
Tarımın temeli inektir. Eğer inek yoksa tarım da olmaz. Mitolojide de böyle. Girit’teki en eski uygarlıklardan biri olan Minos uygarlığında ana kültür boğadır, Hint kültürü ineğin üzerine kuruludur. İnsan iki ayağı üzerine kalktıktan sonra birinci yakın yoldaşı inek olmuştur ve yaptığı işlerin tümünün temelinde inek vardır. İnek, tarla tarımını geliştirir; onu beslemek için ekersiniz, biçersiniz, kendiniz de beslenirsiniz bu arada. İnsan varlığının temelinde hücre olduğu gibi, insan yaşamının temelinde de inek vardır.

Türkiye’nin inekle ilişkisi nasıl sizce?
Şimdi çok kötü. Bir zamanlar çok iyiydi. Türk kültürünün en temel figürü çobandı. Kutsanmış kişilerin çoğu çobandır. Peygamberin en yakın arkadaşı, Veysel Karani çobandır. Tıpkı Amerikalılar’ın kovboyu gibi. Fakat biz tarımı tukaka edince, yapay ilkel bir sanayileşme sevdasına kapılınca…Bizim gelişmemizi istemeyenler ve zamanın yöneticileri bizi kandırdı. İlkokullarda bile sanayi mi tarım mı diye sahte münazaralar yapıldı. Biz sanayi ülkesi olacağız dediler, tarımı küçümsedik. Tarımla uğraşanları küçümsedik ve işte geldiğimiz yer ortada. Oysa hiçbir sanayi tarım olmadan olamaz, hiçbir tarım da sanayi kullanmadan endüstriyel hale gelemez. Bunlar birbirini tamamlar.

Peki çiftçi neden hala ağlıyor?
Köylü ağlayacak; çünkü sosyal dönüşüm var. Ben, bunun hükümetten bağımsız olduğunu düşünüyorum. Gerçek anlamda çiftçiliği meslek edinen bir şirket veya şahsın son 5 yılı geçmiş yıllarla karşılaştırdığında ağlaması mümkün değil. Çünkü gerçekler ortada. Ürün verimi, teşvikler geçmişe göre daha iyi. Bu hükümete gelinceye kadar çiftçinin kaderi doğanın iki dudağı arasındaydı. Ekersin, biçersin, sel olur, kuraklık olur hiç bir şey kalmaz. Tarımda sigorta diye bir şey yoktu. Bu hükümet sigorta kanunu çıkardı. Şimdi tarlanı sigortalıyorsun, ve sel olduğunda gidiyorsun paranı hükümetten alıyorsun. Bir başka örnek; tarım arazisinin korunması ve parçalanmasının engellenmesi. Tarlalar 80 yılda el kadar oldu, traktörün dönemeyeceği şekle dönüştü. Bunlar yasayı çıkardılar. Tarım arazisi bölünemiyor, iskan yapamıyorsunuz. Bundan sonrası için de toplulaştırma kanunu çıkarıyorlar şimdi. Toplulaşmayı teşvik ediyorlar. Bölünmüş toprakları kanun çıkarıp birleştirin diyemezsin. Ama dersin ki; ben şu kadar araziden elde edilen ürüne daya büyük bir araziyle karşılaştırıldığında daha az prim vereceğim. Arazi sahiplerini imece bir şekilde arazilerini birleştirmeye teşvik edersin.

Son dönemde şehirli çiftçilerin olduğunu görüyoruz. Bu devam edecek mi?
Edecek. Kapitalistler ve girişimciler kar olmayan işe girmez. İşadamları geleceği görür. Çiftçilik gelecekte çok karlı olacak. Şu anda dünyada 4 milyar ölü, 6 milyar yaşayan insan var. Toplam 10 milyar insan olmuş. 2050 yılında yaşayan insan sayısı 12 milyara çıkacak. Buna karşılık bu insanların beslenmesi için gerekli olan tarımın yapılabileceği arazi, iklim değişiklikleri yüzünden %40 daralacak. Gıdanın geleceği fiyatı görebiliyor musunuz, ne kadar kıymetlenecek. Bill Gates’in bilgisayarları karın doyurur mu? Yok! Onlar yenmiyor, onlarla ekmek de yapamıyorsun, buğday da. Şimdiki dönemin kralı Bill Gates. Ama gelecekte inek, bilgisayardan önemli olacak. Şimdi IBM’cilerin bazıları toprak alıyor.

Gıda fiyatları çok mu artacak?
Önce artacak, sonra düşecek. Hele bizde çok artacak başta. Çünkü dünya stardartlarında üretim yok. Ama bizim bir şansımız var. İklim felaketlerinde toprak kaybına uğramayacak 5-6 ülkeden biriyiz. Kyto sözleşmesi çerçevesinde metrekareyle beslenecek canlı sayısı sınırlandırılıyor AB için. AB’nin toprağı az. Hayvanı ve insanı biraraya geldiğinde oraya sığmıyor. Hayvanını bir yere göndermek zorunda kalacak bir süre sonra. İşte biz onlarla işbirliği yaparsak, toprak bizden, hayvanlar ve sermaye onlardan, muazzam bir tarım devrimi gerçekleşir Türkiye’de.

Tarımdaki en önemli sıkıntılar neler?
Sulamanın düzenli ve doğru yapılmıyor olması ciddi bir sorun. Hala damlama sulama yerine ilkel sulama yapılıyor. Teknolojinin hala kullanılmıyor olması ciddi bir sorun. Tarıma ilişkin bir medya hala yok. İklim hareketlerini modern tarım yapan nereden öğrenecek. Avrupa’da internetten üye oluyorsun. Basıyorsun düğmeye. Önümüzdeki 6 ay hava durumunu görüyorsun. Ekimini, biçimini, satışını ona göre ayarlıyorsun. Oysa Türkiye’nin çok önemli iki avantajı var. Tarım ürününün lezzeti ve verimi farklı şeylerdir. Siz çok düzgün ve bilimsel ekersiniz, ama buna lezzeti katacak olan şey sizin elinizde değil. Gıdaya lezzeti güneş verir. Dünyanın en çok güneş gören ülkesi Türkiye. Toprağımız işlendiği zaman çok verimli, çok temiz. Su zengini değiliz ama suyu düzgün kullanırsak bize yeter.

Sizin yatırımlarınıza gelelim. Ata Grubu’yla beraber Denizli’de çiftlik yatırımınız var. Para kazanıyor musunuz?
Ata Grubu’yla Denizli’de çiftlik kuruyoruz. Şu anda bir şey kazanmıyoruz. Hep harcıyoruz, yatırım yapıyoruz. Çiftlik fiziki olarak bitti. İlk parti hayvanı, 1100 hayvanı getirdik, yerleşti. 2-3 ayda bir hayvan getireceğiz. 2008 sonunda sürü 5000’e çıkacak. Süt sağdığımız zaman para kazanacağız. Ayrıca Iğdır’da TİGEM’den 200 bin dönümlük Kazım Karabekir çiftliğini kiraladık. Devrini bekliyoruz. Çiftlik sınırda olduğu için ulusal güvenlik nedeniyle TİGEM bize %15 ortak olacak. Ağrı Dağı’nin eteğinde orası ve kullanabilir arazi 7 bin dönüm. Orada süt yapmayacağız, Angus et ırkı geliştireceğiz. Avustralya’dan 5000 tane Angus ineği getireceğiz. Ayrıca keçi besleyeceğiz, peynir yapacağız. Bir diğer ortağımız Yaşar Grubu olacak. Türkiye’de tarım ve hayvancılığın babası Selçuk Yaşar’dır. Türk toplumu dönüp dönüp onun elini öpmeli. Gıda endüstrisinin değerini bilen ilk adamdır o. Çiftlikte ürettiğimiz eti Pınar üzerinden satacağız. Onun dışında iki uluslararası dev var. İsmini şimdi vermeyeyim. Bunlarla da anlaşmışım, bugün yarın duyuracağım. Biriyle tarla tarımı yapacağım. Yem yetiştirmek için. Nerede 5000 dönüm arazi bulsak, kiralık veya satılık, orada onlarla işletme yapacağız. Diğeriyle de süt yapacağız. Çiftliği ben yapacağım, onlar yanına süt fabrikası açacaklar. Onlar çiftliğe, ben fabrikaya ortak olacağım. Ortadoğu pazarına satacağız. Bu süt fabrikasına ortak olmam istisna. Çünkü bizim stratejimiz et ve süt hammaddesi üretmek. Hiçbir zaman işlemeyeceğiz, sucuk yapıp satmayacağız. Ama bu fabrikaya ortak olmamın nedeni yabancıları doğuya getirmek. Çünkü Türk girişimcilerin yabancı sermayeye ihtiyacı var. Ama tabii mevzuat engelleri var.

Sosyalist ruhum için AK Parti’yi seçtim
Eski Maocu yeni kapitalist tanımlaması sizi rahatsız ediyor mu?
Kesinlikle hayır.

Sosyalist ruhu hala taşıyor musunuz? En son hangi partiye oy verdiniz?
Ben sosyalist ruhu hala taşıyorum. Geniş halk kesimlerinin desteklediği ve demokratik dönüşümlere öncülük ettiği için AK Parti’ye oy verdim. Çünkü o ruhu en iyi simgeleyen, o ruha en uygun hareket eden, demokrasi, eşitlik ve adalete en yakın parti.

Solculuktan işadamlığına geçiş nasıl oldu peki?
Çok farklı olmadı. İkisi de aynı şey. Girişimcilik anlamında aynı şey. Para kazanma tarafını bir tarafa koyarsanız. Topluma hizmet, üretmek, istihdam yaratmak, milli sermayeyi büyütmek, milli zenginliği artırmak, uluslararası rekabette ülkeye değer katmak bunların hepsi sosyalistlikte var.ntv​
 

HTML

Üst