Hz Süleyman (a.s) ve Ölüm Meleği Kısa Film

mr.aLi

Moderator
sadece adamın konuşmaLarı sesLendiriLseymiş daha iyi oLurmuş ama video çok manaLı
 

DarthErim

Altın Üye
HZ Süleyman sanki mucizeleri kendinden yapıyormuş gibi gösterilmemiş mi burada?
Bu hikayenin Tam kaynağı ne?
Sağlam bir kaynağı yoksa Peygamberler ve Azrail A.S. Ve en korkuncu da Allah C.C. Hakkında bilmediğimiz şeyleri söylem hükmüne tabi olmaz mu bu tarz hikayeler?
 

DeRSaaDeT

Islambol
mevlananın mesnevisidir kaynak... kıssanın lügat manasını bildiğini ümit ediyorum... Olay gerçekten olmamıştır ama kişilerin görevleri ve kurguda kuran ve sünnete aykırı birşey yoktur... Kıssanın, gerçek kıssadan farkı da kurgu olan şeyi mutlak doğru kabul etmek değil kendimize ders çıkarmaktır... Rüzgarı allah hz süleyman (a.s) emrine verdiğini enbiya suresinin 81. ayetinde belirtiyor videoda da gösterilmiş zaten... Allah (c.c) hz süleyman (a.s)a bu gücü veriyor ve istediği gibi hz süleyman (a.s)bunu kullanabiliyor... Mesnevideki kıssayı da tam okursan nasıl anlatıldıysa o şekilde yapmışlar filmi zaten... mesnevideki kıssaya ters düşen bir durum yok. Kıssada da kuran ve sünnete ters bi durum yok.. Dediğim gibi sonuç ders çıkarmaktır...
 

III. Göz

Altın Üye
azrail(as) zombi sesi koymasalar daha iyi olurdu sanırım.Sadece adamın sesledirilmesi gerektiğine bende katılıyorum
 

PirAdam

Ayın Üyesi
Evet Güzel hazırlanmış...paylaşım için teşekkürler...
 

DarthErim

Altın Üye
Allah hakkında sağlam kaynak tan Kuran-kerimden gelmeyen şeyleri söylamek ve yaymak tehlikeli.
Neden tek sağlam kaynak Kuran-ı Kerim dersen Allah C.C. Tarafından kıyamete kadar korunan tek kaynak o da ondan.
Allah C.C. Hakkında Doğru olmayan birşey istinad etmenin hükmünü de biliyorsundur.
Bu sebeple kıssa da olsa Kulağa hoş da gelse Kıssalarda Allahın şöyle emretti böyle emretti demesi Pek de hoş sonuç doğurmaz.
Bu hikayeyi de incelersen İçerisinde Hem Allah C.C. hem de Cebrali A.S nin geçtiğini ve hakkında bize haber verilmemiş davranışlarının hikaye edildiğini görürsün sizin gibi bu konuları incelemiş birinin bu durumdan rahatsız olmaması ve bu yönünü es geçmesi beni üzdü.
 

DeRSaaDeT

Islambol
Tek sağlam kaynak kuran değildir... Ben islam davasına ömrünü harcamış ebu hanife gibi alimlerin, tek amacı gerçek islamı yansıtmak olan 4 mezhepten hanefi mezhebinin takipçisiyim... Bu din tek kaynak kurandır diyenler ve hatta sen doğmadan bile bu şekildeydi...Bölüm paylaşımları da kuran ve sünnet ışığındadır... Kuran ve sünnete ters düşmeyen bir şeyin MASAL olduğunu söyledikten sonra onu masal olarak insanlara anlatmanın bir zararı yok. İsnad etmek iftira atmaktır =)... Mevlana bu KISSAda bir iftira atmadığı için bu söz geçersiz.
 

DarthErim

Altın Üye
Allah hakkında masal uydurmak doğru diyorsan bir şey diyemem.
Ancak vebali Uyduran ve yayanların üzerinedir.
Amacı ne olursa olsun Allah C.C. Hakkında temelsiz şeyler söylemek isnad etmeye girer dikkatli olmak lazım.
 

DeRSaaDeT

Islambol
Allah bunu yaptı demiyoruzki =)...ama hz süleyman (a.s)'a rüzgarı verdi... azrail (a.s) kendisini ölüme uzak zanneden birçok insanın canını aldı.Olay birebir böyle olmamış olabilir ama binlerce kez ölüme kendini uzak zanneden insanlar öbür tarafa hiç ummadıkları anda gittiler. Senin kafa hep" memur yeni zamla öldü" başlığını gerçekten memuru öldü zannetmekten öteye geçemiyor. Olaya küçük tuvalet penceresinden bakıp da denizi görememek onun yerine kaldırımı görüp burası kurak alan demek yerine salon penceresinden bakmayı denemelisin. islama hizmet eden bir merhumu mesnetsiz şekilde fasıklıkla suçlamak yerine önce herkes kendisi fasık mı değil mi bunu kontrol edip gidermelidir(genel bir yaklaşım herkes için ben sen o biz siz onlar "memur yeni zamla öldü" başlığındaki gibi algılayacaksan yazık anlattıklarıma =)...)...neyse kurancı arkadaşım.. kolay gele...
 

mr.aLi

Moderator
merakımdan soruyorum
crazyboy_9999 sadece Hanefi mezhebini mi takip ediyorsun?
 

mr.aLi

Moderator
sadece Hanefi mezhebini inceLiyor oLman birtakım yanLış biLgiLeri peşinen kabuL ediyor oLman değiL midir?
burada yanLış anLaşıLmasını istemem Hanefi mezhebine bir şey dediğim yok tabi
çünkü beni de Hanefi oLarak değerLendirir Alevi ve Şafi arkadaşLarım
 

DeRSaaDeT

Islambol
teferruatlı bi konudan girdin baba sen. Şafi derken Şiayı mı kastettin bilmiyorum... 4 mezhep herkesin de bildiği gibi ehli sünnet diye geçiyor ve bunların 2 adet itikadi 4 adet de fıkhi mezhebi var... Bir de 12 imam yolundan gidenler var. Bunlar da kendi içerisinde 3 fıkhi mezhebe sahiptir.... Bunlara Şia deniyor. Haricilerde günümüzde çok az kalmış olmakla birlikte var... Şunu belirtmem gerekir ki 12 imam da sünnet ehli idi... Bu asrı-ı saadette islama fitnenin karıştığı hz osman(r.a)ın öldürülmesi (ki faili meçhuldür) ile başlar cemel vakası, sıffin savaşı ve hakem olayı ile devam eder... En son Kerbela gibi çok üzücü bir olayla noktalanır... Şimdi buraya kadar aslında daha şia ortaya çıkmamıştır... Asıl etken emevi döneminde emevilerin Hz Ali (r.a) ve ehl-i beyte karşı cuma hutbelerindeki hakaretlerden doğan karşı tepki ile 4 büyük halifeden diğer 3 halifeye hakaret edenler bile çıkmıştır(hepsi değil kimisi buna tamamen karşıdır) ve özellikle de Hz Muaviye (r.a)'ı ve Amr bin el As (r.a) gibi birçok sahabenin Hz Ali (r.a)'a olan muhalefetinden dolayı bu insanlardan gelen hadislerin yalan olduğunu kabul ederler ve bu hadisleri dikkate almazlar... Dediğim gibi bunda Emevi hanedanı gibi islam tarihinin islami yönetimi en yanlış uygulamış hanedanın etkisi, uygulamaları büyüktür. Bundan sonra da bu işleri daha çığırından çıkaran olaylar da var da şimdi işi uzatır.. Şimdi Hz muaviye(r.a)'dan gelen hadisleri inkar edip de kuranı tamamen doğru kabul etmek hiç kuşkusuz sadece ve sadece saçmalıktır... Çünkü hz Muaviye (r.a) de bir vahiy katibiydi... Bu nokta kesinlikle yanlıştır... Takip ettikleri 12 imamın hiçbirisi bütün hepsi tarihi araştırın, okuyun hiçbirisi şii değildi.. hepsi sünnet ehli idi... Bu arada çıkan anlaşmazlıklara allah(c.c) din gününde karar verecek. Bu yarayı daha da deşerek işi büyütmenin gereği olmadığını düşünüyorum... Geçmiş geçmişte kalmıştır. Kuran teorik bilgi ise sünnet de onun pratiğe dökülmüş halidir... Hadisler olmadan ne kuran yorumlanabilir ne de bir konu hakkında hüküm vermek doğru olur.. Şiilik belli noktalarda ehli sünnetten uzaklaşmıştır. Bunda 4 ehli sünnet fıkhının birliği söz konusu.. Buna rağmen şianın caferilik fıkhı ehli sünnete yakın ama ayrılan noktalar söz konusudur... Hadis ilmi zaten başlı başına bir ilim. Bu ilme biraz ilgi duyduğum için hadislerin güvenilirliğinin ne şekillerde tespit edildiğini okuduğum ve teferruatını bildiğim için bu konuya girmiyorum bile... bir hadisin sahih olması için 5 şart sağlaması lazım ve bu 5 şartın her birisi de ayrı bir ilim dalı olduğu gibi onların da alt ilimleri var. Cerh ve Tadil ilmi bunlardan birisi ve bu ilmi bile öğrenmek için belki kişinin 1 senesini harcaması gerekir.. Bu hadis alimleri konularında o kadar uzman kişiler ki ömürlerini hadis araştırması ve sahihlik derecesini belirlemekle geçirmiştir... Hatta hangi hadis alimi bilmiyorum... Ezan okumak için camiye giriyor ve ezan yerine hadisin rivayet zincirini sayıyor. Bu hadis alimleri aynı zamanda başka islami ilimlerle de meşgul kişiler.. Bir hadisin güvenilirliğini belirlemek için o kadar elimine ediyorlar ki size sadece şöyle söyleyeyim.. Buharinin 300000e yakın hadis topladığı biliniyor.. sahihi buhari adlı en güvenilir hadisleri elimine ederek topladığı eserde 7000 küsür hadis var ve bunlardan tekrar eden hadisler (farklı kişilerden rivayet edilmiş) çıkarılırsa 4000 civarı hadis kalıyor... Bu da peygamberimiz (s.a.v)'in risalet görevini yaptığı 23 senelik zamana bölersek bu sahih hadislerin sayısı günde yarım hadis bile olmaz... peygamberimizin(s.a.v) günde 1 kere konuşmasını, soru soranı tasdik etmesini veya uygulamasını düşünmek saçma olur... Belki hz muhammed (sav) islamiyet iyice yayıldıktan sonra günde 200 kere insanlara bu dini konuşarak, uygulayarak veya onaylayarak anlatıyordu...

Sonuç olarak öncelikle kur'an-ı kerimle birlikte onun açıklayıcısı, islamın bekçisi olan hadisler de bu işleri sistematikleştiren, bu işten anlayan, kuran ve sünnetten yorumlar çıkarabilecek ilme sahip alimler gerektiriyordu... Bu alimleri yetiştiren islam kendini aştı, viyana kapılarından asya içlerine çine kadar diğer taraftan ispanyaya afrika içlerine yayıldı ve bunu yapan, islamı yayan güruh da ehl-i sünnet güruhu olmuştur... ve kıyamete kadar da elimizdeki taş gibi islamın temelleri olan kuran,sünnet,icma,kıyas (sahih bir hadiste belirtilmiştir) insanlara ışık tutmaya devam edecektir...
 

goffee

New member
Tek sağlam kaynak kuran değildir... Ben islam davasına ömrünü harcamış ebu hanife gibi alimlerin, tek amacı gerçek islamı yansıtmak olan 4 mezhepten hanefi mezhebinin takipçisiyim... Bu din tek kaynak kurandır diyenler ve hatta sen doğmadan bile bu şekildeydi...Bölüm paylaşımları da kuran ve sünnet ışığındadır... Kuran ve sünnete ters düşmeyen bir şeyin MASAL olduğunu söyledikten sonra onu masal olarak insanlara anlatmanın bir zararı yok. İsnad etmek iftira atmaktır =)... Mevlana bu KISSAda bir iftira atmadığı için bu söz geçersiz.



Kuranın hızlı ezberletilme sebeblerinden biri dilden dile dolaşan bilgilerin doğru kalamayacagının bilinmesidir.


 

DeRSaaDeT

Islambol

Kuranın hızlı ezberletilme sebeblerinden biri dilden dile dolaşan bilgilerin doğru kalamayacagının bilinmesidir.
=)
kuranı allah kendisinin koruduğunu kuran da yazmış. Komik bir iddia olmuş..
hadis ilmi ile ilgili bir kitap okuman gerekir.. Burada 2saniye içerisinde 1 cümle ile yalanladığın hadisler ve onun sahihliğini araştıran alimler bu işe ömürlerini verdiler. Hadis olmadan ne zekat verebilirsin, ne doğru şekilde namaz kılabilirsin, ne namazın kaç vakit olduğunu çözebilirsin(5 vakit olduğu aslında kuranda geçiyor ama çok kapalı bir anlatımla...), ne hac vazifeni yerine getirebilirsin. Kuranı koruyan allahın(c.c) hadisleri de birşekilde yeni nesle ulaştıramayacağına inanıyorsan diyebilecek birşey yok... Herşeyden önce okuduğun kuran hadislerin gerekliliğinden bahseder =)
 

innuendo

HANZALA
Mezhep, Kur'an, hadis tartışmaları yıllardır yapılıyor
Her dönem hadis ve mezhep karşıtları olmuştur crazy kardeşim.
Sanırım 2007 yılında senin yazdığın bu post yeterli cvp olacaktır.


şüphesiz allahın kullarına indirmiş olduğu ve kıyamet gününe kadar da sabit olarak kalacak ve tüm nesillere ışık olabilecek kaynak kur'an'dır.
Senin adamdan saymak istemediğin çok değerli muhaddislerimiz de hadislerden önce tabiki ilk kaynağı kur'an olarak alıyorlardı
aynı şekilde o muhaddislerimizin hayat hikayelerini hadis ilmi üzerine çalışma metodlarını,zekalarını islamı öğrenme araştırma azmini okursan günümüz insanlarının onların ulaştığı erdeme ulaşabilmelerinin ne kadar zor olduğunu göreceksin.
herşey kur'an'da bulunur demişsin ama kur'anda namazın nasıl kılınacağının yok olduğunuda söylemişsin ama bunu nerden öğrendiğimizi nedense söylemeye çekinmişsin kur'an kesin kaynaktır elbetteki ama sen islamda sadece ve sadece kur'an-ı kerim'i tek kaynak olarak alırsan yanılırsın neden yanılırsın
çünkü;
Hz. Muhammed (s.a.v)'ın geliş amacı msn messenger gibi allahtan aldığını sadece insanlara aktarmak değildir kur'an'ı doğru bir şekilde insanlara açıklamak anlaşmazlıkların çıktığı noktalarda insanlara gerektiğinde muallim olmak kur'anın gerçek vasıflarını 1. elden öğreterek islamın bozulmamasını ve ilk gündeki gibi anlaşılabilmesini sağlamaktır.Eğer sen kur'an-ı kerim'i tek kaynak olarak alırsan hz. Muhammed (sav) efendimiz olmasada olurdu gibi bi duruma getirmiş olursun konuyu ve bu hem islamın temeline hem kur'ana hemde müslüman olduğumuzu belirtmek için kullandığımız kelime-i şehadet e tamamiyle ters bir konuşma olur.
Buraya kadarki yazılarım islamın sadece kur'andan değil ilk kur'an ve sonrada peygamber efendimizin hadislerinden oluştuğunu mantıksal bir şekilde anlatabilmek içindi
şimdi sıra geldi kaynaksal konuşmaya;

İslamın ilk dönemlerinde hadis yazmalarının yasaklanmasının sebebi tabiki islamın temeli olan Kur'an'ın hadislerle karışmasını engellemeye yönelik olmasındandır

Kur'an-ı kerimin birçok yerinde allaha resulüne itaat edilmesi gerektiği belirtilmiştir

Peygamberimiz dini oturduğu yerden sadece gelen ayetleri vahiy katiplerine yazdırarak değil bizzat halkın arasında gezerek halkın bir konuda sıkıntısı olduğu anda olaya müdahale edip doğru yolu bulmalarını sağlayarak öğretmiştir.

bu bağlamda peygambere itaat etmek demek onun söylediği nasihatleride doğru kabul etmek demektir.

islamın ilk zamanlarında da kur'an vardı ama yinede günlük hayatta islamı anlamada sıkıntılar vardı madem hadisi şeriflere güvenmeyeceğiz o zaman
bilmediklerimizi bize öğretebilecek muallimi nereden bulacağız?
o zaman biz sahabeden daha şanssız bir konumda oluyoruz

Al-i İmran
32. De ki: Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eger yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah kâfirleri sevmez.

Al-i İmran
132. Allah'a ve Resûl'üne itaat edin ki rahmete kavusturulasiniz.

Nisa
59. Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eger bir hususta anlasmazliga düserseniz Allah'a ve ahirete gerçekten inaniyorsaniz onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onlarin talimatina göre halledin); bu hem hayirli, hem de netice bakimindan daha güzeldir.

Enfal
1. Sana savas ganimetlerini soruyorlar. De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir. O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranizi düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin.

Enfal
20. Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin, isittiginiz halde O'ndan yüz çevirmeyin.

Enfal
46. Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekismeyin; sonra korkuya kapilirsiniz da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Nisa
80. Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmis olur. Yüz çevirene gelince, seni onlarin basina bekçi göndermedik!

Al-i İmran
31. (Resûlüm! ) De ki: Eger Allah'i seviyorsaniz bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarinizi bagislasin. Allah son derece bagislayici ve esirgeyicidir.

Al-i İmran
164. Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'in âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti ögreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmustur. Halbuki daha önce onlar apaçik bir sapiklik içinde idiler.

Bakara
129. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti ögretecek, onlari temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, her seyi yerli yerince yapan yalniz sensin.

Bakara
151. Nitekim kendi içinizden size âyetlerimizi okuyan, sizi kötülüklerden arindiran, size Kitab'i ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size ögreten bir Resûl gönderdik.


Peygamberimiz(s.av)'da kendisinin muallim olarak gönderildiğini bildirmiştir.
(İbn Mâce, Mukaddime, 17, no: 229; Müslim, (18) Talak, 4, no: 1478.)

Ashabına bilmedikleri konusunda yol göstermiştir.(Müslim, (44) Fezâilü's-Sahabe, 41, no: 2502.)

Hz Muhammed(s.av) efendimiz,
cahilleri aydınlatan ve muhtaçları doyuran birisi olarak gönüllere
taht kurmuştur.(Buhârî, (24) Megâzî, 38, no: 4230; Müslim, (44) Fezâilü's-Sahabe,
41, no: 2502. Bkz. Özbek, Abdullah, Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed
(S.A.V), Esra Yayınları, İstanbul, 1997, s. 41.)


Hadis-i şeriflerin sağlam bir şekilde tesbit edilmesi, İslâm dininin
tahrifata uğramasını engellemiş, dini yabancı unsurlardan korumuş,
bid'atlardan muhafaza etmiştir.

islamın gelişinden bu yana 14 asır geçmiş olmasına rağmen sünnetleri doğru şekilde aktaran hadisler sayesinde islam bozulmadan bu günleri görebilmiştir.


ve sanırım hepiniz veda hutbesini bilirsiniz ve veda hutbesinin de değiştirilmiş olacağını herhalde düşünmüyorsunuz

veda hutbesinin içinden alıntı
''Size
öyle bir şey bıraktım ki, ona sımsıkı sarılırsanız hiç bir zaman
dalâlete düşmez, sapıtmazsınız: O, Allah'ın Kitabı ve Rasûlüllah'ın
sünnetidir.
''

Hz Muhammed (s.a.v)'ında açıkladığı gibi bırakılmış olan miras kitap ve sünnettir.


2. bölüm
asr-ı saadette islam beldesi şeriatle yönetilmekteydi ve de islam en altın çağını şeriat yönetiminin olduğu zaman dilimi içerisinde yaşamıştır
peki şeriat nedir?
şeriat allahın kuralları'nın hepsi demektir doğuda bir insana sen şeriatçımısın diye soruluğunda eğer o kişi müslümansa şeriatçıyım cevabını verir neden çünkü
şeriatın bir anlamıda islamiyet demektir
asr-ı saadet dışında bugüne kadar kurulmuş hiçbir şeriat devletini benim kastettiğim şeriatle karıştırmamak gerekir çünkü günümüzde şeriatle yönetilen hiçbir devlet şeriati tam olarak anlayabilmiş değildir

islamiyet=şeriat olduğuna göre demokratik islamcı şeriatçı islamcı olmaz bir insan ya şeriatçıdır ya başka bir dindendir ya da kafirdir konu bu kadar açık ve basittir

3.bölüm
son olarak çeşitli alimlerden tasavvufun tanımı

* "Tasavvuf, Resûlullah efendimizin sünnet-i seniyyesine uymak,
fazla konuşmayı, fazla yemeği ve fazla uykuyu terk etmektir."
(Alâüddevle Semnânî)
* "Tasavvuf, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran şeylerin hepsini
terketmektir." (Ali bin Sehl)
* ''Tasavvuf,
vakti, en değerli olan şeye harcamaktır." (Ebû Saîd Ebü'l-Hayr)

Mevlana'nın da her fırsatta peygamberimizi övdüğü tüm yaşamını kur'ana ve onun resulüne bağlı olarak yaşadığı tartışılmaz bir gerçektir

MUTASAVVIF : Gafletten uzak olarak yâni her an Hakk'ı zikreden,
kalbini mânevî kirlerden temizleyen ve Allah'dan başka her şeyi
gönlünden çıkaran, rûhunu Hakk'ın zikri ile süsleyen tasavvuf ehli,
velî, mürşid, ahlâk-ı hasene sâhibine mutasavvıf denilir.

bu tarifte kur'ana ve sünnete ters olan şeyi soruyorum =)

biraz uzun bi mesaj oldu ama ancak toparlayabildim işerimin yoğunluğu arasında bide buna vakit ayırmak zorunda kaldım ha bu beni mutsuz mu etti tam aksine ben böyle bi konu açıldığı için çok mutlu oldum
insanları biraz olsun aydınlatabilmişsem ne mutlu bana ne mutlu aydınlanan herkese

son olarak kıyamete kadar

1-Kur'an
2-Sünnet
3-İcma
4-Kıyas​
 
Üst