Hz. Peygamber size gelse...

nozz

New member
Katılım
20 Eyl 2005
Mesajlar
844
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sandalye
Mailime gelen bir yazıyı paylaşıyorum sizlerle...

"Hz. Peygamber size gelse" başlığı taşıyor bu metin. Görünürde bir merakı dile getiriyor, bir merakı sorguluyor.

Ve şöyle başlıyor...

"Bir gün Peygamber ziyaretinize gelse,

Yalnızca birkaç günlüğüne çalsa kapınızı,

Merak ediyorum neler yapacağınızı..."

Bunu okuduğunuz anda, inancı sıkı veya gevşek nasıl biri olursanız olun hafiften sarsılıyorsunuz.

Gerçekten de ne yaparız Peygamber kapımızı çalıverse! Hele O'nu dilinden düşürmeyen ama bir yandan da hayatın harala gürelesi içine "düşen"ler nasıl bir telaşa kapılırlar acaba?

Ancak bu şiirimsi metni yazan aslında neler yapacağımızdan emin. Diyor ki...

"Biliyorum

Böylesine şerefli bir konuğa en güzel odanızı açacağınızı,

Ona sunacağınız yemeklerin en iyisi olacağını,

Ve inandırmaya çalışacağınızı,

Onu evinizde görüyor olmaktan mutluluk duyacağınızı;

Fakat söyleyin bana,

Evinize doğru gelirken gördüğünüzde,

O'nu hemen kapıda mı karşılayacaksınız?

Yoksa içeri almadan önce, aceleyle,

Bazı dergileri, gazeteleri çarçabuk saklayıp

Yerine Kur'an'ı mı koyacaksınız? "

Diyor ki...

"Peki ya dünyalık müziğinizi, kasetlerinizi de saklayacak mısınız?

Ve bunun yerine ortalığa,

Kitaplığınızın raflarında tozlanmış,

Hadis kitapları mı çıkaracaksınız?

Hemence içeriye girmesine izin verecek misiniz?

Yoksa telaşla ne yapayım diyerek,

Sağa sola mı koşturacaksınız?"

Diyor ki...

"Tanıştırmaktan onur duyacak mısınız en yakın arkadaşınızı onunla?

Yoksa hiç karşılaşmamalarını mı umardınız,

Peygamberin ziyareti bitene dek birbirleriyle?

Şimdi söyleyin açık yüreklilikle,

Onun kalmasını ister misiniz sizinle?

Sonsuza dek, hep birlikte...

Yoksa rahat bir nefes mi alacaksınız,

Ziyareti bitip gittiğinde?"
 
Gerçekten en sağlam insanları bile bir anda yıkabilecek bi yazı aslının ingilizce olduğunu falan söylüyorlar ama bunu yazan belli değil paylaştığın için saolasın
 
neysem oyum kardeş bi değişiklik yapmam hayatımda.kendime ve çevreme olduğu gibi ona karşı da dürüst olurum elbet.
 
ibrahim sadri tarafından yazıldı sanırım bu şiir. önceden de verilmişti ama olsun 1000 defa verilsin .
 
Şu an benim saklayacağım bir şey yok gibi ama ne yüzle bakarım yüzüne bilmem.. Dar zamanımızda andığımız bir olgu olarak yerleşmiş bize.. Sadece bir ihtiyacımız olursa hatırlar olmuşuz.. oysa hergün binler salat ve selamı haketmiyormu ??? Bizim için katlanmadığı cefa yokken biz ona bir selamı mı gönderemiyoruz.. NE acı...
 
daha önce radyoda dinlemiştim Allah razı olsun inşAllah.O an onun yüzüne bakamayacağım kesinde gerisini düşünemiyorum
 
eline sağlık güzel paylaşim
 
Geri
Üst