İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan.
Sen göremiyorsun diye bu dünya yok değildir.
İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir.
Göz ise ancak gerçek dostu görendir.
İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir.
İnsan neyi görüyorsa, değeri o kadardır.
Sevgide güneş gibi ol.
Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,
Hataları öretmede gece gibi ol
Öfkede ölü gibi ol,
Tevazuda toprak gibi ol,
Her ne olursan ol
Ya olduğun gibi görün
Ya göründüğün gibi ol.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana,
İçinde inci vardır.
Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir,
Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Ahlaksızların bağrışlarıyla, yürekli yiğitlerin naraları,
Tilkiyle aslanların sesi gibi meydandadır.
Dil tencerenin kapağına benzer,
Kıpırdadı da kokusu doyuldu mu ne pişiyor anlarsın.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa
O yine dilsiz sayılır.
Doğruluk Musa’nın asası gibidir.
Eğirlik ise sihirbazların sihirine benzer,
Doğruluk ortaya çıkınca bütün eğrilikleri yutar.
Satrançta piyon ortaya çıkar da,
Sonunda koca vezir olur.
Kurdun kuzuyu yemeye niyetlenmesinde şaşılacak bir şey yoktur.
Şaşılacak olan odur ki, bu kuzu, kurda gönül bağlamış, âşık olmuştur.
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anlayabileceği kadardır.
Fikir ona derler ki bir yol açsın.
Yol ona derler ki bir gerçeğe ulaşsın.
Herkes güneşi görebilseydi, güneşin ışıklarına delalet eden yıldızlara ne ihtiyaç vardı?
Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız, Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir.
