Tunyukuk
New member
Hukukun her hukuk sisteminde geçerli olan üç altın kuralı mevcuttur.
Bunlardan ilki ;
-Hiç kimse kendi suçsuzluğunu kanıtlama yükümlülüğü altına sokulamaz.
Yani biri hakkında bir suçlama varsa davacı suçu ıspat etmelidir şayet edemezse dava düşer.
-Hiç kimse suçu ispatlanmadığı sürece suçlu ilan edilemez.
Yani birinin suçu yetkili yargı organı tarafından açıkça gerekçeli olarak kanıta dayalı bir biçimde ilan edilmedikçe o kişi suçlu sayılamaz.Dava sürecinde o kişi suçu ıspat edilmediğinden suçlu olamaz.
-Olaydaki şüpheli durumlar sanıkların lehine kullanılır.
Yani davada bir şüpheli durum varsa bu şüpheli durum kişiyi suçlu yapmaz aksine şüphe kişinin lehine kullanılır.
Bir kimseye açılan bir davada belirlenemeyen şüpheli bir durum varsa şüphe o kişinin lehine kullanılır.
İŞTE HUKUK VE ADALETİN SAĞLANMASINDA SEMAVİ DİNLERİN BİLE KABUL ETTİĞİ BU EVRENSEL ÜÇ HUKUK KURALI ASLA ÇİĞNENEMEZ.TÜM YARGI ORGANLARI BU KURALLARA SADIK OLUR.
DİNLER İSE BU KURALLARA İNSANLARIN DA UYMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTİR.
BU MUTLAK ADALETE ULAŞMANIN BİR YOLUDUR VE İNSANLARI ZAN ALTINDAN GIYBETTEN VE İFTİRADAN UZAK TUTAR.BU DİNİMİZCE BİR KİMSENİN KUL HAKKINI ALMAMAK AÇISINDAN MÜHİMDİR.
Bunlardan ilki ;
-Hiç kimse kendi suçsuzluğunu kanıtlama yükümlülüğü altına sokulamaz.
Yani biri hakkında bir suçlama varsa davacı suçu ıspat etmelidir şayet edemezse dava düşer.
-Hiç kimse suçu ispatlanmadığı sürece suçlu ilan edilemez.
Yani birinin suçu yetkili yargı organı tarafından açıkça gerekçeli olarak kanıta dayalı bir biçimde ilan edilmedikçe o kişi suçlu sayılamaz.Dava sürecinde o kişi suçu ıspat edilmediğinden suçlu olamaz.
-Olaydaki şüpheli durumlar sanıkların lehine kullanılır.
Yani davada bir şüpheli durum varsa bu şüpheli durum kişiyi suçlu yapmaz aksine şüphe kişinin lehine kullanılır.
Bir kimseye açılan bir davada belirlenemeyen şüpheli bir durum varsa şüphe o kişinin lehine kullanılır.
İŞTE HUKUK VE ADALETİN SAĞLANMASINDA SEMAVİ DİNLERİN BİLE KABUL ETTİĞİ BU EVRENSEL ÜÇ HUKUK KURALI ASLA ÇİĞNENEMEZ.TÜM YARGI ORGANLARI BU KURALLARA SADIK OLUR.
DİNLER İSE BU KURALLARA İNSANLARIN DA UYMASI GEREKTİĞİNİ BELİRTİR.
BU MUTLAK ADALETE ULAŞMANIN BİR YOLUDUR VE İNSANLARI ZAN ALTINDAN GIYBETTEN VE İFTİRADAN UZAK TUTAR.BU DİNİMİZCE BİR KİMSENİN KUL HAKKINI ALMAMAK AÇISINDAN MÜHİMDİR.
