Passenger
DontWannaMyDiaßLo
- Katılım
- 24 Eki 2006
- Mesajlar
- 3,253
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Ligin dörtte üçlük bölümü tamamlandı. Son çeyreğe girerken ligin tepesindeki karışık hâl şimdilik çözüme uzak. Ligin hasretler kontenjanından lideri Beşiktaş, doksan artılara sığdırdığı golleri çoğaltıyor. Bunu yaparken de defansı ne kadar eleştiri malzemesiyse, forvet hattı kontenjanı da o derece övgü alıyor.
Benim de ara ara kafama takılıyor tabi ki hani modern futbolda savunma ileri uçtan başlardı?
Çok da önemli değil. Türkiye'de futbol eleştirisinin eleştirisini yapmayı aklınızdan dahi geçirseniz, sorular aklınıza üşüşür işte böyle.
Ligin ikinci yarısı başlarken Beşiktaş büyük paralar ve oyuncular saçarak Filip Holosko'yu transfer etmişti. Ben bu transferin yapılış tarzını eleştirirken, Holosko'ya dair pek bir şey de söylememiştim. Malum o derece futboldan anlamam; ama Holosko'nun yeni bir Youla olacağı eleştirileri almış başını yürümüştü.
8 haftadır Beşiktaş formasını giyiyor Holosko. O sebepten ikinci yarının ilk çeyreği geçince de "tam sırasıdır" deyip yazmak gerektiğine karar verdim.
Çünkü Youla'nın suyu tam da böyle ilk çeyreklik periyotta ısınmış, devre arası da gönderilmişti.
Peki Holosko?
O ne durumda?
O şu an taraftarın gözbebeklerinden, gol atıyor, asist yapıyor. Koşuyor, didiniyor, çabalıyor ve seviliyor.
Oysa daha transferin yapıldığı günlerde Mehmet Demirkol, Ömer Üründül, Orhan Yıldırım gibi futbol yazarları bu transferi şiddetle eleştirmişti. Israrla Holosko'yu Youla'ya benzetiyorlardı .
Görüşlerine en çok saygı duyduğum yazarlardan Mehmet Demirkol mesela Stadyum programında "Beşiktaş, Holosko'yu alırsa bir şey olmaz. Çünkü Holosko gelir, olsa olsa Youla olur. Birkaç maç sonra da tribünler onu dışarı davet eder" demişti.
Oysa görüldü ki Holosko sadece koşmuyor. " Geniş alan topçuluğu" denen şey her neyse onunla sınırlı değil yetenekleri. Ve pek tabi ki istekli, hırslı olmak, bildiklerine eklemek gibi meziyetleri de var...
Bu söylediklerim şu ana kadarki kısacık periyottaki Holosko için geçerlidir. Yeni sezonda verimsiz bir oyun sergilerse, bu onun yeni bir Youla olduğu anlamına gelmez. Olsa olsa kendisini toparlaması gerektiğine işaret eder.
Ama ya Holosko'nun ısrarla verimsiz oynayacağını belirten yazarlar?.. Durum beklenenin tersi bir görüntü sergiliyorsa, yanılıyor olma ihtimallerinin yüksekliği üzerinden bir şeyler diyemezler mi? Kulüpten, hocadan, taraftardan ve okurdan özür dilemek için değil, sadece oyuncudan özür dilemek için bile olsa... Böyle bir özeleştiri, yazarı da yüceltmez mi?
Filip Holosko henüz bir Youla olmadı ve Mehmet Demirkol'un tahminlerinin tersine Beşiktaş taraftarı tarafından dışarı davet edilmedi.
Holosko henüz Youla olmadı; ama bakarsınız Nouma olur. İsmine tezahüratlar yapılır. Bakalım o zamanki yorumlar nasıl olur. Ailecek severek okuyoruz işte.
KARTALHABER
Benim de ara ara kafama takılıyor tabi ki hani modern futbolda savunma ileri uçtan başlardı?
Çok da önemli değil. Türkiye'de futbol eleştirisinin eleştirisini yapmayı aklınızdan dahi geçirseniz, sorular aklınıza üşüşür işte böyle.
Ligin ikinci yarısı başlarken Beşiktaş büyük paralar ve oyuncular saçarak Filip Holosko'yu transfer etmişti. Ben bu transferin yapılış tarzını eleştirirken, Holosko'ya dair pek bir şey de söylememiştim. Malum o derece futboldan anlamam; ama Holosko'nun yeni bir Youla olacağı eleştirileri almış başını yürümüştü.
8 haftadır Beşiktaş formasını giyiyor Holosko. O sebepten ikinci yarının ilk çeyreği geçince de "tam sırasıdır" deyip yazmak gerektiğine karar verdim.
Çünkü Youla'nın suyu tam da böyle ilk çeyreklik periyotta ısınmış, devre arası da gönderilmişti.
Peki Holosko?
O ne durumda?
O şu an taraftarın gözbebeklerinden, gol atıyor, asist yapıyor. Koşuyor, didiniyor, çabalıyor ve seviliyor.
Oysa daha transferin yapıldığı günlerde Mehmet Demirkol, Ömer Üründül, Orhan Yıldırım gibi futbol yazarları bu transferi şiddetle eleştirmişti. Israrla Holosko'yu Youla'ya benzetiyorlardı .
Görüşlerine en çok saygı duyduğum yazarlardan Mehmet Demirkol mesela Stadyum programında "Beşiktaş, Holosko'yu alırsa bir şey olmaz. Çünkü Holosko gelir, olsa olsa Youla olur. Birkaç maç sonra da tribünler onu dışarı davet eder" demişti.
Oysa görüldü ki Holosko sadece koşmuyor. " Geniş alan topçuluğu" denen şey her neyse onunla sınırlı değil yetenekleri. Ve pek tabi ki istekli, hırslı olmak, bildiklerine eklemek gibi meziyetleri de var...
Bu söylediklerim şu ana kadarki kısacık periyottaki Holosko için geçerlidir. Yeni sezonda verimsiz bir oyun sergilerse, bu onun yeni bir Youla olduğu anlamına gelmez. Olsa olsa kendisini toparlaması gerektiğine işaret eder.
Ama ya Holosko'nun ısrarla verimsiz oynayacağını belirten yazarlar?.. Durum beklenenin tersi bir görüntü sergiliyorsa, yanılıyor olma ihtimallerinin yüksekliği üzerinden bir şeyler diyemezler mi? Kulüpten, hocadan, taraftardan ve okurdan özür dilemek için değil, sadece oyuncudan özür dilemek için bile olsa... Böyle bir özeleştiri, yazarı da yüceltmez mi?
Filip Holosko henüz bir Youla olmadı ve Mehmet Demirkol'un tahminlerinin tersine Beşiktaş taraftarı tarafından dışarı davet edilmedi.
Holosko henüz Youla olmadı; ama bakarsınız Nouma olur. İsmine tezahüratlar yapılır. Bakalım o zamanki yorumlar nasıl olur. Ailecek severek okuyoruz işte.
KARTALHABER