zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Dün Habur'dan Türkiye'ye giriş yapan “Barış Grubu”nun tamamı serbest bırakıldı. DTP'nin “Öcalan'ın çağrısı”, AKP'nin “açılımın ilk adımı” olarak adlandırdığı süreçten herkes memnun gözüküyor.
Mahmur ve Kandil'den Türkiye'ye dönüş yapan, Habur sınır kapısında sorgulamaları yapılan ve aralarından 5'i nöbetçi mahkeme karşısına çıkartılan “Barış Grubu”nun tamamı dün akşam itibariyle serbest bırakıldı. Grubu bekleyen kalabalık serbest bırakılmalarını büyük bir coşkuyla karşıladı. DTP otobüsüyle bölgeden ayrılan grup dün gece Diyarbakır'a doğru yola çıktı.
Türk'ten “Açılım”a destek mesajı
“Barış Grubu”nu karşılayanlar arasında yer alan DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Bu sürecin sürdürülmesi gerekir ve kesintiye uğrarsa hayal kırıklığı yaratır. Demokratik açılım ve Kürt açılımına parti olarak güçlü şekilde destek vermeye çalışacağız. Bize düşen görevi yerine getireceğiz” diye konuştu. Türk, süreci "barışa katkı için atılan ilk adım" olarak değerlendirdi.
Emine Ayna'da “Öcalan'ın çağrısı” hatırlatması
DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ise “Barış Grubu” ile ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Bu insanları ne İçişleri Bakanı ne hükümet ne de biz çağırmadık. Süreç tıkandığı için Sayın Öcalan'ın çağrısı üzerine geldiler. Barıştaki ısrarlarını göstermek için buradalar. Teslimiyeti dayatmak ya da 'Biz başlattık' mantığı doğru değil. Siyaset, partiler üstü hareket etmek lazım."
“Eve dönüş”, “Açılım”ın parçasıymış
İçişleri Bakanı Beşir Atalay da dün Ankara Rixos Otel'de bir basın toplantısı düzenleyerek gelişmeleri değerlendirdi ve Habur'dan dönüş yapan grubu Hükümet'in “Kürt açılımı”nın başarısı olarak lanse etti. Atalay, gelinen noktayı “Hepimizin ortak başarısıdır” sözleriyle değerlendirdi ve önümüzdeki süreçte 100-150 PKK üyesinin daha teslim olmasını beklediklerini söyledi.
"Eve dönüş" olarak adlandırmayı tercih ettiği süreci, ilk uygulama olarak nitelendiren Atalay, bunun "demokratik açılım"ın bir parçası olduğunu vurgulayarak açılımın bir paketten ziyade bir süreç olduğu değerlendirmesini de tekrar etti. Atalay "eve dönüş" süreciyle ilgili önceden açıklama yapılmamasının da alınan tedbirlerin bir parçası olduğunu ileri sürdü. "Çoğu uygulamayla görülecek bazı hazırlıklarımız var. İdari tasarruflarla olabilecekler var. Meclis tasarrufuyla olacaklar var. İnce ince dokumak gerekiyor. Yöntem, üslup çok önemli. Hassasiyetleri koruyarak yürüyeceğiz" diye konuştu.
Diğer yandan Atalay, bu uygulamanın alt yapısının “pişmanlık yasası” olarak adlandırılan TCK'nın 221. maddesine göre gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Davutoğlu'nun değerlendirmesi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye dönenlerle ilgili değerlendirmesinde Irak ile yapılan anlaşmalara dikkat çekerek şöyle konuştu: “Geçen hafta Irak’a yaptığımız seyahat ve Irak’ta imzaladığımız 48 anlaşmanın getirdiği yeni çerçeveyi göz önüne alırsanız, Türkiye-Irak sınırı artık güvenli bir sınır olacaktır. Ümit ederim ki bu gelişmeler bunun en çarpıcı işaretleri olsun”.
MGK “es” geçti
Diğer yandan dün gerçekleşen ve PKK'lıların dönüşünü de gündemine alacağı söylenen Milli Güvenlik Kurulu'nun 7 saatten fazla süren toplantısının ardından konuya değinen herhangi bir açıklama yapılmadı.
Toplantı sonrasında MGK Genel Sekreterliği'nce yayımlanan bildirinin konuyla en ilgili kısmı şu şekilde oldu “Ayrıca Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve saldırıların bertaraf edilmesini amaçlayan 6 Ekim 2009 tarihli TBMM kararının terörizmle mücadelenin önemli bir unsurunu teşkil ettiği belirtilerek, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır. Irak'taki gelişmeler ile 15 Ekim 2009 tarihinde Bağdat'ta gerçekleştirilen Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın sonuçları ve Irak bağlamındaki bölgesel gelişmeler ele alınmıştır”
ABD memnun
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan günlük basın toplantısında Bakanlık Sözcüsü Ian Kelly de konuya değinerek “Türk müttefiklerimizin, PKK sorunuyla başa çıkmada gösterdiği çabaları destekliyoruz" diye konuştu.
Colin Powell da memnun
Dün, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) tarafından düzenlenen "Anneler Teröre Karşı" konferansında bir konuşma yapan Colin Powell hükümetin yapmış olduğu şeyi desteklediğini ifade ederek, "Sadece 'sert güç' kullanarak değil diğer yöntemleri, 'soft power' dediğimiz ılımlı yumuşak gücü de kullanarak bir yaklaşım belirledikleri için yanındayım" diye konuştu.
Barzani memnun
Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani dün Diyarbakır eski milletvekili Haşim Haşimi ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin gelen PKK'li grupları serbest bırakmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtti ve “Bu grupların Türkiye'deki sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Öteden bu yana sorunun silahla çözülemeyeceğini ve barışçı yöntemlere yönelmesi gerektiğini söylüyorduk. Bu konuda her zaman üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diye konuştu.
Pişmanlık yasası muamması
“Barış grubu” ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri pişmanlık yasasından faydalanıp faydalanmayacaklarıydı. Gruptakiler, beraberinde getirdikleri mektupta pişmanlık yasasından yararlanmayı amaçlamadıklarını belirtiyorlardı. Ancak medyada ısrarla grubun sorgusu sırasında pişmanlık yasasından yararlanmak isteyip istemedikleri sorusu gündeme getirildi.
Önceki gün “örgüt üyelerinin, verecekleri ifadeler doğrultusunda TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen "etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağına karar verileceğini” yazan CNNTürk gibi haber siteleri, grubun serbest bırakılmasının ardından pişmanlık yasasının sorgulama sırasında gündeme gelmediğini yazdılar.
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar NTV'ye yaptığı değerlendirmede savcılar tarafından kimseye 'pişman mısınız' diye sorulmadığını anlattı. Sorgulanan kişilerin de pişmanlık yasası olarak adlandırılan 221. maddeden yararlanma taleplerinin olmadığını vurgulayan Aktar yine de mahkeme önüne çıkartılan 5 kişinin “221.maddenin uygulanma koşullarının olabileceği ihtimaline dayanarak” serbest bırakıldıklarını söyledi.
Aktar dönüş yapan kişilere “örgüte ne zamana katıldıkları, örgüt içinde bir eylemleri olup olmadığı, neden döndükleri, Mahmur’dakilerin buradan Irak’a geçme gerekçeleri, ne kadar kaldıkları, bu süre içinde örgütle bir bağlarının olup olmadığı ve geliş amaçlarının sorulduğunu belirtti. Gruptakilerin ise “Türkiye'deki demokratik açılımı duymaları ve katkı sunmak amacı ile ülkeye döndükleri” cevabını verdiklerini anlattı.
Zaman gazetesi ise mahkemenin gruptakileri TCK'nın 221. maddesinde yer alan "etkin pişmanlık" hükmüne göre serbest bıraktığını, PKK'lilerin kendi istekleriyle Türkiye'ye geldikleri için "pişmanlık yasası" kapsamında değerlendirmeye tabi tutulduklarını ileri sürdü.
Milliyet gazetesi de "Pişmanlık yok ama serbestler" başlığını attığı haberinde sanıkların verdikleri ifadelerin "pişmanlık yasası" kapsamında değerlendirmeye yol açtığını ileri sürdü.
“Türkiye'ye dönüş çağrısı geç açıklandı”
Doğan Haber Ajansı, DTP'ye yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde Abdullah Öcalan'ın Avrupa, Kandil Dağı ve Mahmur'dan 3 ayrı grubun Türkiye'ye dönüş yapmasına dönük çağrısını 9 Ekim'de avukatlarına ilettiğini, ancak bu sözlerin bir hafta bekletilerek 14 Ekim'de söylenmiş gibi yayınlandığını ileri sürdü. DHA haberinde, arada geçen sürede Öcalan'ın bu çağrısının DTP'ye de iletildiği, parti yöneticilerinin Hükümet ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri ile temasa geçtiği ve tavrın ne olacağını sorduğu iddialarına da yer verdi.
Herkes memnun | soL Haber Portalı
kırmızıyla belirtilen yerleri özellikle 2 kere okuyun. ve gözlerinizi kapatıp olayları ve kişileri (açıklamalarıyla birlikte) şöyle bir gözünüzün önüne getirin. bakalım nasıl bir tablo çıkıcak?
ben dediğimi yaptım. abd,akp,pkk kol kola yürürken bir tablo çıktı. ilginç değil mi?
Mahmur ve Kandil'den Türkiye'ye dönüş yapan, Habur sınır kapısında sorgulamaları yapılan ve aralarından 5'i nöbetçi mahkeme karşısına çıkartılan “Barış Grubu”nun tamamı dün akşam itibariyle serbest bırakıldı. Grubu bekleyen kalabalık serbest bırakılmalarını büyük bir coşkuyla karşıladı. DTP otobüsüyle bölgeden ayrılan grup dün gece Diyarbakır'a doğru yola çıktı.
Türk'ten “Açılım”a destek mesajı
“Barış Grubu”nu karşılayanlar arasında yer alan DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, “Bu sürecin sürdürülmesi gerekir ve kesintiye uğrarsa hayal kırıklığı yaratır. Demokratik açılım ve Kürt açılımına parti olarak güçlü şekilde destek vermeye çalışacağız. Bize düşen görevi yerine getireceğiz” diye konuştu. Türk, süreci "barışa katkı için atılan ilk adım" olarak değerlendirdi.
Emine Ayna'da “Öcalan'ın çağrısı” hatırlatması
DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ise “Barış Grubu” ile ilgili yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Bu insanları ne İçişleri Bakanı ne hükümet ne de biz çağırmadık. Süreç tıkandığı için Sayın Öcalan'ın çağrısı üzerine geldiler. Barıştaki ısrarlarını göstermek için buradalar. Teslimiyeti dayatmak ya da 'Biz başlattık' mantığı doğru değil. Siyaset, partiler üstü hareket etmek lazım."
“Eve dönüş”, “Açılım”ın parçasıymış
İçişleri Bakanı Beşir Atalay da dün Ankara Rixos Otel'de bir basın toplantısı düzenleyerek gelişmeleri değerlendirdi ve Habur'dan dönüş yapan grubu Hükümet'in “Kürt açılımı”nın başarısı olarak lanse etti. Atalay, gelinen noktayı “Hepimizin ortak başarısıdır” sözleriyle değerlendirdi ve önümüzdeki süreçte 100-150 PKK üyesinin daha teslim olmasını beklediklerini söyledi.
"Eve dönüş" olarak adlandırmayı tercih ettiği süreci, ilk uygulama olarak nitelendiren Atalay, bunun "demokratik açılım"ın bir parçası olduğunu vurgulayarak açılımın bir paketten ziyade bir süreç olduğu değerlendirmesini de tekrar etti. Atalay "eve dönüş" süreciyle ilgili önceden açıklama yapılmamasının da alınan tedbirlerin bir parçası olduğunu ileri sürdü. "Çoğu uygulamayla görülecek bazı hazırlıklarımız var. İdari tasarruflarla olabilecekler var. Meclis tasarrufuyla olacaklar var. İnce ince dokumak gerekiyor. Yöntem, üslup çok önemli. Hassasiyetleri koruyarak yürüyeceğiz" diye konuştu.
Diğer yandan Atalay, bu uygulamanın alt yapısının “pişmanlık yasası” olarak adlandırılan TCK'nın 221. maddesine göre gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Davutoğlu'nun değerlendirmesi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye dönenlerle ilgili değerlendirmesinde Irak ile yapılan anlaşmalara dikkat çekerek şöyle konuştu: “Geçen hafta Irak’a yaptığımız seyahat ve Irak’ta imzaladığımız 48 anlaşmanın getirdiği yeni çerçeveyi göz önüne alırsanız, Türkiye-Irak sınırı artık güvenli bir sınır olacaktır. Ümit ederim ki bu gelişmeler bunun en çarpıcı işaretleri olsun”.
MGK “es” geçti
Diğer yandan dün gerçekleşen ve PKK'lıların dönüşünü de gündemine alacağı söylenen Milli Güvenlik Kurulu'nun 7 saatten fazla süren toplantısının ardından konuya değinen herhangi bir açıklama yapılmadı.
Toplantı sonrasında MGK Genel Sekreterliği'nce yayımlanan bildirinin konuyla en ilgili kısmı şu şekilde oldu “Ayrıca Irak'ın kuzeyinden ülkemize yönelik terör tehdidinin ve saldırıların bertaraf edilmesini amaçlayan 6 Ekim 2009 tarihli TBMM kararının terörizmle mücadelenin önemli bir unsurunu teşkil ettiği belirtilerek, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır. Irak'taki gelişmeler ile 15 Ekim 2009 tarihinde Bağdat'ta gerçekleştirilen Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın sonuçları ve Irak bağlamındaki bölgesel gelişmeler ele alınmıştır”
ABD memnun
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan günlük basın toplantısında Bakanlık Sözcüsü Ian Kelly de konuya değinerek “Türk müttefiklerimizin, PKK sorunuyla başa çıkmada gösterdiği çabaları destekliyoruz" diye konuştu.
Colin Powell da memnun
Dün, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) tarafından düzenlenen "Anneler Teröre Karşı" konferansında bir konuşma yapan Colin Powell hükümetin yapmış olduğu şeyi desteklediğini ifade ederek, "Sadece 'sert güç' kullanarak değil diğer yöntemleri, 'soft power' dediğimiz ılımlı yumuşak gücü de kullanarak bir yaklaşım belirledikleri için yanındayım" diye konuştu.
Barzani memnun
Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani dün Diyarbakır eski milletvekili Haşim Haşimi ile yaptığı görüşmede Türkiye'nin gelen PKK'li grupları serbest bırakmasının önemli bir gelişme olduğunu belirtti ve “Bu grupların Türkiye'deki sorunun çözümüne önemli katkı sağlayacağına inanıyorum. Öteden bu yana sorunun silahla çözülemeyeceğini ve barışçı yöntemlere yönelmesi gerektiğini söylüyorduk. Bu konuda her zaman üzerimize düşeni yapmaya hazırız” diye konuştu.
Pişmanlık yasası muamması
“Barış grubu” ile ilgili en çok tartışılan konulardan biri pişmanlık yasasından faydalanıp faydalanmayacaklarıydı. Gruptakiler, beraberinde getirdikleri mektupta pişmanlık yasasından yararlanmayı amaçlamadıklarını belirtiyorlardı. Ancak medyada ısrarla grubun sorgusu sırasında pişmanlık yasasından yararlanmak isteyip istemedikleri sorusu gündeme getirildi.
Önceki gün “örgüt üyelerinin, verecekleri ifadeler doğrultusunda TCK'nın 221. maddesinde düzenlenen "etkin pişmanlık" hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağına karar verileceğini” yazan CNNTürk gibi haber siteleri, grubun serbest bırakılmasının ardından pişmanlık yasasının sorgulama sırasında gündeme gelmediğini yazdılar.
Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar NTV'ye yaptığı değerlendirmede savcılar tarafından kimseye 'pişman mısınız' diye sorulmadığını anlattı. Sorgulanan kişilerin de pişmanlık yasası olarak adlandırılan 221. maddeden yararlanma taleplerinin olmadığını vurgulayan Aktar yine de mahkeme önüne çıkartılan 5 kişinin “221.maddenin uygulanma koşullarının olabileceği ihtimaline dayanarak” serbest bırakıldıklarını söyledi.
Aktar dönüş yapan kişilere “örgüte ne zamana katıldıkları, örgüt içinde bir eylemleri olup olmadığı, neden döndükleri, Mahmur’dakilerin buradan Irak’a geçme gerekçeleri, ne kadar kaldıkları, bu süre içinde örgütle bir bağlarının olup olmadığı ve geliş amaçlarının sorulduğunu belirtti. Gruptakilerin ise “Türkiye'deki demokratik açılımı duymaları ve katkı sunmak amacı ile ülkeye döndükleri” cevabını verdiklerini anlattı.
Zaman gazetesi ise mahkemenin gruptakileri TCK'nın 221. maddesinde yer alan "etkin pişmanlık" hükmüne göre serbest bıraktığını, PKK'lilerin kendi istekleriyle Türkiye'ye geldikleri için "pişmanlık yasası" kapsamında değerlendirmeye tabi tutulduklarını ileri sürdü.
Milliyet gazetesi de "Pişmanlık yok ama serbestler" başlığını attığı haberinde sanıkların verdikleri ifadelerin "pişmanlık yasası" kapsamında değerlendirmeye yol açtığını ileri sürdü.
“Türkiye'ye dönüş çağrısı geç açıklandı”
Doğan Haber Ajansı, DTP'ye yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde Abdullah Öcalan'ın Avrupa, Kandil Dağı ve Mahmur'dan 3 ayrı grubun Türkiye'ye dönüş yapmasına dönük çağrısını 9 Ekim'de avukatlarına ilettiğini, ancak bu sözlerin bir hafta bekletilerek 14 Ekim'de söylenmiş gibi yayınlandığını ileri sürdü. DHA haberinde, arada geçen sürede Öcalan'ın bu çağrısının DTP'ye de iletildiği, parti yöneticilerinin Hükümet ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri ile temasa geçtiği ve tavrın ne olacağını sorduğu iddialarına da yer verdi.
Herkes memnun | soL Haber Portalı
kırmızıyla belirtilen yerleri özellikle 2 kere okuyun. ve gözlerinizi kapatıp olayları ve kişileri (açıklamalarıyla birlikte) şöyle bir gözünüzün önüne getirin. bakalım nasıl bir tablo çıkıcak?
ben dediğimi yaptım. abd,akp,pkk kol kola yürürken bir tablo çıktı. ilginç değil mi?