Vtnsvr
New member
A.Selçuk ACUNSAL
Ne demişler " Kabahat samur kürk olsa kimse giymez ... "
Son yaşananlardan sonra " herkes haklı ... "
Peki suçlu kim ? ..
" Vur abalıya ... "
Suçlu ben,
Suçlu sen,
Suçlu 0,
O Kim ?..
O " Mustafa Kemal ! .. "
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Çok doğru O olmasaydı, ülke bu günleri yaşar mıydı ?...
Sen kalk Çanakkale'de " ... ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum ... " diye emirver.
Anafartalarda, Conkbayırın'da !..
Ne güzel teslim olacaktık !..
O günden bu güne yağmurlar yağıp, yarıklar kapanacaktı...
" ... baban kim diye sorduklarında, tereddüt gösterilse ne çıkardı ... "
Ha Yüz yıl önce, ha yüzyılsonra ne farkeder ki ?..
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Bizler masumuz değil mi?
Durup dururken yedi düvele kafa tutup " bağımsızlık benim karakterimdir. " ve " ya istiklâl ya ölüm " diye bağırmağa ne gerek vardı. Nasıl olsa yüz yıl sonra her şey " ... eski hamam eski tas olacak ise... " Çırpınıp günü geceye katıp " benim halkım ümmet değil millet olmalı " diye çırpınmana ne gerek vardı. Sana sorduklarında " ... laiklik adam olmaktır adam " diye bağırdın da ne oldu. Görüyorsun değil mi ?..
TBMM salonlarındaki tartışmaları...
Hükümet edenleri !..
Hele, hele " Çankaya Köşk " ünü...
Bütün bunları bize yaşatmağa ne hakkın vardı.
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Derler ya halk arasında " ... sen garip bir çingenesin, gümüş zurna senin neyine... " Bizler ne güzel " padişahım çok yaşa " nidaları ile ne güzel geçinip gidiyorduk. Nereden de çıkardın " tam bağımsızlık " söylemini. Kolay mı öyle tam bağımsız olabilmek. Sonra el etek öpmek, elpençe divan durmak varken neyine, sürekli ümmet yaşamış toplumu millet olmağa zorlamanın âlemi.. Ha yüz yıl önce, ha yüz yıl sonra nasıl olsa içimizde can atanlar olacaktı, tekrar ümmet olmak için.
Görüyorsun, izliyorsun, duyuyorsun değil mi ?
Sıkma baş için aş eren kızlarımız " hümeyni sevdalısı ... "
Ne diyorlar " Atatürk'ü sevmiyoruz ! "
Haksızlar mı ?
Ne güzel ikinci sınıf yurttaşyaşarken,
Erkeğinin dört adım gerisinden yürümek var iken,
Kadınlara erkler ile eşit haklar diye çık ortaya !..
Evet, evet " .. suçlu Mustafa Kemal ... "
Benim yurttaşlarım, dinlerini bilgili kişilerden öğrensinler diye " İmam Hatip " okullarını açmak bizim neyimize... Görüyorsun değil mi ?... İzliyorsun değilmi ?.. Artık körpe genç kızlarımızda " İmam Hatip " okullarında eğitiliyor. Yok canım imamlık yapmak için değil. Bu ülkeye yurttaş yetiştirme görevini üstlendiklerinde daha ana kucağında iken " beyin yıkamak " ve yapılan tüm " adam olma " değişikliklerine karşı olmak için ...
" İmam Hatip " okulları açıldı da, " aydın bilgili " din adamı yetişiyor mu sanıyorsun ...
Asla, asla !.. Onların bütün görevleri " en büyük eserim " dediğin cumhuriyetin altını oymak.
Ha yüz yıl önce, ha yüz yıl sonra
Tekrar ellerini havaya kaldırıp " tekbir getiren ! "
Üretmeden tüketen,
Hak etmeden elde eden,
Ekonomisini yabancılara teslim eden bir ümmet olduk ise...
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Yine izliyorsun değil mi ?
Sağlığında seslendiğin kurumların hal ve gidişlerini !..
Farkındasın değilmi ?
" Demokrasi, demokrasi " teranesi ile cumhuriyetin kazanımlarının birer, birer buharlaşmakta olduğunu...
Yine farkındasın değil mi ? " Egemenlik kayıtsız şartsız Allahın'dır " çığlıklarının...
Yıllar önce ulusuna ve ulusunun geleceği olduğuna inandığın Türk Gençliğine hitabında altını çizdiklerinin bu gün birer, birer gerçek olduğunun !...
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Dedik ve çıktık işin içinden.
Gerçek suçlu kim ?..
Gerçek suçlu " ayağa kalk " diye bağırdığımızda herkes birbirinin yüzüne bakıyor.
Sen Ulu Önderim,
Sen Mustafa Kemal'im,
Sen Allah'ın Türk ulusuna bahşettiği " Askeri ve siyasi dehâ ... "
Seni tüm düşmanların kabul ettiği halde, hâlen " içimizdeki bazı yalınayaklar " bir türlü kabul edemiyorlar.
Kabul etmeğede de niyetleri yok.
Yirmi birinci yüz yılda kafaları kumda bir türlü uyanmasını istemedikleri cehâlet timsali,
Dünyadan bir haber halk kitlelerinin gölgesinde sana, cumhuriyete söylemediklerini ve etmediklerini bırakmıyorlar.
Sonra dönüp " Mustafa Kemal suçlu " diyorlar..
Onlara göre sen birgecede halkına " travma " yaşatmışsın.
Yüce başbuğum,
Eşsiz komutanım,
Senin emrinle " savaşmayı değil ölmeyi " göze almış olan. " Çılgın Türkler " in gerçek torunlarından birisi olarak, Mustafa Kemal Neferileri olarak sana uzanan dilleri koparmak, yine sana uzanan elleri kırmak yetmez. Hedefimiz, " en büyük eserim dediğin Türkiye Cumhuriyeti Devleti " ni sonsuza dek korumak ve kollamaktır. Bu görev için, şart ne olursa olsun Mustafa Kemal Neferi olarak muhtaç olduğumuz güç " damalarımızdaki asil kanda mevcuttur. "
Sevgili Mustafa Kemal'imiz,
Sen aramızdan ebediyet intikâl ettikten sonra, yönetime gelenlerin katlana, katlana büyüyen beceriksizlikleri karşımızda " İkinci Kurtuluş " savaşı hedefini işaret etmektedir. Her ne kadar içimizde, " özde değilsözde Mustafa Kemal Neferleri " var ise de... Müsterih ol. Ve de emin ol !.. Gerçek Mustafa Kemal Sevdalıları durumun farkındalar. İktidar sahiplerini, senin ifadenle " müstevlilerin siyasi emellerinin " biliyorlar.
Yukarıda bazı gerçeklerin öğrenilmesi için altını çizdiğim hususlar sonrası " ... suçlu Mustafa Kemal " ifadem, izledin değil mi ? Pek çok " özde değil sözde Atatürkçüleri " amiyane tabir ile dört köşe yaptı. Fark etmişsindir. Son günlerde Mehmet Çakırağa diye bir " deli yürek ", bir " babayiğit " ve de bir " deli dumrul " hâlen gerçekleri işlerine gelmediği için göremeyen bir serabın peşinde zibidilere derslerini veriyor.
Sevgili Mustafa Kemal'im,
Senin huzurunda ve senin izninle bende kutluyorum bu deli yüreği.
Zaten senin neferlerinin hepsi birer " deli yürek "
Sen neferlerinin yoluna ışık olduğun süre, " en büyük eserim " dediğin " laik cumhuriyet " payidar kalacaktır.
Ne bahasına olursa olsun !...
Ne demişler " Kabahat samur kürk olsa kimse giymez ... "
Son yaşananlardan sonra " herkes haklı ... "
Peki suçlu kim ? ..
" Vur abalıya ... "
Suçlu ben,
Suçlu sen,
Suçlu 0,
O Kim ?..
O " Mustafa Kemal ! .. "
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Çok doğru O olmasaydı, ülke bu günleri yaşar mıydı ?...
Sen kalk Çanakkale'de " ... ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum ... " diye emirver.
Anafartalarda, Conkbayırın'da !..
Ne güzel teslim olacaktık !..
O günden bu güne yağmurlar yağıp, yarıklar kapanacaktı...
" ... baban kim diye sorduklarında, tereddüt gösterilse ne çıkardı ... "
Ha Yüz yıl önce, ha yüzyılsonra ne farkeder ki ?..
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Bizler masumuz değil mi?
Durup dururken yedi düvele kafa tutup " bağımsızlık benim karakterimdir. " ve " ya istiklâl ya ölüm " diye bağırmağa ne gerek vardı. Nasıl olsa yüz yıl sonra her şey " ... eski hamam eski tas olacak ise... " Çırpınıp günü geceye katıp " benim halkım ümmet değil millet olmalı " diye çırpınmana ne gerek vardı. Sana sorduklarında " ... laiklik adam olmaktır adam " diye bağırdın da ne oldu. Görüyorsun değil mi ?..
TBMM salonlarındaki tartışmaları...
Hükümet edenleri !..
Hele, hele " Çankaya Köşk " ünü...
Bütün bunları bize yaşatmağa ne hakkın vardı.
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Derler ya halk arasında " ... sen garip bir çingenesin, gümüş zurna senin neyine... " Bizler ne güzel " padişahım çok yaşa " nidaları ile ne güzel geçinip gidiyorduk. Nereden de çıkardın " tam bağımsızlık " söylemini. Kolay mı öyle tam bağımsız olabilmek. Sonra el etek öpmek, elpençe divan durmak varken neyine, sürekli ümmet yaşamış toplumu millet olmağa zorlamanın âlemi.. Ha yüz yıl önce, ha yüz yıl sonra nasıl olsa içimizde can atanlar olacaktı, tekrar ümmet olmak için.
Görüyorsun, izliyorsun, duyuyorsun değil mi ?
Sıkma baş için aş eren kızlarımız " hümeyni sevdalısı ... "
Ne diyorlar " Atatürk'ü sevmiyoruz ! "
Haksızlar mı ?
Ne güzel ikinci sınıf yurttaşyaşarken,
Erkeğinin dört adım gerisinden yürümek var iken,
Kadınlara erkler ile eşit haklar diye çık ortaya !..
Evet, evet " .. suçlu Mustafa Kemal ... "
Benim yurttaşlarım, dinlerini bilgili kişilerden öğrensinler diye " İmam Hatip " okullarını açmak bizim neyimize... Görüyorsun değil mi ?... İzliyorsun değilmi ?.. Artık körpe genç kızlarımızda " İmam Hatip " okullarında eğitiliyor. Yok canım imamlık yapmak için değil. Bu ülkeye yurttaş yetiştirme görevini üstlendiklerinde daha ana kucağında iken " beyin yıkamak " ve yapılan tüm " adam olma " değişikliklerine karşı olmak için ...
" İmam Hatip " okulları açıldı da, " aydın bilgili " din adamı yetişiyor mu sanıyorsun ...
Asla, asla !.. Onların bütün görevleri " en büyük eserim " dediğin cumhuriyetin altını oymak.
Ha yüz yıl önce, ha yüz yıl sonra
Tekrar ellerini havaya kaldırıp " tekbir getiren ! "
Üretmeden tüketen,
Hak etmeden elde eden,
Ekonomisini yabancılara teslim eden bir ümmet olduk ise...
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Yine izliyorsun değil mi ?
Sağlığında seslendiğin kurumların hal ve gidişlerini !..
Farkındasın değilmi ?
" Demokrasi, demokrasi " teranesi ile cumhuriyetin kazanımlarının birer, birer buharlaşmakta olduğunu...
Yine farkındasın değil mi ? " Egemenlik kayıtsız şartsız Allahın'dır " çığlıklarının...
Yıllar önce ulusuna ve ulusunun geleceği olduğuna inandığın Türk Gençliğine hitabında altını çizdiklerinin bu gün birer, birer gerçek olduğunun !...
Evet, evet " ... suçlu Mustafa Kemal ... "
Dedik ve çıktık işin içinden.
Gerçek suçlu kim ?..
Gerçek suçlu " ayağa kalk " diye bağırdığımızda herkes birbirinin yüzüne bakıyor.
Sen Ulu Önderim,
Sen Mustafa Kemal'im,
Sen Allah'ın Türk ulusuna bahşettiği " Askeri ve siyasi dehâ ... "
Seni tüm düşmanların kabul ettiği halde, hâlen " içimizdeki bazı yalınayaklar " bir türlü kabul edemiyorlar.
Kabul etmeğede de niyetleri yok.
Yirmi birinci yüz yılda kafaları kumda bir türlü uyanmasını istemedikleri cehâlet timsali,
Dünyadan bir haber halk kitlelerinin gölgesinde sana, cumhuriyete söylemediklerini ve etmediklerini bırakmıyorlar.
Sonra dönüp " Mustafa Kemal suçlu " diyorlar..
Onlara göre sen birgecede halkına " travma " yaşatmışsın.
Yüce başbuğum,
Eşsiz komutanım,
Senin emrinle " savaşmayı değil ölmeyi " göze almış olan. " Çılgın Türkler " in gerçek torunlarından birisi olarak, Mustafa Kemal Neferileri olarak sana uzanan dilleri koparmak, yine sana uzanan elleri kırmak yetmez. Hedefimiz, " en büyük eserim dediğin Türkiye Cumhuriyeti Devleti " ni sonsuza dek korumak ve kollamaktır. Bu görev için, şart ne olursa olsun Mustafa Kemal Neferi olarak muhtaç olduğumuz güç " damalarımızdaki asil kanda mevcuttur. "
Sevgili Mustafa Kemal'imiz,
Sen aramızdan ebediyet intikâl ettikten sonra, yönetime gelenlerin katlana, katlana büyüyen beceriksizlikleri karşımızda " İkinci Kurtuluş " savaşı hedefini işaret etmektedir. Her ne kadar içimizde, " özde değilsözde Mustafa Kemal Neferleri " var ise de... Müsterih ol. Ve de emin ol !.. Gerçek Mustafa Kemal Sevdalıları durumun farkındalar. İktidar sahiplerini, senin ifadenle " müstevlilerin siyasi emellerinin " biliyorlar.
Yukarıda bazı gerçeklerin öğrenilmesi için altını çizdiğim hususlar sonrası " ... suçlu Mustafa Kemal " ifadem, izledin değil mi ? Pek çok " özde değil sözde Atatürkçüleri " amiyane tabir ile dört köşe yaptı. Fark etmişsindir. Son günlerde Mehmet Çakırağa diye bir " deli yürek ", bir " babayiğit " ve de bir " deli dumrul " hâlen gerçekleri işlerine gelmediği için göremeyen bir serabın peşinde zibidilere derslerini veriyor.
Sevgili Mustafa Kemal'im,
Senin huzurunda ve senin izninle bende kutluyorum bu deli yüreği.
Zaten senin neferlerinin hepsi birer " deli yürek "
Sen neferlerinin yoluna ışık olduğun süre, " en büyük eserim " dediğin " laik cumhuriyet " payidar kalacaktır.
Ne bahasına olursa olsun !...
