Prof. Dr. Ahmet Akgündüz,Almanya ve Hollanda’da Helal sertifikalı dönerler üzerinde yapılan kontrollerde ürünlerin yüzde 71.6’sında domuz eti çıktığını açıkladı
Türkiye'de ikinci kez düzenlenen helal gıda fuarıyla eş zamanlı gerçekleştirilen "Helal ve Sağlıklı Gıda Konferansları"nda konuşan Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz'ün açıklamaları şok etti.
Yurt dışında helal et sertifikalı ürünlerle ilgili araştırmalarını açıklayan Akgündüz yapılan sahtekarlığı da gözler önüne serdi
İlk oturumda konuşan Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, "Almanya ve Hollanda'da 'Helal' sertifikalı dönerler üzerinde yapılan bir kontrol ve araştırmada ürünlerin yüzde 71.6'sında domuz eti çıktı" dedi.
İki ülkedeki Müslüman nüfusun yoğunluğunun sahtekarların iştahını kabarttığını belirten Akgündüz, bu önemli konunun mutlaka ahlaki ve hukuki müeyyidelere bağlanması gerektiğini kaydetti.
Yeni Akit'in haberine göre CNR Expo'da düzenlenen ve Türkiye'de ikincisi gerçekleştirilen "2. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı"yla eş zamanlı olarak, "4. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Konferansı" da gerçekleştiriliyor. Konferansların ilk gününde üç ayrı oturum yapıldı. Oturumlarda; alanında uzman birçok isim önemli sunumlar yaptı.
"TEK BİR HELAL GIDA STANDARTI ŞART"
Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, Avrupa'da tek bir helal standart olmadığı için çeşitli sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek, "Helal gıdada en önemli problem bilgi eksikliği ve tek bir standart olmaması. Kimi kolaya haram derken, kimi de helal diyor. İslam aleminde ortak bir görüş yok. Mesela İspanya'da kesilen ve helal damgalı etlerin yüzde 90'ının haram olduğunu bizzat gözlemleyen 8-9 profesör arkadaşımız var. Avrupa'da helal gıdanın bütçe yoğunluğu burada yaşayan Müslümanların ekonomik sıkıntısını çözecek şekilde. Hollanda'da 2009 yılında doğan erkek bebeklere verilen en çok isimler arasında Muhammed bulunuyor. Batı Avrupa'da yaşayan 25 milyon vatandaş Müslüman var. Bu rakamlar helal gıda ekonomisini büyütüyor" dedi.
AKGÜNDÜZ: "DÖNERLERİN YÜZDE 71'İNDE DOMUZ ETİ ÇIKTI"
Almanya ve Hollanda'da satılan dönerlerin yüzde 71'inde domuz eti çıktığını belirten Akgündüz, çok ciddi bir konuya dikkat çekti. Almanya ve Hollanda'da yapılan bir araştırmanın sonuçlarını açıklayan Akgündüz, "Helal gıda konusunun en çok tartışıldığı ülke benim de yaşadığım Hollanda. Bu ülkede 1 milyon Müslüman nüfus var. 150 kişilik parlamentoda 7 Müslüman vatandaş var. Ama Müslümanlar arasında ittifak olmayışı ve helal gıda konusuna ticari bakış açısı problemleri artırıyor. Hollanda hükümeti koşer için özel bütçe veriyor. Aynı şekilde Müslümanlara da 'Tek bir çatı altında toplanın, size de helal gıdayla ilgili bütçe verelim' diyor. Fakat buna rağmen bir birlik maalesef yok. Helal gıda pazarı Avrupa'da 2010 rakamlarına göre 67 milyar euroyu bulduğundan dolayı müthiş bir helal sahtekârlığı başlamış bulunmaktadır. Hollanda'da yapılan bir araştırmada helal dönerler üzerinde yapılan bir kontrol ve araştırmada dönerlerin yüzde 71.6'sında domuz eti çıktı. Bunun mutlaka ahlaki ve hukuki müeyyidelere bağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"NASA GİBİ GÜÇLÜ KURUMLARIMIZ OLMASI LAZIM"
Prof.Dr. Yusuf Ziya Kavakçı da Amerika'da yaşanan problemlere dikkat çekti: "Amerika'daki insanların Hıristiyanlık anlayışı dünyadaki diğer ülkelerden çok farklı. Mesela Baptisler, Metodislere kız vermiyor. Ateist Yahudi ve etnik Yahudiler var. 40 milyonluk Humanist organizasyon var. Bunların umumisi ateist. Kendileri 'Ben ateistim' diyor. O yüzden problem çok. Güçlü alim yetiştirmek lazım. Böyle bir şey de yok. Suudi Arabistan'da eğitim alıp Amerika'ya gelenler kendi görüşlerini dayatıyor. İmamlar mukayeseli fıkıh bilmiyor, okumamış. Amerika'da Müslümanların çok büyük değişik problemleri var. NASA gibi güçlü yapılarımızın olması lazım. Problemler çok. Bunlar ancak bilgi ve eğitimle giderilebilir."
İNSAN ÖMRÜ BOYUNCA 'HELAL'E DİKKAT ETMELİ
İkinci oturumda ise "Transgenik gıdaların helal olabilirliği" masaya yatırıldı. Bu oturumda GİMDES Başkan Yardımcısı Dr. Halim Aydın, "Helal gıdaya helal tohum ve embriyodan başlamak" konulu bir sunum yaptı. Aydın, helal gıdanın çok önemli bir kavram olduğunu ve insanın hayatının başlangıcından itibaren devamlı bu kavramla birlikte yaşadığını ifade etti.
Moderatörlüğünü Prof.Dr. Yusuf Ziya Kavakçı'nın yaptığı üçüncü oturumda ise "Müslüman olmayan ülkelerde helal sertifikadaki problemler, Müslüman ülkeler arasındaki helal ürün ticareti" konusu üzerine konuşuldu. Bu oturumda; Amerika Helal Birliği (AHF) Başkanı Muhammed Mazhar Hüseyin de bir sunum yaptı.
Türkiye'de ikinci kez düzenlenen helal gıda fuarıyla eş zamanlı gerçekleştirilen "Helal ve Sağlıklı Gıda Konferansları"nda konuşan Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz'ün açıklamaları şok etti.
Yurt dışında helal et sertifikalı ürünlerle ilgili araştırmalarını açıklayan Akgündüz yapılan sahtekarlığı da gözler önüne serdi
İlk oturumda konuşan Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, "Almanya ve Hollanda'da 'Helal' sertifikalı dönerler üzerinde yapılan bir kontrol ve araştırmada ürünlerin yüzde 71.6'sında domuz eti çıktı" dedi.
İki ülkedeki Müslüman nüfusun yoğunluğunun sahtekarların iştahını kabarttığını belirten Akgündüz, bu önemli konunun mutlaka ahlaki ve hukuki müeyyidelere bağlanması gerektiğini kaydetti.
Yeni Akit'in haberine göre CNR Expo'da düzenlenen ve Türkiye'de ikincisi gerçekleştirilen "2. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Ürünler Fuarı"yla eş zamanlı olarak, "4. Uluslararası Helal ve Sağlıklı Gıda Konferansı" da gerçekleştiriliyor. Konferansların ilk gününde üç ayrı oturum yapıldı. Oturumlarda; alanında uzman birçok isim önemli sunumlar yaptı.
"TEK BİR HELAL GIDA STANDARTI ŞART"
Rotterdam Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Akgündüz, Avrupa'da tek bir helal standart olmadığı için çeşitli sıkıntılar yaşandığına dikkat çekerek, "Helal gıdada en önemli problem bilgi eksikliği ve tek bir standart olmaması. Kimi kolaya haram derken, kimi de helal diyor. İslam aleminde ortak bir görüş yok. Mesela İspanya'da kesilen ve helal damgalı etlerin yüzde 90'ının haram olduğunu bizzat gözlemleyen 8-9 profesör arkadaşımız var. Avrupa'da helal gıdanın bütçe yoğunluğu burada yaşayan Müslümanların ekonomik sıkıntısını çözecek şekilde. Hollanda'da 2009 yılında doğan erkek bebeklere verilen en çok isimler arasında Muhammed bulunuyor. Batı Avrupa'da yaşayan 25 milyon vatandaş Müslüman var. Bu rakamlar helal gıda ekonomisini büyütüyor" dedi.
AKGÜNDÜZ: "DÖNERLERİN YÜZDE 71'İNDE DOMUZ ETİ ÇIKTI"
Almanya ve Hollanda'da satılan dönerlerin yüzde 71'inde domuz eti çıktığını belirten Akgündüz, çok ciddi bir konuya dikkat çekti. Almanya ve Hollanda'da yapılan bir araştırmanın sonuçlarını açıklayan Akgündüz, "Helal gıda konusunun en çok tartışıldığı ülke benim de yaşadığım Hollanda. Bu ülkede 1 milyon Müslüman nüfus var. 150 kişilik parlamentoda 7 Müslüman vatandaş var. Ama Müslümanlar arasında ittifak olmayışı ve helal gıda konusuna ticari bakış açısı problemleri artırıyor. Hollanda hükümeti koşer için özel bütçe veriyor. Aynı şekilde Müslümanlara da 'Tek bir çatı altında toplanın, size de helal gıdayla ilgili bütçe verelim' diyor. Fakat buna rağmen bir birlik maalesef yok. Helal gıda pazarı Avrupa'da 2010 rakamlarına göre 67 milyar euroyu bulduğundan dolayı müthiş bir helal sahtekârlığı başlamış bulunmaktadır. Hollanda'da yapılan bir araştırmada helal dönerler üzerinde yapılan bir kontrol ve araştırmada dönerlerin yüzde 71.6'sında domuz eti çıktı. Bunun mutlaka ahlaki ve hukuki müeyyidelere bağlanması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
"NASA GİBİ GÜÇLÜ KURUMLARIMIZ OLMASI LAZIM"
Prof.Dr. Yusuf Ziya Kavakçı da Amerika'da yaşanan problemlere dikkat çekti: "Amerika'daki insanların Hıristiyanlık anlayışı dünyadaki diğer ülkelerden çok farklı. Mesela Baptisler, Metodislere kız vermiyor. Ateist Yahudi ve etnik Yahudiler var. 40 milyonluk Humanist organizasyon var. Bunların umumisi ateist. Kendileri 'Ben ateistim' diyor. O yüzden problem çok. Güçlü alim yetiştirmek lazım. Böyle bir şey de yok. Suudi Arabistan'da eğitim alıp Amerika'ya gelenler kendi görüşlerini dayatıyor. İmamlar mukayeseli fıkıh bilmiyor, okumamış. Amerika'da Müslümanların çok büyük değişik problemleri var. NASA gibi güçlü yapılarımızın olması lazım. Problemler çok. Bunlar ancak bilgi ve eğitimle giderilebilir."
İNSAN ÖMRÜ BOYUNCA 'HELAL'E DİKKAT ETMELİ
İkinci oturumda ise "Transgenik gıdaların helal olabilirliği" masaya yatırıldı. Bu oturumda GİMDES Başkan Yardımcısı Dr. Halim Aydın, "Helal gıdaya helal tohum ve embriyodan başlamak" konulu bir sunum yaptı. Aydın, helal gıdanın çok önemli bir kavram olduğunu ve insanın hayatının başlangıcından itibaren devamlı bu kavramla birlikte yaşadığını ifade etti.
Moderatörlüğünü Prof.Dr. Yusuf Ziya Kavakçı'nın yaptığı üçüncü oturumda ise "Müslüman olmayan ülkelerde helal sertifikadaki problemler, Müslüman ülkeler arasındaki helal ürün ticareti" konusu üzerine konuşuldu. Bu oturumda; Amerika Helal Birliği (AHF) Başkanı Muhammed Mazhar Hüseyin de bir sunum yaptı.