Heeyyyyy TÜRKÇE!

Uykusuzhergece

New member
Odanın kapısında room yazıyor. Bizim hamam veya yunak banyo olmuş. Yemek restaurantta yeniyor. Kıyafetlerinizi elbise dolabına değil gardropa asıyorsunuz.
Çarşı ve pazar da otellerden farklı değil.
Binlerce yıllık ahlak kelimesinin yerine fransızca etik sözcüğü ikame ediliyor. Aşama etap, şölen festival, cankurtaran ambulance oldu.

Yeğene artık kuzen diyoruz. Belgenin yerini sertifika, özerkin yerini otonom, miktarın yerini doz, yalıtımın yerini izolasyon, indirimin yerini iskonto aldı.

Artık tren gecikmeli gelmiyor, rötarlı geliyor.
İşe, oyuna başlamıyoruz, start veriyoruz. Mevsim yerine sezonu, uzlaşma yerine konsensüsü tercih ediyoruz. Bizim mahalle bakkalı bile market oldu. O güzelim özgeçmiş kelimesini dilimizden kovduk, yerine kısaltılmışıyla cv’yi koyduk. Dokumanın adı tekstil, bozkırın adı step, gerilim stress, kaplıca termal, sınama test oldu. Sanki hastalarımız şifaya kavuşacakmış gibi veremi bile tüberkülozla tebdil eyledik.

Milliyetçilik bahsinde ahkam kesenlerin bile kullanmaktan çekinmediği yüzkaramızı ifade eden bu listeyi sayfalarca uzatabiliriz.
Çocuklar imtihanda soruyu anlayamıyor, ben elimi yüzüme alıp hakimin ve Cumhurbaşkanının ne demek istediğini düşünmeye başlıyorum. Tıpkı garsonun okuduğu yemek listesinden hiçbir şey anlamadığım gibi. Türkçe’yi zor telaffuz eden adamın elindeki yemek listesinde ekmek yok, bread var.

Türkçe, maalesef devletin resmi kurumları ve basın tarafından özellikle ihdas edilen bu taarruzdan kurtarılamazsa ne Türk dilinden eser kalacaktır ne Türk kültüründen.


Ben bir TÜRK olarak buna asla izin vermeyeceğim, son nefesime kadar bunun için savaşacağım, Türkçe giderse Türkiye gider felsefesinden yola çıkarak asla durmayacağım!
:eek:


Yüce Ata'nın Türkçeyle İlgili Sözleri

“En iyi savunma yöntemi, saldırıdır. Bu durumda dil alanında türemiş yabancılıklara saldıralım; ağacı bir kez silkeleyelim : Görelim, hangi çürükler düşecek; kalan sağlamlar bakalım ne kadardır? Dökülmeyenler, özleri ve arınmışları bulununcaya dek biraz daha işe yarayabilir; geçici olarak!...”



“Türk Dili'nin özleştirilmesi, varsıllaştırılıp kamuoyuna bunların benimsetilmesi için bütün yayın araçlarından yararlanmalıyız. Her aydın, hangi konuda olursa olsun, yazarken buna özen gösterebilmeli, konuşma dilimiziyse uyumlu, güzel bir duruma getirmeliyiz.”



“Başka dillerdeki her bir sözcüğe karşılık olarak dilimizde en az bir sözcük bulmak ya da türetmek gerekir. Bu sözcükler kamuoyuna sunulmalı, böylece, yaygınlaşıp yerleşmesi sağlanmalıdır.”



“Batı dillerinin hiçbirinden aşağı olmamak üzere, onlardaki kavramları anlatacak keskinliği, açıklığı taşıyan Türk bilim dili terimleri türetilecektir.”



“Öyle istiyorum ki Türk Dili, bilimsel yöntemlerle kurallarını ortaya koysun. Bütün dallarda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği, güzel uyumlu dilimizi kullansınlar.”



“Dil devriminin amacı, Türk Dili’nin kısırlaştırılması değil genişletilmesidir. Amacımız, Türk Dili'nin öz varsıllığını ortaya çıkarmak, onu dünya dilleri arasında, değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.”



“En güzel ve ileri bir iş olarak türlü bilimlere ilişkin Türkçe terimler türetilmiş ve bu yolla dilimiz yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. Okullarımızda, eğitimin Türkçe terimlerle basılmış betiklerle başlamış olmasını kültür yaşamımız için önemli bir olay olarak belirtmek isterim.”



“Türk Dili’nin kendi benliğine, özündeki güzellik ile varsıllığına kavuşması için, bütün devlet kurumlarımızın, özenli, ilgili olması başkoşuldur.”



“Türk Dili varsıl, geniş bir dildir. Bütün kavramları anlatma yetisi vardır. Yalnız, onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde işlemek gereklidir.”



“Yeni Türkçe sözcükler önerebiliriz. Bu yönde ısrarla çalışmalıyız. Ancak bunları Türk Dili’nin olgunlaşma akışı içinde yapmalıyız.”



“Türk ulusu ile Türk Dilini uygarlık tarihinin ve kültür dillerinin dışında görmenin ne yaman bir yanlış olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.”



“Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini betiklere (kitaplara) vermeseydim şu anda yaptığım işlerden hiçbirini yapamazdım. Daha çocukken, dersler, betikler arasında yuvarlanırken sezerdim ki bu dilin bir gereksinimi var. O gereksinimin ne olduğunu nasıl elde edileceğini bilmezdim. Ancak kesinlikle bir şeyler yapmak gerektiğini sezerdim.”



“Ulusal bilincin ayakta kalabilmesi, uyanık bulunması için dil ile tarih uğrunda çalışmak zorundayız.”



“Yaşamak isteyen uluslar, tarihleri ile tarihlerini her alanda yaşatan dillerine sağlam sarılırlar. Dilbilim, tarihin en uzak, en karanlık köşelerini aydınlatır. Türk tarihi, Türk ırkını ancak deneysel bilim belgeleriyle bulur. Türk Dili, bunlardan en önemlisidir. Türk’ün tarihsel varlığı ile bu varlığın yeryüzündeki yaygınlığını, özelikle Türk Dili’nin özgünlüğü çok açık bir kesinlikle göstermektedir.”



“Kültür işlerimiz üzerine ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu işlerin başında da Türk tarihini doğru temelleri üzerine kurmak; öz Türk Dili’ne değeri olan genişliği vermek için yürekten çalışılmaktayız.”



“Bizim ulusalcılığımızın esası, dil birliğimizin korunmasıyla olanaklı olacaktır. Türkçe bütün Türkiye’ye egemen olmalıdır.”



“Sonsal (nihai) hedefimiz, yalnız Anadolu Türklerinin değil bütün Türklerin ortak Türkçesini yaratmaktır. Türkçe bütün Türkiye’ye ve Türk dünyasına egemen kılınacaktır.”



“Ulusal duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin ulusal ve varsıl olması, ulusal duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk Dili dillerin en varsıllarındandır; yeter ki bu dil bilinçle işlensin.”



“Ülkesi ile yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”



“İnanıyorum ki Türk ulusu, Kuran’ı kendi anadilinde okursa asıl benimsediği dinin özünü daha bir derinden ve daha bir bilinçle kavramış olacaktır.”



“Türk ulusunun dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en varsıl (zengin) ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk ulusu için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk ulusu geçirdiği sonsuz yıkımlar içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendini ulus yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir.”



“Kesinkes bilinmelidir ki Türk ulusunun ulusal dili ile ulusal benliği bütün yaşamında egemen ve temel olacaktır”.



“Türk demek dil demektir. Ulus olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. Türk ulusundanım diyen kişi, her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve ulusuna bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.”



“Türk demek Türkçe demektir; ne mutlu Türküm diyene !”



“(Ölüm döşeğindeyken) Bakınız arkadaşlar, ben belki çok yaşamam. Ancak siz ölene değin Türk gençliğini yetiştirecek ve Türkçenin bir kültür dili olarak gelişmeyi sürdürmesi yolunda çalışacaksınız. Çünkü Türkiye ile Türklük, uygarlığa ancak bu yolla kavuşabilir.”

TÜRKÇE ÜZERİNE


Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
Göreniniz, bileniniz,
Duyanınız var mı?

Bir ferman yayınlamıştı:
"Bu günden sonra, divanda, dergâhta
Bârgâhta, mecliste, meydanda
Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye
Hatırlayanınız var mı?

Dolanın yurdun dört bir yanını,
Çarşıyı, pazarı, köyü, şehri,
Fermana uyanınız var mı?

Nutkum tutuldu, şasırdım merak ettim,
Dolandığınız yerlerdeki
Türkçe olmayan isimlere,
Gördüklerine, duyduklarına
Üzüleniniz var mı?

Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
Gösteri adamının showmen,
Radyo sunucusunun diskjokey,
Hanım ağanın, firstlady olduğuna
Şaşıranınız var mı?

Dükkânın store, bakkalın market,
Torbanın poşet,
Mağazanın süper, hiper, gross market,
Ucuzluğun, damping olduğuna
Kananınız var mı?

İlan tahtasının billboard,
Sayı tablosunun skorboard,
Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
Merakın, uğrasın hobby olduğuna
Güleniniz var mı?

Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
Beldelerin girişinde; welcome
Çıkışında; goodbye okuyanınız var mı?

Korumanın, muhafızın, body guard,
Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
İtibarın, saygınlığın, prestij olduğunu
Bileniniz var mı?

Sekinin, alanın platform, merkezin center,
Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
Özlemin hasretin, nostalji olduğunu
Öğreneniniz var mı?

İş hanımızın plaza, bedestenimizin galeria,
Sergi yerlerimizi, center room, show room,
Büyük şehirlerimizi, mega kent diye
Gezeniniz var mı?

Yol üstü lokantamızın fast food,
Yemek çeşitlerimizin menü,
Hesabını, adisyon diye
Ödeyeniniz var mı?

İki katlı evinizi dubleks,
Üç katlı komşu evini tripleks,
Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
Bahçe çiçeklerini flora diye
Koklayanınız var mı?

Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
Vurguncunun spekülatör, eşkıyanın mafya,
Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsorluk
Diyeniniz var mı?

Mesireyi, kır gezisini picnic,
Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye
Konuşanınız var mı?

Çarpıcı önemli haberler, flash haber,
Yaşa, varol sevinçleri, oley oley,
Yıldızları, star diye
Seyredeniniz var mı?

Virvirik dağının tepesindeki köyde,
Cafe show levhasının altında,
Acının da acısı
Kahve içeniniz var mı?

Toprağımızı, bayrağımızı,
İnancımızı çaldırmayalım derken,
Dilimizin çalındığına, talan edildiğine,
Özün el diline özendiğine,
İçi yananınız var mı?

Masallarımızı, tekerlemelerimizi,
Ata sözlerimizi unuttuk,
Şarkılarımızı, türkülerimizi,
Ninnilerimizi kaybettik,
Türkçe'miz elden gidiyor,
Dizini döveniniz var mı?

Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
Göreniniz, bileniniz,
Duyanınız var mı?

Bir ferman yayınlamıştı ...
Hayal meyal hatırlayıp da,
Sahip çıkanınız var mı?
 

[me|2wi$]

H & M
eline sağlık kardeşim...ben de sinir oluyorum kafamı çewirdiğim her yerde yabancı dilde tabelalar görmekten..televizyonu açtığımda yabancı isimli programlarla karşılaşmaktan..dizilerde, filmlerde sapır supur konuşmalar duymaktan...hatta kendime bile sinir oluyorum şu harfleri yanlış kullandığım için..ama alışmış kudurmuştan beterdir..elim alışmış bi kere : ( ama yawaş yawaş düzeltmeye çalişiyorum..bakmayın yine v ler w olmuş : ) ztn düzeltmeye çalışsak o kadar çok şey warkii..düzeltemezsem de affola ne diyim artık...
 

Uykusuzhergece

New member
Geçen gün bir gazetenin itiraf köşesinde bir annenin yazısını okudum, aynen şunları söylüyor;

"Ufak kızım yeni yeni okumasını öğrendiği için sokağa çıkınca tabeleları okumaya çalışıyor ama nedense okuyamıyor. Çünkü tabelalar hep ingilizce.

Kızımın bana söyledikler canımı acıttı; Anne biz niye Türkçe konuşuyoruz? Bak her yerde ingilizce tabelalar var ingilizce konuşalım."

İçler acısı durumumuz....!

Bununla her yerde karşılayoruz, dilimiz inanılmaz bir şekilde yozlaşıyor. Tabiki bunun sebebide yine bizleriz, bunu düzeltecek olanlarda bizleriz..

Herkesi duyarlı olmaya, elinden geldiğince dikkat etmeye çağırıyorum.
Türkçe dil bayrağımız, onu yerlere düşürmeyelim.
 

lazzuri53

"LazigoL"
dilini kaybeden,kültrünü kaybeder,kültürünü kaybeden TÜRKLÜĞÜNÜ kaybeder ve türklüğünü kaybeden iki cihandaki herşeyini kaybeder...
lütfen türkçemizi özenle kullanmya dikkat edelim,türk malı kullanalım,türkiyemizi sevelim....
 

Uykusuzhergece

New member
Çok hızlı bir yozlaşma süreci içerisindeyiz, farkında olmadan yada bilerek o kadar çok yabancılaştırdıkki dilimizi yakında bir ingilizle anlaşmaktda hiçbir sorun çekmeyeceğimiz kanaatindeyim.:eek:ut:

Peki neden?

Bunun bence en önemli etkeni bizlere kötü örnek olan basın mensuplarıdır; Köşe yazarları, gazete başlıkları, görsel basın muhabirleri, etkinlik sunucuları ve diğerleri, hiçbiri düzgün Türkçe konuşma gayreti içerisinde değiller, tam aksine tarzancaya özendiriyorlar bizleri, sanki kelime aralarına bir kaç yabancı kelime sıkıştırmak marifetmiş gibi, yaşı küçük olan kardeşlerimizde bu hassasiyetin farkına varamadan kaybolup gidiyorlar bu girdap içerisinde...:mad:

Türkçe giderse Türkiye gider!
 

HTML

Üst