2009 yılının ilk ayında dile getirmiş, 4 Aralıkta eczanelerin
yaptığı eylemde durumu anlatmıştım.
Başbakan bismillahla birlikte “Türkiye’yi marketler zinciri”
haline getireceklerini ifade etmişti. Olsun da o zincir yabancılara mı ait,
Türklere mi sorusunun cevabı alınamamıştı.
“For you” adı verilen ve eczanelerin yerini alacağı söylenen zincir
mağazalara karşı, eczacılar kazanmıştı geçmişte. “For you” mağazalarının
görünen sahibi Cüneyt Zapsu’nun ağabeyi, Aziz Zapsu. İstanbul eczacılar
odasına bağlı eczacılar, geçtiğimiz nisan ayında “Kadıköy ve Şişli”deki
“for you mağazaları” önünde “reçetesiz ilaç” satımını protesto etmişlerdi.
AKP iktidarı projeleri tepki toplayınca vazgeçmiş gibi görünüp, bekliyor.
Uygun ortamı yakaladığında adım atıyor. Siyasetleri bu davranışa endeksli.
“İlaç fiyatı” indirimi denilerek, eczaneleri iflâs ettirici girişim başladığında,
akla hemen “for you”lar geldi. Sağlık Bakanlığı “eczacılar zarar etmeyecek,
aradaki farkı ilaç firmaları karşılayacak” dedi. Oysa firmalar sadece bir
buçuk aylık farkı karşılıyordu, işin gerçeği buydu. Eczaneler ellerinde, bir
buçuk ay öncesinden alınan ilaçlar olduğunu, bu uygulamanın amacının
“eczaneleri iflasa sürüklemek” olduğunu duyurdu.
Muayene ücretlerinin eczanede tahsili gibi haksız uygulama ile sıkıştırma
başladığında, bu işin hedefinin farklı olduğu o günlerden belli olmuştu.
Şimdi eyleme katılan binlerce eczane ile sözleşme iptal edilerek,
tek tek anlaşma yapılacak denmesi de “eczacılar odasını”
devreden çıkarmak olduğu ortada.
İlaçların markette satılmasının sebebi, aracıların aradan çıkarılarak
“kârın” tamamının büyük ilâç şirketlerin tekeline bırakılması.
Ülkedeki eczacılık fakültesi mezunları da o zincir marketlerde,
reyon görevlisi olacak. Büyük çoğunluğu işsiz kalacak. İşsizler
kervanına bundan böyle eczacılık fakültesi mezunları da eklenecek.
Zincir mağazalar ile küçük eczanelerin fiyat rekabetine girmesine imkan yok.
Aynen tükenen bakkal, esnaflar gibi eczanelerinde sonu geliyor.
Türk Milletinin fertlerine biçilen rol, yabancılara ait işletmelerde satış elemanı olmak.
O da bulabilirse elbette.
Başbakan 15 ocak sonrası olacağı resmen ilân etmiş durumda:
“15 Ocak'a kadar eczacılara müsaade verdik.
Şimdilerde ABD’de olduğu gibi marketlerde de ilaç satılmasına yönelik
bir çalışma yürütüyoruz." ( Vatan – 27.12.2009)
Eczacılar odasını aradan çıkaran uygulamayı kabul etse de,
etmese de sahibi Türk olan eczanelerin sonu geldi.
Başbakan “İlâç şirketleri ile anlaştık” diyor.
O halde eczanelere ne süresi veriliyor, onu anlayamadım.
İlaç şirketi ilâcının satılmasına bakar, nerede satıldığına değil.
Marketlerde ilâç satılacak deniliyor ama mahalle marketi bu işlere bulaşamaz.
İş zincir mağazaların tekelinde olacak.
Daha da olmadı “marketlerde ilâç, eczanelerde deterjan satılır”
olur gider diyeceğimde, Türkiye’de vatandaşın kontrolünde tek işletme
kalmayacak bu gidişle.
Kendi ülkemizde git gide misafir konumuna geçiyoruz.
* * *
SGK’nın Denetimi
Eczanelerle yapılan sözleşmenin “halk sağlığı” ile oynanması söylemine
katılmak mümkün değil.
Fakat eczanelerde düşük ücretle çalışan, sigortalı yapılmayanlar ile ilgili bulgu doğrudur.
Lakin iktidardaki bir partinin yedi yıl böyle bir denetim yapmayıp,
Başbakanın “ilaçların ABD’deki gibi zincir mağazalarda satılma”
söylemi ile aynı döneme denk düşmesi, güvenirliği zedeliyor.
Garip gurebanın hakkını savunuyor gibi yapıp,
eczanelere kroşe çakmak doğru değil.
Dediğim gibi eczaneler, ilâç firmaları ile başa çıkabilir mi?
Gözünü AB’ne dikmiş Başbakan Erdoğan’ın, ilaç satışlarında
ABD’yi örnek göstermesini hayretle karşılıyor vatandaş.
Yeni yılın ilk günlerinde, 2009’dan bakiye problemler nasıl çözülecek düşüncesi hakim.
Hedefteki Eczaneler - Neval Kavcar - Makaleler - Sonsayfa Haberler Son Dakika