Renovatio1
New member
- Katılım
- 6 Kas 2006
- Mesajlar
- 2,457
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
BİLMEK İÇİN ÖĞRENMEK
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal)'a sormuşlar:
- "Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?"
Şöyle cevap vermiş:
- Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ÇANAKKALE İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-“Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz” deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HASTANIN YEMEĞİ
Lokman Hekim’ e:
- “Hastamıza ne yedirelim?” diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
- Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
NEYZEN’ İN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’ in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
-Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmid’ in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamid’ e döner ve:
- Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KULAKLAR
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile'ye hasımlarından biri:
-Efendim, kulaklarınız bir insan için büyük değil mi?
Galile cevaplamış:
-Doğru, benim kulaklarım bir insan için büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Öğrenci;
--Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
--O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DAHA ZORUNU YAPIYOR!
Hz. Ali'ye:
- Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
- Nasıl rızıklandırıyorsa öyle
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir Fransız yazar, Mehmet Akif'e:
--Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda Akif:
--Daha önceleri öyleydi, karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GİRENLERDEN ALMAYACAĞIZ DEDİKSE DE...
Komedi Yazarı Meşhur Molier, yeni yazdığı bir oyunu ilk defa olarak bir tiyatroda temsil ettireceği zaman,bir ilan neşredip tiyatroya girenlerden para alınmayacağını yazar.O gece tiyatro hınca hınç dolar.Oyun oynanıp bittikten sonra Molier,tiyatronun kapısının içerisine oturup her çıkandan para ister,vermeyenleri dışarı bırakmaz.
-Canım,girenlerden para alınmayacağınızı ilân etmediniz mi? Derler.Molier şöyle cevap verir:
-Evet girenlerden alınmayacaktır dedik,ama çıkanlardan alınmayacağını söylemedik.
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal)'a sormuşlar:
- "Sizdeki bilginin çok azına sahip olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?"
Şöyle cevap vermiş:
- Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ÇANAKKALE İÇİNDE
İngiliz garson, Türk müşteriye:
-“Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz” deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
-Orada ne işiniz vardı?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
HASTANIN YEMEĞİ
Lokman Hekim’ e:
- “Hastamıza ne yedirelim?” diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
- Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
NEYZEN’ İN NEZAKETİ!
Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’ in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
-Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GÖNÜLSÜZ GÖNÜL
Abdülhak Hâmid’ in evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamid’ e döner ve:
- Efendim, gönül kocamaz! der.
Hamid cevap verir:
- Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BÖYLE KORUNUR
Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder.
Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
-Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KULAKLAR
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile'ye hasımlarından biri:
-Efendim, kulaklarınız bir insan için büyük değil mi?
Galile cevaplamış:
-Doğru, benim kulaklarım bir insan için büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Öğrenci;
--Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
--O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
DAHA ZORUNU YAPIYOR!
Hz. Ali'ye:
- Allah, bu kadar insanı nasıl hesaba çeker? diye sorulduğunda, şöyle cevap vermiştir:
- Nasıl rızıklandırıyorsa öyle
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir Fransız yazar, Mehmet Akif'e:
--Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda Akif:
--Daha önceleri öyleydi, karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GİRENLERDEN ALMAYACAĞIZ DEDİKSE DE...
Komedi Yazarı Meşhur Molier, yeni yazdığı bir oyunu ilk defa olarak bir tiyatroda temsil ettireceği zaman,bir ilan neşredip tiyatroya girenlerden para alınmayacağını yazar.O gece tiyatro hınca hınç dolar.Oyun oynanıp bittikten sonra Molier,tiyatronun kapısının içerisine oturup her çıkandan para ister,vermeyenleri dışarı bırakmaz.
-Canım,girenlerden para alınmayacağınızı ilân etmediniz mi? Derler.Molier şöyle cevap verir:
-Evet girenlerden alınmayacaktır dedik,ama çıkanlardan alınmayacağını söylemedik.