Hazır Cevaplar (kapaklar)

CHI€F

Kalpsiz
Katılım
9 Ocak 2006
Mesajlar
5,924
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
117
Konum
fizan
SIR SAKLAMAK

Yavuz Sultan Selim de diğer padişahlar gibi, devlet sırrı olarak, sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde, vezirlerinden birisi ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi öğrenmek isteyince, Yavuz Selim ona:

“Sen sır saklamasını bilir misin?” diye sormuş.

Vezir, padişahtan sırrı öğreneceği ümidiyle hemen:

“Evet Hünkârım, bilirim!..” diye karşılık vermiş.

Yavuz Selim de bu cevap üzerine demiş ki:

“Ben de bilirim!..”

NE ALACAKMIŞ?


Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki bir lokantanın önünde dinlenirken, içeriden çıkan garson:

“Buyrun efendim,” diye atılmış, “ne alırdınız?”

Yahya Kemal, tebessüm ederek:

“Evlât,” demiş, “Müsaade edersen biraz nefes alacağım.”

PATATES

Şair Lilienron, atalarıyla çok fazla övünen birisine der ki:

“Siz bana patatesi hatırlatıyorsunuz.”

Adam bu sözleri anlamayıp izah isteyince şair açıklamış:

“Çünkü onun da en iyi tarafı toprağın altındadır…”

AKLIN GEREĞİ

Ebu Hanife Hazretleri, üzerine doğru gelmekte olan bir hayvana yol vererek kenara çekildiğinde, yanındakiler şaşırarak, neden böyle yaptığını sorarlar. Ebu Hanife cevap verir:

“Onun boynuzları var; benim ise aklım…”

TAHTADAN BAŞKA


Aziz Mahmud Hüdayi, kayıkla boğazı geçerlerken, “Efendim, ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok!..” diyen öğrencisine şu cevabı vermiş:

“Evlâdım, karada o da yok!..”

ÇARE

Çok israf eden birisi, Sokrat’a gelip, hiç parası kalmadığından dert yanmış. Sokrat adama şu cevabı vermiş:

“Masraflarınızı kısarak, kendinizden borç alın…”
 
eline sağlık chief
öğrenmiş oluoruz ki 'Patates Olmak' kötü değil ii bişimiş..:)
bu arada Des nerelerdesin ya,üni falan:goz: :eek:
 
Bana da bir porsiyon nefes.. Türk adetidir lokantanın önünden geçen herkes
potansiyel müşteridir hemen davet et biraz yalakalık yap ısrar et..hiç hoşlanmam.
 

DALKAVUK

Sokrat, asla hoşlanmadığı dalkavuk türü adamlardan biriyle konuştuktan sonra:

“Söylediğim bu kadar şeyden hiç olmazsa birine itiraz et be kardeşim,” demiş. “Böylelikle iki kişi olduğumuzu anlayayım.”

ŞEYTANA KIZIYORUM


Fudayl bin İyaz, kendisine:

“Falanca senin haysiyetinle oynuyor,” denildiği zaman:

“Vallahi, ben, bunu sana emreden şeytana kızıyorum,” der ve sonra ilâve edermiş:

“Allahım, eğer o kulun doğru söylüyorsa, beni affet; yalan söylüyorsa onu affet.”

HOCA NASİHATİ

Prof. Dr. Süheyl Ünver, birgün hocası Prof. Dr. Âkil Muhtar Özden’e:

“Biz sizin yarınız kadar olsak” demiş. Hocası kızmış ve şunu demiş:

“Süheyl! Sen benim yarım, senin taleben de senin yarın olursa, sonra ortada birşey kalmaz. Sen beni geçmelisin...”

KİTABA GEÇMEK


Babıâli’nin nüktedan simalarından Nurettin Artam, yolda karşılaştığı Ahmet Muhip Dranas’a, “Tebrik ederim dostum,” demiş. “İsminiz kitaplara geçmiş bulunuyor.”

Ahmet Muhip Dranas, merakla sormuş:

“Yok canım, nerde gördün?”

Nurettin Artam, büyük bir ciddiyetle cevap vermiş:

“Telefon rehberinde.”

MUTLU SON

Necip Fazıl’dan, bir piyes hakkında bilgi istediklerinde:

“İyi bir piyes,” demiş. “Sonu iyi bitiyor.”

“Nasıl yani?” diye sormuşlar:

“Yani,” demiş. “Perde kapanınca herkes çok seviniyor.”

PINARDAN KAYNAĞA

Bestekâr Selâhattin Pınar’a, yine kendi gibi bestekâr olan Saadettin Kaynak ile aralarındaki fark sorulduğunda, şöyle mütevazi bir cevap verir:

“Soyadlarımıza bakıldığında anlaşılır efendim. O koskoca bir kaynak, ben ise sadece bir pınarım.”
 
eline sağlık, çok güzel....
 
DAHA DEĞERLİ OLAN

Peygamberimizin azatlı kölesi Zeyd’in oğlu Üsâme, annesine ve babasını çok severdi. Babasının vefatından sonra daima onun için kurban keserdi. Üsame bin Zeyd zengindi, bir hayli hurma ağacı da vardı. Bu ağaçların mahsulünün çoğunu yoksullara bağışlardı. Bunu garipseyip ona, servetini niçin yoksullara bağışladığını sorduklarında şöyle cevap verdi:

“Annem ve babam ağaçlardan daha kıymetlidir.”


YENİR YUTULUR HESAP

Timur’un defterdarı hesapta bir yanlışlık yapar. Bunun üzerine Timur o defterdara, hesap yaptığı kâğıtları yedirir ve işten kovar. Yerine Nasreddin Hoca’yı alır.

Hoca Nasreddin hesapları yufka üzerine yapmaya başlar. Timur, bunu görüp şaşırır ve sebebini sorar. Nasreddin Hoca cevap verir:

“Yemesi kolay olsun diye!..”


KALDIRIM TAŞI


Sadrazam Keçecizâde Fuat Paşa’nın yaptığı bazı işleri beğenmeyenler, aleyhinde türlü sözler söylerlerdi. İstanbul’un bazı sokaklarının kaldırımla döşenmesi de düşmanlarına dedikodu fırsatı vermişti.

Bir gün, birisi bu kaldırımların nasıl ve neyle yapıldığını sorunca Fuat Paşa’dan şu cevabı aldı:

“Bize atılan taşlardan yapıldı!..”


DAYANIKLILIK


Sultan Fatih, hocası Akşemseddin’e sordu:

“İnsan, açlığa ne kadar dayanabilir?”

Akşemseddin tebessüm ederek cevap verdi:

“Ölünceye kadar…”

GÖRMEME NİMETİ

Hilâl-i Râî'nin, Kör Şair Beşşar diye tanınan bir dostu vardı. Hilâl ona arasıra ağırca şakalar yapardı. Hilâl-i Râî bir gün Beşşar’a sordu:

“Cenab-ı Hak bir kimseyi görmekten mahrum ederse, onun yerine başka bir nimet verirmiş. Seninki nedir?”

Beşşar biraz kızarak cevap verdi:

“Senin gibilerin yüzünü görmemek...”


PALTO
Ressam İbrahim Çallı, bir kış günü terziden yeni paltosunu aldı. Ve o gün kendisine yeni bir palto alan bir arkadaşı ile karşılaştı.

“Bak Çallı,” dedi arkadaşı. “Benim paltom seninkinden daha güzel.”

Çallı, “Nesi güzel?” deyip dudak büktü.

Arkadaşı paltosunun içini gösterdi:

“Bak,” dedi, “benimkinin içinde kürk var.”

Ünlü ressam yarı alaylı cevap verdi:

“Benimkinin içinde de Çallı var.”


YEDEK HAFIZA

Bir gün, sahabeden birisi Peygamberimize (a.s.m.):

“Hafızam kuvvetini kaybetti. İşittiğim sözleri, aklımda tutamıyorum!” deyip yardım istemesi üzerine Peygamberimiz (a.s.m.):

“Sağ elinden faydalan...” buyurdu.

“Nasıl faydalanayım?” diye soran sahabesine Efendimiz (a.s.m.) şöyle cevap verdi:

“Duyduğun sözleri, yazıp bir yerde sakla!”


EŞSİZ ESER

18. yüzyılın meşhur Fransız şairlerinden A. Piron’a, yazar geçinen birisi bir gün şöyle demiş:

“Hiç kimsenin cesaret edemediği, etmeyeceği bir konuda eşsiz bir eser yazmak istiyorum, ne dersiniz?”

Piron da ona şu tavsiyede bulunmuş:

“Öyle ise kendinize bir methiye (övgü) yazın!..”
 
CHI€F' Alıntı:
AKLIN GEREĞİ

Ebu Hanife Hazretleri, üzerine doğru gelmekte olan bir hayvana yol vererek kenara çekildiğinde, yanındakiler şaşırarak, neden böyle yaptığını sorarlar. Ebu Hanife cevap verir:

“Onun boynuzları var; benim ise aklım…”

TAHTADAN BAŞKA


Aziz Mahmud Hüdayi, kayıkla boğazı geçerlerken, “Efendim, ölümle aramızda şu tahtadan başka bir şey yok!..” diyen öğrencisine şu cevabı vermiş:

“Evlâdım, karada o da yok!..”




Fazla söze Gerek yok sanıyorsam...
 
Geri
Üst