Yaklaşık 400-500 yıl öncesine ait eski el yazmalarından elde edilen bilgilere göre hayvanlar ve tabiatın meteoroloji ile bağlantısı şöyle:
Tavşanın tüyü sık olursa kış sert olur.
Balıklar fırtınadan önce suyun üzerine sıçrar.
Turna bağlığı ırmağın dibinde kımıldamadan durursa, ya rüzgar çıkar da ya da yağmur yağar.
Ormanın aşağılarına inen fil, yağmuru ve güneşi haber verir.
Kurbağa ötünce yağmur gelecek demektir.
Yalanan kedi yağmuru haber verir.
Fare su taşkınından önce yamaçta delik açar.
Koyunlar fırtınadan biraz, önce başlarım birbirine çarpar.
Kara yılan ıslık çalınca yağmur yakındır.
İnek duvarları yalarsa hava açacaktır.
Sülükler sudan çıkıp, bitkilerin altına saklanırsa çok geçmeden fırtına patlar.
Sırtı kaşındığı için yere yatan at, yağmurun yağacağını gösterir.
Sincap çok ceviz toplarsa, kış da çok sert olacak demektir.
Köy çevresinde çakallar bağırırsa yağmur yağar.
Dişi eşek kulağını sallarsa yağmur geliyor demektir.
Horoz ötüp su içerse yağmur yakındır.
Kümesteki kazlar güneyden kuzeye doğru yürürlerse yağmur yağacaktır.
Kırlangıçlar yüksekten uçarsa hava iyi olacaktır, alçaktan uçarsa yağmur yağacaktır.
Turnalar yüksekten ağır ve gagalarını tıkırdatarak uçarlarsa, sonbahar güzel olacak demektir.
Baharda leylekleri kuzeyde görürsen, öbür gün yağmur yağar.
Örümcek ağını sabah yaparsa hava açık olacak demektir.
Arılar sabah erkenden kovanlarından çıkmazsa, hava kötü olacaktır.
alıntı