Hayattan neler öğrendik!

lastdream

New member
ŞU HAYATTAN NELER ÖĞRENDİK NELER...


1- Kendimi neşelendirmek istedigim zaman en iyi yolun başka
birini neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim.

2 - Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini
öğrendim.

3- Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa
gidilmemesi gerektiğini öğrendim

4- İşyerinde romantik ilişkiler aranmamasi gerektiğini öğrendim.

5- İnsanın kendisinden daha sorunlu birisiyle evlenmemesi gerektiğini öğrendim.

6- Çalıştırdığımız insanlara iyi davrandığımızda, onların da
müsteriye iyi davrandıklarını öğrendim.

7- Bir toplanıda zekâmı ya da sohbetimi göstermek konusunda
tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olacağını öğrendim.

8- Insanlara iyi davranmanın hiçbir maliyeti olmadığını öğrendim.

9- Gerçekten yaşamaya baslamak için emeklilik beklenirse, çok uzun
bir süre beklenilmiş olunacağını öğrendim

10-İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu

11-Bir domuza ve bir çocuga istedikleri her şeyi verirseniz
sonuçta çok iyi bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını öğrendim.

12-Kimle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim.


SEVGİ

Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki
oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun
kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve
çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen
hastaneye götürmüş. Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini
kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki
elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış. Çocuk ameliyattan
çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir
ifadeyle,"Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok
üzgünüm." demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş:
"Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş
ve hayatına son vermiş...

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını
işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı
sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün. Kamyonlar
onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman
onarılamaz; genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı
göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle
ve düşünmeden yapılan şeyler,insanı sonsuza kadar rahatsız eder.
Harekete geçmeden önce durun ve düşünün. Sabırlı olun. Anlayış
gösterin ve sevin.

LÜTFEN DİKKAT

Jack yavaşlamadan önce Takometreye baktı: Hız limitinin 50 olduğu
yerde 73 ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis
tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız
olabilirdi? Jack arabasını sağa çekti. "İnsallah şu
anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer" diye düşünüyordu. Polis elinde
kalın bir not defteri ile arabadan indi. Bu Polis
Kiliseden Bob değilmi? Jack iyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum
bir cezadan daha kötüydü.Kiliseden tanıdığı bir Polis, arkadaş
olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hemde hızlı gidip, trafik
kurallarını ihlal ettiği için.
"Merhaba Bob. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç"
"Merhaba Jack" Bob gülümsemiyordu."Beni, karımı ve
çocuklarımı görmek icin eve giderken yakaladın"''Evet öyle" Bob umursamaz
görünüyordu. "Son günler eve hep çok geç geldim. Çocuklarım
beni uzun suredir hiç görmedi. Ayrıca Diana bana bu aksam Patates ve
biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyormusun?" "Evet ne
demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal
ettiğinide biliyorum." diye cevapladı Bob. "Eyvah! Bu taktik
fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli" diye düşündü Jack
"Beni kaç ile giderken yakaladın?" "Yetmis. Lutfen arabana girermisin?" dedi
Bob."Ah Bob,bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda Takometreye
baktım. Sadece 65 ile gidiyordum." "Lutfen Jack, arabana gir"
diye üsteledi Bob. Jack canı sıkkın bir şekilde arabasına
girdi,kapıy çarparak kapattı. Bob not defterine bir şeyler yazıyordu.
"Bob niye benim ehliyetimi ve araba ruhsatını istemiyorki" diye düşündü
Jack.Ne olursa olsun, bundan sonra kilisede bu
adamın yanına oturmaktansa, birkaç Pazar Jack kiliseye gitmeyecekti. Bob
kapıyı tıklatıyordu. Jack arabasının penceresini 5 cm kadar
açtı. Bob Jack'a bir kağıt verdi ve gitti."Ceza
değil bu" diye kendi kendine söylendi Jack. Bir anda sevinmişti. Bu bir
yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:"Sevgili Jack, benim bir kızım vardi. Altı
yaşındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü.
Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 ay hapishane cezasıydı
bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları
tekrar koklayabildi. Ama ben... Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek
için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye
çalıştım. Bin kerede başardığımı zannettim. Belki başarmişımdır, ama hala kızımı düşünüyorum.
Lütfen benim için dua et ve dikkat et Jack, tek bir
oğlum kaldı." Jack 15 dakika kadar bir süre yerinden
kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine
varınca, çocuklarına karısına sıkıca sarıldı.

Hayat çok değerli, sürekli dikkat et. Dikkatli
araba kullan ve başkalarının hakkına saygı göster.
Hiçbir zaman unutma, istediğin kadar araba satın alabilirsin, ama
insan hayatını....


alıntı
 

HTML

Üst