sabahci.06
New member
- Katılım
- 28 Ocak 2009
- Mesajlar
- 407
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Yerleri Sulayan Adam ve Siz
Toz kalkmasin, ya da etraf temiz olsun diye dükkanlarinin önündeki kaldirimi sulayan bir çok adam vardir. Siz, sulanan kaldirimda, sulanan mekana dogru yavas yavas yaklasirsiniz, ama kendinizden eminsiniz: Racon geregi, tehlikeli bölgeye girdiginizde çevik esnaf, hortumu hizla yere, kendine dogru tutar. Size bakmaz, siz de ona bakmazsiniz ama o gizli anlasma yapilmistir iste. Siz ona, dikkatli olup sizi islatmadigi için; o da size, bu tiribi yapmasina olanak verdiginiz için, mütesekkir. Hayata devam.
Ne Vardi Sizin?
Bir kaç arkadas hem lezzetli, hem de ucuz yemek yiyecek olmanin nesesiyle kebapçiya ya da büfeye dolusuruz. Gelsin ayranlar, gitsin dönerler, abi ketçap mayonez versene ...
Yemekleri bitirip de sigaralari yaktiktan az sonra varsa garsona, yoksa kasadaki abiye sorariz; "Bizim hesabi alir misin?" Hayir efendim alamaz. Çünkü adisyon denen, kullanimi kolay ve son derece yararli sistemden haberi olmayan müthis bir esnaftir o. Soruya soruyla karsilik verir:
- Ne vardi sizin? Töbe ya! Nasil sayacagim simdi tek tek, yazsana baba sen biz yedikçe bi köseye. Du bakalim:
- Eee 3 ayran, 2 tost, 5 yarim döner, 2 hamburger ...
- Hamburger 3 degil miydi?
Bak bak inanmiyo bi de. Ulan ne is ya! Fazla da sinirlenmeyiz ama...
Halk
Hani su seyrederken, dinlerken, okurken ögreniriz ya birilerinin halki oldugumuzu. Birisi çikmistir; kim oldugunu, ne oldugunu, oraya neden çikarildigini ya biliriz ya bilmeyiz; halk filan derler. Beni halkim böyle istiyo, ben halkin adamiyim, ben halkin sanatçisiyim... Siz de o esnada sanatçi mi lan bu? diye düsünürsünüz.
Ama sanatçiymis ve çikmis oraya. Bi de bizimmis o. Gel kardesim evi tasiyacaz, dediginde yardim edecek mi? Kil olursunuz, bulsaniz tekme tokat döversiniz. Ben onun halki degilim, diye düsünürsünüz, baskalari da benim gibi düsünüyordur diye kendinizi rahatlatmak istersiniz ama; yok iste. Baskalari sizin gibi düsünmüyor. Siz de mecbursunuz o kisilerin halkinin bir parçasi olmaya. Siz istediginiz kadar, Yok ben onlardan birisi degilim, deseniz de nafile. Onlar sizi sormadan sahipleniyorlar. Isteseniz de, istemeseniz de.
Bizler; hepimiz, o adamlarin, o kadinlarin halkinin içinde yer ediyoruz. Biz diyoruz onlara; gel su saklabanligi yap, tipini söyle kil hale getir, böyle acikli sarki söyle, git su adama hakaret et, git su ortamda su densizligi becermeden gelme... diye.
Hallk ne diosa o. Ne diosak o. Halkima sevgilerle...
Korkma Sönmez
Istiklal Marsi'na Istiklal Marsi degil de "korkma sönmez" demekle kalmayip, diger milletlerin milli marslarini da, "Almanlarin korkma sönmezi, Japonlarin korkma sönmezi" diye nitelendirmek hos mudur, nahos mudur bilemedim. Tipki bütün zencilere, Erman Toroglu tiribiyle "arap" demek gibi...
Aç Gözlülük
Insanlar bir sey ister, tesadüfen gerçeklesirse, ilk lafi su olur: "Tüh! Keske baska bir sey isteseymisim, olacakmis." Yahu bu istedigin oldu ya. Daha ne istiyorsun? Bu ne aç gözlülüktür, bu ne hirstir?
Adres Takibi
Bugünlerde çok sik rastlar oldum bu olaya. Eminim hepiniz her gün bununla karsilasiyorsunuzdur. Bu gün adamin birine, postane nerde, diye sordum:
- Hocam. Bakar misin? Postane nerde?
- Bak surdan asagi dümdüz in. Birinci degil, ikinciden sola dön. Sonra birinci degil, ikinci degil, üçüncüden saga dön.
-Oldu... Ya yok böyle bisi valla. Adam kisaca ikinciden sola, üçüncüden saga dese olmuyor. Illa birinci degil, ikinci degil... Sanki öyle demese ben gidip o sokaklara teker teker girip çikacagim. Anlamiyorum ben bu insanlari.
Aramak
Öyle heryerde bulunmayan birsey ararsiniz, bir dükkana girersiniz:
-Feldispat distribütörü var mi?
-Yok.
-Nerde bulabilirim?
-Valla onu arayacaksiniz beyfendi...
Ulan arayacagimizi biliyoruz, hatta zaten aramak üzere yola çiktik ve su anda zaten ariyoruz, sen bize nerede arayacagiz, nerede bulabiliriz onu söylesene.
Yola Konulan Paspaslar
Yollara konulan paspaslari sever misiniz? Ben çok severim. Civar esnafi temizlenmesi için arabalarin güzergahina paspasini yerlestirir, isine geri döner. Paspas bir kaç saat boyunca arabalarin tekerlekleriyle hasir nesir olarak günahlarindan arinir. Yola ilk konulusunu merak ederim. Acaba adam sabahin köründe, hepimiz fosurdarken, güven içinde mi koymustur onu oraya; yoksa trafik kalabaliginda riske girmis, eglenceli bir görüntü mü sahnelemistir. Peki ya ben arabayi yol ortasinda "zart" diye durdurup, inip, paspasa ayaklarimi silersem, "hüüeeloo... napiyosun kardesim yol ortasinda", diye kizarlar mi bana, yoksa "paspas, ayak silmek içindir" diyerek anlayis mi gösterirler?
Onun Yeri Orasi
Niye degistiriyorsunuz siz benim esyalarimin yerlerini bakiym? Onun yeri niye orasi? Esya, aklini kullanmis, orayi mi istemis? Cansiz bir varlik, nerenin yeri oldugunu bilmez, nereye koyarsan orada durur. E ben bana ait olan bu esyayi buraya koymusum, demek ki yeri burasi. Bak hala degistiriyo... Karismayin ya esyamla benim hayatima.
Özen Gösteren Annelere
Toz kalkmasin, ya da etraf temiz olsun diye dükkanlarinin önündeki kaldirimi sulayan bir çok adam vardir. Siz, sulanan kaldirimda, sulanan mekana dogru yavas yavas yaklasirsiniz, ama kendinizden eminsiniz: Racon geregi, tehlikeli bölgeye girdiginizde çevik esnaf, hortumu hizla yere, kendine dogru tutar. Size bakmaz, siz de ona bakmazsiniz ama o gizli anlasma yapilmistir iste. Siz ona, dikkatli olup sizi islatmadigi için; o da size, bu tiribi yapmasina olanak verdiginiz için, mütesekkir. Hayata devam.
Ne Vardi Sizin?
Bir kaç arkadas hem lezzetli, hem de ucuz yemek yiyecek olmanin nesesiyle kebapçiya ya da büfeye dolusuruz. Gelsin ayranlar, gitsin dönerler, abi ketçap mayonez versene ...
Yemekleri bitirip de sigaralari yaktiktan az sonra varsa garsona, yoksa kasadaki abiye sorariz; "Bizim hesabi alir misin?" Hayir efendim alamaz. Çünkü adisyon denen, kullanimi kolay ve son derece yararli sistemden haberi olmayan müthis bir esnaftir o. Soruya soruyla karsilik verir:
- Ne vardi sizin? Töbe ya! Nasil sayacagim simdi tek tek, yazsana baba sen biz yedikçe bi köseye. Du bakalim:
- Eee 3 ayran, 2 tost, 5 yarim döner, 2 hamburger ...
- Hamburger 3 degil miydi?
Bak bak inanmiyo bi de. Ulan ne is ya! Fazla da sinirlenmeyiz ama...
Halk
Hani su seyrederken, dinlerken, okurken ögreniriz ya birilerinin halki oldugumuzu. Birisi çikmistir; kim oldugunu, ne oldugunu, oraya neden çikarildigini ya biliriz ya bilmeyiz; halk filan derler. Beni halkim böyle istiyo, ben halkin adamiyim, ben halkin sanatçisiyim... Siz de o esnada sanatçi mi lan bu? diye düsünürsünüz.
Ama sanatçiymis ve çikmis oraya. Bi de bizimmis o. Gel kardesim evi tasiyacaz, dediginde yardim edecek mi? Kil olursunuz, bulsaniz tekme tokat döversiniz. Ben onun halki degilim, diye düsünürsünüz, baskalari da benim gibi düsünüyordur diye kendinizi rahatlatmak istersiniz ama; yok iste. Baskalari sizin gibi düsünmüyor. Siz de mecbursunuz o kisilerin halkinin bir parçasi olmaya. Siz istediginiz kadar, Yok ben onlardan birisi degilim, deseniz de nafile. Onlar sizi sormadan sahipleniyorlar. Isteseniz de, istemeseniz de.
Bizler; hepimiz, o adamlarin, o kadinlarin halkinin içinde yer ediyoruz. Biz diyoruz onlara; gel su saklabanligi yap, tipini söyle kil hale getir, böyle acikli sarki söyle, git su adama hakaret et, git su ortamda su densizligi becermeden gelme... diye.
Hallk ne diosa o. Ne diosak o. Halkima sevgilerle...
Korkma Sönmez
Istiklal Marsi'na Istiklal Marsi degil de "korkma sönmez" demekle kalmayip, diger milletlerin milli marslarini da, "Almanlarin korkma sönmezi, Japonlarin korkma sönmezi" diye nitelendirmek hos mudur, nahos mudur bilemedim. Tipki bütün zencilere, Erman Toroglu tiribiyle "arap" demek gibi...
Aç Gözlülük
Insanlar bir sey ister, tesadüfen gerçeklesirse, ilk lafi su olur: "Tüh! Keske baska bir sey isteseymisim, olacakmis." Yahu bu istedigin oldu ya. Daha ne istiyorsun? Bu ne aç gözlülüktür, bu ne hirstir?
Adres Takibi
Bugünlerde çok sik rastlar oldum bu olaya. Eminim hepiniz her gün bununla karsilasiyorsunuzdur. Bu gün adamin birine, postane nerde, diye sordum:
- Hocam. Bakar misin? Postane nerde?
- Bak surdan asagi dümdüz in. Birinci degil, ikinciden sola dön. Sonra birinci degil, ikinci degil, üçüncüden saga dön.
-Oldu... Ya yok böyle bisi valla. Adam kisaca ikinciden sola, üçüncüden saga dese olmuyor. Illa birinci degil, ikinci degil... Sanki öyle demese ben gidip o sokaklara teker teker girip çikacagim. Anlamiyorum ben bu insanlari.
Aramak
Öyle heryerde bulunmayan birsey ararsiniz, bir dükkana girersiniz:
-Feldispat distribütörü var mi?
-Yok.
-Nerde bulabilirim?
-Valla onu arayacaksiniz beyfendi...
Ulan arayacagimizi biliyoruz, hatta zaten aramak üzere yola çiktik ve su anda zaten ariyoruz, sen bize nerede arayacagiz, nerede bulabiliriz onu söylesene.
Yola Konulan Paspaslar
Yollara konulan paspaslari sever misiniz? Ben çok severim. Civar esnafi temizlenmesi için arabalarin güzergahina paspasini yerlestirir, isine geri döner. Paspas bir kaç saat boyunca arabalarin tekerlekleriyle hasir nesir olarak günahlarindan arinir. Yola ilk konulusunu merak ederim. Acaba adam sabahin köründe, hepimiz fosurdarken, güven içinde mi koymustur onu oraya; yoksa trafik kalabaliginda riske girmis, eglenceli bir görüntü mü sahnelemistir. Peki ya ben arabayi yol ortasinda "zart" diye durdurup, inip, paspasa ayaklarimi silersem, "hüüeeloo... napiyosun kardesim yol ortasinda", diye kizarlar mi bana, yoksa "paspas, ayak silmek içindir" diyerek anlayis mi gösterirler?
Onun Yeri Orasi
Niye degistiriyorsunuz siz benim esyalarimin yerlerini bakiym? Onun yeri niye orasi? Esya, aklini kullanmis, orayi mi istemis? Cansiz bir varlik, nerenin yeri oldugunu bilmez, nereye koyarsan orada durur. E ben bana ait olan bu esyayi buraya koymusum, demek ki yeri burasi. Bak hala degistiriyo... Karismayin ya esyamla benim hayatima.
Özen Gösteren Annelere