мєяωєм
New member
- Katılım
- 17 Mar 2006
- Mesajlar
- 3,640
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Dinimizde namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberânî]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibâdet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.) [Taberânî]
(Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [İ.Ahmed]
(Allah buyuruyor ki, "söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana, azab etmem, onu sorgu-suâle çekmeden Cennete koyarım") [Hakim]
(İmandan sonra en büyük vazife namaz kılmaktır.)
(Her peygamberin ümmetine son nefeste vasıyeti namazdır.)
Namaz kılmak böyle büyük bir ibâdet olduğu için terkedilmesi de çok büyük günahtır. Hanbelide namazı terkeden küfre düştüğü için, Şafiî ve Malikide büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namaz dinin direğidir, terkeden dinini yıkmış olur.) [Beyhekî]
(Namaz kılan, Kıyamette kurtulacak, kılmıyan perişan olur.) [Taberânî]
(Namaz kılmıyan, Kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur.) [Bezzar]
(Namazı kasten bırakanın ibâdetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]
Namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmıyanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmıyanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.
İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
(Namaz kılmak ve diğer ibâdetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibâdet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emilerine severek kolaylıkla uymaktır.) [C.1.m.191, 289]
Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramıyacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti istiyen namaz kılmaz mı? Hadis-i şerifte, (Cenneti isteyip de, Allahın yasakladıklarından kaçınmıyan, isteğinde yalancıdır) ve (Cenneti istiyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar) buyuruluyor. (Beyhekî)
Tadil-i erkana riayet etmek vaciptir. Namazın vaciplerinden biri bilerek terkedilirse, o namazı tekrar kılmak vacip olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkanına riayet etmez, rükû ve secdelerini hakkıyle yerine getirmez.)
(Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır. Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü teâlâ nazar etmez.)
Cemaatle namaz kılmak erkeklere Sünnet-i hüdadır. Yani dinimizin şiarı, alameti olan sünnettir. Özürsüz terketmek asla caiz değildir. Bilhassa yatsı ve sabah namazını cemaatle kılmak çok önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibâdetle geçirmiş sayılır.) [Müslim]
(Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir.) [Buharî]
Hadîs-i şerîfte, “Bir namazı, özürsüz olarak vaktinden sonra kılan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır” buyuruldu. Bir hukbe seksen senedir. Her senesi üçyüzaltmış gündür. Her günü, seksen dünya senesidir.
Kazâya kalan namazı kılacak kadar vakitlerin herbiri geçtikçe, bu bir namazın günâhı kat kat artar. Ya birkaç namaz olursa, cezâsı çok çetin olur. Her ne pahasına olursa olsun, kılmadığımız veya kılamadığımız namazlarımızı bir ân önce, kazâ etmek ve affı için tevbe etmek, çok yalvarmak lâzımdır. Namaz kılmayanın, Allahü teâlânın büyüklüğü karşısında titremesi, erimesi lâzımdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir.
Dünyada olan altı azap:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz.
Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- Allahü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.)
(Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.) [Taberânî]
(Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibâdet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.) [Taberânî]
(Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.) [İ.Ahmed]
(Allah buyuruyor ki, "söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana, azab etmem, onu sorgu-suâle çekmeden Cennete koyarım") [Hakim]
(İmandan sonra en büyük vazife namaz kılmaktır.)
(Her peygamberin ümmetine son nefeste vasıyeti namazdır.)
Namaz kılmak böyle büyük bir ibâdet olduğu için terkedilmesi de çok büyük günahtır. Hanbelide namazı terkeden küfre düştüğü için, Şafiî ve Malikide büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Namaz dinin direğidir, terkeden dinini yıkmış olur.) [Beyhekî]
(Namaz kılan, Kıyamette kurtulacak, kılmıyan perişan olur.) [Taberânî]
(Namaz kılmıyan, Kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur.) [Bezzar]
(Namazı kasten bırakanın ibâdetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.) [Ebu Nuaym]
Namaz, çok önemli bir ibâdet olduğu için, namaz kılmıyanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmıyanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.
İmam-ı Rabbanî hazretleri buyuruyor ki:
(Namaz kılmak ve diğer ibâdetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibâdet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emilerine severek kolaylıkla uymaktır.) [C.1.m.191, 289]
Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramıyacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti istiyen namaz kılmaz mı? Hadis-i şerifte, (Cenneti isteyip de, Allahın yasakladıklarından kaçınmıyan, isteğinde yalancıdır) ve (Cenneti istiyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar) buyuruluyor. (Beyhekî)
Tadil-i erkana riayet etmek vaciptir. Namazın vaciplerinden biri bilerek terkedilirse, o namazı tekrar kılmak vacip olur. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkanına riayet etmez, rükû ve secdelerini hakkıyle yerine getirmez.)
(Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır. Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü teâlâ nazar etmez.)
Cemaatle namaz kılmak erkeklere Sünnet-i hüdadır. Yani dinimizin şiarı, alameti olan sünnettir. Özürsüz terketmek asla caiz değildir. Bilhassa yatsı ve sabah namazını cemaatle kılmak çok önemlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibâdetle geçirmiş sayılır.) [Müslim]
(Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir.) [Buharî]
Hadîs-i şerîfte, “Bir namazı, özürsüz olarak vaktinden sonra kılan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır” buyuruldu. Bir hukbe seksen senedir. Her senesi üçyüzaltmış gündür. Her günü, seksen dünya senesidir.
Kazâya kalan namazı kılacak kadar vakitlerin herbiri geçtikçe, bu bir namazın günâhı kat kat artar. Ya birkaç namaz olursa, cezâsı çok çetin olur. Her ne pahasına olursa olsun, kılmadığımız veya kılamadığımız namazlarımızı bir ân önce, kazâ etmek ve affı için tevbe etmek, çok yalvarmak lâzımdır. Namaz kılmayanın, Allahü teâlânın büyüklüğü karşısında titremesi, erimesi lâzımdır.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
(Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir.
Dünyada olan altı azap:
1- Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2- Allahü teâlânın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duâları kabûl olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6- Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi duâlarının buna fâidesi olmaz.
Ölürken çekeceği azaplar:
1- Zelîl, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1- Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2- Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3- Allahü teâlâ, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Hergün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
Kıyâmette çekeceği azaplar:
1- Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2- Allahü teâlâ, onu kızgın olarak karşılar.
3- Hesâbı çok çetin olup, Cehenneme atılır.)