atn42
New member
Mehmet Şevket Eygi
EVET, sizlere hitap ediyorum: Hem Müslüman geçiniyorsunuz, hem İslâm’a taraftar olduğunuzu iddia ediyorsunuz; hem de bu dinin yasakladığı, kötü gördüğü bir sürü haramı, münkeri, azgınlığı irtikâb ediyorsunuz (kötü bir işi yapmak).
Allah diyorsunuz, O’nun razı olmadığı, gazab ettiği, yasakladığı büyük günahları mütecahiren (açıkça, küstahça) işliyorsunuz.
Cennete, Cehennem’e inandık diyorsunuz ve sizi Cehennem’e sokacak işler yapıyorsunuz.
İlâhî adalete, Mahkeme-i Rûz-i Ceza’ya (Büyük Hesap Günü’ndeki Ulu Mahkemeye) inandık diyorsunuz ve yine de bildiğinizi okuyorsunuz.
Gözlerinizin içine bakarak sizi suçluyorum:
Saçı bitmedik yetimlerin hakkını yiyorsunuz.
Halkın bütçelerinden, meşru olmayan yollarla para apartıyor ve kara zengin oluyorsunuz.
Şu soruyu yöneltiyorum: Sizler nasıl Müslümanlarsınız?
Yine soruyorum:
Müslüman haram yer mi?
Müslüman kara para zengini olur mu?
Müslüman yolsuzluk, talan, hırsızlık, suiistimal yapar mı?
Müslüman ahlâka ve hukuka aykırı rantlar peşinde koşar mı?
Ey namus, ey şeref, ey temizlik ve şeffaflık (saydamlık), ey doğruluk ve dürüstlük, ey fazilet nerdesiniz?
Ey haram yiyiciler!.. Dünyanın çeşitli yerlerinde villalar, köşkler, konaklar almışsınız, gerekirse oralara kaçıp mutluluk ve güven içinde yaşayacakmışsınız.
Boş hayaller, aldatıcı kuruntulardır bunlar.
Sizi bekleyen dünyada rezillik, ahirette rezilliktir.
İslâm’ın temel emirlerinden biri doğruluk ve dürüstlüktür.
Allah ile barışık olmak istiyorsanız, doğru ve dürüst olmaya, harama bulaşmamaya mecbursunuz. Riba ve haram yerseniz Allah’ın gazabına müstahak olursunuz (hakkeder ve layık olursunuz) ve Cehennem’de yanarsınız.
Allah zulmü ve zalimleri sevmez.
Allah yeryüzünde fesat çıkartılmasını, rüşvet alınıp verilmesini, haram rantlar ve komisyonlar devşirilmesini, azgınlık yapılmasını istemez.
Peygamber de (salat ve selam olsun O’na) istemez.
Salih ve doğru Müslümanlar da istemez.
Ey haram yiyenler, ey gayr-i meşru yollarla zengin olanlar! Şeytanlardan aldığınız fetvalar sizi kurtarmaz. İslâm’a, Kur’ân’a, Sünnete taban tabana zıt öyle aykırı fetva ve ruhsatların geçerliliği ve kıymeti yoktur.
Bir Müslüman burjuva sınıfı oluşturmak için bu kötü düzende bazı kötülükleri yapmak, çalıp çırpmak, soymak, talan etmek, haram yemek caizdir...
Böyle bir fetvaya inanan ve mucibince amel eden kimsenin kâfir olmasından korkulur.
Bir Müslüman Allah ile olan işlerinde ihlâsa, halk ile olan işlerinde adalete ve istikamete (doğruluğa dürüstlüğe) uygun hareket etmelidir...
Hırsızlıkla, haramla, soygunla Müslümanlık bağdaşmaz, uyuşmaz, bir arada olmaz. Haram yiyerek İslâm’a, Ümmete, ülkeye hizmet edilmez.
Sizi uyarıyorum: Yaptıklarınız ilâhî gazabı ve azabı celb eder (getirir) ve sonunda perişan olursunuz.
KAYNAK
aslında yorumsuz bırakacaktım ama bende soruyorum Şeytanlar kimler fetvayı kimlere verdiler
EVET, sizlere hitap ediyorum: Hem Müslüman geçiniyorsunuz, hem İslâm’a taraftar olduğunuzu iddia ediyorsunuz; hem de bu dinin yasakladığı, kötü gördüğü bir sürü haramı, münkeri, azgınlığı irtikâb ediyorsunuz (kötü bir işi yapmak).
Allah diyorsunuz, O’nun razı olmadığı, gazab ettiği, yasakladığı büyük günahları mütecahiren (açıkça, küstahça) işliyorsunuz.
Cennete, Cehennem’e inandık diyorsunuz ve sizi Cehennem’e sokacak işler yapıyorsunuz.
İlâhî adalete, Mahkeme-i Rûz-i Ceza’ya (Büyük Hesap Günü’ndeki Ulu Mahkemeye) inandık diyorsunuz ve yine de bildiğinizi okuyorsunuz.
Gözlerinizin içine bakarak sizi suçluyorum:
Saçı bitmedik yetimlerin hakkını yiyorsunuz.
Halkın bütçelerinden, meşru olmayan yollarla para apartıyor ve kara zengin oluyorsunuz.
Şu soruyu yöneltiyorum: Sizler nasıl Müslümanlarsınız?
Yine soruyorum:
Müslüman haram yer mi?
Müslüman kara para zengini olur mu?
Müslüman yolsuzluk, talan, hırsızlık, suiistimal yapar mı?
Müslüman ahlâka ve hukuka aykırı rantlar peşinde koşar mı?
Ey namus, ey şeref, ey temizlik ve şeffaflık (saydamlık), ey doğruluk ve dürüstlük, ey fazilet nerdesiniz?
Ey haram yiyiciler!.. Dünyanın çeşitli yerlerinde villalar, köşkler, konaklar almışsınız, gerekirse oralara kaçıp mutluluk ve güven içinde yaşayacakmışsınız.
Boş hayaller, aldatıcı kuruntulardır bunlar.
Sizi bekleyen dünyada rezillik, ahirette rezilliktir.
İslâm’ın temel emirlerinden biri doğruluk ve dürüstlüktür.
Allah ile barışık olmak istiyorsanız, doğru ve dürüst olmaya, harama bulaşmamaya mecbursunuz. Riba ve haram yerseniz Allah’ın gazabına müstahak olursunuz (hakkeder ve layık olursunuz) ve Cehennem’de yanarsınız.
Allah zulmü ve zalimleri sevmez.
Allah yeryüzünde fesat çıkartılmasını, rüşvet alınıp verilmesini, haram rantlar ve komisyonlar devşirilmesini, azgınlık yapılmasını istemez.
Peygamber de (salat ve selam olsun O’na) istemez.
Salih ve doğru Müslümanlar da istemez.
Ey haram yiyenler, ey gayr-i meşru yollarla zengin olanlar! Şeytanlardan aldığınız fetvalar sizi kurtarmaz. İslâm’a, Kur’ân’a, Sünnete taban tabana zıt öyle aykırı fetva ve ruhsatların geçerliliği ve kıymeti yoktur.
Bir Müslüman burjuva sınıfı oluşturmak için bu kötü düzende bazı kötülükleri yapmak, çalıp çırpmak, soymak, talan etmek, haram yemek caizdir...
Böyle bir fetvaya inanan ve mucibince amel eden kimsenin kâfir olmasından korkulur.
Bir Müslüman Allah ile olan işlerinde ihlâsa, halk ile olan işlerinde adalete ve istikamete (doğruluğa dürüstlüğe) uygun hareket etmelidir...
Hırsızlıkla, haramla, soygunla Müslümanlık bağdaşmaz, uyuşmaz, bir arada olmaz. Haram yiyerek İslâm’a, Ümmete, ülkeye hizmet edilmez.
Sizi uyarıyorum: Yaptıklarınız ilâhî gazabı ve azabı celb eder (getirir) ve sonunda perişan olursunuz.
KAYNAK
aslında yorumsuz bırakacaktım ama bende soruyorum Şeytanlar kimler fetvayı kimlere verdiler