Shawn Michaels
New member
Hizbullah Davasının 6 tutuklu sanığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gerçen hafta serbest bırakıldı.
Bu kararın tarihi bir anlamı var.
Türk basını bu ayrıntıları göremedi. Ya da görmek istemedi diyelim.
Neler mi?
-Sanıklardan Mehmet Bahattin Temel, Hizbullahın Türkiye sorumlusu olmakla, Hacı İnan ise askeri kanat sorumlusu olduğu iddiasıyla yargı önünde. Ancak Temel oy çokluğuyla, İnan ise oy birliği ile verilen karar sonrasında tutuksuz yargılanacak.
-9 ay önce sanıklar kuvvetli suç şüphesi ile tutuklanmıştı. 9 ay sonra haklarında tahliye kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Odatv davası dahil pek çok gazeteci, yazar, asker hakkında tutukluluk kararı verdi. Yani mahkeme Hizbullah lideri ve askeri sorumlusunun kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığını düşünürken örneğin gazeteciler için tam tersi yönde kanaate sahip.
-Hizbullahın askeri kanat sorumlusu Hacı İnan, tarihi savunmasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile 80 öncesinde beraber çalıştık dedi.
-İnan, Referandumda evet oyu kullandım. Bu topraklarda Müslüman halka baskı vardı. Yavaş yavaş bu durum değişiyor. Baskılar yavaş yavaş kalkıyor niye yeraltına ineyim sözlerinin ardından oy birliği ile tahliye oldu.
-İnanın kritik bir ifadesi daha vardı: Cumhurbaşkanı dindar. Ben ona karşı niye terör uygulayım. Gerçekten de Hizbullahın adı teröre karışmıştı. Ama devlete karşı terörden çok; Güneydoğuda faili meçhul cinayetlere, domuzbağlı sorgulara, yeraltı işkencelerine. İnanın Cumhurbaşkanına karşı niye terör uygulayım sözünün anlamı bu nedenle başkaydı. İktidar değişmiş ama anlayış değişmemiş.
-Çok daha önemli bir ayrıntı var. Ergenekon Davasının 1.iddianamesinde Savcı Zekeriya Öz, Hizbullahın Ergenekon tarafından yönetilen bir örgüt olduğunu iddia etti. Kısacası Hizbullahçılar savcıya göre Ergenekon üyesiydi. Hacı İnan, Ergenekon kontrolünde olduğu bizzat İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından iddia edilen bir örgütün askeri kanat sorumlusu olmakla yargılanıyordu. Ancak Ergenekon üyesi olmakla itham edilen birçok sanık hakkında aynı mahkeme tutukluluk kararı verirken Hacı İnan serbest kaldı.
Mahkeme Ergenekon iddianamesini konu Hizbullah olunca ciddiye almadı mı dersiniz? Yoksa Hacı İnanın konuşması mı mahkemeyi etkiledi?
Üstelik 14. Ağır Ceza Mahkemesinde bunların yaşandığı dakikalarda 13. Ağır Cezada İnternet Andıcının Başbakanın imzasının da olduğu MGK direktifiyle gerçekleştiği belgesi okunuyordu. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başbakanın adının karıştığı bu ikinci davada ise tutukluluğa devam dedi.
Odatv.com
Bu kararın tarihi bir anlamı var.
Türk basını bu ayrıntıları göremedi. Ya da görmek istemedi diyelim.
Neler mi?
-Sanıklardan Mehmet Bahattin Temel, Hizbullahın Türkiye sorumlusu olmakla, Hacı İnan ise askeri kanat sorumlusu olduğu iddiasıyla yargı önünde. Ancak Temel oy çokluğuyla, İnan ise oy birliği ile verilen karar sonrasında tutuksuz yargılanacak.
-9 ay önce sanıklar kuvvetli suç şüphesi ile tutuklanmıştı. 9 ay sonra haklarında tahliye kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Odatv davası dahil pek çok gazeteci, yazar, asker hakkında tutukluluk kararı verdi. Yani mahkeme Hizbullah lideri ve askeri sorumlusunun kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığını düşünürken örneğin gazeteciler için tam tersi yönde kanaate sahip.
-Hizbullahın askeri kanat sorumlusu Hacı İnan, tarihi savunmasında Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile 80 öncesinde beraber çalıştık dedi.
-İnan, Referandumda evet oyu kullandım. Bu topraklarda Müslüman halka baskı vardı. Yavaş yavaş bu durum değişiyor. Baskılar yavaş yavaş kalkıyor niye yeraltına ineyim sözlerinin ardından oy birliği ile tahliye oldu.
-İnanın kritik bir ifadesi daha vardı: Cumhurbaşkanı dindar. Ben ona karşı niye terör uygulayım. Gerçekten de Hizbullahın adı teröre karışmıştı. Ama devlete karşı terörden çok; Güneydoğuda faili meçhul cinayetlere, domuzbağlı sorgulara, yeraltı işkencelerine. İnanın Cumhurbaşkanına karşı niye terör uygulayım sözünün anlamı bu nedenle başkaydı. İktidar değişmiş ama anlayış değişmemiş.
-Çok daha önemli bir ayrıntı var. Ergenekon Davasının 1.iddianamesinde Savcı Zekeriya Öz, Hizbullahın Ergenekon tarafından yönetilen bir örgüt olduğunu iddia etti. Kısacası Hizbullahçılar savcıya göre Ergenekon üyesiydi. Hacı İnan, Ergenekon kontrolünde olduğu bizzat İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından iddia edilen bir örgütün askeri kanat sorumlusu olmakla yargılanıyordu. Ancak Ergenekon üyesi olmakla itham edilen birçok sanık hakkında aynı mahkeme tutukluluk kararı verirken Hacı İnan serbest kaldı.
Mahkeme Ergenekon iddianamesini konu Hizbullah olunca ciddiye almadı mı dersiniz? Yoksa Hacı İnanın konuşması mı mahkemeyi etkiledi?
Üstelik 14. Ağır Ceza Mahkemesinde bunların yaşandığı dakikalarda 13. Ağır Cezada İnternet Andıcının Başbakanın imzasının da olduğu MGK direktifiyle gerçekleştiği belgesi okunuyordu. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başbakanın adının karıştığı bu ikinci davada ise tutukluluğa devam dedi.
Odatv.com