Hangi Beşir Atalay’a inanalım?

kareser58

New member
Hangi Beşir Atalay’a inanalım?
Can Dündar

İki Beşir Atalay var: Biri, Kürt açılımı için kapı kapı geziyor. Türkiye’nin ezeli yarasına deva arıyor. Dağdakileri indirmenin, özgürlükleri genişletmenin, yeni yetişen nesilleri kin-nefret-dayak-kurşun-dava-hapis-takip-fiş kıskacından kurtarmanın uğraşını veriyor.
Diğer Beşir Atalay, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 15 bin genç kızın sicillerini araştıran polislerin sicil amiri... Atalay’a bağlı o polisler, bir sivil toplum örgütünün ofisini basıp evraklarına el koymuş. Şimdi, o derneğin burs verdiği kızların hangisinin abisinin dağda olduğunu tespit etmeye, onları takibe alıp fişlemeye, nefret dolu yeni nesiller yetiştirmeye çalışıyor.
İkinci Beşir Atalay, bu çabasıyla, birincinin inandırıcılığını baltalıyor.
Bize de “Hangisine inanalım” diye sormak kalıyor.
* * *
Ancak bir polis devletinde olur böyle şeyler...
Ancak bir polis devletinde, Emniyet, sivil toplum kuruluşlarını hedef alarak, oradan burs alanların isim listesini bir özel komisyonun önüne koyup onların şeceresini ve terör örgütleriyle ilişkisini araştırır.
Delilden suça gitmek yerine, suç isnat edip delil aramaya kalkışır.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne (ÇYDD) yapılan budur.
Ne yapmış dernek?
Çoğu Doğu ve Güneydoğu’da cehalete terk edilmiş kızların elinden tutmuş. Onlara burs verip eğitim fırsatı sunmuş.
Bu kızların hepsinin abisi dağda olsa ne fark eder?
Öyleyse bile bu, derneğin alkışlanması için gerekçedir; suçlanması için bahane değil...
* * *
Anlaşılan “devletin fişleme huyu” değişmiyor.
“Fişlenenler” de değişmiyor.
Sadece “fişleyen” değişiyor. Düne kadar “fişlenen”lerin bir kısmı, “fişleyen” rütbesine terfi ediyor.
Bugüne dek “fiş-andıç vs. mağduru” olanların bir kısmı ise “Nihayet bizimkiler fişleyen pozisyonuna geçti” diye övünüyor.
Buna “büyük değişim” diyebilir miyiz?
Çağdaş yaşam eğitimi şansı bulmuş 15 bin kızın tahkikata alınması karşısında demokrat bildiğimiz kesimlerin suskunluğunu anlayabilir miyiz?
Bir eliyle Güneydoğu’nun kaderini değiştirecek bir reform paketi hazırlarken, diğeriyle o kaderi baltalayacak bir tahkikatı sürdüren politikacıların samimiyetine inanabilir miyiz?
* * *
Görünen o ki, bu 15 bin kız, bir “toplu suç” işlemişler.
O suçun adı:
Yanlış yerden burs almak...
Çok daha iyi imkânlar sunabilecek cemaat örgütlenmeleri varken, ÇYDD gibi laik bir çatının altına sığınmak...
Kardelenler, şimdi bunun bedelini ödeyecekler.
Güneydoğu’da kız olarak doğmanın ne demek olduğunu zaten beşikten biliyorlar.
Okula gidebilmenin çilesini yaşayarak öğrendiler.
Şimdi de bilinçlenmenin bedelini öğrenecekler.
Türkiye’de ne yazık ki, bu da eğitimin bir parçası:
Okuma yazmayı fişlerden öğrenirsin; okuyup yazdın mı da fişlenirsin.
* * *
Kardelenler!
Bu tahkikatla Türkiye dersinde bir üst sınıfa geçtiniz.
Bundan böyle kendinizi savunmayı öğreneceksiniz.
Sessizliğe bakmayın; yalnız değilsiniz.

Can Dündar (24 Ağustos 2009, Pazartesi)
 

gordem

New member
yine piyasada amrikanın piyonları
Abdli eski dış işleriden obruk ne diyor. Türkiye yogoslavya değil diyor. hani Kürt açılımı Amerika nın bir planı değil de ne bu planı uygularsanız bölünmez siniz siz yogoslavya ya benzemezsiniz . Ey milletim diyor ki siz bilmezsiniz siz malsınız önünüze attığımız saman(Yalan) ları yeyin
 

HTML

Üst