Hanedanlığın Bilinmeyen Yönleri

SEYDİALİ

seyri alem
Moderatör
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
18,132
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ARAF


OSMAN BEY
rasih nuri ileri'nin yazdıklarına göre okulda öğretilenlerden çok farklı bir kökeni var:
"osmanlı devleti'nin kurucusu osman bey'in ismi osman değil ve kendisi müslüman değil. osman bey'in asıl ismi ise ataman bey ve şamanist. şeyh edebali'nin etkisiyle müslümanlığı kabul ediyor; ataman oluyor osman. zaten bütün avrupalı da osmanlılar için ottoman kelimesini kullandı. ottoman, ataman'dan türeyen bir kelimedir."
YILDIRIM BEYAZIT
okuma yazma bilen ilk osmanlı padişahıdır
tarihte padişahlar arasında ilk evlenen padişahtır. ankara savaşında timura esir düşen yıldırım beyazıt zindandayken timurun anadoluya gelip yıldırım beyazıt'ın karısını orta yerde çırılçıplak ifşa etmesinden sonra evlilik osmanlı hanedanlığında artık yasak hale gelmiştir.resmi olarak olmasa da böyle bir fikir tamamen kafalardan silinmiştir
ÇELEBİ MEHMET
osmanlı devleti'nin ikinci kurucusu manasında "bani-i sani-i devlet" olarak tanınan ve "çocuk yaşımda bunca belâları herhâlde benden başka kimse çekmiş değildir!" sözünün sahibi olan osmanlı padişahıdır. osmanlı tarihçileri tarafından "tatar tufanının muhataraya düşürdüğü devlet gemisini kurtaran nuh" olarak anılmaktadır
İKİNCİ MURAT
diğer tüm osmanlı padişahlarının türbelerinde, sandukalar üzerinde sarık yer alırken, 2. murat'ın sandukası üzerinde bir kalpak yer alır.
FATİH SULTAN MEHMET
fetihten sonra bizans sarayinin esiri olan ve 3 gun boyunce hristiyanlika donmeli mi degil mi diye dusundugu söylenen padisah.. 14 suikastten kurtulup 15.de ebelenen padisah
tahta çıktıktan sonra ilk işlerinden biri henüz anne kucağından düşmemiş, süt emen kardeşi ahmeti boğazlatmak olmuştur
istanbul'u fethedince kendine "dogu roma imparatoru" unvanini veren padisah. ayrieten cogu kisinin hosuna gitmese de sahip oldugu imparatorlugu "musluman dogu roma imparatorlugu", kendini de "dogu roma'nin efendisi" olarak tanimlarmis. hedefledigi dogu roma'nin miraslarini toplama isi tamamlaninca da gozunu bati roma'ya dikmis, ama malesef vadesi yetmemis
yöneticilerini devşirme kökenlerinden seçmesiyle anadolu türkmenlerini küstüren padişahtır, ayrıca paralarda bulunan osmanlı nın kayı boyundan geldiğini simgeleyen sembolü kaldırmıştır
bosna'yı fethettikten sonra "sakın ola ki, sırp kızları su almak için çeşme başlarına geldiklerinde askerim oralarda bulunmayalar!" fermanını yayınlatan osmanlı padişahıdır
İKİNCİ BEYAZIT
kendisi babasi mehmedi* hamindudin al lari adinda iranli bir ezcacidan aldigi bir zehirle zehirleyerek oldurtmustur.bu zehir mehmede gut hastaligi gecirmesi icin verilmistir;zehir onceleri bagirsaklarinda gevseklik sonrada felc yaratir ve 51 yasindaki fatih birkac gun suren acilarindan sonra olur.tum bu olanlardan sonra; beyazid iranli eczaciyi asiri dozda opium vermek suretiyle ortadan kaldirir ve hükümdarligin tadini cikarmaya bakar.tabi bu surecte kardesi cem sultani da etkisiz hale getirip ortadan kaldirmanin yollarini aramaktadir.bircoklari kucuk kardesi cem sultanla girdigi taht mucadelesinden galip cikmasinin osmanli icin kotu oldugunu savunsada; yavuz sultan selim gibi bir padisah onun sayesinde varolmustur,sirf bu yuzden saygiyi haketmektedir
cesur ve atilgan miydi, bir tür he-man miydi bilmiyorum da, hakkindaki tüm sofu söylentilerine rağmen, yanliş hatirlamiyorsam (eski zaman tabi) ilk ve en önemli icraati fatih sultan mehmed'in cenazesini 15 gün kadar bekletmek olmuştu. taht kavgasi nedeniyle ölümün gizlenmesi ve beyazit'in tahta geçtikten sonra cülus dağıtmasi için geçen süre boyunca fatih'in cenazesi 15 gün boyunca deyim yerindeyse "ortalikta sürünmüş"tü. hatta dönemin baltacilar kethüdası fatih'in ölüsüne yayilan koku nedeniyle yaklaşilamadiği vs. söyler
ömrünün kalan kısmını geçirmek üzere dimetoka'ya doğru yola çıktığında yavuz tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.
CEM SULTAN(PADİŞAH OLAMASADA)
bazi tarihciler tarafindan fatih'in kendisinden sonra tahta gecmesini istedigi iddia edilen sehzade . hatta oyleki fatih'in italya seferini yarida keserek ani bir donus yapmasi, hemen ardindan da ordusunu toplayarak doguya sefere cikmasi (ki maltepe civarlarinda aniden olecektir) amasya'da basina buyruk bir yonetim sergileyen oglu bayezid'in uzerine gitmekte oldugu seklinde yorumlanir. bu seferin gercek istikameti sultan'in olumu dolayisiyla asla tam olarak bilinememis, kardesine oranla daha aydin ve atak olarak cem sultan ise asla tahta gecememistir. mevzu bahis aaain dogru olma olasiligini arttiran en buyuk kanitimsilardan biri; ikinci bayezid(sofu)'in andavalin teki olmasi ve babasinin kemiklerini sizlatacak bicimde ilk icraat olarak saraydaki gravurlerun uzerini kapattirmasi, akabinde de kendini namaza niyaza verip bir halta yaramamasi gosterilir. her halukarda osmanli tarihinin pek cok donum noktasindan biridir zat-i muhterem.
tarihi kaynaklara göre kardeşi bayezid den daha yetenekli olmasına rağmen siyasi kumpaslar sonucu tahtta kalamayan şehzade
erkek olup da padişah olmadığı halde (ki bu da bayağı tartışılır) sultan diye anılan ancak bu sıfat isminden sonra gelen tek şehzade, cem sultan'dır. kadınların isminin arkasına sultan sıfatı konurdu. örnek olarak hürrem sultan
YAVUZ SULTAN SELİM
oğlu süleymanı süslü elbiseler içinde görünce "bre süleyman, anana ne bıraktın!" diye kızmış
ayrica babasini tahttan indirmesinden dolayi babasinin "cigerini gorerek ol!" diye beddua ettigi, onun bu yuzden bu $ekilde bir hastaliktan oldugu de rivayet edilir.
tek eşli olan yegane sultan yavuz sultan selimdir.
tek sakalsız osmanlı padişahıdır. kendini yeniçeri olarak kabul ettiği için sakal bırakmamıştır.
mısır'ı fethettikten sonra halkın huzuruna çıkıp şunu diyen büyük osmanlı padişahı:
"ey mısır tebam! ben şimdi gidiyorum ama arkamda oniki yeniçerimi ve bir valimi bırakıyorum. eğer ki bu kullarımdan birinin bir tek kılına zarar verirseniz bizzat ben geri gelirim!"
yakın tarihe kadar mısır yüzyıllarca kuzu kuzu oturmuştur. ne korkuymuş be

yavuz'a sadrazam olasın" şeklinde bedduaların türemesine yol açan ciddi osmanlı padişahı.

bunun nedeni padişahlığı döneminde tam 12 sadrazamının öldürülmüş olmasıdır. yanılmıyorsam 7 tanesini aralarında geçen muhabbetten sıkılması nedeniyle tahtından kalkıp, belindeki bıçağı çekip, hovooorrrş diye saplamak suretiyle, bizzat kendi elleriyle, saray efradının bölermiş gözlerinin önünde öldürmüştür
ağabeyi şehzade korkud ile "eğer saltanat ikimizden birine nasip olursa birimiz öbürüne kıymasın" diye ant içen ancak tahtı ele geçirince antını unutan, kardeşine kıyan padişahtır. o korkud ki dedesi fatih sultan mehmet onu dizinin dibinden ayırmaz, eğitimi ile bizzat ilgilenirmiş
gözleri şaşıdır. bu nedenle belki de profilden portresini yaptırmıştır.
bir rivayete göre babasının ''kılıcın keskin ömrün kısa olsun'' diyerek lanetlediği , 8 yıllık padişahlığında osmanlı yüzölçümünü 2 katına çıkaran osmanlı padişahı
bir rivayete göre çok iyi satranç oynayan osmanlı padişahı. hatta başka bir hikaye onun çoban matını bulduğunu idda eder ki: yavuz sancaktayken gizlice şah ismailin otağına gider çoban kılığında. şah ismail de dönemin en iyi satranç oyuncusudur, hiç kimseye boyun eymez. ta ki selim onun karşısına çoban kılığında da çıkana kadar. ilk kez çoban matı burada uygular yavuz ve ayrılır şah ismailin otağından
bi rivayete göre de; kuzey afrika topraklarında kölelerin kulaklarına, kölelik işareti olarak küpe taktıklarını görünce; allah'ın kölesi olduğunu belirtmek için o da küpe takmıştır..
kendini yeniçeri olarak görmesinin sebebi de karıştıran savaşında* yenilmesine rağmen yeniçerilerin desteği ile tahta geçmesidir
güneydoğu ve doğu anadolu'daki türkmen aşiretlerini iran'a sürüp* yerlerine kürt aşiretlerini getirerek, şimdiki terör sorunumuzun temellerini atmıştır
çok sayıda alevi-türkmenin katline ferman olmuş, bir o kadarının da anadoluda ordan oraya sürülmesine neden olmuş halife-padişah-drakula.
şah ismail'in vaktiyle yavuz'a yazdığı şu dize akla geldi birden: "sen de türk müsün bre arap uşağı"
2. beyazıt tahttan ayrılırken selim e bir beddua eder;
kabaca der ki;
" ömrün at üstünde geçsin, savaştan savaşa giresin, allah seni galib eylesin, zenginlikle şanla şöhretle gözünü duyursun, ama dilerim ki ciğerini görerek ölesin... "
babanın bedduası tutar, aynen dediği gibi olmuştur,
hatta selim ciğerini görerek ölmüştür, yani rivayet bu yöndedir
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
fransuvaya yazdığı mektupta "benki şuraların şuraların hükümdarı sultan süleyman'ım" diyerek hakim olduğu tüm yerleri saymış ve devamla "sense fransa eyaleti'nin valisi fransuva'sın" demiştir.
köse olmasina ragmen resimlerinde sakalli çizilmeyi isteyen osmanli padisahi.
o kadar iş yap, resimlerinde ise kunek gibi görün. anlaşılır bir istek
fatih sultan mehmet'in harem sarayı yapmadığı topkapı sarayına, hürremin entrikaları sonucu harem sarayı yaptıran kişidir.
bunun sonucu olarak, sultanların ve hasekilerin devlet işlerine karışması ve sarayda entrikalar çevirmesi kanuni ile başlar.
her ne kadar osmanlı topraklarını en fazla kendisi artırmışsa da, önemli olanın boyut değil işlev olduğu kendisinden bir kaç yıl sonra başlayan duraklama devri ile görülmektedir
idam ettiği, çocukluk arkadaşı, sadrazam ibrahim paşa boğdurulmadan hemen önce kendisine "boynuma dolanan bu ip hurremin saçlarıdır hünkarım" diye haykırmıştır
İKİNCİ SELİM
hakkında haremde kadın kovalarken duşup basını tasa carpıp ölmüştür diye söylentiler bulunan osmanlı padişahı
haremde degilde hamamda cariyelerle oynasırken kalp krizi gecirerek oluyo diye hatırlıyorum.
#7898301 !?
bir hürrem masalı'ında yazılanlara göre; kanuni sultan süleyman'la yattıktan sonra, hamile kalmayı garantilemek adına ak hadımlardan biri olan kapı ağası ile de bir kaç kez birlikte olur hürrem sultan. hamile olduğu anlaşıldıktan sonra da, haremde kıskanıldığını ileri sürerek, valide sultan'dan kendisi için bir muhafız vermesini ister ve yanına muhafızını da alarak kapı ağasıyla beraber oldukları yere gidip kuran okumaya başlar. kuzey kulesinden hürrem sultan'ın kuran okuduğu avluyu gözetleyen kapı ağası, hürrem'in kendisini beklediğini düşünerek avluya gider. fakat hürrem onu görür görmez ayağa kalkarak çığlık atar. bu tepkiye şaşıran kapı ağası etrafına bakınınca muhafızı görür, tuzağa düşürüldüğünü anlayarak hürrem'e saldırmak ister ve muhafız tarafından öldürülür. böylece ilerde hürrem için bir tehdit olabilecek kapı ağası ortadan kaldırılmış olur. sarı selim'in kanuni sultan süleyman'ın mı yoksa kapı ağasının mı oğlu olduğu bilinmemektedir.
yeniçeriler arasında dangalak selim olarak bilinirmiş. türlü dalaverelerle kardeşleri şehzade mustafa ve kardeşi bayeziti öldürtmüş ve tahtta geçmiştir. dış görünüşü ve kişiliğiyle annesine çekmiştir. onun gibi sinsi ve içten pazarlıklıdır. şarapçıdır ve nefsine düşkündür. ne yazık ki osmanlının devletinin başına geçmiştir. ciddi şekilde yeteneksizdir. zamanında devlet işlerini sokullu idare etmiştir. çok iyi bi ahlak terbiyesi görmiş müdür bilinmez ama babası muhteşem süleyman devamlı olarak islamın yasaklarına uyması konusunda ikaz etmiştir
bir ermeni hamamcının oğlu olduğu idda edilen osmanlı padişahı.
ÜÇÜNCÜ MURAT
pir sultan abdal onun zamaninda asilmistir, kendisinin sivas valisi hizir pasa tarafindan.
#2665442 !?
tarih kaynaklarinca tam sayisi muamma olmakla birlikte yaklasik 130 cocugu oldugu bildirilmektedir
oglunun sunnet dugunune gelen iki soytarıyı ,ki bu soytarı hakaret anlamında degil herifler cidden soytarı, yeniceri ocagına alarak ocagın ve geleneklerin icine sıcan padisah olarakta anılabilir.
ÜÇÜNCÜ MEHMET
tahta geçer geçmez devletin bekası kisvesi altında, 19 kardeşi ve babasının hamile bırakmasından şüphelendiği 17 cariyeyi katlettirmiştir. katledilen erkek kardeşlerinin onikisinin yaşları 0-6 arasında değişmektedir.
BİRİNCİ MUSTAFA
akli dengesi bozuk ilk padişah olduğu söylenir
lahtinden lağım kokusu eksik olmamakta, burun direğini kıran bu kokunun türbede bulunan mühürlü kur'an'dan yayıldığı rivayet olunmaktadır.
İKİNCİ OSMAN
oldukça iri ve güçlü bir padişah olan genç osman kendisini öldürmek isteyenlerle uzun süren bir mücadeleye girişmiş ve bu direnmenin sonunda sırtına aldığı bir balta darbesiyle yere düşürülmüş. yay kirişiyle boğulmaya çalışıldıysa da asıl ölüm sebebi husyelerinin burulup patlatılmasıdır. hammer tarihi genç osman'ın kulaklarının kesilip şehzade mustafa'nın annesine gönderildiğini de yazar.
genç osman'ı yeniçerilerin 65nci orta liderleri öldürmüştür. daha sonra 65nci orta kaldırılmıştır. gülbank çekilirken 65nci ortanın sırası geldiğinde bütün yeniçeriler hep bir ağızdan yok olsunlar diye bağırırlardı.

DÖRDÜNCÜ MURAT

sigara ve içkiyi yasakladığı halde afyon komasından ölen, erkek kapatmalarına köşk yaptıran insan
iddialara göre, erkek kapatmaları ile rahatça halvet olmak için yaptırdığı köşk revan köşküdür. zaten fonksiyonu gereği topkapı sarayında diğer yapılara oranla gözden daha bir ıraktır.
annesi kosem sultan sunnet dugunu hediyesi olarak sarap takimi hediye etmistir kendisine.icki ve tutunu yasaklatmasina ragmen kendisi kullanmistir.gercekten cok kudretliymis.bir gece kendisini bogazlayip oldurme emri alan 4 pehlivan odasina girmistir uykusundan uyanip 4 ununde kafasini gurzuyle parcalamistir
iddialara göre kendisini satrançta yeniyor diye bir hekimin öldürtmüş osmanlı padişahı.ve yine iddiaya göre öldürttüğü hekimi murat ın hastalığı konusunda çok iyi bir ilerleme kaydetmiş bu da yetmezmiş gibi hastalığına tedavi bulmasına ramak kalmıştır
SULTAN İBRAHİM
piercing olayina giren tek padi$ahtir.
sarayda yaptığı deliliklerle ün yapmış osmanli padişahıdır. saraydaki cinci hocalarin etkisi altında kaldiği söylenir. cinler padişahının sarayı samurlarla kaplıymış söylentisine inanıp hazinenin büyük bir miktarıyla sarayı samur kürküyle kaplatmak gibi manyaklıklar yapmıştır. bunun için halktan aldığı ağır vergilerle isyanlar çıkmasına sebep olmuştur. tahta çıktığında son osmanlı hanedanı mensubu olduğu için eğer çocuğu olmasaydı osmanlı hanedanı tarihe karışacaktı
arada bir saraydan kaybolup sonra geri dönen ve nerede olduğu sorulduğunda aşağıdaki cevabı verdiği rivayet edilen padişah :
"ben ateş bulmak için yollara düştüm, en sıcak çölleri bile aradım ama bulamadım. en sonunda ateş vardır diye cehenneme gittim, oradaki zebaniler bana 'cehennemde ateş yoktur ölenler buraya kendi ateşleriyle beraber gelirler' dedi..."
tahttan inişi kapıkulları tarafından ilan edilen padişah...tam olarak doğru olduğu kanıtlanmasa da ölümünden hemen önce cariyelerinden birine;
-tamam artık ben sıkıldım padişahlığı sana devrediyorum!
diyerek,atalarına ve dedelerine büyük saygısızlık yapıp,öldürülen osmanlı sultanı...
DÖRDÜNCÜ MEHMET
padişahlığı sırasında bir defa sefere çıkmış fakat top seslerinden ürkerek geri dönmüştür.köprülüler sayesinde başarılı sayılabilecek bir iktidarı vardır fakat iradesizliği devleti felakete sürüklemiştir.
ÜÇÜNCÜ AHMET
lady montagu ile bir macera tesebbüsünde bulundugu rivayet edilir. hatta denilir ki topkapı sarayında bulunan ve hâlen adıyla anılan kütüphaneyi bu hanım ugruna yaptırmıstır.
lale devri padişahı. bir gemi lale soğanına bir gemi altın gönderten 4 yıl boyunca savaş vergisi toplayıp orduyu dahi toplamayan rahatlığıyla giritli anneden olduğunu adeta kanıtlayan osmanlının acaba döndürür müyüz ümidini boşa geçen 27 yıl ile bitiren kendi yetmezmiş gibi sadrazamı da aynı sopun soyu olan adam
ÜÇÜNCÜ OSMAN
müziği sevmediği için bütün müzisyenleri saraydan uzaklaştırmış.sarayda dolaşırken cariyelerle karşılaşmamak için ayakkabılarına demir okceler taktırmış.bu sayede cariyeler, demirden gelen sesleri duyunca etraftan çekiliyorlardı.
ÜÇÜNCÜ MUSTAFA
söylendiğine göre kendi adına bir cami yaptıramadığından yakınan bir padişahtır.yaptırdığı üç cami için "ilkini valide aldı,ötekini ecdad aldı,diğerini de abdal aldı" diye buyurmuştur.şöyle ki üsküdardaki ayazma camiine ismini annesi vermiştir,yıkılan fatih camiinin yerine yenisini yaptırmıştır ve laleli camiini de laleli babaya adamıştır.
Aklını; Yıldız falı, kürk satan esnafın kazancı, sadrazam yaptığı kişilerin parasına takan, kürkçülerin kendisinden daha çok para kazandığı kuşkusuna kapılarak Osmanlı ülkesinde kürk giyme yasağı ilan eden padişah
BİRİNCİ ABDÜLHAMİT
doneminin vezirlerinden cezayirli hasan pasa sefer zamani hacca gitmeye niyetlendiginde 'cihat haccdan eftaldir' demesi kendisini degerlendirirken dikkat edilmesi gereken bir yonudur
ÜÇÜNCÜ SELİM
osmanlı tarihinde ilk bayrak reformunu yapan kişidir. yani hilalin yanında yıldız ilk kez üçüncü selim döneminde görülmüştür.
mevlevi tarikatini benimsemiş, sık sık galata mevlevihanesi'ne giderek ayin dinleyen ve şeyh galip'le söyleşi yapan osmanlı padişahıdır.
İKİNCİ MAHMUT
sakalini tras eden ilk padisah oldugu icin gavur padisah diye de anilir.kitap okurken,yemek yerken iskemleye oturan ilk padisahtir.
üçüncü selim'e karşı ayaklanan yeniçerilerinin saldırısı sırasında hayatını cevri kalfa'nın kurtardığı rivayet edilir.
SULTAN ABDÜLAZİZ
birçok eserde aksi belirtilmesine karşın, hiçbir zaman güreşmeyen, sadece pehlivanlara destek çıkıp, müsabakalarını seyreden padişah. abdülaziz zamanında sarayda yer alan suyolcu mehmet pehlivan da bu konuda, "padişahın eli bile tutulmaz, eteği öpülürdü. böylesine bir insana nasıl dokunulur, el ense çekilebilirdi? abdülaziz kesinlikle güreş tutmamıştır" demiştir
heykelini yaptıran ilk padişahtır..
avrupa'ya geziye çıkan ilk padişahtır hem
borç almaya ve tarihi eser vermeye de devam etmiştir
gizli ingiliz belgelerinde ingiliz muhipliği zikredilen, "pehlivan sultan" namını kazanabilmek için danışıklı güreşler tertip ettiren padişah
BEŞİNCİ MURAT
tahta çıkışından sonra ilk defa halkı selamlamak üzere göründüğünde imparatorluk bandosu, osmanlı marşı'nın yanı sıra "god save the queen" marşını da çalmıştır. bu da zaten kendisinin nasıl başa geldiğinin göstergesi. nitekim uzun bir padişahlık sürmemiş, fakat memleketin yabancı devletlerin istedikleri yönde (bu ülkelerin münferit çıkarları artık ne yön olur ve o dönemde hangi ülke osmanlı üzerinde daha etkili olmuşssa) çekiştirilmesi devam etmiştir.
bazı tarihçiler tarafından mason olduğu iddia edilmektedir
murat, londra seyahati esnasında ingiltere gal prensi'nin teşebbüsü ile masonluğu kabul etmeye karar vermiş olduğu için bu prensin onun sıhhat durumunu öğrenmek için teşebbüslerde bulunduğuna dair kayıtlara da rastlanmaktadır.''*
daha sonra başta ali suavi olmak üzere bazı masonların murat v.'i yeniden iktidara taşıma isteği birinci ve ikinci çırağan olayları denilen hadiselerin meydana gelmesine yol açacaktır.

İKİNCİ ABDÜLHAMİT

ingiltere'nin başına bela olsun diye ira*yı kurduğu iddia edilen, istihbarat konusunda uzman osmanlı padişahı
yahudi ve batı kulislerince, büyük borçları olan osmanlıdan toprak koparma beklentisi içerisinde başa getirilmiştir. ancak evdeki hesap çarşıya uymamış.abdulhamid bir karış toprak bile vermemiştir. bunun üzerine aynı çevreler bazı iç güçleri de kullanarak abdülhamid üzerine kampanyalar başlatmış, kızıl sultan gibi lakaplar takmış, akıllı politikasına reğmen korkaklıkla suçlamış ve sonunda alaşağı etmiştir.
biraz takıntılı bir padişahmış kendisi. sultan abdülaziz'in yenilikçiler tarafından iki pehlivana öldürtüldüğü iddiasına fena kapılıp, istanbul il sınırları içinde güreş sporunu yasaklamıştır
garip uygulamalariyla unludur. gazete ve kitaplardan "burun" kelimesinin kaldirilmasini buyurmu$tur. ha$metli bir burna sahip oldugu icin boyle yaptigi soylenir. o donemde hazirlanan haritalarda "burun" kelimesi yerine ilk defa "cikinti" kelimesi kullanilmi$tir.
ingilizce "hall" sozcugunun gazetelerde ve kitaplarda kullanimini yasaklami$tir. bunun sebebi ise "hall" sozcugunun son harfi l'nin herhangi bir nedenle basilmamasi durumunda "hal"e donu$ecek olu$udur. "hal" osmanlica'da "tahttan indirmek" demektir.
doneminde, william shakespeare'in hamlet, macbeth, othello, king lear gibi eserlerinin basimini ve okunmasini yasaklami$tir. bu kitaplarin iceriginde donemin hukumdari al a$agi edildigi icin..
20 mayis 1878'de cikan ciragan sarayi ayaklanmasi'nda donemin aydinlarindan ali suavi'yi odunla öldüren hasan isimli siradan bir polis komiserine pa$a unvani vermi$tir. (bkz: yedi sekiz hasan pa$a)
korkunc bir beyaz kil takintisi oldugu, kendi saci ve sakalinin yani sira huzuruna buyur ettigi ki$ilerin de sac ve sakalini boyatmi$ oldugu bilinir.
ingiltere'nin sinsi ve zararli siyasi ve politik tutumuna kar$ilik ira'ya yadsinamaz finansal destekte bulunmu$tur.
edit: yaptigi en akillica i$lerden biri theodore herzl'in "kudus'u verin tum di$ borclarinizi dunya museviler cemiyeti olarak odeyelim" onerisini reddetmektir
1914 yılında selanik'te sürgündeyken,enver paşa ziyaretine gelir ve "efendim biz almanya ile birlikte harbe girdik" der.ikinci abdülhamit'in bu kelam üzerine cevabı ise oldukça çarpıcıdır: "iyi bok yediniz
atatürk için şunu demiştir:
uzaktan yüzünü iyice seçemedim. sırtında bir pelerin vardı ve arkadaşlarına veda ediyordu. sıradan askerlere benzemiyordu. tehlikeli bir sükuneti vardı. enver paşa'nın kendisinden niçin çekindiğini o zaman anladım.
memleketteki saat kulelerinin hemen hepsinin babasıdır
ilk denizaltımızı donanmamıza katan ve denizaltıcılığı da böylece başlatan osmanlı padişahı
polisiye ve cinayet romanlarına aşırı düşkünlüğü olan bir padişahtı, belki de bu yüzden komplo teorileri üretmeye bayılıyordu
israil devletinin 50 yıl geç kurulmasına sebep olan siyaseti izlemiştir.
-tarihimizin ilk çocuk hastahanesini * kurmuştur.
-Alman imparatoru Bismark'ın, Sultan II.Abdülhamid Han'ın politikalarını değerlendirdikten sonra ; Ben politikayı Abdülhamid'den öğrendim. ve Dünyada 100 gram akıl varsa bunun 5 gramı bende, 5 gramı diğerlerinde ve kalan 90 gramı ise II.Abdülhamid'dedir
kendisine I.Dünya savaşı hakkında sorulan soruya cevaben...
"kırk yıl, kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim" diyerek gözleri dolan ulu hakan*.
BEŞİNCİ MEHMET REŞAT
beşinci mehmet adını alması ittihat ve terakki nin 31 mart vakası sonrası istanbul a hareket ordusu'yla girmesini, fatih sultan mehmet in istanbul u fethetmesiyle bir tuttuğu içindir.ona yapılan bir göndermedir
ALTINCI MEHMET VAHDETTİN
sevr antlaşmasını'nın ağır şartlarını eleştirenlere " zayıf bir mevcudiyeti mahva değer görürüm. " demiş ve saltanatının devamını tam bağımsızlıktan üstün görmüştür.
tbmm'de bu antlaşmayı imzalayanları vatan haini ilan etmiştir
turgut özakman'ın kitaplarından "ingiliz ordusunu nasıl hilafet ordusu ilan ettiğini", "yunan ordusuna direniş gösterilmemesini halife olarak nasıl buyurduğunu" daha iyi okuyabilceğimiz hain kişi.
ataturk hakkinda tutuklama emri cikarmis padisah


alıntı
 
tarihin ön ve arka yüzü :)

bunca saattir bir eleştri gelmemiş hayret!!!

Ben yeni fark ettim, bu konu hakkında bir çok şey söyleyeceğim lakin forumun çakma demokratları Atatürk hakkında her yoruma müsade ederken benim yapacağım yorumlara müdahale edeceğini çok iyi biliyorum.

Demin serbest kürsüye baktım l.vuğ.. teki yok Atatürk oy verirdi vermezdi lakayıtlığı yapıyor yöneticilerde buna müsade ediyor konunun kendisi bile sakat olduğu halde açık kalmış, şimdi burda fatihin homosexüelliğinden şarapçılığından bahsetmeye kalsam demokrat geçinen yobaz tayfası iletilerime müdahale eder. Birazdan serbest kürsüde Atatürkün oy verip vermemesi lakayıtlığına göz yumulan konuda başka tarihi şahsiyetleri örnek göstermeyi düşünüyorum özellikle muhhammed savın yaşasaydı araplardan kaçıp bize iltica edeceğini(hicretde denebilir.) vatandaşımız olup burda parti kuracağını ve hiç bir partiye oy vermeyeceğini yazmayı düşünüyorum .

Bu konuda eksik ve çarpıtılmış bilgiler var bazı yerleri doğru ancak eksik bırakılmış işlerine gelmeyen tarafları kırpmışlar.

Osman bey müslüman değildi adıda osman(osman arapçadır küçük yılancık demektir) değildi zaten doğru ama şeyh edebalı sanki müslümanmıydı yada müslümanlığı bu günkü müslüman kalıbına uyuyormu? bu günküler müslümansa şeyh edebalı ne? Peki ya kafir denilerek katledilen ve ocağı kapatılan yeniçeriler müslümanmıydı? Bir çok çarpıtma var hangisine baksam bir yanlışlık var, bir tanesi de Başbuğ Timurun beyazıtın sırp avradını orta yerde teşhir ettiğidir bu eksik bir bilgidir doğrusu beyazıt mektuplarında Başbuğ Timura ağır hakaretler etmiş Başbuğ Timuru savaş meydanına çağırmış gelmeyenin avradını s..... manasında ağır laflar etmiştir. Başbuğ Timur beyazıtın küstahlığını beyazıtın avradını dürterek çıkarmış sonrada meydana teşhir etmiş ve beyazıta savaş için uğruna yemin ettiğin sırp avradın bumuydu diyerek önüne atmış bunun üzerine beyazıt kahrından yüzüğündeki zehiri içerek intehar etmiştir yani kendini allahın savaşçısı sanan sırp ordularıyla cihat ettiğini sanan beyazıt intehar etmiştir yani müslümanlığıda çakmaymış, hiç müslüman intehar edermi, heleki kendini allahın savaşçısı sanan biri, ordusu yenilmiş kahretmemiş teslim olmuş ama sırp avradı için kahrından kendini zehirleyerek intehar etmiş birde müslüman geçiniyor yetmiyor allahın savaşçısı sanıyor kendini..

Konu hakkında yazacak çok şey var daha sonra ilgileneceğim, aklımdayken yedi kule zindanlarında genç osmanın ırzına geçilerek öldürüldüğünü yazayım. Evet osmanlıdaki kardeş vahşetini islama uygun yorumlayanlar nedense ırzına geçilerek öldürülen bir padişahı hep saklamaya gizlemeye çalışırlar.
 
geç osmanın ırzına geçiliğine dair bir kanıt var yoksa iftiradır diyelimki oldu bunu sanki o istemiş gibi yazmışın

ikinci konu bu gerçek müslüman veya değil bunu sen mi belirleyeceksin veya belirleyecek kişi kim

son konu kardeş katli milletin bekası için yapıldı akşemsettin bu fetvayı verdi ama gitti geldi bu fetva devletin bekası için oldu bilahare cem sultan olayında fetret döneminde arada kalan bir halk ve ordu var

tarih yazmak kolaydır ama dönemin şartlarını bilmiyoruz madem yıldırım beyazıt karektersızdı koca başbug timur neden o kadar aşağılık bir işe kalkıştı

islam savaşma hukuku nerde
 
birtakım yanlışlıklar var gibi. osman gazinin dedesinin adı bir görüşe göre süleyman şahdır. bir görüşe göre gündüz alp. İlki islami bir isim. Kabul edilen baskın görüş Süleyman Şah olduğu görüşü. Osman gazi (rahmetullahi aleyh) sonradan islam'a girmiş de olabilir tabi. 1. Selim'in (rahmetullahi aleyh) satrançta çoban matını bulması imkansız çünkü vezir satranç avrupaya geçmeden önce tek hamlede bir kare çapraz gidiyordu. Bu günkü istediği kadar çapraz giden kahraman vezir avrupada 1800lerde kabul ediliyor. Selim'e sert bir hükümdar deniyor ve öyleymiş de. Diğer konu ise Eski Halife Vahidettin (rahmetullahi aleyh) Sevr'e imza atmamıştır. Sevr bir taslaktır. Vahidettin fıkıh alanında şeyhülislam gibi bilgiliydi. Kendisi musevilerin ve küçük deccallerin kirli emellerinin kurbanı merhum bir Halife'dir. İslam Devleti'nin (1800 sonrası sadece adı kalmış batıya özendirilmiş islam devletinin) günümüze kadarki son şampiyonudur. 1. Abdülhamid 'cihat hacdan eftaldir' demesi nasıl bir ortamda gerçekleşti. Konuşmanın tamamı nasıldı bir tarafı kesilirse yanlış anlaşılabilir. Mesela o an savaş farzsa ve kritikse devletin bekası için kilitse o ana has olarak denilebilir. (İslamda olağanüstü durum farzın derecesini değiştirir. Mesela namaz kılarken birisinin intihar edeceğini görürsek namazı yarıda kesip kişiyi kurtarmak farz olur.) Saç sakal sarı tonuna boyanabilir hadis var.

Kardeş katli vacib diye kabul görmüş ama neden? Kötünün iyisi olduğu için. Kardeş savaşınca her tarafın destekçilerinden 2000'er kişi ve kardeşler de öleceğine öleceğine 2 kişi ölüyor. Doğru bir uygulama mı? Yine hayır! Aslında islam tarihinde emevi hanedanı ile başlayan dejenerasyondur babadan oğula devlet idaresi devredilmesi. İslam'da devlet yönetimi babadan oğula geçmez. En layık olan geçer. (4 halife devri buna örnektir.) Bu sistem farklıdır. Kişinin layık olması için müslüman olması, islam hukukunu uygulaması dışında takvaca en ileri olması gerekir. En saygını olması gerekir. Bunun gibi kriterler. İmam seçilmesi sırasındaki gözetilmesi gereken kriterler muhtemelen halife seçimi ile paraleldir. İmam günümüzde her ne kadar namaz kıldıran devlet memuru olarak görülsede islamda devlet reisine imam da denir ve imam aslında başkandır.

Hiç kimse mükemmel değilse de İslam varsa meziyetler çoğalır negatiflikler en aza iner.

Konu da tam güvenilir tarihi bilgiler içermiyor ve başka yanlışlıkları olabilir. Tarihçi olmak lazım...
 
Osmanlıyı övmek yahut yermek için cidden tarafsız ve iyi bir tarihçi olmak icap eder...neticede herkes öğrendiği bilginin doğru olduğunu düşünür ve ona göre davranır...!
 

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
idam ettiği, çocukluk arkadaşı, sadrazam ibrahim paşa boğdurulmadan hemen önce kendisine "boynuma dolanan bu ip hurremin saçlarıdır hünkarım" diye haykırmıştır

Bu geRçek biLinmekte ve çok acı..
 
Osman Bey Oğuzların Kayı boyundan, Türkiye Selçuklularının uç beyi Ertuğrul Gâzi'nin oğlu olup, 1258 senesinde Söğüt'te doğdu. Küçük yaştan îtibâren İslâm ilimlerini öğrenen Osman Gâzi, ayrıca mükemmel bir askerî tâlim ve terbiye gördü. 1277'de Anadolu'nun İslâmlaştırılıp, Türkleşmesi faâliyetlerine katılan gönül sultanlarından ve ahîlerden biri olan Şeyh Edebâlî'nin kızı ile evlendi. Babası Ertuğrul Gâzi'nin 1281'de vefatı üzerine bey seçilip idâreyi ele aldı.

Osman Bey, Kayıların başına geçince Söğüt'ü kendisine merkez yaparak Akçakoca, Gâzi Abdurrahman, Aykut Alp ve Konur Alp gibi beylerle Bizans'a karşı fetihlere girişti. 1285'te Kulaca Hisarı fethedildi. 1288'de İnegöl ve Karacahisar tekfurlarının kuvvetlerini Ekizce'de bozguna uğrattı. Bu savaşta Osman Gâzi'nin kardeşi Saru Batu şehit oldu.

Osmanlıların daha sonra Karacahisar, Taraklı ve Göynük'ü elde etmesi üzerine, bölge tekfurları ittifak ederek Osman Gâzi'yi bir düğün münasebetiyle öldürmek istediler. Dostu, Harmankaya hâkimi Köse Mihal'in (ki daha sonra İslâmiyet'i kabûl ederek Mihal Gâzi adını almıştır.) haber vermesi ile vaziyeti öğrenen Osman Gâzi süratle harekete geçerek Bilecik ve Yarhisar'ı zaptetti. Gelini ele geçirerek Nilüfer adını verip, oğlu Orhan Gâzi ile nikahladı.

1299'da Türkiye Selçuklu sultanlığındaki iktidar boşluğundan faydalanan Osman Gâzi istiklâlini îlân etti. 1301'de Yenişehir'i alarak İznik ve Bursa'nın fethinin yolunu açtı. Bursa, Kite ve Atranos tekfurlarının kuvvetlerini Koyunhisar mevkiinde bozguna uğrattı. Bu zaferden sonra Kestel, Kite ve Ulubat kaleleri Osmanlıların eline geçti.

1308'de İznik'in en mühim ileri karakolu olan Karahisar ele geçirildi. Böylece İznik-İzmit karayolu Türklerin hâkimiyetine girmiş oldu. Osman Bey artık başta Bursa olmak üzere İznik ve İzmit'in zabtını ilk hedef olarak görüyordu. 1314 yılında başlayan Bursa kuşatması, on seneden fazla sürdü. 1324'de hastalanan Osman Bey, kumandayı oğlu Orhan'a devretti.

Osman Gazi sâlih bir müslüman olup, İslam ahlâkının iyi ve güzel vasıflarına sahipti. Az sayıdaki aşiret kuvvetleriyle Bizans ordusunu ve tekfurlarını üst üste mağlup edip zaferler kazanarak dünyanın en uzun ömürlü hânedânını ve en büyük devletlerinden birini kurdu. Bir taraftan fetihlere devam ederken, diğer taraftan devlet teşkîlâtının müesseselerini mükemmel bir şekilde kurmaya ve sistemleştirmeye çalıştı. Ömrü, Rum kâfirleri ile savaşmakla ve İslâmiyet'i yaymakla geçti. Vefat edeceği zaman, oğlu Orhan Bey'e gönderdiği vasiyetnâmesi, İslâmiyet'e olan sevgi ve saygısını ve Türk milletinin rahat ve huzurunu düşündüğünü ve insan haklarına da gönülden bağlılığını açıkça bildirmektedir.

Osman Gâzi'nin, Oğlu Orhan Gâzi'ye Nasihatı

"Oğul! Din işlerini her şeyden evvel ele alıp, yürütmek gayret ve esasını daima göz önünde bulundur ve bu esası sakın gevşekliğe uğratma. Çünkü bir farzın yerine getirilmesini sağlamak, din ve devletin kuvvetlenmesine sebep olur.

Din gayretine sahip olmayan, sefahate düşkün olan, tecrübe edilmemiş kimselere devlet işlerini verme! Zira, yaratanından korkmayan bir kimse, yarattıklarından da çekinmez.

Zulümden ve hangisi olursa olsun bid'atten, yani İslâmiyet'e aykırı şeylerden son derece uzak dur! Seni zulüm ve bid'ate teşvik edip sürükleyenleri, devletinden uzaklaştır ki, bunlar seni yıkılışa sürüklemesinler.

Allahü teâlânın rızası için, devlet hizmetinde ömrünü tüketen devlet adamlarını daima gözet. Böyle kıymetli kimselerin vefatından sonra, aile efradını koru, ihtiyacı olanların da ihtiyacını karşıla, tebeandan hiç kimsenin malına mülküne dokunma. Hak sahiplerine hakkını ver, layık olanlara ihsan ve ikramlarda bulun ve ailelerini de gözet. Özellikle, devletin ruhu mesabesinde olan ve en büyük dayanağı bulunan asker taifesini güzelce idare edip rahatlarını temin eyle.

Devletin bedeninde kuvvet mesabesinde olan hakiki alimleri ve fazilet sahiplerini, edip ve yazarlarını, sanat erbabını gözetip koru. Onlara hürmet, ihsan ve ikramda bulun. Bir ülkede, olgun bir alimin, bir arifin, bir velinin bulunduğunu duyarsan, uygun ve layık bir usul ve ifade ile onu memlekete getirt. Onlara her türlü imkanı tanıyarak ülkene yerleştir ki, hükümetin süresince alim ve arifler, bilginler memleketinde çoğalsın. Din ve devlet işleri nizama oturup ilerlesin.

Sakın, orduya ve zenginliğe mağrur olma. Hakiki alim ve ariflere, bilginlere hürmet edip, sarayında onlara yer ver. Benim halimden ibret al ki, zayıf, güçsüz bir karınca misali, hiç layık olmadığım halde buraya geldim ve Allahü tealanın nice ihsanlarına ve inayetlerine kavuştum. Sen de benim uyduğum ve uyguladığım nizamı uygula. Muhammed aleyhisselâmın dinini, bu yüce dinin mensuplarını ve itaat eden diğer tebeanı himaye eyle! Allahü teâlânın hakkını ve kullarının hakkını gözet. Dinimizin tayin ettiği beytülmaldeki gelirin ile kanaat eyle! Devletin zaruri ihtiyaçları dışında sarfiyatta bulunmaktan son derece sakın! Senden sonra geleceklere de aynı nasihatlerde bulun ve iyice tembih eyle. Daima adalet ve insaf üzerine bulun. Zulme meydan verme. Herhangi bir işe başlayacağın zaman Allahü teâlânın yardımına sığın! Tebeanı, düşmanların ve zalimlerin saldırılarından koru. Haksız olarak hiç kimseye muamelede bulunma. Daima halkını hoşnut edecek şeyleri arayıp, yapılmasını sağla. Onların gönüllerini kazanmayı, bunun devamını ve artmasını büyük nimet bil! Tebeanın sana olan güveninin sarsılmamasına son derece dikkat eyle!"

Osman Bey'in Rüyası

Bizans'ın hakimiyetindeki batı Anadolu sihat diyarı olduğundan, bölgede gaza niyetiyle pek çok kumandan, mücahit derviş ve herbiri gönül sultanı şeyh ve alim bulunuyordu. Osman Gazi, Anadolu'nun İslamlaştırılıp, Türkleşmesi faaliyetine katılan bu gönül sultanlarından ve ahilerden biri olan Karamanlı Şeyh Edebali'nin sohbetlerini hiç kaçırmamaya gayret ederdi. 1277 senesinde, Edebali hazretlerinin dergahında misafir olduğu bir gün acaip bir rüya gördü. Rüyasında, hocası Edebali'nin koynundan bir ayın çıkıp, kendi koynuna girdiğini, arkasından da kendi göbeğinden bir çınar ağacının bitip, alemi tuttuğunu, gölgesinde nice dağların bulunup, nehirlerin aktığını, bir çok insanların kaynaştığını, kimisinin bahçe ve tarla sulayıp, kimisinin çeşmeler akıttığını gördü. Gördüğü rüyayı ertesi gün hocasına anlattı. Şeyh Edebali O'na; "Müjde ey Osman! Hak teala sana ve senin evladına saltanat verdi. Bütün dünya, evladının himayesinde olacak, kızım Mal Hatun da sana eş olacak." deyip rüyasını tabir etti. On dokuz yaşında iken Şeyh Edebali'nin kızı Mal Hatun ile evlendi. Bu izivaçtan Orhan Gazi doğdu. Orhan Gazi'nin doğduğu sırada, Ertuğrul Gazi de vefat etti (1281). Bazı kaynaklarda Edebali'nin kızının adı Bala Hatun olarak geçmekte ve Mal Hatun'un Ömer Bey'in kızı olduğu yazılmaktadır.
 
Ben mevzuya Ertuğrul Gazi ile başlayayım ki,Osman Gazi'nin şecereside çıkmış olsun.

Joseph von Hammer büyük Osmanlı tarihi kitabında şu cümlelere yer veriyor:

İslâm'ın ilk asrında Türkistan'ın fet-hilye oralarda dahî Dın-i Mübîn-i Ahmedî münteşir olmuştur. Ertuğrul'un pederinin Süleyman ismi ve Osmanlar'ın kardeşleri olup İran'da, Bağdad'da Anadolu'da görünen Selçukluların isimleri Osmanlılar'ın ecdadının Ertuğrul'dan çok zaman evvel Müslüman bulunduklarında asla şüpheye mahal bırakmaz

Osmanlı'nın Türk boylarından geldiği tarihçiler tarafından bir çok kaynakla ispat edilmiştir.Hatta bazı kaynaklarda Türk kelimesinin daha sonraları Osmanlı'yı rencide eder hale getirdiği vurgulanır.
Yine Hammer araştırmasında şu cümleleri ele almış:
Ceyhun nehrinin şarkında kâin ve bugün Türkistan nâmıyla maruf memleketlere «Tûrân» ismini verirlerdi. Tûrâm, yahut Türk bir nesil ismiydi, ki Skit (İskit) lâfzı gibi barbar kavimleri tâyine hizmet ederdi. Tûrânî kelimesi rumca'da «tiran» şeklinde bozulmuş, ve Türk lâfzı bugün Osmanlılar arasında «barbar»a müteradif (eş-anlamlı) bulunmuştur.

Yukarıdaki Barbar kelimesi çeviri yapana ağır gelmiş olsa gerek ki,aşağıdaki açıklamayıda zaruri görmüş:
Fransızca lügatlere nazaran, «tiran» rumca'nm «tiranus» kelimesinden gelmekte ise de, «tiranus» eski Yunan cumhuriyetlerinde hükümet kudretini derdest ile, avam menfaatine büküm yürüttüğünü zanneden kimse demektir. Bunun «Turân»dan gelmesi benzetme olsa gerektir. Bir de müverrih ifâdesinde hakikati tecâvüz etmiştir. Türk lâfzı vaktiyle barbar de-gll. büyük bir hatâ olmak üzere, «kaba» lâfzına müteradif addolunurdu

İncelemem sürdükçe konuyu daha güzel yorumlarla derinleştirmeyi umuyorum.Kaynaksız atıp-tutmalardan ziyade,iyi-yada kötü yönleri kaynaklarla verip,insanları bilgilendirmek daha faydalı olacaktır görüşündeyim.
 
Aynı kaynaktan edindiğim bilgiler üzerine;

Yıldırım Bayezid Han'ın aslında zehir içerek ölmediği anlatılmakla birlikte Sırp zevcesininde meydanda Timur tarafından soyulmadığı,Bayezıd'ın Timur Han'ın ailesine karşı sarf ettiği sözlere karşılık Sırp cariyenin elinden şarap içtiği rivayet edilmektedir.Kaldı ki;bir kuşatma esnasında boğazda ele geçirilen gemide Rum prenslerinden birine zevce olması için götürülen prenses işte mevzuya konu olan prensestir :)

Yahu,tarihi az-çok biliriz sanırdık ama burada bazı şeyleri yazmayıda tam araştırmadan dile getirmeyi uygun bulmadım.Örneğin,Padişah'ın seferlerinde elde ettiği başarıların şımarıklığı ve sırp prensesin yaşayış tarzının rehaveti önce Padişah'a,sonrada devlet adamlarına kötü meziyetler şeklinde riayet etmesi çok ilginçtir.Bir çok yerde din-i bütün olarak yorumlananların aslında bazı nefis düşkünlüklerinede düçar olmaları insan tabiatından olsa gerek.Okumanın ve öğrenmenin yaşı yokmuş :)
 
geç osmanın ırzına geçiliğine dair bir kanıt var yoksa iftiradır diyelimki oldu bunu sanki o istemiş gibi yazmışın

Evliya çelebi seyahatnamesinde padişahın nasıl ırzına geçilerek katledildiğini detaylı bir şekilde anlatmış zira o zamanlar oğlancılık gılmancılık felan çok rağbet görülen bir durummuş , fatihin gılmanlarını araştırırsan osmanlıdaki homosexülliğin ne boyutta olduğunu anlayabilirsin bu konuda murat bardakçının osmanlıda seks homosexüellik üzerine yazdığı kitabını okumanı öneririm. http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=91404


ikinci konu bu gerçek müslüman veya değil bunu sen mi belirleyeceksin veya belirleyecek kişi kim

ikinci konuyu bırakta açtığın konuya önce bak . Açtığın konuda osman beyin müslümanlığı belirlenmiş.

son konu kardeş katli milletin bekası için yapıldı akşemsettin bu fetvayı verdi ama gitti geldi bu fetva devletin bekası için oldu bilahare cem sultan olayında fetret döneminde arada kalan bir halk ve ordu var

Hiç bir gerekçe vahşeti ve sapıklığı masum gösteremez . kardeş katliamı ne kadar vahşet içeriyorsa padişahın ırzına geçilmesi o kadar sapıkçadır. sapıklarında kendilerince gerekçeleri var ancak hiç bir gerekçe sapıklığı masum gösteremez.


tarih yazmak kolaydır ama dönemin şartlarını bilmiyoruz madem yıldırım beyazıt karektersızdı koca başbug timur neden o kadar aşağılık bir işe kalkıştı islam savaşma hukuku nerde

hem dönemin şartları diyorsun hemde aşşağılık bir iş diyorsun, kendi kendinle çelişiyorsun. dönemin şartlarına göre düşünecek olursak timurun beyazıtın avradına ettiği muammele az bile olmuş sayılır.
 
Evliya çelebi seyahatnamesinde padişahın nasıl ırzına geçilerek katledildiğini detaylı bir şekilde anlatmış zira o zamanlar oğlancılık gılmancılık felan çok rağbet görülen bir durummuş , fatihin gılmanlarını araştırırsan osmanlıdaki homosexülliğin ne boyutta olduğunu anlayabilirsin bu konuda murat bardakçının osmanlıda seks homosexüellik üzerine yazdığı kitabını okumanı öneririm. kitapyurdu: kitap - Osmanlı'da Seks - Murat Bardakçı, osmanlı'da seks, OSMANLı'DA SEKS,



ikinci konuyu bırakta açtığın konuya önce bak . Açtığın konuda osman beyin müslümanlığı belirlenmiş.



Hiç bir gerekçe vahşeti ve sapıklığı masum gösteremez . kardeş katliamı ne kadar vahşet içeriyorsa padişahın ırzına geçilmesi o kadar sapıkçadır. sapıklarında kendilerince gerekçeleri var ancak hiç bir gerekçe sapıklığı masum gösteremez.




hem dönemin şartları diyorsun hemde aşşağılık bir iş diyorsun, kendi kendinle çelişiyorsun. dönemin şartlarına göre düşünecek olursak timurun beyazıtın avradına ettiği muammele az bile olmuş sayılır.



seyhatnemde gecen olayı dogrulugunu nerden bilcez rivayet odurki binseküzyüzlü yıllarda biri bu olayın butun ayrıntıları ile seyhatnamede anlatıldığını fark edip bu sayfayı yırtarak kara bir lekedir sözünü söylemiş oldugu sapık zihniyet her dönemde vardı lut kavmi gibi bunu yapanlar ancak lanetlenır.



ben konuyu açtım lakin konun tamamen doğru olduğuna dair bir şey söylemedim kanyak olmadığı için alıntı yazdım hayatı boyunca küfre girmiş biri hayatının son demlerinde tövbe etmiş olabilir dolayısı ile kimin kafir kimin müslüman olduğunu ancak Allah bilir.
sonuç olarak konun asıl sahibi bu kanıya nerden varmiş bilmiyorum.


kardeş katlinde gözden kaçırılan nokta şu şeriat birinin elini keserken cani olduğundan değil millete zarar verdiğinden dolayı bunu yapar yanı mileltin bekası vede huzuru için yapar kısaca toplumun huzuru herşeyden once gelir huzuru olmayan toplumda anarşi vardır. kardeş katli olmasa idi osmanlı devletı olamaz idi ha uygulandımı ona ayrıca bakmak lazım sultan mehmedin bunu uguladığı biliniyor edirnede vede bursadaki kardeşlerini öldürtü.

şimdi asıl konuya gelirsek bu kanun uygulanmasa en az 2 en cok 10 kardeş arasında bir taht mucedelesı bunun yanında ezilecek ve arada kalacak binlerce kişi başka bir değişle tahta cıkacak kişilerin yapacagı kıyımda binlerce kişi gider ama bunun engellemek adına kardeşlerıni öldürmüş kısacası binlerce kişinin ölmesi yerine kendi kardeşlerini feda etmiş bunu nerden biliyoruz belgeler bize bunu gösteriyor

gelelim timur ile yıldırımın mucadelesıne amaçları dunyaya hükmetmek değilmi birisi anadoluda birisi mısırda buyuk iki güç ve ikisininde amacı cihat etmek peki islam hukunda savaş nasıl yapılıyor bunu bizden iyi bildikleri kesin eger yıldırımın eşinin veya cariyesinin bedeninin terşir edilmesi olayı doğru ise timur alçakca bir savaş stratejisi izlemiş bunun dönemin şartları ile hiç bir alaksı yok dönemin kendine ait şartları vardır ama bu alçakca savaşmayı namusu göz ardı etmeyı gerektirmez kurtuluş savaşında olduğu gibi kurtuluş savaşının olduğu dönemin şartlarını herkes biliyor ama namusa sürelen elerin ne hale geldiğinide herkes biliyor.

yıldırım beyazıtın intihar etmesi hakkındakı en bilindik rivayet esir oldugu ve timur ile diyar dıyar dolaştıgı esnada intihar etiğidir. Ama unutulmamaı gereken tek şey timurun anadoloyu yakıp yıktığıdır öyleki osmanlı dvletinin kuruluşu ile ilgili pek az kayıt vardır sebebı bu olaydır.


şunu belirteyim kimse dost doğru değildir osmanlı devleti de böyledir. Ama yanlışı doğruyu bilerek eleştirmek lazım hataları vardır olacaktır ama asılan hatayı gizlemektir gece gibi
 
Seydiali;konuyu açtığın için teşekkür etmek lazım,lakin yanlış anlamalarada maruz kalmışsın :)

aslında konu karşılıklı atışmadan ziyade bir araştırma ve bilgi konusu haline gelmeli.Sonuçta,makalede yazanları Seydiali kardeşim yazmadı yada padişahların kardeşlerini o katletmedi :)

Şu işi bari erdem ile yapalım,siyaset tarihe bulaştığı zaman iş pislik tutuyor...Siyaset için ayrı bir bölüm,din içinde ayrı bir bölüm var.Ben daha farklı isimlerinde bu tartışmaya katılmasını beklerdim lakin,(kusura bakmayın burası eleştrel bakımda siyaset taşıyacak :)) her daim Osmanlı siyasetini serbest kürsüye taşıyanların bu başlığı görmezden gelmeleri tıpkı geri tepmeye başlayan adalet terazisinin sancıları gibi oldu....

Lütfen belgelerle konuya devam edelim...
 
Seydiali;konuyu açtığın için teşekkür etmek lazım,lakin yanlış anlamalarada maruz kalmışsın :)

aslında konu karşılıklı atışmadan ziyade bir araştırma ve bilgi konusu haline gelmeli.Sonuçta,makalede yazanları Seydiali kardeşim yazmadı yada padişahların kardeşlerini o katletmedi :)

Şu işi bari erdem ile yapalım,siyaset tarihe bulaştığı zaman iş pislik tutuyor...Siyaset için ayrı bir bölüm,din içinde ayrı bir bölüm var.Ben daha farklı isimlerinde bu tartışmaya katılmasını beklerdim lakin,(kusura bakmayın burası eleştrel bakımda siyaset taşıyacak :)) her daim Osmanlı siyasetini serbest kürsüye taşıyanların bu başlığı görmezden gelmeleri tıpkı geri tepmeye başlayan adalet terazisinin sancıları gibi oldu....

Lütfen belgelerle konuya devam edelim...




bu konuda haklısınız ama şu varkı yazının asıl sahibi olayları ne kadar araştırdı ve internete buradakı olayları araştırdiğimizda aksini söyleyende var olduğunu söyleyenede kime inancaz :) kısacası osmanlıyı sevene sorsam yok sevmeyene sorsam var
 
Seydiali;konuyu açtığın için teşekkür etmek lazım,lakin yanlış anlamalarada maruz kalmışsın :)

aslında konu karşılıklı atışmadan ziyade bir araştırma ve bilgi konusu haline gelmeli.Sonuçta,makalede yazanları Seydiali kardeşim yazmadı yada padişahların kardeşlerini o katletmedi :)

Şu işi bari erdem ile yapalım,siyaset tarihe bulaştığı zaman iş pislik tutuyor...Siyaset için ayrı bir bölüm,din içinde ayrı bir bölüm var.Ben daha farklı isimlerinde bu tartışmaya katılmasını beklerdim lakin,(kusura bakmayın burası eleştrel bakımda siyaset taşıyacak :)) her daim Osmanlı siyasetini serbest kürsüye taşıyanların bu başlığı görmezden gelmeleri tıpkı geri tepmeye başlayan adalet terazisinin sancıları gibi oldu....

Lütfen belgelerle konuya devam edelim...

seydiali biraz farklı diğerleri gibi sanıp ağır yorumlar yaptım, malum osmanlıcılık yapanların büyük bir bölümü Türk değil, osmanlıcılığıda Cumhuriyetimize karşı düşmanlık aracı olarak kullandıkları bir paravan. osmanlıcılık yapanların dedeleri şeriat isterük diye 31 mart yobaz ayaklanmasını çıkartmış abdülhamite isyan etmiş şahsiyetlerdir . (31 mart yobaz ayaklanması sanıklarından saidi kürdüsü deli olduğu için asılmaktan kurtulmuştur.)
 
seydiali biraz farklı diğerleri gibi sanıp ağır yorumlar yaptım, malum osmanlıcılık yapanların büyük bir bölümü Türk değil, osmanlıcılığıda Cumhuriyetimize karşı düşmanlık aracı olarak kullandıkları bir paravan. osmanlıcılık yapanların dedeleri şeriat isterük diye 31 mart yobaz ayaklanmasını çıkartmış abdülhamite isyan etmiş şahsiyetlerdir . (31 mart yobaz ayaklanması sanıklarından saidi kürdüsü deli olduğu için asılmaktan kurtulmuştur.)

yukarıda kırmızı ile işaretlediğim kısma dikkat ettiniz mi? Bakınız,öteki-beriki tartışmaları 2003 den bu yana gelişen olaylar neticesinde vuku bulmuş bir ayrıştırma sebebidir.Bu cümleyi sarfetmenin iktidar başında bulunanlardan farımız kalmadığının belgesi sayılabilir.Oysa yaşadığımız tarih,ne olursak olalım,ortak bir tarihtir.
Osmanlı,kimine göre bir devlet biçiminden ziyade yaşam tarzı olarak algılanmakta ve özlemle anılmaktadır.Ama bu özlemi duyanlar şu şartlara alıştıktan sonra Osmanlı tarzını yaşayabilmek için ne çok fedakarlıklar yapmak zorundadırlar,bunu bilemezler.Bize göre Osmanlı;iyisi yada kötüsü ile Asya'dan Avrupa'ya nam salmış,temel düsturu olan İslam Cihadını en iyi şekli ile yerine getirmeye çalışmış bir devlettir.Özlemlerimiz,zamanında hakikaten Adaletle hükmetmiş devlet yöneticilerinden başkasına değildir.
Bu arada,şeriat geliyor deseler,hiç korkma ilk karşı çıkacak olanlarda başımızda din kasvesi ile siyaset kesenlerdir.
Benim temel felsefem;
Misak-ı Milli sınırları içinde devlete vatandaşlık bağı ile bağlanmış ve bu bütünlüğü bozmaya çalışmayan her fert kardeşimdir.Ayrıldığımız noktalar olacaktır muhakkak ama nasıl ki;her insan zengin değil,her insan fakir değil,her insan doktor değilse her insanda hain yada tam anlamı ile vatanperver değildir.
Saygılar sunarım.
 
coook palavra sıkılmıs..en basit örnegi lale devri padişahı 3.ahmet degil abdülmecittir..... an basiti bile yanlışşsa inanmak sacmalık olur
 
Misak-ı Milli sınırları içinde devlete vatandaşlık bağı ile bağlanmış ve bu bütünlüğü bozmaya çalışmayan her fert kardeşimdir.Ayrıldığımız noktalar olacaktır muhakkak ama nasıl ki;her insan zengin değil,her insan fakir değil,her insan doktor değilse her insanda hain yada tam anlamı ile vatanperver değildir.
Saygılar sunarım.

Misak-i milliye dahil olmayan cok toprak var... Turkiye Cumhuriyeti topraklari Misak-i Milli denilen topraklarin hepsini kapsamiyor. Yani Misak-i milli suan bir kavramdan oteye gecmeyen birsey. Ayrica o sinirlar icinde baska irklar da yasiyor. Milliden kastedilen millet burada irksal millet. Halbuki Islam`da 2 millet vardir. Bundan mutevellit atalarimin kaninin suladigi her karis toprak islam topragidir ve geri alinmasi farzdir.

ottoman_map.jpg

Tabi herseyin sirasi var. Hepsi de gerceklesecek Bi-iznillah
 
Geri
Üst