Halkoyuna sunulan Anayasa Maddeleri (Eski ve yeni TAM METİN)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

ecstasy

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
11 Ara 2007
Mesajlar
4,777
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
48
Konum
Bursa
HALKOYUNA SUNULAN

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASININ BAZI MADDELERİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

(ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARIN
IN İŞLENMİŞ HALİ)

Kanun No . 5982 Kabul Tarihi : 07.05.2010

MADDE 1- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]7/11/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasına “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ve maddeye bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 2- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 20 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]düzenlenir.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 3- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 23 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 4- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 41 inci maddesinin kenar başlığı “I. [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Ail[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]enin korunması ve çocuk hakları” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sa[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]hiptir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 5- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 51 inci maddesinin dördüncü fıkrası [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]yürürlükten kaldırılmıştır. [/FONT]

[/FONT]MADDE 6- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 53 üncü maddesinin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” olarak değiştirilmiş, üçüncü ve dördüncü fıkraları yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahipti[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]rler. [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]hususlar kanunla düzenlenir.” [/FONT][/FONT]

MADDE 7- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türki[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ye Cumhuriyeti Anayasasının 54 üncü maddesinin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır. [/FONT][/FONT]

MADDE 8- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 74 üncü maddesinin kenar başlığı “VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” şeklinde değiştirilmiş, maddenin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği [/FONT][/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurum[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]u idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kamu Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu maddede sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu, görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve esaslar kanunla [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]düzenlenir.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 9- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 84 üncü maddesinin son fıkrası [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]yürürlükten kald[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ırılmıştır. [/FONT]
[/FONT]
MADDE 10- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 94 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.[/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“İlk seçilenlerin görev süresi iki yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]döneminin sonuna kadar devam eder.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 11- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Ancak, Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” şeklindeki cümle eklenmiş ve dördüncü fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 12- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 128 inci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 13- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.” [/FONT]
[/FONT]
MADDE 14- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 144 üncü maddesi kenar başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“G. Adalet hizmetlerinin denetimi [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]MADDE 144- [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]usul ve esaslar kanunla düzenlenir.” [/FONT][/FONT]

MADDE 15- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 145 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“MADDE 145- [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]yürütülür. Bu mahkemeler; asker ki[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]şiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.[/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişk[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ileri, [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.” [/FONT][/FONT]

MADDE 16- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 146 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“MADDE 146- Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Büyük Mi[/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]llet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]oylamayla seçe[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]r. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]için [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasın[/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]dan [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (...) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (...) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.[/FONT]
[/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]1 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu fıkrada yer alan “...[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; ...” ve “…[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]de her bir baro başkanı [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ancak bir aday için oy kullanabilir ve…” [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ibareleri Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman](R.G:1/8/2010 - Mükerrer 27659)[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya öz[/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]el hiçbir görev alamazlar.” [/FONT][/FONT]

MADDE 17- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 147 nci maddesinin kenar başlığı “2. Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi” şeklinde, birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Anayasa Mahkemesi üyeleri oniki yıl iç[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]in seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunl[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]a düzenlenir.” [/FONT][/FONT]

MADDE 18- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar” ibaresi, üçüncü fıkrasındaki “Cumhurbaşkanını,” sözcüğünden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Millet [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiş, beşinci fıkrası “Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme sonucunda verdiği kararlar kesindir.” şeklinde değiştirilmiş, maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar ve üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere “Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.” şeklinde yeni bir fıkra eklenmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bireysel başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.” [/FONT]

[/FONT]MADDE 19- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 149 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“MADDE 149- [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır. Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az oniki üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için komisyonlar oluşturulabilir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]üzerinde ince[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ler. Ancak, bireysel başvurularda duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davala[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]rda, [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.” [/FONT][/FONT]

MADDE 20- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 156 ncı maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Askerî Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, mensuplarının disiplin ve özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir." [/FONT]

[/FONT]MADDE 21- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 157 nci maddesinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kuruluşu, işleyişi, yargılama usulleri, mensuplarının disiplin ve özlük işleri mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.” [/FONT]

[/FONT]
MADDE 22- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anaya[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]sasının 159 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“MADDE 159- [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur ve görev yapar.[/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yirmiiki asıl ve oniki yedek üyeden oluşur; üç daire halinde çalışır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurulun Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir. Kurulun, dört asıl üyesi, nitelikleri kanunda belirtilen; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (...) dallarında görev yapan öğretim üyeleri, (...) ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca, üç asıl ve üç yedek üyesi Yargıtay üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca, iki asıl ve iki yedek üyesi Danıştay üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca, bir asıl ve bir yedek üyesi [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiy[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]e Adalet Akademisi Genel Kurulunca kendi üyeleri arasından, yedi asıl ve dört yedek üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç asıl ve ik[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]i yedek üyesi [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve savcıları arasından idarî yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilir. Süresi biten üyeler [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]yeniden seçilebilir.[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]2 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu fıkrada yer alan “...[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]iktisat ve siyasal bilimler...” ve “…üst kademe yöneticileri…” ibareleri Anayasa Mahkemesinin [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659) [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]3 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu fıkrada yer alan “...[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ancak bir aday için...” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659)[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurul üyeliği seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde yapılır. Cumhurbaşkanı tarafından seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda, boşalmayı takip eden altmış gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır. Diğer üyeliklerin boşalması halinde, asıl üyenin yedeği tarafından kalan süre tamamlanır. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Yargıtay, Danıştay ve Türkiye Adalet Akademisi genel kurullarından seçilecek Kurul üyeliği için her üyenin, birinci sınıf adlî ve idarî yargı hâkim ve savcıları arasından seçil[/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ecek [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurul üyeliği için her hâkim ve savcının; (...) oy kullanacağı seçimlerde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilir. Bu seçimler her dönem için bir defada ve gizli oyla yapılır.[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı dışındaki asıl üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve seçilemezler. [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurulun yönetimi ve temsil[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]i Kurul Başkanına aittir. Kurul Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer. Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurul, [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar; Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun, [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman](hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]muvafakatlerini alarak atama yetkisi Kurula aittir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Adalet B[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]akanlığının merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri, muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurul ü[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]yelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]k[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]uruluş ve görevleri kanunla düzenlenir.” [/FONT][/FONT]

MADDE 23- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 166 ncı maddesinin kenar başlığı “I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“Ekonomik ve sosyal politikaların oluşturulmasında hükümete istişarî nitelikte görüş bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir.” [/FONT]

[/FONT]
MADDE 24- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının geçici 15 inci maddesi yürürlükten [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]kald[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]ırılmıştır. [/FONT][/FONT]

MADDE 25- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]“GEÇİCİ MADDE 18[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]itibaren otuz gün içinde, Türkiye Büyük Millet [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]üçer aday içinden seçer. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi için aday göstermek amacıyla; [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]a) Bu K[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]anunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kuru[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]lunca seçim yapılır. Her Sayıştay üyesinin (...) oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]4 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu bentte yer alan “...ancak bir aday için[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]...” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659) [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]5 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu bentte yer alan “...ancak bir aday için[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]...” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659)[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (...) oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur. [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden seçer. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler, tamamlama seçiminde göz önünde [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]bulundurulur. [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesin[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]de halen belli görevlere seçilmiş olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine devam ederler. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bireysel başvurular kabul edilir. [/FONT]

[/FONT]
 
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]GEÇİCİ MADDE 19[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Yüksek Kurulu üyeleri seçilir: [/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (...) dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (...) ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]seçer. (...)[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]6 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu bentte yer alan “...iktisat ve siyasal bilimler...” ve “…üst kademe yöneticileri…” ibareleri ile “[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Cumhurbaşkanı, üst kademe yöneticileri arasından seçeceği Kurul üyesini, bakanlık, müsteşarlık, müsteşar yardımcılığı, valilik, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, kamu kurum ve kuruluşlarında genel müdürlük veya teftiş kurulu başkanlığı görevlerini yapanlar arasından seçer.” şeklindeki ikinci cümle [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]K:2010/87 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659) [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]7 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu bentte yer alan “...sadece bir aday için...” ibaresi Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E:2010/49, K:2010/87 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. (R.G:1/8/2010 [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]- Mükerrer 27659)[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tari[/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]hinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (...) oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye seçilmiş olur.[/FONT][/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her Danıştay üyesinin (...) oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar [/FONT]

[FONT=Times New Roman,Times New Roman]ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür. [/FONT]
[FONT=Times New Roman,Times New Roman]Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi sıfatıyla görev yaparlar. [/FONT]
[/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda [/FONT][/FONT][FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.” [/FONT][/FONT]

MADDE 26- [FONT=Times New Roman,Times New Roman][FONT=Times New Roman,Times New Roman]Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.[/FONT]


KAYNAK
[/FONT]
 
Bu konu hakkında bir önerim olabilir mi?
Şöyleki;
forumda bende dahil bir çok demokrasi istiyoruz :) nidaları atan arkadaşların birbirlerine sataşma yapmadan,demokratik bir biçimde her maddeye neden evet,yada hayır verdiklerini bu başlık altında anlatabilirler mi?
Bu evet yada hayırların sadece madde üzerinde değil,gelecektede millet üzerindeki etkilerini detaylı olarak belge ve bilgilerle bize anlatabilirler mi?
 
Bu konu hakkında bir önerim olabilir mi?
Şöyleki;
forumda bende dahil bir çok demokrasi istiyoruz :) nidaları atan arkadaşların birbirlerine sataşma yapmadan,demokratik bir biçimde her maddeye neden evet,yada hayır verdiklerini bu başlık altında anlatabilirler mi?
Bu evet yada hayırların sadece madde üzerinde değil,gelecektede millet üzerindeki etkilerini detaylı olarak belge ve bilgilerle bize anlatabilirler mi?

Elbetteki her konuda beklentimiz daha bilgi dolu ve akılcı yorumlar..

Sadece ben evet diyorum yada hayır diyorum gibi cevaplardan ziyade;

"ben bu anayasaya bu maddeden dolayı ve böyle olcaktır ki evet yada hayır diyorum"

şeklinde cevaplar olursa daha bilgilendirici olacak ve kararsız arkadaşlarımızın karar vermelerini kolaylaştıracaktır..

Herkese temiz siyasetler arkadaşlar..;)
 
Hem konunun açılmasını öneren hemde takip eden olarak ilk cevapta benden olsun.
Öncelikle moderatöre teşekkür ederim önerimi dikkate aldığı için.

Hayır diyeceğim.
Daha önce bu forumda defalarca yazdım. Yine yazacağım.

Madde 146 daki değişikliğe göz atalım...

Eski Hali
MADDE 146. – Anayasa Mahkemesi onbir asıl ve dört yedek
üyeden kurulur.
Cumhurbaskanı, iki asıl ve iki yedek üyeyi Yargıtay, iki asıl ve bir
yedek üyeyi Danıstay, birer asıl üyeyi Askerî Yargıtay, Askerî
Yüksek _dare Mahkemesi ve Sayıstay genel kurullarınca kendiBaskan ve üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çogunlugu
ile her bos yer için gösterecekleri üçer aday içinden; bir asıl üyeyi
ise Yüksekögretim Kurulunun kendi üyesi olmayan
yüksekögretim kurumları ögretim üyeleri içinden gösterecegi üç
aday arasından; üç asıl ve bir yedek üyeyi üst kademe
yöneticileri ile avukatlar arasından seçerYüksekögretim kurumları ögretim üyeleri ile üst kademe
yöneticileri ve avukatların Anayasa Mahkemesine asıl ve yedek
üye seçilebilmeleri için, kırk yasını doldurmus, yüksekögrenimgörmüs veya ögrenim kurumlarında en az onbes yıl ögretim
üyeligi veya kamu hizmetinde en az onbes yıl fiilen çalısmıs veya
en az onbes yıl avukatlık yapmıs olmak sarttır.
Anayasa Mahkemesi, asıl üyeleri arasından gizli oyla ve üye
tamsayısının salt çogunlugu ile dört yıl için bir Baskan ve bir
Baskanvekili seçer. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

Yeni Hali :

MADDE 146. – Anayasa Mahkemesi ondokuz üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıstay Genel
Kurulunun kendi baskan ve üyeleri arasından, her bos yer
için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro baskanlarının avukatlar arasından gösterecekleri üçer aday
içinden yapacagı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet
Meclisinde yapılacak bu seçimde, her bos üyelik için ilk
oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye
tam sayısının salt çogunlugu aranır. _kinci oylamada salt
çogunluk saglanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki
aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla
oy alan aday üye seçilmis olur.
Cumhurbaskanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıstay, bir
üyeyi Askeri Yüksek _dare Mahkemesi genel kurullarınca
kendi baskan ve üyeleri arasından her bos yer için
gösterecekleri üçer aday içinden; üç üyeyi Yüksekögretim
Kurulunun kendi üyesi olmayan yüksekögretim kurumları
ögretim üyeleri arasından gösterecegi üçer aday içinden;
bes üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar veya
Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından; iki üyeyi ise
yüksek ögrenim görmüs Türkiye Cumhuriyeti vatandasları
arasından seçer.
Yargıtay, Danıstay, Askerî Yüksek _dare Mahkemesi ve
Sayıstay genel kurullarından, Anayasa Mahkemesi üyeligine
aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her bos üyelik
için, bir üye ancak bir aday için oy kullanabilir; en fazla oy
alan üç kisi aday gösterilmis sayılır. Baro baskanlarının
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak
seçimde de her bir baro baskanı ancak bir aday için oy
kullanabilir ve en fazla oy alan üç kisi aday gösterilmis
sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbes yasın
doldurulmus olması kaydıyla; yüksekögretim kurumları
ögretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmıs, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmıs, üst
kademe yöneticilerinin yüksekögrenim görmüs ve en az
yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalısmıs olması sarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam
sayısının salt çogunlugu ile dört yıl için bir Baskan ve üç
daire baskanı seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

Aradaki farka göz atalım.

Eski haline göre Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesine direk olarak 3 asil ve 1 yedek üye seçebiliyor.
Yeni haline göre ise 7 asil üyeyi direkt olarak atayabilecek.

Gel şimdi seninle birazcık 4 işlem matematiği yapalım değerli abi.

Eski haline göre 11 asil üyemiz var. Üç tanesini Cumhurbaşkan'ı direk olarak anayasa mahkemesine atıyor. 11-3=8 üye ise gösterilen adaylar arasından Cumhurbaşkan'ı tarafından isteğe bağlı atanıyor.

Yeni haline göre ise 19 asil üyemiz var. Bunların yedi tanesi Cumhurbaşkanı tarafından direk olarak atanıyor. geriye kalıyor 19-7=12 tane üye.

İşte bütün kıyamet burada kopuyor, çünkü meclis 3 kişiyi seçecek.
Bu da demek oluyor ki 7+3=10...
Şimdi mevzu bahis olan bir konu geçecek aranızda, diyeceksiniz ki bu 3 üye gösterilen 9 üye arasından seçilecek.
Tamam seçilsin.
Peki bunların seçilme şansı neye bağlı.
İktidar partisinin takdirine bağlı.
İktidar partisi seçmiyorum dediği zaman ne olacak?
İşte tam bu noktada yargı siyasallaşır. İşte o 3 üye yargının siyasal olmasına sebep olur.

Diyeceksiniz ki e halk o 3 üyeyi seçiyor işte ne olacak, demokratik olmuş olmaz mı? Halkın istediği başa geçiyor falan filan...

Hayır efendim öyle bir şey olmuyor.
Anayasa Mahkemesi bir muhalefet organıdır.
Anayasa Mahkemesi 12 Eylül'de senato meclisinin yerine getirilmiştir.
Muhalefetin sustması demektir anayasa mahkemesinde üye çoğunluğunun iktidar lehine böyle bariz şekilde değişmesi.

Muhalefetsiz bir iktidar olmasını ister misiniz?

İsterseniz siz aslında demokrasiden yana değil, çoğunluk diktasından yana olursunuz.
Yani Recep Bey'in astığı astık, kestiği kestik olur.

Bununla hemfikir misiniz?

İşte bu sebepten dolayı HAYIR!...
 
MADDE 11- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125 inci maddesinin ikinci fıkrasına “Ancak, Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” şeklindeki cümle eklenmiştir.

Her yıl Y.A.Ş.'da disiplin suçu denilerek meslekten ihraç edilen birçok kişi uzaklaştırılmalarının sebebini bile öğrenememekteler. Sadece Yüce YAŞ öyle buyurdu diyerek askerlik mesleğinden uzaklaştırılmaktalardı. Bunların bir çoğu Babası sakallı yada annesi baş örtülü olduğu için yada Ağabeyi namaz kıldığı için olabiliyordu. Bunların tümüne İrticai Faaliyetler sebebi diye not düşülerek uzaklaştırılıyordu.

Artık Yaş Kararlarına da Yargı yolu açıldı. Yani askerlikten uzaklaştırılan bir kişi Yargıya başvurarak En azından uzaklaştırılırken geçerli bir sebep gösterilip gösterilmediğini öğrenmiş olacak. Eğer bir usulsüzlük tesbit edilirse tekrar görevine dönebilecek.

Bu Madde için EVET.
 
Madde 11- Anayasanın 125. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına eklemeler yapılmıştır. İkinci fıkraya “Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” eklemesi yapılmıştır. Kuvvet Komutanlıkları’nca yapılan her türlü ilişik kesme işlemlerine karşı yargı yolu zaten açıktır, Yüksek Askeri Şûra’nın, silahlı kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı değil, sadece disiplinsizlik nedeniyle ihraç kararlarına yargı yolu açılmaktadır. Bu değişikliğin, belirli Yüksek Askeri Şûra kararlarını yargı denetimine açsa bile, gerçek anlamda 12 Eylül darbesiyle yüzleşme sağlamayacağı bellidir. “Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” şeklindeki dördüncü fıkrasına; “Hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz” cümlesi eklenmiştir. Yargı organları idarenin yerine geçerek işlem yapan değil, hukuksal denetim yapan organlardır. Bu nedenle yargı organlarının yerindelik denetimi yapamayacağı şeklinde eklenen cümlenin hukuksal bir sonucu söz konusu değildir. Yargı organları, bu gerekçeden hareketle baskılanmak istenmektedir; uluslararası sermaye ve özelleştirme ile ilgili olarak, artık kolaylıkla iptal kararları verilemeyeceği açıktır.Yargının siyasi denetim altına gireceğinden ,tarafsız olması düşünülemez.Bu yüzden HAYIR
 
Değişiklik paketinin Türkiye Cumhuriyeti'ni ileri toplum seviyesine getirecek olumlu değişiklikler var fakat iktidara gelen Partinin yerini daha da sağlamlaştıracak maddeler de var.. yeni pakette Anayasa mahkemesinin 14 üye sini Cumhurbaşkanı seçiyor Yarın Parti kapatılma davası açıldığında kapatma davasına konu olan partinin kapatılması zorlaşacak Ayrıca kapatılan partinin milletvekilliği de düşmeyecek bu madde değişikliği Cumhurbaşkanıyla aynı idelojide olanların mahkeme üyeliğine seçilmesini sağlıyor.Allah muhafaza dtplilerin çoğunluğu olduğu bir meclisi (parti kapansa bile milletvekili düşmüyor)düşünemiyorum..Cumhurbaşkanlığı makamına dtpli birinin geçmesini düşünmek bile istemiyorum Anayasa Mahkemesinin üyelerinin çoğunluğunu dtplilerin oluşturduğunu düşünemiyorum Ülkeyi iki günde bölerler Ha! Kürt düşmanı da değilim Bu ülkede herkesin özgürce yaşamaya hakkı var lakin ekmeğini yiyip suyunu içtiği yere ihanet edip bölmeye kalkmadığı sürece bizdendir kardeşçe yaşarız.Son söz olarak Anayasa değişikliğine 'evet' fakat maddelerin ayrı ayrı oylanması şartıyla..
 
Madde 9- Anayasanın 84. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan bu değişiklikle partisinin kapatılmasına eylemleri ile neden olan bir milletvekilinin, milletvekilliğinin düşmemesi amaçlanmaktadır. Siyasi partiler konusunda birçok sorunlu madde anayasada korunurken, yapılan bu değişikliğin siyasi partilerin özgürlük alanını genişlettiği söylemleri de gerçeği yansıtmamaktadır.

Türkçesi,dtp bölücülüğünde diretir ve devlet bunu bir yerinden yakalarsa bölücüler bizim meclisimizde bizim paralarımızla yiyip-içmeye devam edeceklerdir ancak;
korkunun ecele faydası dokunmayacağı sözü ile;
akp kendi aleyhine gelişecek bir parti kapatma davasının sonucunda hakikaten kapanır ise değişen yasa milletvekillerinin dokunulmazlık statüsü korunacağından yurt dışına TATİLE çıkıp bir daha dönmemeleri için fırsat tanıyacaktır.İşte bunun için HAYIR diyorum.
 
Keşke oylamanında madde madde olabileceği bir sistem geliştirilmiş olsada bizlerde onlara göre oyumuzu kullansak. Ama malesef. Kurunun yanında yaşda yanar misali bir genelleme yapılmış vaziyette ve istesek de istemesek de bireyler arasında değişkenlik sağlayan lehimize ve aleyhimize olan durumlar ortaya çıkacaktır.

Hayırlısı olsun ne diyelim
 
Neden Hayır?

MaddeLer konunun iLk sayfasında... Açıkcası bu konunun ilqi görüceqini düşünmüştüm =) Forumda günde beLki onLarca o taraftan bu taraftan konu acılmakta ve ne referandumun gercek yüzü tartısılmakda ne de neye oy veriLeceqi tartısılmakta...

GeLin bu konunun aLtında herkes düşüncesini beLirtsin... Herkes özqrüdür... Sen neden evet sen neden hayır diyorsun diye birşey soruLamaz... Zaten bu tür zoraki dayatmaLara ve baskılara YöneticiLer oLarak bizLer izin vermeyiz...

Neyse geLeLim Anayasa Paketine =)

ÖnceLikLe unutmayaLım bu bir parti seçimi değiLdir... "Türkiye'nin geleceqidir..."
Mantıkla olan sudur; X partiLiyim evet diyor bende evet diyeceqim yada Y partiLiyim hayır diyor bende hayır diyeceqim... Bu yanLıştır... Herkes deqişicek maddeLeri kendisi okuyup yorumlarsa kararınızı daha net verebiLeceksiniz... Evet yada hayır diyebiLirsiniz... Bu tamamen sizLerin düşüncesi...

Birincisi şu; Anayasa uzLaşmayLa hazırLanır. Çünkü bu üLke de Anayasa kitabını eLine aLan herkes işte bu benim anayasamdır diyecek. Ama bu Anayasa paketi uzlasmayla hazırlanmadı. Akp kendi eLiyLe hazırLadı koydu önümüze siz nediyorsunuz diye? Aslında bu Anayasa yeni değişmiyor. 16 kez değişikLik yapıldı bildiqim kadarıyLa 85 maddesi deqişti : )) Hiç böyLe kızılca kıyamet koptu mu? hayır... çünkü partiLer görüşLeri ters olsa dahi uzlasmayLa hazırLadı... AnketLere baqtımız da buqunLerde %45 Evet %43 hayır cıkıyor A&G Anket ve Arastırma Merkezi Tabi bu oran gün geçtikçe değişmekte... Simdi geLdiqimiz nokta uzLasmanın oLmadıqı bir anayasa doqru bi anayasa deqiLdir. Cünkü en azından topLumun yarısı bunu reddediyor yapıLan deisikliqi. TopLumun yarısı reddediyorsa anayasa bütünlestirici isLevini kaybetmistir, anayasa ayrıstırıcı bir roL oynamaya basLamıştır anayasa deqisikLiqi ve anayasayLa topLum ikiye bölünmüştür.

Bu Anayasada öyLe deqisikLikLer yapılıyor ki; hanqi parti iktidara geLirse onun işine yarıyor... Yani anayasa iktidar partisine hizmet eder haLe getiriliyor referandum kabul edilirse. AnayasaLar iktidara hizmet etmemeLi, toplumu güclendirmek, gücLer ayrılıqı iLkesini daha güclü kılmak icin yapılır. Yasama, yarqı ve yürütme birbirine baskı yapmayacak... İnsanLarın hakları korunacak... KesinLikLe iktidara hizmet eden bir anayasa deqisikLiqi olmaması gerekir...

Benim özqür düşünLerimi ifade etmeme izin vermiyor üstüne bir de dayatma yapılıyor... NsL mı?

26 tane madde var bunlar önüme koyuLmus bunlara ya evet diyeceksin yada hayır... Ama bu dayatmadır?

beLki ben 2 sine evet 8 ine hayır diecem. Hayır ya bunların hepsine evet yada hepsine hayır dieceksin diyor... işte dayatma budur : )


12 Eylül'ün yarqıLanmasını diyorLar... 12 EylülcüLeri yarqıLayacaqız. Ama hic qimse 12 eylülcüLerin yarqıLanacaqını iddia etmiyor kendiLeri ediyorLar.. Kimi yarqıLayacaksınız? 1980 – 2010. 30 yıL gecmis, zaman asımı olmus. Eee zaten bunu AdaLet bakanı da AçıkLadı zaman aşımı diye : )) Kimi kandırıosunuz? 12 EyLüL'ün izini silicez dediLer... Eee hadi siLin YÖK'ü.. YÖK 12 EyLüL eseri değiL midir? Ama siLemezLer cünkü YÖK'ü de eLe geçirdiLer : ) Ve üstüne Anayasa deqisikLiqiyLe YÖK'ten 3 üyeyi anyasaya taşıyor cünkü anayasa mahkemesine taşıyor... Yani diyorLar ki eee biz 12 EyLüL'ün kurumLarını kaldırık.. Yoo nerde kaldırdınız? Aksine 12 EyLüL kurumLarını Anayasa Mahkemesine atayarak daha da gücLendiriyorsunuz... Sevmediqimiz Kenan Evren'in 12 EyLüL'ünü GücLendiriyorsunuz ve Kenan Evren'in aklından geçmediqi seyLeri yapıyorsunuz. Bi de diyorsunuz 12 EyLüL anayasasını deqistiriyorsunuz : ))

Avrupa BirLiqinin hazırLadıqı ve Türkiye'ye gönderdiqi tüm raporLarda varmıs yarqının baqımsızLıqı konusu.. AdaLet Bakanı'nın ve Müstesarın HSYK da yer aLmaması gerektiqini söyLüyorLarmıs. İstişare raporları da böyleymiş. Ama yapıLan anayasa deqisikLiqiyLe HSYK'da Bakan'ın konumu cok daha gücLü haLe getiriLiyor. Bakan istediqi hakimi, istediqi savcıyı sorguLatabilir, sorusturma acabiLir. Yetkisi var. Bakan HSYK'nın sekreterini atıyor. Bakan yargıcları ve savcıLarı atıyor. Bize yargı baqımsız değiL baqımsız kıLın diye rapor geLiyor, biz yarqıyı daha baqımLı haLe getiriyoruz. : ))

MeseLa Bir iş adamı; bi savcı bu iş adamı hakkında ciddi iddiaLarda buLundu. tutuklattı ve içeri attırdı dieLim. AyLarca iceride kaldı. Daha önceden sizin tLfnLarınızı dinLetti onlarda yayınLandı hemde su "yandaş olmayan basınLa : ) ". Aradan 3 ay geçti Hakim iş adamını tahLiye etti. Ve bu iş adamı haksızLıqa uqradıqını düşündü ve AdaLet BakanLıqına bu savcıyı şikayet etti. AdaLet Bakanı savcı hakkında sorusturma acıLmasına izin verirse zaten sorusturma acıLır. İzin vermezse Danıstay’a basvurma hakkı var bu iş adamının suanda. Danıstay sorusturma iznini verebiLir. Bu anayasa deqisikLiqiyLe iş adamının eLinden bu hak aLınıyor. Sizin Danıştay’a başvurma hakkınız yok artık.

Şimdi X kişisi AdaLet Bakanı oLsun ama kötü nietLi bi adaLet bakanı. Bu X AdaLet Bakanı'nın begenmediqi dieLim 15 iş adamı var. 3 tane imzasız ihbar diLekcesi yazdırır, bir savcıya da tLfn ederim bunLarı haLLettiririm. İceri aL, örgütLü suctan al, özeL yetkiLi mahkeme oLsun bunLar ayLarca icerde kaLsınLar. AvukatLarı biLe ne oLduqunu biLmesin. Sonra bunLarı aL serbest bırakırsın. YoLa getirdikten sonra serbest bırakırsın. Hatta bazıLarı ifLas biLe edebiLirLer. NasıL oLsa seni bana sikayet edecekLer. Ben sorusturma izni vermeyeceqim böyLece meseLe bitmis oLacak. Danıstay’a da bunLarın gitme hakkı yok denecek. Bu mudur AKP’nin getirdiği özqürlükcü anayasa? Bu mudur demokrasi?

İşciLerin eLLerinden 12 Eylülcülerin bile cesaret edemediği var olan haklar aLınıyor. Örnek vereyim hemen. Memur sendikaLarı. TopLu sözlesme yapıyoruz diyorLar. Grev? Grev yok. ULusLararası calısma örgütü var. MemurLarın grevLi, topLu sözLesmeLi hakLarının olması Lazım. Hayır toplu sözleşme yapacağız ama grev yok. Ve tam bir hak kaybı var ortada...

DiyeLim ki sendikaLara topLu sözLeşme yaptı. 5 sendika gitti hükümetLe anLasamadı. Ne olucak hakem kuruluna gidicek bildiqim kadarıyLa.. Kamu görevLiLeri hakem kuruluna gidecek. Hakem kuruLunda kimler oLacak? Kamu görevLiLeri. Hükümetten taLimat aLacakLar. UzLasmayın diyecekLer. UzLasamadık. Yarqıya basvurma hakkınız var mı? Hayır. AnayasayLa sizin hak arama özqürLüqünüz eLinizden alınıyor. Ve deniyor ki memurLarın özLük hakLarında topLu sözLesmeyLe beLirLenecek. Kanser ilacı dahi alınamayacak. Cünkü topLu sözLesmeye hüküm koyacakLar. PahaLı iLacın bedeLini yarı yarıya sen ödeyeceksin diyecekLer. GözLük parasının büyük bir kısmını aLamayacakLar. TopLu sözLesmeye koyacakLar. Yargı? Yarqıya gittiği zaman anayasaL hüküm. Danıstay buna bir sey diyemez. İdare mahkemeLeri bir sey diyemez. Suanda kanser parası, kanser iLacı doLyısıyLa Danıstay’da yüzLerce dosya vardır. DevLetin vermediqini vatandas gider sosyaL devLetin qereqi oLarak oradan aLır. Ama simdi anayasa hükmü haLine getiriyorLar o hakkı dahi arayamayacak işciler, memurLar. Hükümete yaqın bazı memur sendikaLarı diyor ki efendim bu evet cıkarsa memurLarın, artı emekLiLerin ayLıqı artacak. HaberLerde izLemişsinizdir kesin... Yahu böle komik bişi var mı? AnayasayLa bunun ne iLqisi var? Hükümet memur maasını arttırcaksa öqLeden sonra topLar BakanLar KuruLunu kararı verir imzaLar.. Bu kadar : ))

Tüpraş ihaLesini hatırLatayım size... Tam tarihi biLmiorum ama muhtemeLen Ocak 2004’te Tüpraş’ın %65-76’lık hissesi özeLLeştiriLdi. İhaLeyi 1.3 MiLyar DoLara bi grup aLmıstı. Sanırım PetroL-İş sendikasıydı bu ihaLeye itiraz etti ve Danıstay'a basvurdu. Danıstay bu ihaLeyi hatırLadıqım kadarıyLa kamu yararıydı sanırm, ihaLeyi iptaL etti. EyLüL 2005't bi ihaLe daha acıLdı yine Tüptas icin. %65 deqiL %51’Lik hissesi 4 miLyar miLyar doLara satıLdı. 1 miLyar - 4 miLyar. 3 miLyar doLar devLetin kazancı. Simdi anayasa deqisikLiqiyLe yerindeLik denetimi yapamayacak Danıstay. Yani 1.3 miLyar doLar gittiyse gitti. İşte Türkiye böyLe satıLıyor maLesef...

12 EyLüL'de Sevmediqimiz Kenan Evren'in biLe akLına geLmeyen hak aLmaLar bu anasayLa bizLerin eLinden aLınıyorsa buna özqürLükcü anayasa denmez. Bu Anayasa cıksın eminim hiç bi iş adamı cıkıp konusamaz. Buqun maLiyeci gönderiyorLardı referandumda evet cıkarsa 13 EyLüL'den itibaren savcı gönderirLer : )) Bi sabah ewLeninden aLınıp tutukLanıp götürürLer... İşte Tam bir baskıcı Rejim : )) Öernek vereyim hemen aklıma iLk GeLen YÖK : )) Hemde 12 EyLüL ürünü =)) Referandum yapıLıcak... Hangi Üniversite Konusuyor? Hiç sesLeri cıkıyor mu? Neden KonusmuyorLar? YÖK korkusuna.. Bu şimdi ÖzqürLükcüLük müdür? Bir üLkenin üniversiteLeri anayasa deqisikLiqi icin konusamayacaksa nerde konusucak? Ne zaman konusucakLar? ama hiç konusmuyorLar...

Yurt dışına Cıqma yasaqı; bu hürriyet ancak suc sorusturması ve kavusturulması ndeniyLe ve hakim kararıyLa sınırlandırıLabiLcek... Evet sucLu veye hükümLü biri yurt dısına ancak hakim kararıyLa cıkabilirdi.. Bu zaten vardı... Burda ki amac ne? Kendi yandasLarından askere gitmek istemeyenLer eLLerini kollarını saLLayarak askerLik yapma dönemLeri geLdiqinde yurt dısına cıkma imkanı saqLayacak... ve cıkanLar da %90 Türkiye'ye sırf askerLik yapmamak için yada bedeLLi askerLik cıkana bekLeyecekLer ve dönmeyecekLer... hani son günLerde bedeLLi askerLik söyLentiLeri var ya? işte bu yüzden : )) Ha Akp'nin yandası olmayan asker kacakLarı da var yok deqiL... Ama tarikatLardaki kadar deqiLLer : ))

YAŞ kararlarına karşı yargı yolu açılacak.
Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetlenecek.
Askeri yargı, devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlara ait davalara bakamayacak.

Adı üstünde YÜKSEK ASKERİ ŞURA... Neden AdaLet Bakanı denetLiyor? Askeriye nerde AdaLet Bakanı nerde...? Amac beLLi Ordu'ya Sızıp Ordu'yu yıpratmak... Ordu'nun içine sızan köstebekLeri Ordu'nun içinde saklamacı amacı var...

"Askeri yargı, devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlara ait davalara bakamayacak." Bu madde cok GüzeL... Tam bir ergenekon maddesi oLmus : )) Aman ha ergenekonu falan destekLemiyorum : )) Sadece Ergenekoncu die hiç sucu oLmayan insanLarın orda tutuLmasına karsıyım... Bu maddeyi tartısırım.. hem destekLerim hemde destekLemem diyebiLirim kısacası bu madde için kararsızım...

26 tane maddeyi tek tek oyLatsaydınız eLbette evet diyeceqim maddeLer var... Örnek; cocuk istismarLarı hakkındaki madde, CocukLar, yasLıLar, özürLüLer, harp ve vazife şehitLerinin duL ve yetimLeri iLe maLuL ve gaziLer icin aLınacak tedbirLer maddesi, Aynı zamanda ve aynı iş koLunda birden fazLa sendikaya üye oLunamaz yasaqı maddesi, Herkes, biLgi edinme ve kamu denetcisine basvurma hakkına sahiptir maddesi qibi...

Son yazdıqım 2 satır haricinde Bu maddeLere bu sebepLerden DoLayı HAYIR diyorum... Bu SebepLerden DoLayı HAYIR dediqim için mi ergenekoncu darbeci qibi atıfLarında buLunuyorLar... yazık... Siz Yarqıyı yasamayı yürütmeyi öqrenimi askeriyeyi siyasallastırın sonra geLip benden evet oyu bekLeyin : )) Yok öyLe ; )) Ben Bu maddeLere kesinLikLe evet demem...
 
MaddeLer konunun iLk sayfasında... Açıkcası bu konunun ilqi görüceqini düşünmüştüm =) Forumda günde beLki onLarca o taraftan bu taraftan konu acılmakta ve ne referandumun gercek yüzü tartısılmakda ne de neye oy veriLeceqi tartısılmakta...

GeLin bu konunun aLtında herkes düşüncesini beLirtsin... Herkes özqrüdür... Sen neden evet sen neden hayır diyorsun diye birşey soruLamaz... Zaten bu tür zoraki dayatmaLara ve baskılara YöneticiLer oLarak bizLer izin vermeyiz...

Neyse geLeLim Anayasa Paketine =)

ÖnceLikLe unutmayaLım bu bir parti seçimi değiLdir... "Türkiye'nin geleceqidir..."
Mantıkla olan sudur; X partiLiyim evet diyor bende evet diyeceqim yada Y partiLiyim hayır diyor bende hayır diyeceqim... Bu yanLıştır... Herkes deqişicek maddeLeri kendisi okuyup yorumlarsa kararınızı daha net verebiLeceksiniz... Evet yada hayır diyebiLirsiniz... Bu tamamen sizLerin düşüncesi...

Birincisi şu; Anayasa uzLaşmayLa hazırLanır. Çünkü bu üLke de Anayasa kitabını eLine aLan herkes işte bu benim anayasamdır diyecek. Ama bu Anayasa paketi uzlasmayla hazırlanmadı. Akp kendi eLiyLe hazırLadı koydu önümüze siz nediyorsunuz diye? Aslında bu Anayasa yeni değişmiyor. 16 kez değişikLik yapıldı bildiqim kadarıyLa 85 maddesi deqişti : )) Hiç böyLe kızılca kıyamet koptu mu? hayır... çünkü partiLer görüşLeri ters olsa dahi uzlasmayLa hazırLadı... AnketLere baqtımız da buqunLerde %45 Evet %43 hayır cıkıyor A&G Anket ve Arastırma Merkezi Tabi bu oran gün geçtikçe değişmekte... Simdi geLdiqimiz nokta uzLasmanın oLmadıqı bir anayasa doqru bi anayasa deqiLdir. Cünkü en azından topLumun yarısı bunu reddediyor yapıLan deisikliqi. TopLumun yarısı reddediyorsa anayasa bütünlestirici isLevini kaybetmistir, anayasa ayrıstırıcı bir roL oynamaya basLamıştır anayasa deqisikLiqi ve anayasayLa topLum ikiye bölünmüştür.

Bu Anayasada öyLe deqisikLikLer yapılıyor ki; hanqi parti iktidara geLirse onun işine yarıyor... Yani anayasa iktidar partisine hizmet eder haLe getiriliyor referandum kabul edilirse. AnayasaLar iktidara hizmet etmemeLi, toplumu güclendirmek, gücLer ayrılıqı iLkesini daha güclü kılmak icin yapılır. Yasama, yarqı ve yürütme birbirine baskı yapmayacak... İnsanLarın hakları korunacak... KesinLikLe iktidara hizmet eden bir anayasa deqisikLiqi olmaması gerekir...

Benim özqür düşünLerimi ifade etmeme izin vermiyor üstüne bir de dayatma yapılıyor... NsL mı?

26 tane madde var bunlar önüme koyuLmus bunlara ya evet diyeceksin yada hayır... Ama bu dayatmadır?

beLki ben 2 sine evet 8 ine hayır diecem. Hayır ya bunların hepsine evet yada hepsine hayır dieceksin diyor... işte dayatma budur : )


12 Eylül'ün yarqıLanmasını diyorLar... 12 EylülcüLeri yarqıLayacaqız. Ama hic qimse 12 eylülcüLerin yarqıLanacaqını iddia etmiyor kendiLeri ediyorLar.. Kimi yarqıLayacaksınız? 1980 – 2010. 30 yıL gecmis, zaman asımı olmus. Eee zaten bunu AdaLet bakanı da AçıkLadı zaman aşımı diye : )) Kimi kandırıosunuz? 12 EyLüL'ün izini silicez dediLer... Eee hadi siLin YÖK'ü.. YÖK 12 EyLüL eseri değiL midir? Ama siLemezLer cünkü YÖK'ü de eLe geçirdiLer : ) Ve üstüne Anayasa deqisikLiqiyLe YÖK'ten 3 üyeyi anyasaya taşıyor cünkü anayasa mahkemesine taşıyor... Yani diyorLar ki eee biz 12 EyLüL'ün kurumLarını kaldırık.. Yoo nerde kaldırdınız? Aksine 12 EyLüL kurumLarını Anayasa Mahkemesine atayarak daha da gücLendiriyorsunuz... Sevmediqimiz Kenan Evren'in 12 EyLüL'ünü GücLendiriyorsunuz ve Kenan Evren'in aklından geçmediqi seyLeri yapıyorsunuz. Bi de diyorsunuz 12 EyLüL anayasasını deqistiriyorsunuz : ))

Avrupa BirLiqinin hazırLadıqı ve Türkiye'ye gönderdiqi tüm raporLarda varmıs yarqının baqımsızLıqı konusu.. AdaLet Bakanı'nın ve Müstesarın HSYK da yer aLmaması gerektiqini söyLüyorLarmıs. İstişare raporları da böyleymiş. Ama yapıLan anayasa deqisikLiqiyLe HSYK'da Bakan'ın konumu cok daha gücLü haLe getiriLiyor. Bakan istediqi hakimi, istediqi savcıyı sorguLatabilir, sorusturma acabiLir. Yetkisi var. Bakan HSYK'nın sekreterini atıyor. Bakan yargıcları ve savcıLarı atıyor. Bize yargı baqımsız değiL baqımsız kıLın diye rapor geLiyor, biz yarqıyı daha baqımLı haLe getiriyoruz. : ))

MeseLa Bir iş adamı; bi savcı bu iş adamı hakkında ciddi iddiaLarda buLundu. tutuklattı ve içeri attırdı dieLim. AyLarca iceride kaldı. Daha önceden sizin tLfnLarınızı dinLetti onlarda yayınLandı hemde su "yandaş olmayan basınLa : ) ". Aradan 3 ay geçti Hakim iş adamını tahLiye etti. Ve bu iş adamı haksızLıqa uqradıqını düşündü ve AdaLet BakanLıqına bu savcıyı şikayet etti. AdaLet Bakanı savcı hakkında sorusturma acıLmasına izin verirse zaten sorusturma acıLır. İzin vermezse Danıstay’a basvurma hakkı var bu iş adamının suanda. Danıstay sorusturma iznini verebiLir. Bu anayasa deqisikLiqiyLe iş adamının eLinden bu hak aLınıyor. Sizin Danıştay’a başvurma hakkınız yok artık.

Şimdi X kişisi AdaLet Bakanı oLsun ama kötü nietLi bi adaLet bakanı. Bu X AdaLet Bakanı'nın begenmediqi dieLim 15 iş adamı var. 3 tane imzasız ihbar diLekcesi yazdırır, bir savcıya da tLfn ederim bunLarı haLLettiririm. İceri aL, örgütLü suctan al, özeL yetkiLi mahkeme oLsun bunLar ayLarca icerde kaLsınLar. AvukatLarı biLe ne oLduqunu biLmesin. Sonra bunLarı aL serbest bırakırsın. YoLa getirdikten sonra serbest bırakırsın. Hatta bazıLarı ifLas biLe edebiLirLer. NasıL oLsa seni bana sikayet edecekLer. Ben sorusturma izni vermeyeceqim böyLece meseLe bitmis oLacak. Danıstay’a da bunLarın gitme hakkı yok denecek. Bu mudur AKP’nin getirdiği özqürlükcü anayasa? Bu mudur demokrasi?

İşciLerin eLLerinden 12 Eylülcülerin bile cesaret edemediği var olan haklar aLınıyor. Örnek vereyim hemen. Memur sendikaLarı. TopLu sözlesme yapıyoruz diyorLar. Grev? Grev yok. ULusLararası calısma örgütü var. MemurLarın grevLi, topLu sözLesmeLi hakLarının olması Lazım. Hayır toplu sözleşme yapacağız ama grev yok. Ve tam bir hak kaybı var ortada...

DiyeLim ki sendikaLara topLu sözLeşme yaptı. 5 sendika gitti hükümetLe anLasamadı. Ne olucak hakem kuruluna gidicek bildiqim kadarıyLa.. Kamu görevLiLeri hakem kuruluna gidecek. Hakem kuruLunda kimler oLacak? Kamu görevLiLeri. Hükümetten taLimat aLacakLar. UzLasmayın diyecekLer. UzLasamadık. Yarqıya basvurma hakkınız var mı? Hayır. AnayasayLa sizin hak arama özqürLüqünüz eLinizden alınıyor. Ve deniyor ki memurLarın özLük hakLarında topLu sözLesmeyLe beLirLenecek. Kanser ilacı dahi alınamayacak. Cünkü topLu sözLesmeye hüküm koyacakLar. PahaLı iLacın bedeLini yarı yarıya sen ödeyeceksin diyecekLer. GözLük parasının büyük bir kısmını aLamayacakLar. TopLu sözLesmeye koyacakLar. Yargı? Yarqıya gittiği zaman anayasaL hüküm. Danıstay buna bir sey diyemez. İdare mahkemeLeri bir sey diyemez. Suanda kanser parası, kanser iLacı doLyısıyLa Danıstay’da yüzLerce dosya vardır. DevLetin vermediqini vatandas gider sosyaL devLetin qereqi oLarak oradan aLır. Ama simdi anayasa hükmü haLine getiriyorLar o hakkı dahi arayamayacak işciler, memurLar. Hükümete yaqın bazı memur sendikaLarı diyor ki efendim bu evet cıkarsa memurLarın, artı emekLiLerin ayLıqı artacak. HaberLerde izLemişsinizdir kesin... Yahu böle komik bişi var mı? AnayasayLa bunun ne iLqisi var? Hükümet memur maasını arttırcaksa öqLeden sonra topLar BakanLar KuruLunu kararı verir imzaLar.. Bu kadar : ))

Tüpraş ihaLesini hatırLatayım size... Tam tarihi biLmiorum ama muhtemeLen Ocak 2004’te Tüpraş’ın %65-76’lık hissesi özeLLeştiriLdi. İhaLeyi 1.3 MiLyar DoLara bi grup aLmıstı. Sanırım PetroL-İş sendikasıydı bu ihaLeye itiraz etti ve Danıstay'a basvurdu. Danıstay bu ihaLeyi hatırLadıqım kadarıyLa kamu yararıydı sanırm, ihaLeyi iptaL etti. EyLüL 2005't bi ihaLe daha acıLdı yine Tüptas icin. %65 deqiL %51’Lik hissesi 4 miLyar miLyar doLara satıLdı. 1 miLyar - 4 miLyar. 3 miLyar doLar devLetin kazancı. Simdi anayasa deqisikLiqiyLe yerindeLik denetimi yapamayacak Danıstay. Yani 1.3 miLyar doLar gittiyse gitti. İşte Türkiye böyLe satıLıyor maLesef...

12 EyLüL'de Sevmediqimiz Kenan Evren'in biLe akLına geLmeyen hak aLmaLar bu anasayLa bizLerin eLinden aLınıyorsa buna özqürLükcü anayasa denmez. Bu Anayasa cıksın eminim hiç bi iş adamı cıkıp konusamaz. Buqun maLiyeci gönderiyorLardı referandumda evet cıkarsa 13 EyLüL'den itibaren savcı gönderirLer : )) Bi sabah ewLeninden aLınıp tutukLanıp götürürLer... İşte Tam bir baskıcı Rejim : )) Öernek vereyim hemen aklıma iLk GeLen YÖK : )) Hemde 12 EyLüL ürünü =)) Referandum yapıLıcak... Hangi Üniversite Konusuyor? Hiç sesLeri cıkıyor mu? Neden KonusmuyorLar? YÖK korkusuna.. Bu şimdi ÖzqürLükcüLük müdür? Bir üLkenin üniversiteLeri anayasa deqisikLiqi icin konusamayacaksa nerde konusucak? Ne zaman konusucakLar? ama hiç konusmuyorLar...

Yurt dışına Cıqma yasaqı; bu hürriyet ancak suc sorusturması ve kavusturulması ndeniyLe ve hakim kararıyLa sınırlandırıLabiLcek... Evet sucLu veye hükümLü biri yurt dısına ancak hakim kararıyLa cıkabilirdi.. Bu zaten vardı... Burda ki amac ne? Kendi yandasLarından askere gitmek istemeyenLer eLLerini kollarını saLLayarak askerLik yapma dönemLeri geLdiqinde yurt dısına cıkma imkanı saqLayacak... ve cıkanLar da %90 Türkiye'ye sırf askerLik yapmamak için yada bedeLLi askerLik cıkana bekLeyecekLer ve dönmeyecekLer... hani son günLerde bedeLLi askerLik söyLentiLeri var ya? işte bu yüzden : )) Ha Akp'nin yandası olmayan asker kacakLarı da var yok deqiL... Ama tarikatLardaki kadar deqiLLer : ))



Adı üstünde YÜKSEK ASKERİ ŞURA... Neden AdaLet Bakanı denetLiyor? Askeriye nerde AdaLet Bakanı nerde...? Amac beLLi Ordu'ya Sızıp Ordu'yu yıpratmak... Ordu'nun içine sızan köstebekLeri Ordu'nun içinde saklamacı amacı var...

"Askeri yargı, devletin güvenliğine, anayasal düzene karşı suçlara ait davalara bakamayacak." Bu madde cok GüzeL... Tam bir ergenekon maddesi oLmus : )) Aman ha ergenekonu falan destekLemiyorum : )) Sadece Ergenekoncu die hiç sucu oLmayan insanLarın orda tutuLmasına karsıyım... Bu maddeyi tartısırım.. hem destekLerim hemde destekLemem diyebiLirim kısacası bu madde için kararsızım...

26 tane maddeyi tek tek oyLatsaydınız eLbette evet diyeceqim maddeLer var... Örnek; cocuk istismarLarı hakkındaki madde, CocukLar, yasLıLar, özürLüLer, harp ve vazife şehitLerinin duL ve yetimLeri iLe maLuL ve gaziLer icin aLınacak tedbirLer maddesi, Aynı zamanda ve aynı iş koLunda birden fazLa sendikaya üye oLunamaz yasaqı maddesi, Herkes, biLgi edinme ve kamu denetcisine basvurma hakkına sahiptir maddesi qibi...

Son yazdıqım 2 satır haricinde Bu maddeLere bu sebepLerden DoLayı HAYIR diyorum... Bu SebepLerden DoLayı HAYIR dediqim için mi ergenekoncu darbeci qibi atıfLarında buLunuyorLar... yazık... Siz Yarqıyı yasamayı yürütmeyi öqrenimi askeriyeyi siyasallastırın sonra geLip benden evet oyu bekLeyin : )) Yok öyLe ; )) Ben Bu maddeLere kesinLikLe evet demem...

Bu kadar geniş bir anlatımlı HAYIR için sizi tebrik ediyorum.

Öncelikle neden HAYIR tek madde'de belirtelim

ŞUAN Kİ ANAYASA

Kapatılan dtp partisi milletvekilleri Ahmet Türk ve diğerleri meclisten düşürüldü.
Terör örgütü propagandası yapmaktan başka işleri olmayan bu kişiler Anayasa ile temizlendi.


YENİ ANAYASA

Kapatılmak istenen parti kapansa bile milletvekilleri mecliste kalacak. Ve terör örgütü propagandalarını sürdürecekler Bunun içinmi EVET diyelim.


Evet diyenler bu madde hakkında tekrar düşünsünler özellikle bizler için hayatlarını kaybeden şehitlerimiz için Evet derseniz Selahattin Demirtaş gibiler Terör sempatizanları mecliste kalacaklar. Evet söylemek Vatan için hayırlı değildir.


Ben akp ve kürt düşmanı değilim ama herkes bu maddeyi şehitler için düşünsün. Yeni Anayasayla birlikte bdp Şehitlerimize hakaretlerini sürdürecek ve pkk propagandasına daha rahat devam edecektir. Şehitlerimizin Vebalinden kurtumak isteyenler iyi düşünsün.
 
Ne Yani Anayasa Mahkemesi Bu Anayasa Değişiklik Paketinin Referanduma Götürülmesine karar vererek Ülkeye ihanet mi Etti. Yani Anayasa Mahkemesi Üyeleri dünyadan bi haber mi..? Çok yazık. çok.
 
Anayasa Referandumunda, Neden "HAYIR" diyeceğim?





"12 Eylül Referandumunda, 'bitaraf olan bertaraf olur'..."

(Recep Tayyib Erdoğan)
( A.K.P Genel Bşk. Ve T.C Başbakanı )

12 Eylül 2010 Tarihinde Türkiye’de yapılacak olan ‘Anayasa Referandumunda’ her siyasi parti ve lideri kendi görüşleri doğrultusunda yürütmüş olduğu kampanyalar ile ülkemizin sath-ı mailini sanki bir seçim atmosferi içerisine sokmuş durumdadırlar!

Ülkemizin her ili, ilçesi, köyü, beldesi ve hatta mecrası bu gündemin içerisine alınmış, ortalık siyasi parti liderlerinin ve yöneticilerinin türlü sloganlarından, vaatlerinden, restleşmelerinden ve kulağa hiç de hoş gelmeyen söylemlerinden geçilmemektedir!

Anayasanın 26 maddesinin değişimiyle ilgili bir referandum yapılacak olan ülkemin gerçekte gündeminde ne vardır? Şöyle kısaca bir özetlemeye çalışalım:

Yurttaşlarımızın gerçek sorunlarının başında işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı vardır. Atanması yapılamayan öğretmen görüntüleri, TSK’nin son terfi sürecinde tüm kamuoyunun yakinen izlediği görüntüler vardır. KPSS Sınavında yaşanan kopya skandalı, HSYK’DA yaz dönemi atamaları ile ilgili son gelişmeler ve yapılamayan atamalar vardır. Memur ve İşçi kesimine yapılması düşünülen ve uzlaşılamayan 2011 yılı zammı vardır. Silivri’de devam eden malum duruşmalardan yansıyan ve içimizi acıtan o değişmeyen görüntüler; telefon dinlemeleri ile ilgili olarak, her gün yeni bir olayın öğrenilmesi vardır. 30 Ağustos Zafer Bayramımızın kutlama törenlerinde, hükümetin/devletin valisi ile milletin vekili arasında yaşanmış çarpıcı diyaloglar vardır! PKK Terör örgütünün ülkemize vermiş olduğu bitmeyen zararlar ve onların elebaşsısının sözcülüğüne soyunmuş TBMM’de vekilleri vardır. İmralı canisi ile gündemi belirlemek adına birilerinin yaptığı kimi görüşmeler, güneydoğu illerimizden bilinen ağızların seslendirdiği kimi ihanetler ve hatta kendi paçavralarına ‘ bayrağım’ demek cüretini gösteren hezeyanlı talepler! Tüm bu yapılanları sessizce izleyenler vardır!

Bunlar sadece ülke topraklarımız içerisinde ve son dönemde yaşamış olduğumuz gerçek sorunların bir kaçıdır…

Ya dış Politika! Kıbrıs sorununda ki belirsizliğin giderek olumsuz bir yöne seyretmesi vardır… AB ile ilişkilerde, Türkiye ile ilgili olarak önyargıları asla değişmeyecek ülkeler, açılamayan müzakere başlıkları ve yıllardır bir arpa boyu dahi olsa alınamayan müzakereler süreci vardır. Komşu ülkeler ile sıfır sorun politikaları üretmek adına olsa gerek! Ülkemi yönetenlerin, İsrail ile restleşmeleri ve dolayısı ile ABD’leri ile gerilen ilişkileri vardır…

Ama ne yazık ki, bu yaşanan gerçekleri görerek yazması ve göstermesi gerekirken, görmezden gelen ve yazmayan yandaş medya ve yazarlar takımı da vardır!

İşte bu gerçeklerin yaşandığı ve toplumumuzun tüm kesimlerinin mutabakatını alamamış; sadece ben yaparsam olur. Hem de sindire, sindire olur! Mantığı ile düzenlenmesi istenen bu 26 maddelik anayasa değişikliği paketini, ben de oylayacağım…

Ve yukarıda sıraladığım gerçekleri, ülkeme yaşatan zihniyete ‘’Hayır’’ diyeceğim…

Sadece bu kadar olumsuzluk için mi ‘’Hayır’’ diyeceğim? Tabii ki hayır…

‘’Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz.’’ Diyen zihniyete, ’hayır’ diyeceğim…

‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milleti lafı koskoca bir yalan. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır.’’ Diyen zihniyete, ‘hayır’ diyeceğim.

‘’ Bize göre demokrasi amaç değil ancak bir araçtır. Hangi sisteme gitmek istiyorsanız, bu düzenlerin seçiminde araçtır.’’ Diyen zihniyete ‘hayır’ diyeceğim.

‘’ Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olunca ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisi bir arada olamaz.’’ Diyen zihniyete ‘hayır’ diyeceğim.

‘’ Ben İstanbul’un imamıyım.’’ Diyen zihniyete ‘hayır’ diyeceğim.

Mersinli bir çiftçiye: ‘’Ananı da al git.’’ Diyen zihniyete ‘ hayır’ diyeceğim.

Mazot yardımı isteyen çiftçiye: ‘’ Oldu olacak yemeği de ağzınıza biz koyalım.’’ Diyen zihniyete ‘hayır’ diyeceğim.

Oğlu işsiz diye yakınan bir anneye: ‘’ Senin oğlun da işsiz kalsın. Otur! ‘’ Diyen zihniyete hayır diyeceğim.

Şehit ailelerine: ‘’ Ayılıp, bayılanlar...’’, Şehit anasına: ‘’Askerlik yan gelip yatma yeri değil’’, Şehitlere: ‘’Kelle.’’ Diyen zihniyete ‘hayır’ diyeceğim.

‘’ Gazilerimize özel ayrıcalık…’’ Diyerek asılsız vaatlerde bulunan ve birkaç yıl önce, Kıbrıs ve Kore Gazilerinin almış olduğu şeref aylıklarını dahi iki kategoriye ayıran zihniyete, ‘hayır’ diyeceğim…

Gazilik onuru üzerinden; siyaset yapmak adına, ülke genelinde çeşitli illerimizdeki, duyuru levhalarına, seçim sloganları yazan zihniyete ‘hayır’ diyeceğim…

Başka hangi nedenlerle ‘hayır’ diyeceğim?

Yüksek yargının siyasallaştırılıp iktidarlar tarafından ele geçirilmesine ‘ hayır’ diyeceğim…

Halkın gerçek derdi huzur ve ekmek iken, tüm bunlara çare üretmekte aciz kalan, milletimi anayasa masalı ile uyutmak isteyen zihniyete, ‘hayır’ diyeceğim…

Ülkemizin; ulus-devlet, üniter-devlet ve laik-devlet yapısını göz ardı ederek, birlik ve beraberliğimizi tehdit edenlere göz yumarak, bu gerçekleri demokrasi makyajı ile örtüştürmeye kalkan zihniyete ‘hayır’ diyeceğim…

Topraklarımızda önce özerklik, sonra federasyon masalı ile ayrı bir Kürt devleti kurulmaması için ‘hayır’ diyeceğim…

Bizi ümmet olmaktan kurtararak, millet olmanın gururu ve onurunu yaşatan, bizlere çağdaş ülke olabilmenin prensiplerini öğreten, Laik ve Demokratik Cumhuriyet Türkiye’sinin kurucusu, büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu emanetlerine, ilke ve inkılâplarına sahip çıkmak adına ‘hayır’ diyeceğim...


Hayır demekten korkmuyor muyum? Tabii ki hayır...

Ben Yüce Türk Ulusunun bir ferdiyim...


Benim İstiklal Marşım:

‘’ Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Alsancak’’ Diye başlar…

Ya ‘’ Referandumda bitaraf olan, bertaraf olursa? ’’

Ona da tarihin içerisinden gelen bir ses ile yanıt vereyim...

‘’ Haydi Canım Sen de ’’


 
Ayrıca Madde madde bakacak oLursak ;


Madde 1- Anayasanın “Kanun önünde eşitlik” başlığı taşıyan 10. maddesine eklenen “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ile “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.” cümlesi ile pozitif ayrımcılığın anayasaya girdiği ve eşitlik kavramının içeriğinin genişlediği söylemleri gerçeği yansıtmamaktadır. Pozitif ayrımcılık ilkesi için anayasa yeterli güvence oluşturmaktadır. Kadın derneklerinin ziyaretinde, “kadın, erkek eşitliğine inanmadığını söyleyen” bir başbakanın iktidarından, eşitlik ilkesi beklemek saflık olur. Bu madde ile halkoylamasında, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, şehitler ve gaziler üzerinden halka propaganda yapmak amacı düşünülmüştür.

Madde 2-
Anayasanın 20. maddesine “kişisel verilerin korunması” ile ilgili bir fıkra eklenmiştir. Ülkemizde kişisel verilerin korunmasına yönelik özel bir yasa çıkartılmak istenmiş ancak bu yasa TBMM’de bekletilmiş ve bugüne kadar çıkartılmamıştır. Bu değişiklikten önce anayasada, kişisel verilerin korunmasına yönelik herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak kişisel veriler konusu, özel yaşam içinde görülmesi ve özel yaşamın korunması kapsamı içinde kalan bir konudur. Yapılan düzenleme kişisel veriler için hiçbir anayasal ilke ve ölçüt getirmemektedir. Kısıtlamaların kişinin rızası ile yapılabileceği yolundaki düzenleme, insan haklarının vazgeçilmezliği ile çelişki yaratacak uygulamalar ortaya çıkaracaktır. Düzenleme, fişlemeler için anayasal dayanak yaratmaktadır. Çünkü her durumda değil, talep edildiğinde kişisel veriler korunacak, talep edilene kadar her türlü kişisel veriler yoluyla, fişlemeler yapılacaktır. Kişisel verilerin korunması için etkin bir yol getirilmemektedir.

Madde 3- Anayasanın 23. maddesinin beşinci fıkrası “Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklikle, “vatandaşlık ödevi” tanımı maddeden çıkarılmıştır. Vatandaşlık ödevi, anayasanın 72. maddesinde düzenlenen vatan hizmeti ve 73. maddesinde düzenlenen vergi ödevidir. Artık bu iki nedenle, yurt dışına çıkma özgürlüğü kısıtlanamayacaktır. Kısaca vergi ödevini yerine getirmeyenler için yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması sağlanacaktır. Bu durumu, yurt dışına çıkma özgürlüğü kapsamını genişletmek olarak açıklamak, halkı aldatmak anlamına gelmektedir. Ayrıca bu hak ve özgürlüğün kötüye kullanılmasına anayasal boyutta destek olmak demektir.

Madde 4- Anayasanın 41. maddesine “Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.” fıkraları eklenmiştir. Yapılan değişiklikle bu maddedeki düzenlemeler, maddenin mevcut haliyle de sağlanabilmektedir. Bu hükümlerin yaratacağı herhangi bir yenilik bulunmamaktadır.

Madde 5- Anayasanın 51. maddesinin “Aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olunamaz.” biçimindeki dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklikle işkolu esası kaldırılıp, başka bir kriter de getirilmediği için, sendikaların dernekleşmesine yol açılabilecektir. Bunun yanında aynı anda birden çok sendikaya üyelik nedeniyle, sarı sendika tartışmaları sürekli gündeme gelecektir. Aynı anda birden çok sendikaya üyeliğin özgürlük olarak sunulması ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırıldığı yönündeki söylemler de gerçeği yansıtmamaktadır.


Madde 6- Anayasanın 53. maddesindeki bazı fıkralar yürürlükten kaldırılmış ve yeni fıkralar eklenmiştir. Yapılan bu değişiklikler, özünde örgütlenme özgürlüğünün etkin kullanımını sağlamayan ve yeni kısıtlamalar getiren bir düzenlemedir. Memurlar ve diğer kamu görevlileri için, toplu görüşmenin adı toplu sözleşme yapılmıştır. Uyuşmazlık olursa, Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurulmaktadır. Bu kurulun kararları kesindir ve yargı yoluna da başvurulamamaktadır. Emekliler için, mali ve sosyal haklar, artık Bakanlar Kurulu tarafından değil, onun yerine yetkilendirilen hakem kurulu tarafından karara bağlanacağından, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, yeni bir güvence niteliğinde değildir. Kamu görevlileri sendikalarının, sendika üyeleri adına dava açabilmelerine yönelik anayasal koruma ortadan kaldırılmıştır. Kamu görevlileri sendikaları kavramı, anayasadan çıkartılmıştır. Bir dönem içinde birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılabilecektir. Ancak toplu iş sözleşmesine hakim olan ilkeler anayasada yer almamıştır. Yapılan bu değişiklikle, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin artık toplu sözleşme hakkına kavuştuğu, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere de yansıtılacağı söylemleri çok sık dile getirilmektedir. Ancak düzenlemeye bakıldığında ortada somut bir şey yoktur, yapılan aldatmacadır.

Madde 7-
Anayasanın 54. maddesinin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılmıştır. Üçüncü fıkradaki “Grev esnasında greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde sebep oldukları maddi zarardan sendika sorumludur.” ifadesinin kaldırılması, meydana gelecek maddi zararların işçiden alınması söz konusu olacağı için grev kırıcılığı anlamına gelmektedir. Yedinci fıkrada yapılan değişiklikle, işçiler yönünden grev hakkının etkin kullanımını hiçbir biçimde ortaya çıkarmadığı gibi, işverenler lehine hükümler getirilmiştir. Siyasi grev, dayanışma grevi ve genel greve yönelik hükümlerin anayasadan çıkarılması ile, 12 Eylül darbesinin izlerinin silindiği söylemi de gerçeği yansıtmamaktadır.

Madde 8-
Anayasanın 74. maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve yeni fıkralar eklenmiştir. Yapılan bu değişiklikle Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmuştur. 2006 yılında Kamu Denetçiliği Kurumu Yasası ile TBMM Başkanlığı’na bağlı olarak Kamu Denetçiliği Kurumu kurulmuştu. Ancak yapılan başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi 25.12.2008 tarihinde söz konusu yasayı bütünüyle iptal etmiştir. Yapılan bu düzenlemeyle, Kamu Başdenetçiliği Kurumu anayasaya taşınmaktadır. TBMM Genel Kurulu’nda dördüncü ve son oylamada en çok oy alan adayın Başdenetçi olması ile, iktidar partisinin etkisine açık bir kurum oluşturulmaktadır. Bunun sonucunda siyasi iktidara bağlı bir parti müfettişi yaratılması amaçlanmaktadır.


Madde 9- Anayasanın 84. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Yapılan bu değişiklikle partisinin kapatılmasına eylemleri ile neden olan bir milletvekilinin, milletvekilliğinin düşmemesi amaçlanmaktadır. Siyasi partiler konusunda birçok sorunlu madde anayasada korunurken, yapılan bu değişikliğin siyasi partilerin özgürlük alanını genişlettiği söylemleri de gerçeği yansıtmamaktadır.

Madde 10- Anayasanın 94. maddesinin üçüncü fıkrası değiştirilmiştir. 2007 yılında yapılan anayasa değişikliğinde, milletvekili seçim dönemi beş yıldan dört yıla indirilmesine karşın, TBMM Başkanı’nın görev süresinin beş yıldan dört yıla indirilmesi unutulmuştur. Yapılan bu değişiklikle, şimdi bu durum düzenlemekte ve düzeltilmektedir. Ancak bunun gibi diğer çelişkiler yine anayasada bulunmaktadır. Bu madde, son yıllarda uzlaşmaya dayanmadan, acele olarak yapılan anayasa değişikliklerinin nasıl bir yasama süreci ile yapıldığını ortaya koyması yönünden güzel bir örnektir.

Madde 11-
Anayasanın 125. maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarına eklemeler yapılmıştır. İkinci fıkraya “Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.” eklemesi yapılmıştır. Kuvvet Komutanlıkları’nca yapılan her türlü ilişik kesme işlemlerine karşı yargı yolu zaten açıktır, Yüksek Askeri Şûra’nın, silahlı kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı değil, sadece disiplinsizlik nedeniyle ihraç kararlarına yargı yolu açılmaktadır. Bu değişikliğin, belirli Yüksek Askeri Şûra kararlarını yargı denetimine açsa bile, gerçek anlamda 12 Eylül darbesiyle yüzleşme sağlamayacağı bellidir. “Yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” şeklindeki dördüncü fıkrasına; “Hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz” cümlesi eklenmiştir. Yargı organları idarenin yerine geçerek işlem yapan değil, hukuksal denetim yapan organlardır. Bu nedenle yargı organlarının yerindelik denetimi yapamayacağı şeklinde eklenen cümlenin hukuksal bir sonucu söz konusu değildir. Yargı organları, bu gerekçeden hareketle baskılanmak istenmektedir; uluslararası sermaye ve özelleştirme ile ilgili olarak, artık kolaylıkla iptal kararları verilemeyeceği açıktır.

Madde 12- Anayasanın 128. maddesinin ikinci fıkrasına “Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır.” eklemesi yapılmıştır. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yasa ile düzenlenebilecek mali ve sosyal haklarının, yargı yolu kapalı olan toplu sözleşme ile düzenlenebileceğini hüküm altına almaktadır. Yapılan değişiklikle bu hükme, hiçbir Anayasal ilke, ölçüt ve koruyucu hüküm öngörmeden, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğuna yönelik istisna yaratan bir cümle eklenmiştir. Toplu sözleşme ile örneğin sağlık yardımlarına sınır getirilmesi durumunda, hukuksal güvenceler zedeleneceği gibi, yargısal yollara da gidilemeyecektir. Hukuksal gerçeklik bu yönde olmasına karşın, düzenleme tam aksi söylemlerle sunulmuş, böylece memurlar ve diğer kamu görevlileri yanıltılmaktadır.
 
Madde 13- Anayasanın 129. maddesinin üçüncü fıkrası “Disiplin kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir. Yapılan değişiklikle uyarma ve kınama cezaları konusunda yargı yolu açılan bu madde ile, memurlar ve diğer kamu görevlilerine sağlanan güvence ve hak arama özgürlüğü, yargıç ve savcılara sağlanmamaktadır. Böylece yapılan düzenlemenin asıl amacının, hak arama özgürlüğünü genişletmek değil, halkoylamasında, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin oyunu almak olduğu açıktır. 12 Eylül darbesiyle yüzleşme sağlayan, hak arama özgürlüğünü tam olarak etkin kılan bir madde değildir. Uyarma ve kınama cezaları için şimdiye kadar yargı yolu kapalı olduğu için, 12 Eylül 1980 ve o dönemdeki söz konusu bu cezalar için bir geçici madde öngörülmemiş ve yargı yolu açılmamıştır. Bu da 12 Eylül darbesiyle yüzleşme söyleminin doğru olmadığını göstermektedir. Çünkü bu madde, yürürlüğünden sonra ortaya çıkacak konular için uygulanır niteliktedir.

Madde 14- Anayasanın 144. maddesi değiştirilmiştir. Yapılan değişiklikle, savcıların idari olmayan görevleri ile yargıçlar hakkındaki işlemlerin, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na bağlı olması öngörülen müfettişlerce yapılacağı söylenmektedir. Eğer Adalet Bakanlığı müfettişlerinin, diğer bakanlık müfettişlerinden bir farkı olmayacaksa, neden hiçbir bakanlık müfettişinin anayasada yer almadığı bir yapıda, Adalet Bakanlığı müfettişleri anayasada yer almaya devam etmektedir? Dolayısıyla adalet müfettişleri üzerinden yine Adalet Bakanlığı’nın yargı üzerinde denetim anlamında işlem yapmaya devam edeceği, somut olarak ortaya konmuştur. Adalet müfettişliği yine anayasada korunarak, getirilen geçici madde ile HSYK müfettişi olarak çalışmaları sağlanarak, ayrıca iç denetçilik kurumu getirilmiştir. Adalet Bakanlığı müfettişleri, idari görev yapan HSYK’na yerel mahkemelerden seçilecekler ve dolayısıyla HSYK’yı bile denetleyebileceklerdir.


Madde 15- Anayasanın 145. maddesi değiştirilerek, Askeri mahkemelerin görev alanı daraltılmıştır. Kamuoyunda tartışılan davalara ilişkin anayasal engel olarak görülen hükümler değiştirilerek, hukuksal temele oturtulamayan dava ve soruşturmalara yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Reform niteliğindeki konular hep sessiz geçilerek, askeri yargıda kapsamlı, gerçek bir reform iradesi ortaya konulmamıştır.

Madde 16- Anayasanın 146. maddesi değiştirilerek, Anayasa Mahkemesi yeni baştan düzenlenmiştir. Yapılan bu değişiklik, Anayasa Mahkemesi’ni güçlendirmek yerine, siyasi iradeye yaklaştıran bir konuma getirmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyeden oluşması öngörülmüş ve en az 8 üyenin mutlaka hukukçu olması planlanmıştır. Hukuksal denetim yapacak, gerektiğinde Yüce Divan olarak görev yapacak Anayasa Mahkemesi’nde hukukçu üyelerin azınlıkta olması düşündürücüdür. Bu 17 üyesin üç tanesi TBMM tarafından üç turda, ancak son turda oy çoğunluğu ile seçilecektir. Kalan 14 üyeyi ise cumhurbaşkanı seçecektir.

Madde 17- Anayasanın 147. maddesi değiştirilerek, Anayasa Mahkemesi üyeliğinin görev süresi 12 yıl olarak öngörülmüştür. Görev süresinin 12 yıl olmasının gerekçesi ise toplumdaki değişimin, Anayasa Mahkemesi’ne yansıtılabilmesi olarak açıklanmıştır. Oysa Anayasa Mahkemesi’ne yansıtılması gereken sadece hukuk olmalıdır. Yapılan bu değişikliğin amacı, siyasal beklentiler olduğunu ortaya koymaktadır.


Madde 18- Anayasanın 148. maddesine bazı cümleler ve bazı fıkralar eklenmiştir. Yapılan bu değişiklikle, Anayasa Mahkemesi’ne yasa yollarının tüketilmesi koşuluyla, bireysel başvuru hakkı getirilmiş ve Yüce Divan’da yargılanacak kişiler arttırılmıştır. Bireysel başvuru hakkının getirilmesiyle, Anayasa Mahkemesi’nin iş yükü çok artacaktır. Bireysel başvuru hakkı sonucunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru yolu tıkanacaktır. Bireysel başvuru ile ilgili verilecek karara karşı itiraz yolunun olup olmadığı belli değildir. Yüce Divan yargılaması, bir ceza yargılamasıdır. Bu teklifin 16. maddesinde Anayasa Mahkemesi’nin 17 üyeden oluşması öngörülmüş ve en az 8 üyenin mutlaka hukukçu olması planlanmıştır. Bu sekiz üyenin de kaçının ceza hukukçusu olabileceği belli değildir. Yüce Divan yargılamasını ve bireysel başvuru hakkını, hukukçuların azınlıkta olduğu bir kurulun yapması ve bunun reform olarak sunulması, aldatmacadan başka bir şey değildir.

Madde 19- Anayasanın 149. maddesi değiştirilerek, Anayasa Mahkemesi’nin çalışma yöntemi düzenlenmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iki bölüm ve genel kurul halinde çalışması benimsenmiştir. Bölümler, bireysel başvurulara bakmakla görevli olup, siyasi partilere ilişkin dava ve başvurular, iptal ve itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalar için genel kurul görevlendirilmiştir. Öngörülen sistem Anayasa Mahkemesi’ni işlevli kılmamakta ve etkin anayasal-hukuksal denetim koşulları yaratmamaktadır.


Madde 20- Anayasanın 156. maddesinin son fıkrasında değişiklik yapılarak, “… ve askerlik hizmetlerinin gereklerine” ibaresi kaldırılmıştır. Bu değişiklik, bu teklifteki 15. madde ile uyum amacıyla yapılmıştır. Bu değişiklikle Askeri Yargıtay’da reform yapıldığını söylemek gerçek dışıdır.

Madde 21- Anayasanın 157. maddesinin son fıkrasındaki “…askeri hizmetin gereklerine” ibaresi kaldırılmıştır. Bu teklifin 15. ve 20. maddelerine uyum amacıyla yapılan bir düzenlemedir. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, ülkemizde 12 Mart 1971 döneminde kurulmuştur ve halen görevini sürdürmektedir. Bu mahkemenin, diğer ülkelerde örneği bulunmamaktadır. Gerçekten reform yapılacaksa, bu mahkemenin kaldırılıp, görevlerinin Danıştay’a devredilmesi gerekir.

Madde 22- Anayasanın 159. maddesinin yedi fıkrası, on üç fıkra halinde yeniden düzenlenerek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını düzenlenmektedir. Yapılan değişiklikle üye sayısı 22 olmuştur ancak üyelerinin çoğunluğu Adalet Bakanlığı etkisine açık olarak düzenleme yapılmıştır. Aynı zamanda Adalet Bakanı kurulun başkanı, Müsteşarı doğal üye olarak bulunacaktır. HSYK’na yine Adalet Bakanının başkanlık yapması ile, bu konuda 1982 Anayasası’na yöneltilen eleştiri sürdürülmektedir. HSYK’na seçilen Danıştay ve Yargıtay üyesi olmayan ilk derecede görev yapan hakim ve savcılar hakkında soruşturma açılmasına izin verme yetkisi Adalet Bakanı’na dolayısıyla HSYK Başkanı’na verilmektedir. HSYK’nun ilk derece mahkemelerinden gelecek üyeler hakkında da, hem HSYK’nda görevde iken, hem de görevleri sona erdikten sonra soruşturma açılmasına izni verme yetkisi, Adalet Bakanı’nda olacaktır. Adalet Bakanı, HSYK Başkanı olarak kullanacağı yetkiler nedeniyle yapacağı işlemlere artık yargı yolu kapanmaktadır. Adalet Bakanlığı müsteşarı, ilgili yasalara göre “Bakanın emri altında ve O’nun yardımcısıdır” olarak belirtilmişken, bu konumdaki bir kişinin HSYK’nda doğal üye olarak öngörülmesi ve korunması, nasıl bir reformdur? Memurlar için, uyarma ve kınama disiplin cezaları için de yargı yolunun açılmasına karşın, yargıç ve savcılarla ilgili olarak, sadece ihraç kararları ile sınırlı olarak yargı yolunun açılması da, yapılan reformu gözler önüne sermektedir. HSYK Başkanı, aynı zamanda Milli Güvenlik Kurulu’nda üyedir; HSYK’nun tek doğal üyesi müsteşar, aynı zamanda istihbaratla ilgili bir kurulda üyedir. HSYK’nun gündemini belirleme yetkisi HSYK Başkanı sıfatıyla yine Adalet Bakanı’na tanınmıştır, bakan yetkilerini başkan vekiline devretmezse, katılmadığında HSYK Genel Kurulu’nun toplanabilmesi durumu, yapılan düzenlemede belirsizdir. HSYK’nun üç daireden oluşması öngörülmüştür, ancak dairelerin kaçar kişiden oluşacağı, müsteşarın hangi daire ya da dairelerde yer alacağı açıklanmamıştır. Müsteşar olmadan dairelerin toplanması da belirsizliğini korumaktadır. Siyasi iktidarın yargı üzerinden projelerini uygulamaya koyacağı bir HSYK getirilerek, bu reform olarak sunulmaktadır.

Madde 23- Anayasanın 166. maddesine yeni bir fıkra eklenerek, Ekonomik ve Sosyal Konsey düzenlemesi yapılmıştır. Sadece hükümete görüş bildirmek amacıyla kurulan Ekonomik ve Sosyal Konsey’in nasıl bir anayasal güvenceye sahip kılınacağına ilişkin herhangi ilkeye yer verilmemiştir. Anayasa’da öngörülmesinin gerekçesi tam olarak ortaya konulamayan, içeriği belirsiz bir düzenlemedir.

Madde 24- Anayasanın geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. 12 Eylül 1980 ile 6 Aralık 1983 tarihleri arasındaki eylemleri içine alan geçici 15. maddenin kapsamına Milli Güvenlik Konseyi üyesi beş general ile bu beş generalin kararlarını uygulayan sivil ve asker bürokratlar olmak üzere çok geniş bir kitle girmektedir. Çünkü konusu suç teşkil eden emri yerine getirmek, kişiyi sorumluluktan kurtarmamaktadır. Geçici 15. maddenin kaldırılmasıyla, o dönemdeki kişilerin yargılanabileceği, hukuksal gerçekle örtüşmemektedir. Çünkü madde kapsamındaki kişiler için sorumsuzluk öngören bu madde yerine, o kişileri “geçmişe yönelik sorumlu kılacak” ifadesiyle emredici bir kural konulmadığından, madde kapsamında kalanların yargılanmaları söz konusu olamayacaktır. Siyasi iktidarın reform olarak nitelediği değişiklikler gerçekçi olsaydı, 12 Eylül darbesini yapanlar için yargı yolu açılması için, sadece Milli Güvenlik Konseyi’ne mensup generallerin yargılanacağı yolunda bu maddeye açık bir hüküm konulabilirdi. Ancak siyasi iktidar 12 Eylül darbesinin sömürüsü ile yetinerek, reform yapmaktadır.

Madde 25- Anayasaya, Anayasa Mahkemesi ile ilgili olarak Geçici 18. madde ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili olarak Geçici 19. madde eklenmiştir. Sadece bu iki kuruma yönelik olarak geçici madde hazırlanması, söz konusu maddelerin içeriği incelendiğinde, bu iki kurum üzerinde reform olarak sunulmaya çalışılan çok ayrıntılı bir çalışma yapıldığını göstermektedir. Bu geçici maddelerle, bu kurumların bağımsızlığı zedelenmektedir. Getirilen bu geçici maddeler, yapılan değişiklikler nedeniyle, geçmişe yönelik olarak ortaya çıkan sorunları çözmeye yeterli değildir. İdare ile ilgili konularda kamu baş denetçisine başvurulabilecektir, ancak 12 Eylül 2010 tarihinden önceki konularda kamu baş denetçisine başvurulamayacaktır. Çünkü bu konuda geçici madde getirilmemiştir. Aynı şekilde uyarma ve kınama cezaları için yargı yolu açılmasına karşın, bu değişikliğin yürürlüğe gireceği 12 Eylül 2010 tarihinden önceki uyarma ve kınama cezaları için yargı yolunun açık olacağına yönelik bir geçici madde getirilmediği için, 12 Eylül 2010 tarihinden önceki uyarma ve kınama cezaları için yargı yolu açılmamıştır. Benzer şekilde YAŞ ve HSYK’nun belirtilen ihraç kararları için yargı yolu açılmasına karşın, bu değişikliğin yürürlüğe gireceği 12 Eylül 2010 tarihinden önce söz konusu olan ihraç kararları için yargı yolunun açık olacağına yönelik bir geçici madde getirilmemiştir. Bu nedenle 12 Eylül 2010 tarihinden önceki ihraç kararları için yargı yolu açılmamıştır. Anayasa Mahkemesi için öngörülen bireysel başvuru yoluna, bu Anayasa değişikliğinin yürürlüğünden sonra ortaya çıkan ihlaller için başvurulabilecektir. Hak arama özgürlüğünün genişletildiği söylenen konuların, 12 Eylül 1980 ve hemen sonrasındaki işlemler yönünden bir geçici madde ile ilişkilendirilmemesi, 12 Eylül darbesini sorgulama iradesinin bulunmadığının açık bir kanıtıdır.

Madde 26- “Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle oylanır.” İfadesiyle, tüm maddelerin halk oylamasına birlikte ve tek oy esasına göre sunulur düzenlemesi getirilmiştir. Oysa aralarında açıkça bağlantı ve bütünlük olmayan maddelerin, halk oylamasına birlikte sunulmaması gerekmektedir. Bu düzenleme ile, aralarında hiçbir bağlantı ve bütünlük olmayan maddeler birlikte oylanarak, seçmen iradesi yanıltılmakta ve halk oylaması kuralı ihlal edilmektedir. Venedik Komisyonu’nun 21 Aralık 2006 tarihli “Referandumlarda İyi Uygulamalar Kılavuzu”nun 30. maddesinde; “İçerik birliği, özgür oy iradesinin daha da önemli bir gerekliliğidir. Seçmenler, aralarında bir bağ olmayan farklı sorulara aynı anda oy vermek zorunda bırakılmamalıdır. Seçmenin sorulardan birini desteklerken bir başkasına karşı olabileceği dikkate alınmalıdır. Bir metinde yapılacak değişiklik çok sayıda farklı unsuru kapsıyorsa, halka bir dizi soru sorulmalıdır.” denilmektedir. Anayasa değişikliğine ilişkin maddelerin içinden bazılarına evet, bazılarına hayır oyu verme hakkı, hiçbir gerekçe gösterilmeden halka tanınmamıştır. Bu nedenle, bağlantılı olmayan maddelerin birlikte halk oylamasına sunulmasına yönelik irade de, tıpkı reform söylemleri gibi aldatıcıdır.

Bu anayasa değişikliği maddeleri incelendiğinde ortaya şöyle bir sonuç çıkmaktadır: Anayasa Mahkemesi ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştiren maddelerin dışındakilerin çoğunluğu ya mevcut düzenlemelerin ya da uygulamaların tekrarıdır ve hatta bazıları da işlevsizdir. Pozitif ayrımcılık getirilmediği için mi sapık zihniyetli kişiler, Siirt’te küçük çocuklara yıllarca tecavüz etmiş ve korunmuştur? Töre diye diye öldürülen kadınlarımız, bu değişiklikten sonra, özgürce yaşayacaklar mıdır? Zaten mevcut anayasada pozitif ayrımcılık güvence altına alınmıştır. Bunlar asıl amaçlarını saklamak amacıyla yapılan göz boyamaya yarayan değişikliklerdir.

AKP’nin yaptığı bu anayasa değişiklikleri sonucunda, yargı bağımsızlığı yok edilerek, darbelerle ve darbecilerle mücadele edilemeyeceği gibi, 12 Eylül darbesinden de hesap sormak mümkün değildir. Yapılması amaçlanan bu değişiklikler yargının sorunlarını ve toplumun sorunlarını çözecek hiçbir değişiklik getirmediği gibi, milletvekili dokunulmazlığını da kaldırmıyor. Bunların yanında “görevi ihmal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak” ile “özel belgede sahtecilik suçundan yargılanması gerektiğine karar verilen şüphelinin” yargılanmasına da olanak sağlamıyor. Bu değişiklikler sadece AKP’nin hak ve özgürlük getiriyoruz görüntüsü altında, göz boyamaktan ibarettir ve siyasi iktidarın yargıya tek başına egemen olması için yapılmaktadır.
AKP iktidarının sekiz yıldır Türkiye’yi getirdiği durum, bütün açıklığıyla ortadadır. Bugün ülkemizde yaşanan ekonomik kriz her geçen gün, artarak sürmektedir. Bir takım kişilerin mallarına, villalarına, gemilerine, deniz fenerlerine ve yolsuzluklarına teğet geçen ekonomik kriz, halkımızın belini bükmektedir. Yaşam şartları her geçen gün zorlaşmaktadır. İşsizlik, yoksulluk ve açlık çok büyük boyutlardadır. Tarım ve hayvancılığımız yok edilmiştir. Ülkemizde yatırımlar durmuş, sanayimiz can çekişmektedir, atölye ve fabrikalar kapanmaktadır. Özelleştirme talanıyla ulusal varlıklarımız ve üretim tesislerimiz tek tek satılmaktadır.

Ülkemizde terör yeniden azmıştır, sürekli acı haberler toplumda derin sıkıntı yaratmaktadır. AKP iktidarı, halk oylaması öncesinde ateşkes yapılması için terör örgütünün başıyla görüşmüştür ve görüşmeyi PKK terör örgütünün Kandil’deki sesi Murat Karayılan, terör örgütüyle yakın işbirliği olan Fırat Haber Ajansı’na verdiği demeçte açıklamıştır. Bu açıklamadan önce başbakan 31 Temmuz 2010 tarihinde Hatay’da yaptığı konuşmada; “CHP, MHP, BDP, bir kısım medya, YARSAV, terör örgütü hepsi bir araya toplanmışlar. Kime karşı, milletin anayasasına evet diyenlere karşı” sözleriyle, gerçeklerin üzerini örtmeye çalışmıştır. AB ve ABD’nin belirlediği politikalar sonucunda, tam bağımsızlığımız yok olmak üzeredir. İçeriği emperyalist güçler tarafından hazırlanan açılımlar sonucunda, bölünme ve parçalanmaya doğru sürüklendiğimiz bu günlerde, ABD tarafından hazırlanan “Türkiye 2009 Demokrasi Raporu”nda, yapılmak istenen bu anayasa değişikliğinin izlerinin bulunduğu unutulmamalıdır.
Siyasi iktidar insan haklarını hiçe sayarak, baskı ve yıldırma politikalarını sürdürmektedir. Herkeste dinlenme ve takip edilme korkusu bulunmaktadır. Ergenekon, Balyoz gibi soruşturmalarla, ülkemizin aydınlarına karşı yapılan hak ve hukuktan yoksun uygulamalar, vicdanlarda büyük yara açmaktadır. Atatürk Cumhuriyetiyle hesaplaşma amacındaki siyasi iktidarın yaptığı sivil şeriatçı darbe sonucunda bilimin, basının ve toplumsal muhalefetin hapsedildiği bir ülkede, demokrasinin varlığından söz edilemez.

Emperyalist ABD’nin büyük işgal projesi olan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı olmakla övünen bir başbakandan ve laikliğe karşı eylemlerin odağı olduğu tescillenen bir siyasi iktidardan, ulus adına olumlu bir şey beklemek hayaldir.

Böyle bir iktidarın yapacağı anayasa değişikliğine taraftar olan ve kendilerine demokrat diyen dönme solcular ile, halk oylamasında “tarafsız” kalacağını yayınladıkları genelgeyle açıklayan büyük bir demokratik kitle örgütünün yöneticileri aymazlık ya da sapkınlık içindedirler.

12 Eylül 2010 tarihinde yapılacak olan halk oylamasında vereceğimiz oylar, ülkemizin ve rejimimizin geleceğiyle ilgilidir. Oy vermemek, tatile çıkmak, bayram tatilini bir gün daha uzatmak, “sadece benim oyuma mı kaldı?” gibi mazeretlerin arkasına sığınmak gibi hakkımız yoktur. Cumhuriyete, demokrasiye, laik ve sosyal hukuk devletine, Kemalist ilke ve devrimlere sahip çıkmak zordur; sorumluluk ister, emek ister, mücadele ister ve bilinçli olmayı gerektirir.

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının çağdaş bir anayasaya kavuşmaları, çok önemlidir ve çok gereklidir. Bunun için vatandaşlarımızın, özgürlük getiriyoruz aldatmacasında bulunan siyasi iktidarın anayasa değişikliği tuzağına düşmemeleri; demokratik, laik ve sosyal hukuk devletini ortadan kaldırmaya yönelik olan değişikliklerle sunulan sivil darbeye geçit vermemeleri gerekmektedir. Tüm bu nedenleri göz önüne alarak, halk oylamasında HAYIR oyu vermeliyiz.
 
Tiesto ve Cehennem Zebanısı gayet güzel açıklamış ellerıne , yüreklerıne saglık. Üstüne ne denır kı başka..
 
MaddeLer konunun iLk sayfasında... Açıkcası bu konunun ilqi görüceqini düşünmüştüm =) Forumda günde beLki onLarca o taraftan bu taraftan konu acılmakta ve ne referandumun gercek yüzü tartısılmakda ne de neye oy veriLeceqi tartısılmakta...

"12 Eylül Referandumunda, 'bitaraf olan bertaraf olur'..."

(Recep Tayyib Erdoğan)
( A.K.P Genel Bşk. Ve T.C Başbakanı )

12 Eylül 2010 Tarihinde Türkiye’de yapılacak olan ‘Anayasa Referandumunda’ her siyasi parti ve lideri kendi görüşleri doğrultusunda yürütmüş olduğu kampanyalar ile ülkemizin sath-ı mailini sanki bir seçim atmosferi içerisine sokmuş durumdadırlar!

Siz değerli dostlarıma özellikle ve özellikle teşekkür etmek istedim.
Öncelikle konunun açılmasında ki öneriyi yapan kişi olarak delikanlı Evetçilerin ne kadar delikanlı oldukların görmek istedim ve ne kadar fos olduklarını gördük.
Hepsi yandaş medyanın ve Başbakan'ın ağzına ne kadar bağlı olduklarını gösterdiler.
Kimsede cevap veremedi.
Neden Hayır diye sorup bir sonuca varacağını sananlara kapı gibi cevap verdik.
Söylediklerinizin altına imzamı atmaktan başka bir şey kalmıyor.

Tekrar siz iki dostumu canı yürekten kutluyorum.
Ayrıca konunun açılmasında emeği geçen bütün moderatör arkadaşlarada.
Teşekkürler.
 
tam ve bagımsız bir turkiye ve tam demokrat 1960 engelen demokrası için evet
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst