sedapinar
New member
Halk yargıya sarılıyor
O kadar topa tutulan yargı var ya, yüzde 76.2 oranla, halkın en güvendiği kurumlar arasında ikinci sırada.
O kadar kavga çıkartılan türban var ya, yüzde 6 oranla, halkın günümüzde karşılaştığı en önemli sorunlar arasında dördüncü sırada. Dördüncü ama, sadece yüzde 6.
Amerika’da Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Mc Cain. Onun başkanlığını yürüttüğü bir araştırma kuruluşu var. The International Republican Institute.
Bu kuruluş 29 Mart-13 Nisan 2008 tarihleri arasında Türkiye’de 1554 kişilik örneklem üzerinden, yüzyüze ve ev görüşmeleriyle anket yapıyor. Çeşitli sorularla Türkiye’nin nabzını tutuyor.
Aynı anketi Haziran 2007’de de yapıyor ve 2008’le karşılaştırıyor.
SÜRPRİZ SONUÇLAR
Amerikalılar ankette kurumların güven değerlendirmesini araştırıyor. NATO, BM, AB, Meclis, siyasal partiler, yerel yönetimler, yargı ve ordu ve hükümete duyulan güveni soruyor. Değerlendirme 4 üzerinden. En güvenilir 4, en güvenilmez 1. Buna göre:
Ordu 3.46 ile ilk sırada. Yargı 3.05 ile ikinci sırada. Bunları yüzdeye çevirirsek, ordunun güvenirliği yüzde 86.5, yargının yüzde 76.2.
İki sürprizden ilki, üçüncü sırada belki ilk anda akla gelmeyecek bir kurum, üniversitelere güven 2.97, (yüzde 74.2).
Meclisin güvenirliği 2.53 (yüzde 63.2).
İkinci sürpriz, bunca tartışmalara rağmen, hükümete güven 2.51 (yüzde 62.7).
TÜRBAN FIRTINASI
Amerikalılar, Türkiye’nin en önemli sorunlarını soruyor.
Yüzde 34 ile ekonomi ve işsizlik ilk sırada. İkinci sırada yine ekonomi geliyor. Güvenlik ve terör yüzde 10 ile üçüncü sırada.
Son yıllarda üzerinde fırtınalar kopan türban yüzde 6 ile dördüncü sırada. Siyasetçiler ve onların kopardığı fırtına bir yanda, halk öte yanda. Türbanı önemli sorun olarak görmek, çok geride.
Buna karşılık, değişik biçimlerde ekonomi ankette beş kez yer alıyor.
DAHA DİNDAR
Ankette ilgimi çeken bir başka konu AKP yönetimi süresince ülkemiz daha mı laik bir ülke oldu, yoksa dindarlık daha mı yaygınlaştı, sorusu.
Haziran 2007’de aynı soruya halkın yüzde 31’i daha dindar oldu, derken, bu oran 2008’de yüzde 40’a yükseliyor. AKP döneminde, bu oran hep yükseliyor. Dindarlık arttıkça, laiklikten uzaklaşılıyor.
Bu uzaklaşmaya fren, yargı. Yargıya güvenin bu kadar yüksek olması, laiklikten uzaklaşmanın yarattığı tehlike karşısında, halkın yargıya sarıldığını gösteriyor.
İşine gelmeyen kararlar karşısında, yargıya yüklenmeyi adet haline getiren siyasetçilerin, kendilerine gelmesini gerektiren bir nabız.
Bu araştırmayı Amerikalılar geçen hafta siyasal partilere götürüyor. AKP, CHP, MHP, DSP, HYP ve bir kaç parti daha.
Partiler araştırmayı ne ölçüde değerlendiriyor, onu bilmiyorum. Ama, ayaklarını ankete göre uzatmaları gerektiği kesin.
ANNENİN FERYADI VE YARGIYA GÜVEN
BAŞINDA kask. Motosiklette. Gece yarısı saat 02. Beşiktaş Bulvarı.
Motosikletli genç, 33 yaşında Sarp Erem. Yurt dışında okumuş, çok iyi yetişmiş, parlak bir gelecek uzanıyor önünde.
Çok yazık, bir taksi çarpıyor ve Sarp’ın yaşamına son veriyor.
Yunan tragedyalarındaki gibi, Tanrı sevdiklerini erken alıyor.
Dokuz ay önceki kaza, gazetelerde geniş yer alıyor.
Ve dava başlıyor. Bir taksi şoförü tutuklu yargılanıyor.
Bilirkişi, tanıklar, raporlar. Adaletin yerine gelmesi için normal süreç işliyor.
Sarp’ın annesi Ünaç Erem, mesleği iç mimarlık, duruşmalarda avukat gibi söz alıyor, içini döküyor.
Trafik kazaları ve suçlular ve cezalar üzerine bir annenin duygularını dile getiriyor.
Ünaç Erem yargıya duyduğu güvenle, duruşma gününü bekliyor.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9149120.asp?m=1
O kadar topa tutulan yargı var ya, yüzde 76.2 oranla, halkın en güvendiği kurumlar arasında ikinci sırada.
O kadar kavga çıkartılan türban var ya, yüzde 6 oranla, halkın günümüzde karşılaştığı en önemli sorunlar arasında dördüncü sırada. Dördüncü ama, sadece yüzde 6.
Amerika’da Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Mc Cain. Onun başkanlığını yürüttüğü bir araştırma kuruluşu var. The International Republican Institute.
Bu kuruluş 29 Mart-13 Nisan 2008 tarihleri arasında Türkiye’de 1554 kişilik örneklem üzerinden, yüzyüze ve ev görüşmeleriyle anket yapıyor. Çeşitli sorularla Türkiye’nin nabzını tutuyor.
Aynı anketi Haziran 2007’de de yapıyor ve 2008’le karşılaştırıyor.
SÜRPRİZ SONUÇLAR
Amerikalılar ankette kurumların güven değerlendirmesini araştırıyor. NATO, BM, AB, Meclis, siyasal partiler, yerel yönetimler, yargı ve ordu ve hükümete duyulan güveni soruyor. Değerlendirme 4 üzerinden. En güvenilir 4, en güvenilmez 1. Buna göre:
Ordu 3.46 ile ilk sırada. Yargı 3.05 ile ikinci sırada. Bunları yüzdeye çevirirsek, ordunun güvenirliği yüzde 86.5, yargının yüzde 76.2.
İki sürprizden ilki, üçüncü sırada belki ilk anda akla gelmeyecek bir kurum, üniversitelere güven 2.97, (yüzde 74.2).
Meclisin güvenirliği 2.53 (yüzde 63.2).
İkinci sürpriz, bunca tartışmalara rağmen, hükümete güven 2.51 (yüzde 62.7).
TÜRBAN FIRTINASI
Amerikalılar, Türkiye’nin en önemli sorunlarını soruyor.
Yüzde 34 ile ekonomi ve işsizlik ilk sırada. İkinci sırada yine ekonomi geliyor. Güvenlik ve terör yüzde 10 ile üçüncü sırada.
Son yıllarda üzerinde fırtınalar kopan türban yüzde 6 ile dördüncü sırada. Siyasetçiler ve onların kopardığı fırtına bir yanda, halk öte yanda. Türbanı önemli sorun olarak görmek, çok geride.
Buna karşılık, değişik biçimlerde ekonomi ankette beş kez yer alıyor.
DAHA DİNDAR
Ankette ilgimi çeken bir başka konu AKP yönetimi süresince ülkemiz daha mı laik bir ülke oldu, yoksa dindarlık daha mı yaygınlaştı, sorusu.
Haziran 2007’de aynı soruya halkın yüzde 31’i daha dindar oldu, derken, bu oran 2008’de yüzde 40’a yükseliyor. AKP döneminde, bu oran hep yükseliyor. Dindarlık arttıkça, laiklikten uzaklaşılıyor.
Bu uzaklaşmaya fren, yargı. Yargıya güvenin bu kadar yüksek olması, laiklikten uzaklaşmanın yarattığı tehlike karşısında, halkın yargıya sarıldığını gösteriyor.
İşine gelmeyen kararlar karşısında, yargıya yüklenmeyi adet haline getiren siyasetçilerin, kendilerine gelmesini gerektiren bir nabız.
Bu araştırmayı Amerikalılar geçen hafta siyasal partilere götürüyor. AKP, CHP, MHP, DSP, HYP ve bir kaç parti daha.
Partiler araştırmayı ne ölçüde değerlendiriyor, onu bilmiyorum. Ama, ayaklarını ankete göre uzatmaları gerektiği kesin.
ANNENİN FERYADI VE YARGIYA GÜVEN
BAŞINDA kask. Motosiklette. Gece yarısı saat 02. Beşiktaş Bulvarı.
Motosikletli genç, 33 yaşında Sarp Erem. Yurt dışında okumuş, çok iyi yetişmiş, parlak bir gelecek uzanıyor önünde.
Çok yazık, bir taksi çarpıyor ve Sarp’ın yaşamına son veriyor.
Yunan tragedyalarındaki gibi, Tanrı sevdiklerini erken alıyor.
Dokuz ay önceki kaza, gazetelerde geniş yer alıyor.
Ve dava başlıyor. Bir taksi şoförü tutuklu yargılanıyor.
Bilirkişi, tanıklar, raporlar. Adaletin yerine gelmesi için normal süreç işliyor.
Sarp’ın annesi Ünaç Erem, mesleği iç mimarlık, duruşmalarda avukat gibi söz alıyor, içini döküyor.
Trafik kazaları ve suçlular ve cezalar üzerine bir annenin duygularını dile getiriyor.
Ünaç Erem yargıya duyduğu güvenle, duruşma gününü bekliyor.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/9149120.asp?m=1
