1001Design
330i ///M3 Design
Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) Üye Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe, Terör Örgütü Üyesi Olmak ve Terör Örgütü Propagandası Yapmak Suçundan Toplam 7 Yıl 1 Ay Hapis Cezasına Çarptırıldı.
Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) üye Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe, terör örgütü üyesi olmak ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan DTP'li Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe'in kararı 4. celsede bağlandı. Duruşma Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, Vahit Baltacı ve İbrahim Öneker ile savcı İbrahim Halil Selçik tarafından yürütüldü.
Savcı Halil İbrahim Selçik, hazırladığı mütalaasında Van DGM Başsavcılığı'nın 5 Aralık 2003 tarihli iddianamesine göre, sanık Tekçe'nin Özgür Toplum Partisi Hakkari İl Başkanı olarak terör örgütü PKK ile organik ilişkiye geçerek, Berçelan Yaylası'nda görüştüğünü vurguladı. Savcı Selçik, Tekçe'nin Berçelan yaylasında örgüt üyeleri ile görüşerek, örgüt üyelerinden halkın ayaklanması türü talimatlar aldığı, bu talimatların yerine getirilmesi için çaba gösterdiğini ve bir kısım vatandaşların kırsala katılmasını sağladığını ifade ederek, "Çukurca'ya bağlı Kazandere mevkiine giderek burada terör örgütü mensuplarıyla görüşerek ve akabinde lastik yakma talimatı vermiştir. Sanığın eylemlerine bu haliyle göstermiş olduğu süreklilik, yoğunluk nedeniyle artık örgüt üyesi aşamasına gelmiştir" dedi.
Savcı Selçik, mütalaasında yine Tekçe'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir komisyonda yaptığı konuşma ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından terör örgütü PKK için 'PKK terör örgütü değildir' açıklamalar yaptığını kaydetti. Bu açıklamaların basında yer alması üzerine Sanık Tekçe'nin Hakkari'de düzenlediği basın toplantısında terör örgütünün ve amacının propagandasını sürdürdüğü ifade eden Selçik, TBMM'de yaptığı açıklamanın gizli oturumda yapıldığı nedeniyle aleniyet unsuru taşımadığı gerekçesiyle beraatını istedi. Selçik, sanığın Hakkari'de yaptığı konuşmasında 'PKK terör örgütü değildir' açıklamasının örgüt propagandası yapmak suçuna uyan TCK'nın 220/8 maddesi gereğince cezalandırılmasını istedi. Savcı mütalaasında yine sanığın 2003'te açılan örgüt üyeliği suçundan ise TCK'nın 314/2 maddesince cezalandırılmasını talep etti. Kararın onanması durumundan Tekçe'nin kamu görevi yapmak, sendika, dernek ve parti üyeliği yapmak hakkından mahrum kalacak.
Sanık Avukatı Murat Timur ise müvekkilinin suçunun maddi ve manevi boyutunun oluşmadığı, amacının örgüt propagandası amacını taşımadığını belirterek, sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek beraatını istedi.
Mahkeme, verdiği yarım saat aradan sonra, sanık Tekçe'yi 'Terör örgütü üyeliği' suçundan TCK'nın 314/2 maddesi gereğince yapılan indirimlerden sonra 6 yıl 3 ay, 'Örgüt propagandası yapmak' suçundan ise yine yapılan indirimlerden sonra 10 ay hapis cezası olmak üzere toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptı. Mahkeme, sanığın TBMM yaptığı konuşmada aleniyet unsuru olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Kararda Yargıtay yolu açık olduğu bildirildi.
Bu arada konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Tekçe'nin avukatı Murat Timür, müvekkiliyle ilgili iki suçlamanın olduğunu belirtti. Bunlardan birinin 2003 yılındaki bir dosyasıyla örgüt üyeliği ile ilgili açılan bir dava, diğerinin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Meclis Araştırma Komisyonu'na verilmiş bir beyan olduğunu anlatan Timur şunları söyledi:
"Bu iki dosya birleştirilerek tek dosya olarak yürütüldü. Bugün her iki dosya ile ilgili mahkeme kararını verdi. 2003 yılındaki dosyanın örgüt üyeliği ile ilgili oy çokluğuyla karar verildi. Bir hakim örgüt üyeliği suçunun unsurlarının oluşmadığından dolayı beraat etmesi konusunda görüş bildirip, oy çokluğuna katılmadı. Diğer dosyada ise TBMM Meclis Araştırma Komisyonu'na verilen PKK'nın terör örgütü olup olmadığına ilişkin verilen bir beyandan dolayı dava açılmıştı. Daha sonra bu beyanların mahkemeye, basına ve kamuoyuna yansımasından sonra belediye başkanına tehditler geldi ve tehditlerden kurtulmak amacıyla kamuoyuna bilgi sunulmak amacıyla belediye önünde bir açıklama yaptı. Bunlar farklı nitelendirildi. Meclis Araştırma Komisyonu'na yapılan görüşme ile ilgili mahkeme beraat kararı verdi. Ancak belediye önünde yapılan basın açıklamasında mahkeme örgütün propagandasını yapmaktan dolayı ceza verdi. Neticede toplam 7 yıl 1 aylık hapis cezası verdi. Ancak biz bu kararın hukuka uygun olmadığı görüşündeyiz. Hakimlerden birisi hukuka aykırılığını karşı oy yazısında detaylı olarak dile getirdi. Bu kararın Yargıtay'dan döneceğini düşünüyoruz. Onun için mahkeme gerekçeli kararını tarafımıza tebliğ edilmesini bekliyoruz. Gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildikten sonra biz de Yargıtay'dan bu cezanın bozulmasına yönelik dilekçemizi hazırlayıp mahkemeye sunacağız."
TBMM'nde verilen beyanların basına yansımış olmasının başlı başına hukuka aykırı bir durum olduğunun da ifade eden Timur, "Çünkü böylesi bir durumu ilerde Meclisi bu tür denetim görevini yapamayacağı bir konuma getirecektir. Çünkü sürekli tanıklar Meclise çağırılmakta, bir olayla ilgili o olayın aydınlatılması sağlanmaktadır. Bundan böyle Meclis Araştırma Komisyonları'ndan hiçbirine tanıkların gidip beyan vermesi mümkün değil. Bu durumda da meclis görevlerinden birisi olan olaylarla ilgili denetim görevi yapamayacak bir duruma gelecektir" şeklinde konuştu.
Müvekkilinin neden mahkemede olmadığını da açıklayan Timur, "Bilindiği üzere bu tür durumlarda sanık beyanı alındıktan sonra sanığın mahkemede hazır olması gerekmiyor. Son savunmasını biz yaptığımız için burada hazır olmasını gerekli görmedik. Şuanda il dışında olup olmadığı konusunda da bir bilgim yok. Ama burada olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
hbaerler.com
Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) üye Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe, terör örgütü üyesi olmak ve terör örgütü propagandası yapmak suçundan toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan DTP'li Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe'in kararı 4. celsede bağlandı. Duruşma Mahkeme Başkanı Mahir Merdun, Vahit Baltacı ve İbrahim Öneker ile savcı İbrahim Halil Selçik tarafından yürütüldü.
Savcı Halil İbrahim Selçik, hazırladığı mütalaasında Van DGM Başsavcılığı'nın 5 Aralık 2003 tarihli iddianamesine göre, sanık Tekçe'nin Özgür Toplum Partisi Hakkari İl Başkanı olarak terör örgütü PKK ile organik ilişkiye geçerek, Berçelan Yaylası'nda görüştüğünü vurguladı. Savcı Selçik, Tekçe'nin Berçelan yaylasında örgüt üyeleri ile görüşerek, örgüt üyelerinden halkın ayaklanması türü talimatlar aldığı, bu talimatların yerine getirilmesi için çaba gösterdiğini ve bir kısım vatandaşların kırsala katılmasını sağladığını ifade ederek, "Çukurca'ya bağlı Kazandere mevkiine giderek burada terör örgütü mensuplarıyla görüşerek ve akabinde lastik yakma talimatı vermiştir. Sanığın eylemlerine bu haliyle göstermiş olduğu süreklilik, yoğunluk nedeniyle artık örgüt üyesi aşamasına gelmiştir" dedi.
Savcı Selçik, mütalaasında yine Tekçe'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir komisyonda yaptığı konuşma ulusal ve uluslararası kamuoyu tarafından terör örgütü PKK için 'PKK terör örgütü değildir' açıklamalar yaptığını kaydetti. Bu açıklamaların basında yer alması üzerine Sanık Tekçe'nin Hakkari'de düzenlediği basın toplantısında terör örgütünün ve amacının propagandasını sürdürdüğü ifade eden Selçik, TBMM'de yaptığı açıklamanın gizli oturumda yapıldığı nedeniyle aleniyet unsuru taşımadığı gerekçesiyle beraatını istedi. Selçik, sanığın Hakkari'de yaptığı konuşmasında 'PKK terör örgütü değildir' açıklamasının örgüt propagandası yapmak suçuna uyan TCK'nın 220/8 maddesi gereğince cezalandırılmasını istedi. Savcı mütalaasında yine sanığın 2003'te açılan örgüt üyeliği suçundan ise TCK'nın 314/2 maddesince cezalandırılmasını talep etti. Kararın onanması durumundan Tekçe'nin kamu görevi yapmak, sendika, dernek ve parti üyeliği yapmak hakkından mahrum kalacak.
Sanık Avukatı Murat Timur ise müvekkilinin suçunun maddi ve manevi boyutunun oluşmadığı, amacının örgüt propagandası amacını taşımadığını belirterek, sözlerinin düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek beraatını istedi.
Mahkeme, verdiği yarım saat aradan sonra, sanık Tekçe'yi 'Terör örgütü üyeliği' suçundan TCK'nın 314/2 maddesi gereğince yapılan indirimlerden sonra 6 yıl 3 ay, 'Örgüt propagandası yapmak' suçundan ise yine yapılan indirimlerden sonra 10 ay hapis cezası olmak üzere toplam 7 yıl 1 ay hapis cezasına çarptı. Mahkeme, sanığın TBMM yaptığı konuşmada aleniyet unsuru olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verdi. Kararda Yargıtay yolu açık olduğu bildirildi.
Bu arada konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamada bulunan Tekçe'nin avukatı Murat Timür, müvekkiliyle ilgili iki suçlamanın olduğunu belirtti. Bunlardan birinin 2003 yılındaki bir dosyasıyla örgüt üyeliği ile ilgili açılan bir dava, diğerinin ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Meclis Araştırma Komisyonu'na verilmiş bir beyan olduğunu anlatan Timur şunları söyledi:
"Bu iki dosya birleştirilerek tek dosya olarak yürütüldü. Bugün her iki dosya ile ilgili mahkeme kararını verdi. 2003 yılındaki dosyanın örgüt üyeliği ile ilgili oy çokluğuyla karar verildi. Bir hakim örgüt üyeliği suçunun unsurlarının oluşmadığından dolayı beraat etmesi konusunda görüş bildirip, oy çokluğuna katılmadı. Diğer dosyada ise TBMM Meclis Araştırma Komisyonu'na verilen PKK'nın terör örgütü olup olmadığına ilişkin verilen bir beyandan dolayı dava açılmıştı. Daha sonra bu beyanların mahkemeye, basına ve kamuoyuna yansımasından sonra belediye başkanına tehditler geldi ve tehditlerden kurtulmak amacıyla kamuoyuna bilgi sunulmak amacıyla belediye önünde bir açıklama yaptı. Bunlar farklı nitelendirildi. Meclis Araştırma Komisyonu'na yapılan görüşme ile ilgili mahkeme beraat kararı verdi. Ancak belediye önünde yapılan basın açıklamasında mahkeme örgütün propagandasını yapmaktan dolayı ceza verdi. Neticede toplam 7 yıl 1 aylık hapis cezası verdi. Ancak biz bu kararın hukuka uygun olmadığı görüşündeyiz. Hakimlerden birisi hukuka aykırılığını karşı oy yazısında detaylı olarak dile getirdi. Bu kararın Yargıtay'dan döneceğini düşünüyoruz. Onun için mahkeme gerekçeli kararını tarafımıza tebliğ edilmesini bekliyoruz. Gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildikten sonra biz de Yargıtay'dan bu cezanın bozulmasına yönelik dilekçemizi hazırlayıp mahkemeye sunacağız."
TBMM'nde verilen beyanların basına yansımış olmasının başlı başına hukuka aykırı bir durum olduğunun da ifade eden Timur, "Çünkü böylesi bir durumu ilerde Meclisi bu tür denetim görevini yapamayacağı bir konuma getirecektir. Çünkü sürekli tanıklar Meclise çağırılmakta, bir olayla ilgili o olayın aydınlatılması sağlanmaktadır. Bundan böyle Meclis Araştırma Komisyonları'ndan hiçbirine tanıkların gidip beyan vermesi mümkün değil. Bu durumda da meclis görevlerinden birisi olan olaylarla ilgili denetim görevi yapamayacak bir duruma gelecektir" şeklinde konuştu.
Müvekkilinin neden mahkemede olmadığını da açıklayan Timur, "Bilindiği üzere bu tür durumlarda sanık beyanı alındıktan sonra sanığın mahkemede hazır olması gerekmiyor. Son savunmasını biz yaptığımız için burada hazır olmasını gerekli görmedik. Şuanda il dışında olup olmadığı konusunda da bir bilgim yok. Ama burada olduğunu düşünüyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
hbaerler.com