"Hakkındaki suçlardan hüküm giyerse milletvekili olamaz"
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, "Sayın Başbakan'ın 'zimmet, resmi evrakta sahtekarlık, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' suçlarından yargılanması gerekirken, dokunulmazlık nedeniyle yargılanmaması durumuyla yüz yüzeyiz. Başbakan Erdoğan bu suçlardan herhangi birinden yargılanıp hüküm giymesi durumunda, değil Başbakan olmak, Anayasa'nın 76. maddesine göre milletvekili bile olamaz" dedi.
Ankara- CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Merkezi'nde, Şeker Bayramı nedeniyle partililer ve yurttaşlarla bayramlaştı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan CHP Genel Sekreteri, "Sonuç ne çıkarsa çıksın, Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlanma devriminin yürüyüşü sürecektir" dedi. Seçim ve halk oylaması sonuçlarının bütün insanları düşündürdüğünü ve heyecanlı bir beklentiye soktuğunu ifade eden Sav, "Sanıyorum Pazar günü halk oylaması herhangi bir olay yaşanmadan, bir gerginliğe neden olmadan atlatılır. Ben, devletin güvenlik güçlerinin bu konuda çok sağlıklı görev yapacaklarına, sandık güvenliğini sağlayacaklarına inanıyorum" dedi.
Bir yanlış anlama nedeniyle parti olarak Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulunduklarını belirten Sav, "İsteyen siyasi parti temsilcilerine sandık sonucunu belirleyen tutanağın örneğinin verileceği ifade edildi" dedi.
"Halk oylaması genel seçim değil"
Halk oylamasının bir genel seçim olmadığına dikkat çeken Sav, "Kuşkusuz, siyasal iktidara el değiştirtecek bir seçim değil ama siyasal iktidarın rotasını belirleyecek bir seçimdir" diye konuştu. İktidarın kendisine göre Anayasa değişikliği gerçekleştirdiğini iddia eden CHP Genel Sekreteri, şöyle dedi:
"Siyasal iktidar, kendisine göre bir yargı özlemi içinde Anayasa değişikliğini gerçekleştirdi. Suça göre değil, suçluya göre yargıç arayışına girildi. Bu, adaleti kökünden sarsacak bir anlayıştır. Tabii temelinde siyasal iktidarın mensuplarının geride bıraktığımız dönemde işledikleri birtakım suçların da gelecekte üstünün örtülmesi anlamını taşıyacaktır. Dokunulmazlıkların sınırlandırılmasına yönelik verilen sözler havada kalmıştır. Anayasa değişikliğinde dokunulmazlığa ilişkin hiçbir hüküm yoktur. Oysa, Anayasa ve Adalet Karma Komisyonunda bekleyen 670 dosya bulunmaktadır. Maalesef, üzülerek söylemeliyim ki bu dosyalardan 4-5 tanesi de Sayın Başbakan'a aittir."
"Erdoğan, yargılanırsa milletvekili olamaz"
Başbakan'ın, "zimmet, resmi evrakta sahtekarlık, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçlarından yargılanması gerekirken, dokunulmazlık nedeniyle yargılanmadığını ifade eden Sav, Başbakan'ın bu suçlardan herhangi birinden yargılanıp hüküm giymesi durumunda, değil Başbakan olmak, Anayasa'nın 76. maddesine göre milletvekili bile olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
"Türk seçmeni önseziyle gereken cevabı verecek"
Türk seçmeninin, her zamanki engin önsezisiyle 12 Eylül'de kendisine dayatılan Anayasa değişikliğine gereken cevabı vereceğini belirten CHP Genel Sekreteri, halkın kararından sonra AKP'nin önünü daha iyi göreceğini ve değerlendirmeler yapacağını umduğunu belirterek, "Gerekli gereksiz hukukla oynamama dersini alacaktır" dedi.
"Sandıklar, güvence altında olacaktır"
Sandıkların güvence altında olacağını belirten Sav, "CHP'nin sandık başında görev alacak tüm temsilci ve gözlemcileri, bu konuda gerekli eğitimi almıştır. CHP'nin temsilci ve gözlemcileri, sandık başında değerlendirmeyi ölçülü bir şekilde sağlayacaklar ve sandık kurulu başkanı ile birlikte YSK'nın kapısına kadar tutanakları götürecekler" dedi.
"Sonuçlar CHP'nin kaderini çizmeyecek"
Referandum sonuçlarının CHP'nin kaderini çizecek bir halk oylaması olmadığını belirten Sav, "Ama ülkenin kaderini ilgilendiren bir konudur. O nedenle biz, genel seçim kadar halk oylamasına da gereken önemi veriyoruz" diye konuştu.
"Başbakan dini siyasete alet etmenin ustası"
"Sayın Başbakan'ın dün cami çıkışında miting yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Sav, "Bu, bizim yeni rastladığımız bir olay değil. Sayın Başbakan, dini siyasete alet etmenin çok ustasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana hep dini siyasete alet ederek işleri getirmiştir ama bunun sonu yoktur" dedi.
"Başbakan ağlama üstadı, 13 Eylül günü doya doya ağlayacak"
Bir basın mensubunun, "Sayın Başbakan, televizyon programında ağladı" hatırlatmasına da Sav, "Sayın Başbakan, bir ağlama üstadı. Onun örnek aldığı ustaları da var. Mesajlarını ağlayarak veren birçok ustası var Sayın Başbakan'ın. Ağlamak, bir zafiyetin ürünüdür. Sayın Başbakan, herhalde 12'yi 13 Eylül'e bağlayan gece doya doya ağlayacaktır, sonuçları gördükten sonra" diye konuştu.
"Pensilvanya'dan gelen bir mesajda, 'ölüleri dahi kaldırıp, mümkünse oy kullandırın' denilmişti. Ölülerin oy kullanma olasılığı var mı, buna yönelik bir önlem aldınız mı?" sorusuna da Sav, şöyle dedi:
"Bunun söylenmemiş olmasını dilerim. Ölülerimizi rahat bırakmak gerek. Mezar taşlarıyla siyaset olmaz ama Türkiye'de maalesef mezar taşlarıyla siyaset yapan insanlar, bundan medet umar hale gelmişlerdir. Kimden gelirse gelsin, ister din ister siyaset adamından gelsin, bu sözü fevkalade yakışıksız buluyorum."
kaynak
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, "Sayın Başbakan'ın 'zimmet, resmi evrakta sahtekarlık, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' suçlarından yargılanması gerekirken, dokunulmazlık nedeniyle yargılanmaması durumuyla yüz yüzeyiz. Başbakan Erdoğan bu suçlardan herhangi birinden yargılanıp hüküm giymesi durumunda, değil Başbakan olmak, Anayasa'nın 76. maddesine göre milletvekili bile olamaz" dedi.
Ankara- CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Merkezi'nde, Şeker Bayramı nedeniyle partililer ve yurttaşlarla bayramlaştı. Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan CHP Genel Sekreteri, "Sonuç ne çıkarsa çıksın, Türkiye Cumhuriyeti'nin aydınlanma devriminin yürüyüşü sürecektir" dedi. Seçim ve halk oylaması sonuçlarının bütün insanları düşündürdüğünü ve heyecanlı bir beklentiye soktuğunu ifade eden Sav, "Sanıyorum Pazar günü halk oylaması herhangi bir olay yaşanmadan, bir gerginliğe neden olmadan atlatılır. Ben, devletin güvenlik güçlerinin bu konuda çok sağlıklı görev yapacaklarına, sandık güvenliğini sağlayacaklarına inanıyorum" dedi.
Bir yanlış anlama nedeniyle parti olarak Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulunduklarını belirten Sav, "İsteyen siyasi parti temsilcilerine sandık sonucunu belirleyen tutanağın örneğinin verileceği ifade edildi" dedi.
"Halk oylaması genel seçim değil"
Halk oylamasının bir genel seçim olmadığına dikkat çeken Sav, "Kuşkusuz, siyasal iktidara el değiştirtecek bir seçim değil ama siyasal iktidarın rotasını belirleyecek bir seçimdir" diye konuştu. İktidarın kendisine göre Anayasa değişikliği gerçekleştirdiğini iddia eden CHP Genel Sekreteri, şöyle dedi:
"Siyasal iktidar, kendisine göre bir yargı özlemi içinde Anayasa değişikliğini gerçekleştirdi. Suça göre değil, suçluya göre yargıç arayışına girildi. Bu, adaleti kökünden sarsacak bir anlayıştır. Tabii temelinde siyasal iktidarın mensuplarının geride bıraktığımız dönemde işledikleri birtakım suçların da gelecekte üstünün örtülmesi anlamını taşıyacaktır. Dokunulmazlıkların sınırlandırılmasına yönelik verilen sözler havada kalmıştır. Anayasa değişikliğinde dokunulmazlığa ilişkin hiçbir hüküm yoktur. Oysa, Anayasa ve Adalet Karma Komisyonunda bekleyen 670 dosya bulunmaktadır. Maalesef, üzülerek söylemeliyim ki bu dosyalardan 4-5 tanesi de Sayın Başbakan'a aittir."
"Erdoğan, yargılanırsa milletvekili olamaz"
Başbakan'ın, "zimmet, resmi evrakta sahtekarlık, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak" suçlarından yargılanması gerekirken, dokunulmazlık nedeniyle yargılanmadığını ifade eden Sav, Başbakan'ın bu suçlardan herhangi birinden yargılanıp hüküm giymesi durumunda, değil Başbakan olmak, Anayasa'nın 76. maddesine göre milletvekili bile olmasının mümkün olmadığını vurguladı.
"Türk seçmeni önseziyle gereken cevabı verecek"
Türk seçmeninin, her zamanki engin önsezisiyle 12 Eylül'de kendisine dayatılan Anayasa değişikliğine gereken cevabı vereceğini belirten CHP Genel Sekreteri, halkın kararından sonra AKP'nin önünü daha iyi göreceğini ve değerlendirmeler yapacağını umduğunu belirterek, "Gerekli gereksiz hukukla oynamama dersini alacaktır" dedi.
"Sandıklar, güvence altında olacaktır"
Sandıkların güvence altında olacağını belirten Sav, "CHP'nin sandık başında görev alacak tüm temsilci ve gözlemcileri, bu konuda gerekli eğitimi almıştır. CHP'nin temsilci ve gözlemcileri, sandık başında değerlendirmeyi ölçülü bir şekilde sağlayacaklar ve sandık kurulu başkanı ile birlikte YSK'nın kapısına kadar tutanakları götürecekler" dedi.
"Sonuçlar CHP'nin kaderini çizmeyecek"
Referandum sonuçlarının CHP'nin kaderini çizecek bir halk oylaması olmadığını belirten Sav, "Ama ülkenin kaderini ilgilendiren bir konudur. O nedenle biz, genel seçim kadar halk oylamasına da gereken önemi veriyoruz" diye konuştu.
"Başbakan dini siyasete alet etmenin ustası"
"Sayın Başbakan'ın dün cami çıkışında miting yapmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Sav, "Bu, bizim yeni rastladığımız bir olay değil. Sayın Başbakan, dini siyasete alet etmenin çok ustasıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden bu yana hep dini siyasete alet ederek işleri getirmiştir ama bunun sonu yoktur" dedi.
"Başbakan ağlama üstadı, 13 Eylül günü doya doya ağlayacak"
Bir basın mensubunun, "Sayın Başbakan, televizyon programında ağladı" hatırlatmasına da Sav, "Sayın Başbakan, bir ağlama üstadı. Onun örnek aldığı ustaları da var. Mesajlarını ağlayarak veren birçok ustası var Sayın Başbakan'ın. Ağlamak, bir zafiyetin ürünüdür. Sayın Başbakan, herhalde 12'yi 13 Eylül'e bağlayan gece doya doya ağlayacaktır, sonuçları gördükten sonra" diye konuştu.
"Pensilvanya'dan gelen bir mesajda, 'ölüleri dahi kaldırıp, mümkünse oy kullandırın' denilmişti. Ölülerin oy kullanma olasılığı var mı, buna yönelik bir önlem aldınız mı?" sorusuna da Sav, şöyle dedi:
"Bunun söylenmemiş olmasını dilerim. Ölülerimizi rahat bırakmak gerek. Mezar taşlarıyla siyaset olmaz ama Türkiye'de maalesef mezar taşlarıyla siyaset yapan insanlar, bundan medet umar hale gelmişlerdir. Kimden gelirse gelsin, ister din ister siyaset adamından gelsin, bu sözü fevkalade yakışıksız buluyorum."
kaynak