otlupeynir
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
Beşiktaş, 2008-2009 sezonunda, ara transferde Almanyadan çalışkan, güçlü, dayanıklı, disiplinli, önemli bir futbolcu aldı, FABIAN ERNST.
Mustafa Denizli, Türk futbolunun son yıllarda, en aranan özellikte oyuncu tarzı olmaya başlayan, sert, mücadeleci, görev adamı ve süpürücü nitelikleri olan bu Alman oyuncuyu alarak çok doğru bir iş yaptığını kanıtladı.
O yıl Beşiktaşın geriden gelerek çifte kupa alma başarısını, ara transferde yapılan iki isabetli oyuncunun katkısı olduğunu hiç kimse inkâr edemez.
Fabian Ernst, Yusuf Şimşek
Hepinizin hatırlayacağı gibi, Ernst in ikiz bebekleri doğmuştu. Elias, Tristan adını verdikleri erkek çocuklarının doğumu için izinli gittiği Almanyadan, zamanından önce dönerek, tam bir profesyonel takım oyuncusu olduğunu, göstermişti. Fabianın bu davranışı başta Mustafa Denizli olmak üzere, bütün camiada memnuniyet yaratmıştı.
Fabian Ernstin, geldiği günden itibaren, hiçbir sıkıntı çıkartmadığını, işini mükemmel yaptığını ve ona sınıfın takdir alan öğrencisi yakıştırması yaparsak yanlış şeyler söylemiş olmayız sanırım.
2009 Ocak ayından bu yana, makine intizamında futbol oynayan, özel yaşantısında da aynı istikrarı gösteren Fabian Ernst, bu sezonda, ilk yarıdaki Schusterin gözdesi olmayı başarmıştı. Takımda devamlı rotasyona giden Alman hocanın vazgeçmediği tek oyuncu Ernst oluyordu. Fabian Ernst hocasının güvenini boşa çıkarmıyor, birçok önemli karşılaşmada, yaptığı asist, attığı kritik golleriyle Beşiktaşa puan kazandırıyor.
Sezonun ilk yarısında kendisinden övgüyle Biyonik adam diye söz eden Schuster, ne oldu da, ikinci yarıda Ernsti kulübeye mahkûm etti?
Hocamız Türkiyede çok tepki toplayan, herkesin hedef tahtası haline gelmiş bir teknik adam durumundayken, biz ona sahip çıktık.
Schusteri bugüne kadar, kadro seçiminde, taktik, teknik olarak hiçbir zaman eleştirmedik, eleştirmemeye özen gösterdik.
Medya da, kendisine karşı yapılan, maksadını aşan, eleştirilere karşı, korumaya çalıştık.
Çünkü bizim için önemli olan Beşiktaş ve Beşiktaşın menfaatleriydi.
Bernd Schustere yapılan eleştirilere cevap verdiysek, bilsin ki, Beşiktaşı çok sevdiğimiz için ve takımımızın zarar görmesini istemediğimiz içindir.
Fakat sezonunun ikinci yarısı itibariyle, Bernd Schusterin Beşiktaşlı futbolculara verdiği negatif enerjiyi hepimiz hissediyoruz.
Ve takımımız gözümüzün önünde eriyip gidiyor.
En son Cuma akşamı Manisada yaşananlar bizi çok üzdü.
Bunca yıldır Beşiktaş maçı seyrediyorum, hiç bu kadar kötü bir takım izlemedim.
Sahada siyah forma giymiş, on bir tane, ayrı yerlere koşan, birbirlerinden habersiz, Beşiktaşlıyı, ilk defa gördüm
Dehşete kapıldım, bu Beşiktaş olamaz dedim
Hiç birini tanıyamadım.
Ne Boboyu, ne Ekremi, ne Hilberti, ne Gutiyi, ne eskilerini, ne yenilerini
Çünkü
Size emanet ettiğimiz Beşiktaşa,
Siz ihanet ettiniz Bay Schuster
Size olan güvenimizi, size olan inancımızı, sabrımızı, boşa çıkardınız
Beşiktaşı hallaç pamuğu gibi attınız
Darmadağan ettiniz
Ortada takım filan kalmadı.
Üstelik tam bir istikrar abidesi olan;
Ernste, yaptığınız şey, kabul edilemez ve tam anlamıyla hakarettir.
Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Ernst gibi bir futbolcuyu, doksan artı da oyuna sokuyorsan,
Ya kovulmaktır maksadın,
Ya da oyuncuna, arkadaşlarının ve taraftarının önünde ağır hakarettir yaptığın.
Ernst, bu ağır hakarete maruz kalacak ne yaptı?
Bu sorunun cevabını veremedin
Öyleyse
Burası BEŞİKTAŞ
İstediğin gibi, Beşiktaşı dağıtamazsın.
Futbolcularını harcayamazsın
Artık yanında değiliz
Kafanın içindekileri, biz anlayamıyoruz
Hakaret mi amacın?
Kovulmak mı maksadın?
- ITIR ESEN - HABER1903 -
Mustafa Denizli, Türk futbolunun son yıllarda, en aranan özellikte oyuncu tarzı olmaya başlayan, sert, mücadeleci, görev adamı ve süpürücü nitelikleri olan bu Alman oyuncuyu alarak çok doğru bir iş yaptığını kanıtladı.
O yıl Beşiktaşın geriden gelerek çifte kupa alma başarısını, ara transferde yapılan iki isabetli oyuncunun katkısı olduğunu hiç kimse inkâr edemez.
Fabian Ernst, Yusuf Şimşek
Hepinizin hatırlayacağı gibi, Ernst in ikiz bebekleri doğmuştu. Elias, Tristan adını verdikleri erkek çocuklarının doğumu için izinli gittiği Almanyadan, zamanından önce dönerek, tam bir profesyonel takım oyuncusu olduğunu, göstermişti. Fabianın bu davranışı başta Mustafa Denizli olmak üzere, bütün camiada memnuniyet yaratmıştı.
Fabian Ernstin, geldiği günden itibaren, hiçbir sıkıntı çıkartmadığını, işini mükemmel yaptığını ve ona sınıfın takdir alan öğrencisi yakıştırması yaparsak yanlış şeyler söylemiş olmayız sanırım.
2009 Ocak ayından bu yana, makine intizamında futbol oynayan, özel yaşantısında da aynı istikrarı gösteren Fabian Ernst, bu sezonda, ilk yarıdaki Schusterin gözdesi olmayı başarmıştı. Takımda devamlı rotasyona giden Alman hocanın vazgeçmediği tek oyuncu Ernst oluyordu. Fabian Ernst hocasının güvenini boşa çıkarmıyor, birçok önemli karşılaşmada, yaptığı asist, attığı kritik golleriyle Beşiktaşa puan kazandırıyor.
Sezonun ilk yarısında kendisinden övgüyle Biyonik adam diye söz eden Schuster, ne oldu da, ikinci yarıda Ernsti kulübeye mahkûm etti?
Hocamız Türkiyede çok tepki toplayan, herkesin hedef tahtası haline gelmiş bir teknik adam durumundayken, biz ona sahip çıktık.
Schusteri bugüne kadar, kadro seçiminde, taktik, teknik olarak hiçbir zaman eleştirmedik, eleştirmemeye özen gösterdik.
Medya da, kendisine karşı yapılan, maksadını aşan, eleştirilere karşı, korumaya çalıştık.
Çünkü bizim için önemli olan Beşiktaş ve Beşiktaşın menfaatleriydi.
Bernd Schustere yapılan eleştirilere cevap verdiysek, bilsin ki, Beşiktaşı çok sevdiğimiz için ve takımımızın zarar görmesini istemediğimiz içindir.
Fakat sezonunun ikinci yarısı itibariyle, Bernd Schusterin Beşiktaşlı futbolculara verdiği negatif enerjiyi hepimiz hissediyoruz.
Ve takımımız gözümüzün önünde eriyip gidiyor.
En son Cuma akşamı Manisada yaşananlar bizi çok üzdü.
Bunca yıldır Beşiktaş maçı seyrediyorum, hiç bu kadar kötü bir takım izlemedim.
Sahada siyah forma giymiş, on bir tane, ayrı yerlere koşan, birbirlerinden habersiz, Beşiktaşlıyı, ilk defa gördüm
Dehşete kapıldım, bu Beşiktaş olamaz dedim
Hiç birini tanıyamadım.
Ne Boboyu, ne Ekremi, ne Hilberti, ne Gutiyi, ne eskilerini, ne yenilerini
Çünkü
Size emanet ettiğimiz Beşiktaşa,
Siz ihanet ettiniz Bay Schuster
Size olan güvenimizi, size olan inancımızı, sabrımızı, boşa çıkardınız
Beşiktaşı hallaç pamuğu gibi attınız
Darmadağan ettiniz
Ortada takım filan kalmadı.
Üstelik tam bir istikrar abidesi olan;
Ernste, yaptığınız şey, kabul edilemez ve tam anlamıyla hakarettir.
Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Ernst gibi bir futbolcuyu, doksan artı da oyuna sokuyorsan,
Ya kovulmaktır maksadın,
Ya da oyuncuna, arkadaşlarının ve taraftarının önünde ağır hakarettir yaptığın.
Ernst, bu ağır hakarete maruz kalacak ne yaptı?
Bu sorunun cevabını veremedin
Öyleyse
Burası BEŞİKTAŞ
İstediğin gibi, Beşiktaşı dağıtamazsın.
Futbolcularını harcayamazsın
Artık yanında değiliz
Kafanın içindekileri, biz anlayamıyoruz
Hakaret mi amacın?
Kovulmak mı maksadın?
- ITIR ESEN - HABER1903 -