Hadislerle TÜRKLER !

fatihozel

New member
Katılım
10 Ocak 2007
Mesajlar
459
Reaction score
0
Puanları
0
Arkadaşlar bu konu geçenlerde dikkatimi çekti sizinle paylaşayım dedim. Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı nın "saadet asrında türkler" kitabında okumuştum. aslında ondan yazacaktım ama kitabı nereye koyduğumu bulamıyorum. orda çok ilginç bölümler vardı.Mesela sahabeden ammar bin yasir. Yinede kendisinin annesi olan islamın ilk kadın şehidi olan Hz. Sümeyye. hepsi türk.ünlü hadis ravileri Buhari ve Tirmizi. Daha sonra kitap akarahanlıların neden müslmanlığı seçtiğini ve islama olan bağlıklıklarında bahsediyor.bu konu ile ilgili elinde bilgi ve doküman olan rica edeceğim bizimle paylaşsın. fikirlerinizi bekliyorum.


"TÜRKLER SİZE DOKUNMADIĞI,HARBETMEDİĞİ SÜRECE,SAKIN SİZ DE TÜRKLERE DOKUNMAYINIZ!"(en-Nesei,Sünen en-Nesei,4,s:44)

"SİZLER;TÜRKLERLE ÇARPIŞMADIKÇA KIYAMET KOPMAYACAKTIR"(el-Buhari,4,s:34,35,156,Sahih-i Müslim,17,s:37,38)

"Allah'ın "Doğuda" bir ordusu vardır.Onun adını TÜRK koymuştur.Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır"(Hadisi nakleden Kazvini.el-Kaşgari,Mahmud,Divanü'l-Lügat et-Türk,İstanbul,1333,s:292)
 
fatihozel' Alıntı:
Arkadaşlar bu konu geçenlerde dikkatimi çekti sizinle paylaşayım dedim. Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı nın "saadet asrında türkler" kitabında okumuştum. aslında ondan yazacaktım ama kitabı nereye koyduğumu bulamıyorum. orda çok ilginç bölümler vardı.Mesela sahabeden ammar bin yasir. Yinede kendisinin annesi olan islamın ilk kadın şehidi olan Hz. Sümeyye. hepsi türk.ünlü hadis ravileri Buhari ve Tirmizi. Daha sonra kitap akarahanlıların neden müslmanlığı seçtiğini ve islama olan bağlıklıklarında bahsediyor.bu konu ile ilgili elinde bilgi ve doküman olan rica edeceğim bizimle paylaşsın. fikirlerinizi bekliyorum.
"TÜRKLER SİZE DOKUNMADIĞI,HARBETMEDİĞİ SÜRECE,SAKIN SİZ DE TÜRKLERE DOKUNMAYINIZ!"(en-Nesei,Sünen en-Nesei,4,s:44

"SİZLER;TÜRKLERLE ÇARPIŞMADIKÇA KIYAMET KOPMAYACAKTIR"(el-Buhari,4,s:34,35,156,Sahih-i Müslim,17,s:37,38

Allah'ın "Doğuda" bir ordusu vardır.Onun adını TÜRK koymuştur.Kendisine baş kaldıranlardan işte onlar vasıtasıyla intikam alır"(Hadisi nakleden Kazvini.el-Kaşgari,Mahmud,Divanü'l-Lügat et-Türk,İstanbul,1333,s:292)

Sanırım Asr-ı Saadetten bahsediyorsun.Şayet o dönemden bahsediyorsan, ki ben öyle anlıyorum. Bu kelime saadet asrı anlamında kullanılan bir kelimedir.Peygamber efendimiz S:A.S min islamı tebliği ile başlayan, vefatına kadar devam eden döneme deniyor.O dönemde 7.Yüzyılda Türk milletinden bahsedemeyiz.Ayrıca bugün Türkiyenin bulunduğu bölgede Bizans imparatorluğu bulunuyordu değilmi? Ayrıca Türkler 11.Yüzyılda İslamı seçmişler saadet asrıyla ne alakası olduğunu anlayamadım.Hepsinden önemlisi hadisler ''Kur'ana muhalif ise onlar benden değildir.'' buyuruyor Resulullah S.A.S.
Yine buyuruyorki''Arabın Arap olmayandan üstünlüğü sadece takvasıdır.'' Yani kısaca İslam
unsuriyete milliyete değil Allaha c.c. bağlılığa ve takvaya önem verir.Bu topluluklarıda Müslümanlar diye diğer din mensuplarından ayırır.Bu gün yüzbinlerce Türk var fakat Müslüman değiller diğer dinlere mensuplar.Resulullah s.a.s. bunlarımı övmüş yani.
Arıca bugünü Resulullaha s.a.s. bildirildiyse Türklerin Müslüman olacağıda bildirilmiş olmalıydı.Türkler neden Müslüman kardeşleriyle savaşsınlar.İslam menfi unsuriyet fikrini reddeder.Fakat sizin takvanız diğer milletlerden üstünse siz üstün bir milletsiniz demektir.
Osmanlıda yükselme dönemleri gibi.Bu günkü gibi hiç bir ilerlemeye katkıda bulunmadan Dünyadaki tüm ilerlemeyi dışarıdan seyreden insanlar sanırım övünecek pek bir şey bulamazlar.İnsanlar mensub olduğu ırk ile övünmekle güçlü olmazlar.Sonra adamın biri
on bin kilometre uzaktan gelir.Irakı işgal eder askerinizin başına çuvalı geçirir sizde seyredersiniz. Kalbimiz bu acıya dayanmaz parçalanır.
 
bence bu konu sabitlenmeli arkadslar
 
özdemir kardeşim dünya PEYGAMBERİMİZ (s.a.v) hürmetine var olmuştur
daha islam dini yokken hz.Adem babamız dünyaya geldiğinde ŞAHADET getirmiştir
Türklerin dünyaya geleceği ve müslüman olacakları ALLAH (C.C.) emridir
ve unutmaki bu dünyada kıpırdayan her yaprak onun bilgisi gücü dahilşndedir
 
Biraz tarih konularına değinelim isterseniz özetliyeceğim..

İlk Münasebetler..

Emevi Halifeliği zamanında müslüman Araplar, Suriye ve İran'ı hâkimiyetlerine alarak Maverâünnehir bölgesine ulaşmışlardı. Seyhun ve Ceyhun ırmaklarının arasındaki bu bölgede Türkler bulunmaktaydı. Böylece Araplar ile Türkler ilk defa temasa geçmişlerdir .

Emeviler bölgede İslâmiyet'i yaymaktan çok, yeni zaferler peşinde koşmuşlar; Müslüman olmalarına rağmen yerli halka ağır vergiler yüklemişlerdi. Bu sebeple ilk karşılaşma pek dostça olmamış ve Türklerle Araplar arasında küçük çapta çarpışmalar cereyan etmiştir. Özellikle Kuteybe bin Müslim'in Horasan valiliğine getirilmesiyle mücadele iyice kızışmıştır (705).

Abbasiler zamanında Arap ordusu ile batı bölgesinin genel valisi komutasındaki Çin ordusu Talas ırmağı boylarında karşılaşırlar. Türklerin de İslâm ordusu yanında hücuma geçmesi sonucunda Çinliler büyük bir yenilgiye uğratılır ( 751).

Yani Talas Savaşı Türklerle Müslümanların birbirlerini daha yakından tanımalarını, dostane ilişkiler kurulmasını sağladı.

İlk devlet..

Satuk Buğra Hanın Müslümanlarla ilk teması kurmaş ve Karahanlı Devleti'nin başına geçince de İslâmiyet'i resmî din olarak kabul etti (920).

Türklerin İslâmiyet'e Hizmetleri:

Türklerin İslâmiyet'i kabul etmeleri hem İslâm âlemi hem de dünya tarihi açısından büyük sonuçlar doğurmuştur. Türkler, karışıklık içinde bulunan İslâm dünyasının koruyuculuğunu üstlendiler. Selçuklular, Abbasi halifelerini himaye ettiler.

Batıda Haçlı Seferleri'ne, doğuda Moğol akınlarına karşı Türkler tarafından set oluşturuldu . Böylece İslâm dünyası dağılmaktan kurtulmuştur . Bin yıla yakın bir süre Türkler, İslâmiyet'in bayraktarlığını yapmıştır.

Gazneli Mahmud'un Hindistan'a kadar yaptığı seferler neticesinde İslâmiyet Hindistan'a kadar ulaşmıştır. Böylece yakın dönemlerde kurulan Pakistan ve Bangladeş'in temelleri atılmıştır. Osmanlı döneminde ise Türkler Balkanlara yerleştiler. Arnavutlar, Bosna-Hersekliler (Boşnaklar) bu dönemde Müslüman oldular.

Türklerin İslâmiyet'e hizmetleri sadece siyasî ve askerî alanla sınırlı kalmamıştır. Devlet idaresi ve askerî yapılanmada bütün İslâm dünyasını etkileyen Türkler, İslâm medeniyetinin gelişmesinde de inkâr edilemez hizmetlerde bulunmuşlardır. Bilim, sanat ve edebiyat alanında İslâm rönesansı, Türklerin katkıları ve sağladıkları huzur ve emniyet sayesinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla İslâm dininin ve medeniyetinin, dar Arap ve Fars çevresine sıkışıp kalmayarak, evrensel hâle gelmesi yine Türkler sayesinde mümkün olmuştur, demek yanlış olmaz.

Bu hizmetleri uzatabiliriz ama özetleyecek olursak müslümanlık Türklerle birlikte Hicaz da sıkışıp kalmamış kıtalara yayılmıştır..Ayrıca Türkler müslüman olmadan öncede asildir malumunuz asla sapkın inanışlara düşmemişizdir..Dolayısıyla mensub olduğum ırkla övünüyorum ve gurur duyuyorum..


Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
 
ozdemir01' Alıntı:
Sanırım Asr-ı Saadetten bahsediyorsun.Şayet o dönemden bahsediyorsan, ki ben öyle anlıyorum. Bu kelime saadet asrı anlamında kullanılan bir kelimedir.Peygamber efendimiz S:A.S min islamı tebliği ile başlayan, vefatına kadar devam eden döneme deniyor.O dönemde 7.Yüzyılda Türk milletinden bahsedemeyiz.Ayrıca bugün Türkiyenin bulunduğu bölgede Bizans imparatorluğu bulunuyordu değilmi? Ayrıca Türkler 11.Yüzyılda İslamı seçmişler saadet asrıyla ne alakası olduğunu anlayamadım.Hepsinden önemlisi hadisler ''Kur'ana muhalif ise onlar benden değildir.'' buyuruyor Resulullah S.A.S.
Yine buyuruyorki''Arabın Arap olmayandan üstünlüğü sadece takvasıdır.'' Yani kısaca İslam
unsuriyete milliyete değil Allaha c.c. bağlılığa ve takvaya önem verir.Bu topluluklarıda Müslümanlar diye diğer din mensuplarından ayırır.Bu gün yüzbinlerce Türk var fakat Müslüman değiller diğer dinlere mensuplar.Resulullah s.a.s. bunlarımı övmüş yani.
Arıca bugünü Resulullaha s.a.s. bildirildiyse Türklerin Müslüman olacağıda bildirilmiş olmalıydı.Türkler neden Müslüman kardeşleriyle savaşsınlar.İslam menfi unsuriyet fikrini reddeder.Fakat sizin takvanız diğer milletlerden üstünse siz üstün bir milletsiniz demektir.
Osmanlıda yükselme dönemleri gibi.Bu günkü gibi hiç bir ilerlemeye katkıda bulunmadan Dünyadaki tüm ilerlemeyi dışarıdan seyreden insanlar sanırım övünecek pek bir şey bulamazlar.İnsanlar mensub olduğu ırk ile övünmekle güçlü olmazlar.Sonra adamın biri
on bin kilometre uzaktan gelir.Irakı işgal eder askerinizin başına çuvalı geçirir sizde seyredersiniz. Kalbimiz bu acıya dayanmaz parçalanır.

Türklerin tarihi milattan önce 9000-11000 li yıllardan başlar ve milattan önce 2000 li yıllardan bu yanada da dünya tarihinde "Türk ve Türk devleti"kelimesi mevcuttur.11. yüzyıldan öncede müslüman olan türkler vardır hatta Hz.Muhammedin yaşadığı zamanda bile müslüman olmuş olan türklerin varlığı rivayet edilir.Türklerin bir kısmının hristiyan bir kısmının museviliğide seçtiği bilinmektedir.Hiçbir millet bir diğerinden allah katında üstün değildir.Üstünlük sadece dünyevidir o da ekonomik, askeri,sanayii ve eğitimsel konulardadır.Toplumsal donanımınız ne kadar üst seviyedeyse o kadar üstün bir millet olursunuz.Savaşlarda genellikle din önemli değildir önemli olan devletlerin çıkarlarıdır öyle olmamış olsaydı 2 müslüman ülke iran-ırak 8 sene savaşmazdı ya da osmalı ile memlüklüler savaşmazdı hatta yıldırım bayezid ve timur savaşmazdı.

Doğal olarak insanlar kendi milletleri ve atalarının başarıları ile övünürler bir grup vahşinin onların başına çuval geçirmesi bişeyi değiştirmez araplar senelerdir emperyalistlerin elinde her türlü maymunluğu yapıyorlar ama sor bir arap'a araplığından utanç mı duyuyor yoksa kıvanç mı?

Tarih konusunda biraz daha fazla araştırma yapman ve bilgi sahibi olman gerekiyor.
 
Kuran-i Kerim`den biraz arastirma yaparsaniz, ustun kelimesini aratirsaniz zaman zaman bazi irklarin digerlerine ustun kilandigi bilgisine ulasirsiniz

BAKARA SÛRESİ
(47) Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün kıldığımı hatırlayın.

BAKARA SÛRESİ
(122) Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi ve (bir zamanlar) sizi cümle âleme üstün tuttuğumu hatırlayın.

ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ
(34) Şüphesiz, Allah, Adem'i, Nûh'u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı.Allah her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.



Islam konusunda biraz daha fazla arastirma yapman ve bilgi sahibi olman gerekiyor
 
saçmalamayın arkadaşlar arapların yüzyılladır süregelen bir türk düşmanlığı vardır...
İslam şeriatında 'ırklar' ve 'toplumlar' arası eşitlik diye bir şey yoktur, Arabın üstünlüğü ilkesi vardır. İslama göre Tanrı Türkleri insanlığa felaket getirici ırk olarak tanımlamıştır!" kurandada ırkçılık vardır, çoğu yerde israiloğullarının seçimiş ırk olduğu fakat isyancı bir millet oldukları için allahın onları gazaba uğrattıkları yazılıdır...İslamcılar, İslamın ırk farkı gözetmediğini, eşitlik dini olduğunu söylerler; söylerken de Muhammed'in: "Ben Araptanım, ama Arap benden değildir" ya da: "İnsanlar, bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Arabın Arap olmayana üstünlüğü yoktur" dediğini öne sürerler.
Yani Yercuc ve Me'cuc denilen kavimlerden gelecek tehlikeyi önlemek üzere kurulan duvarın (seddin) delindiğini söylemiş ve bunu söylerken baş parmağıyla şahadet parmağını halkalayıp delik açıldığını anlatmak istemiş. (Buharî'nin Zeyneb Bint-i Cahş'tan rivayeti olan bu hadis için bkz. Sahih-i Buharî Muhtasarı..., Diyanet İşleri Başkanlıği Yayınları, c.9, s.95, Hadis No: 1372.)

Öte yandan Kur'an'ın Kehf (ayet 83-101) ve Enbiya (ayet 96) surelerine koyduğu ayetlerde geçen "Ye'cuc-Me'cuc" deyimini Muhammed, Türkleri tanımlamak için kullanmıştır

kalın sağlıcakla...
 
sizlere sunu belirtmeliyim ki israilogullarının ustunlugu dinlerine olan baglılıkları ile idi.yani peygamberlerini kabul edip onlara uymalarından kaynaklanmaktaydı.(ki zaten peygamberleri, ilahi yonlerinin dısında, bir insan olarak dusunurssek(ben burayı kuramadım,cunku bana gore insan busekilde bazı ozelliklerinden soyutlanamaz,) bu insanlar gerek felsefi yonden, gerek liderlik yonunden inkışafa ermir kişilerdir. soruyorum size bu insanlar işini bilen,istikrarlı,kendi menfaaatlerinden ziyade toplumun menfaatlerini dusunen ve de halktan birisi olan peygamberlere uyacaklar da secilmiş olmayacaklar. kısacası demek istedigim her toplum secilmiştir cunku her topluma peygamber(insanları kurtulusa_ dunya duzeni yonunden olsun, ahiret yonunden olsun_ cagırmak adına ) gonderilmiştir. uyan ustunlugunu haketmiştir zaten.

turklerin kur'an ve hadislerdeki yerlerini soylerken lutfen istanbulun fethi ile ilgili olan hadisi de hatırlayalım bu arada. ben tam olarak yazamayacagım. bilen biri paylasırsa cok memnun olurum
 
Arabin Arap Olmayana ( TÜrkÜn TÜrk Olmayana ) ÜstÜnlÜĞÜ Yoktur. Veda Hutbesİnde GÖrebİlİrsİnİz. Kisacasi TÜm MÜslÜmanlar KardeŞtİr. KÜfÜr İse Tek Mİllettİr.
 
great idea, atladigin bir cok nokta var, oncelikle islam irkciligi desteklemez ve arapara siz ustunsunuz demez, ben sadece bi kac ayette, zamaninda insanlarin ustun kilindiginin anlatildigini gosterdim,

temeline bakacak olursak, eski olaylarin anlatilmasi bizim ibret almamiz ve bizden oncekiler gibi hataya dusmememiz icindir

ayrica ye`cuc me`cuc olayi cok farkli birsey, oncelikle zulkarneyn`in kim oldugu, kendisine verilen kudretin ne oldugunu anlamamiz lazim.

bu olayin turkler ile bir alakasi yok cunku ibn-i kesir`in tevsirinde yazilanlara bakacak olursak bu is cok dallanip budaklaniyor ve bunun dunya uzerinde yasayan bir kawim olmadigina kadar gidiyor
 
ben de ifrit kardeşime katılıyorum türklerle ye cuc me cuc alasında ne alaka olabilir bence bunlar olsa olsa türklere düsmanlığı olan ve türk ırkını çekemeyen kisiler tarafından uydurulmus seyler olabilir
 
Allah'ın, dünyaya kelamımı ulaştırsınlar diye (ziyadesiyle gerçekleşmiştir) envayi çeşit meziyetle donattığı (dürüstlük,ahlak,zeka,beceri vb) bir ırk olan Türk milletini yine aynı Allah'ın peygamberi kainatı güneşi efendimiz nasıl yecüc mecüc olarak tanımlayabilir ? Allah akıl fikir versin arkadasım sana üstelik "Muhammed ,Türklerin tanımlamak için kullanmıştır" cümlesinde Muhammed değil 'Hazreti Muhammed' olacak zira askerlik arkadasın olmasa gerek.
 
hadis hadis hadis bırakın bunları...Tek kaynak Kur'an ı Kerim...

Haşr, 59/7

مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاءِ مِنْكُمْ وَمَا آتَاكُمْ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ

7. Allah (Azze ve Celle)'ın, (fethedilen) ülkeler halkından Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)ine verdiği ganimetler, Allah (Azze ve Celle), Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir. Böylece o mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah (Azze ve Celle)'tan korkun. Çünkü Allah (Azze ve Celle)'ın azabı çetindir.

Ahzab, 33/21

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا

21. Andolsun ki, Resulullah, sizin için, Allah (Azze ve Celle)'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah (Azze ve Celle)'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.

Nisâ, 4/59,

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُوْلِي الْأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا

59. Ey iman edenler! Allah (Azze ve Celle)'a itaat edin. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz Allah (Azze ve Celle)'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız onu Allah (Azze ve Celle)'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir.

Nisâ,64-65,

وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ وَلَوْ أَنَّهُمْ إِذْ ظَلَمُوا أَنفُسَهُمْ جَاءُوكَ فَاسْتَغْفَرُوا اللَّهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمْ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللَّهَ تَوَّابًا رَحِيمًا

64. Biz her Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)i -Allah (Azze ve Celle)'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah (Azze ve Celle)'tan bağışlanmayı dileseler, Resûl de onlar için istiğfar etseydi Allah (Azze ve Celle)'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı.

فَلَا وَرَبِّكَ لَا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لَا يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا

65. Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.
Nisâ,69-70


وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُوْلَئِكَ رَفِيقًا

ذَلِكَ الْفَضْلُ مِنْ اللَّهِ وَكَفَى بِاللَّهِ عَلِيمًا

69. Kim Allah (Azze ve Celle)'a ve Resûl'e itaat ederse işte onlar, Allah (Azze ve Celle)'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)ler, sıddîkler, şehidler ve salih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!
Nur, 24/54


54. De ki: Allah (Azze ve Celle)'a itaat edin; Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz şunu bilin ki, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in sorumluluğu kendisine yüklenen (tebliğ görevini yapmak), sizin sorumluluğunuz da size yüklenen (görevleri yerine getirmeniz)dir. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulmuş olursunuz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e düşen, sadece açık-seçik duyurmaktır.

Cum’a, 62/2

وَالْحِكْمَةَ وَإِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ

2. Çünkü ümmîlere içlerinden, kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gönderen O'dur. Kuşkusuz onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler.

Al-i İmrân, 31-32

قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُمْ اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ



قُلْ أَطِيعُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ الْكَافِرِينَ

32. De ki: Allah (Azze ve Celle)'a ve Resûlü'ne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse bilsinler ki Allah (Azze ve Celle) kâfirleri sevmez.


Şûrâ, 42/52-53

جَعَلْنَاهُ نُورًا نَهْدِي بِهِ مَنْ نَشَاءُ مِنْ عِبَادِنَا وَإِنَّكَ لَتَهْدِي إِلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ

52. İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.

صِرَاطِ اللَّهِ الَّذِي لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ أَلَا إِلَى اللَّهِ تَصِيرُ الْأُمُورُ

53. (O yol) göklerin ve yerin sahibi olan Allah (Azze ve Celle)'ın yoludur. Dikkat edin, bütün işler sonunda Allah (Azze ve Celle)'a döner.


Enfal, 8/20,46

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ

20. Ey iman edenler! Allah (Azze ve Celle)'a ve Resûlüne itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin.

وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

46. Allah (Azze ve Celle) ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah (Azze ve Celle) sabredenlerle beraberdir

 
''7.Yüzyılda Türk milletinden bahsedemeyiz''

Arkadaş bunu başka yerde söyleme adama deli derler...
Şöyle bi dolaş Orta Asyayı falan oradaki binlerce yıllık
TÜRK tarihinin izlerini gör ondan sonra konuş burda..
 
Geri
Üst