Hacızade Demir Efendi, (El-Kaşif) HadisiŞerifde adı geçen ve bugüne kadar sadece Tasavvuf ve Ezoterik bilgelerin bildiği Asican a, her insanın ulaşabilmesi için Kutsal Doğru Enerjiyi arındırmış ve Kutsal Primat Enerjisini elde etmiştir. Kutsal Primat Enerji ve Primatsal Farkındalık sayesinde hem Asican'a ulaşabilen, hem de cüz-i iradenin ne olduğunu keşfeden Hacızade Demir Efendi'den cüz-i irade eğitimi almış olan insan; Şeytan, Asican, Bilinç ve cüz-i irade'nin (insan iradesi) ayrımını yapmayı öğrenmiş olarak Primat İnsan seviyesine ulaşmış olacaktır. Artık kişinin Kamil insanlığa ulaşabilmesi için önünde herhangi bir engel kalmamıştır.
Primatsal Farkındalık; bugüne kadar hiçbir İslam aliminin keşfedip açıklayamadığı ancak, Hacızade Demir Efendinin keş fettiği cüz-i iradeyi( insan iradesi) kabul eder. Cüz-i iradenin ( insan iradesi) ne olduğu aşağıda net olarak açıklanmıştır.
Cüz-i iradenin (insan iradesi) ne olduğunun açıklığa kavuşması,hem İslam dininin daha iyi anlaşılması,hem de müslüman ların ahiret yaşamlarını etkileyecek olan bu dünyada ki yaşamlarına büyük kolaylık sağlayacağı kesindir.
Bugüne kadar İslam alimleri, Kuran-ı Kerimdeki hem cebir, hem de özgürlük olduğunu akla getiren ayetleri görmüş,fakat insanoğlu aynı anda hem bir şey yapmaya mecbur, hem de özgür olamaz diyerek, Cebirci veya Özgür iradeci olarak ikiye ayrılmışlardır. Hacızade Demir Efendinin bu konudaki keşfinden sonra, her iki durumunda aynı zaman da var olabileceği net olarak anlaşılmıştır. Hacızade Demir Efendi sadece cüz-i iradeyi ( insan iradesi) keşfetmekle kalmamış müslümanlar için çok önemli olan "Tövbe" olgusunun teferruatlı açıklamasını yapmış ve Tövbe konusunda insanların kafasındaki kavram karmaşasının çözülmesini sağlamıştır. Allah'ın ayetlerinin ne kadar doğru olduğunun ve ayetler arası bir çelişkinin bulunmadığının anlaşılması,İslam dini ve müminler için çok önemlidir. Allah (c.c) Hacızade Demir Efendiden razı olsun.
Allah herşeyin yaratıcısıdır... Zümer suresi, 62.ayet
Muhakkak ki Allah, insanlara zulmetmez... Yunus suresi, 44. Ayet.
Allah dilemedikçe,siz dileyemezsiniz.Çünkü her şeyi bilen,tam hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'tır. İnsan Suresi,30.Ayet
Kuran-ı Kerim ayetlerini inanmayanlara kafir, inandığını belirttiği halde ayetlerin arasında çelişki olduğunu iddia edenlere münafık denir.(Münafık olmak,kafir olmaktan daha kötüdür. Çünkü, kafir ilerde müslüman olabilir, ancak münafık müslü- man olamaz.)
Primatsal Farkındalık, "hayır veya şerin Allah (c.c) dan geldiğine, Allahın kime hidayet ederse hidayet bulanın o, kimi de delalete bırakırsa hüsrana düşenin o olacağını kabul eder. "Bu bağlamda cüz-i iradenin (insan iradesi)sadece vazgeçme yetisi olduğunu bilir.
Cüz-i irade (insan iradesi) : Vazgeçmektir.
a)Başlanılan bir fiil veya sözden vazgeçmek.
b) Kafamızda meydana gelen bir düşünce ya da içimizde oluşan bir hissin, iç yapımızda oluşum anından sonra ilerleme sini engellemek için dikkatimizi başka yöne vererek ondan vazgeçmektir.
( İçinizden bir düşünce veya his geldiğinde hareket etmezseniz, bu durum irade ile alakalı değildir. Sadece seçimin yapıl-
madığını gösterir. Bu tür olaylar Bilinç veya Asican 'ın düşünce ve his yaratmaları zamanında meydana gelir ve onlar ba- zen seçim yapmazlar. Asican kendisine göre, bilinç ise geçmişteki algılamalara göre seçim yapmayabilir. Ancak işin içinde Şeytan varsa seçim mutlaka yapılır.)
(Nefsi hakimiyet; Bilincimize bilgi ile belirli bir adaptasyona ulaştırma çabasıdır. Bu büyük uğraşlarla başarılabilse dahi ki;
mutlaka tam olarak başarılmaz.Ancak Şeytan ve Asican devreye girdiğinde irade (vazgeçme) mutlaka gereklidir. Bundan dolayı "falancanın sözünü dinle ama yaptığını yapma" denir Bu durum sadece bilmenin yeterli olmadığını göstermektedir.)
KONUYU TAM OLARAK ANLAYABİLMEK İÇİN YETERLİ AÇIKLAMALAR AŞAĞIDADIR.
a) Modern tıp bilimi, " insanoğlunun her hangi bir seçim yaptığında aslında bu seçimin altı saniye önce beyninde gerçek leştiğini ve insanın bu seçime uyarak hareket ettiğini ispat etmiştir." İnsanlar bunu bilmedikleri için, bu seçimden daha sonra kendilerinin kavradıkları seçim zamanını (karar anını)irade gücü olarak kabul ederler. Anlık olarak içimizde oluştu- ğunu kavradığımız düşüncesel veya hissi istekler neticesinde meydana gelen eylemlerde de, seçim yine bizim dışımızda oluşmuştur. ( Altı saniye süresi sadece seçimin daha önce yapıldığını açıklar, süre önemli değildir.)
b)Seçimin beyinde yapılmasında üç etken yapı vardır. Bunlardan birisi bilincimiz (kontrol edemediğimiz ancak vazgeçme iradesi ile belirli adaptasyona uğratabildiğimiz yapı) ikincisi ise Asican olup, üçüncü olarak da Şeytan kişiye yaklaşıp etken olabilir.(Şeytan veya Asican, kişi üzerinde etkili olabilmek için bilinci etkilerler.)Bilinç altı, istem dışı, evrensel enerjik yapı (enerjik varlıklar dahil) ile ilgili oluşumlar da, insanı etkiler. Ancak bu durum da, bilinç altı ya da istem dışı oluşum- lar, irade(vazgeçme) ile düzenlenebilsede, evrensel enerjik yapısal olgular kişilere özel süreç taşırlar.
c) İrade konusu ile ilgili temel iki varlık vardır. "Allah (c.c) ve İnsan." Allah; Bilinç, Asican ve Şeytan' ın yaratıcısıdır. İnsan; beyninde seçimin yapıldığını bilmeden kendisi seçim yaptığını sanarak eylem yapan, aslında kendi karar anı olarak algıla dığı andan itibaren vazgeçme iradesine sahip olan varlıktır. Bir zeytin ağacı gördüğümüzde onu Allah yaratmış deriz. An- cak Allah zeytin ağacını yaratmakla uğraşmaz, kurduğu yaratıcı sistemin gereği ve aracı olan çekirdek , toprak ve nem zeytin ağacını ortaya çıkarır.
d) Allah,'ın kullarını kötülüğe sevkettiği anlaşılmamalıdır,dünya bir imtihan yeridir.Ayrıca insanoğluna hem fiili durumdan vazgeçme hem de aşağıda açıklanan kafamızda ve içimizde oluşan düşünce ve hislerden vazgeçme (irade) hakkını tanı- yarak imtihanda başarılı olma şansını vermektedir.
e) Gizli seçim sonucu eyleme başladıktan sonra o seçimden dönersek (vazgeçmek) cüz- i irademizi ya da irademizi kul- lanmış oluruz. İşte bu nedenle Allah (c.c) tövbeleri kabul eder,birçok ayeti ile kötünün ve iyinin ne olduğunu,nelerden vazgeçerek ( irade kullanarak ) iyiye ve doğruya ulaşabileceğimizi işaret eder.
f) Vazgeçtikten sonra yapılan ikinci seçim de yine Allah (c.c) tarafından yaptırıldığından ve doğru olan eyleme yönelttiğin- den, Allah bizim için iyi olanı yaratmış olur.
g) Ayrıca Allah (c.c) ilk seçme hakkında da insanı olumlu eyleme yönelterek (hidayete erdirmek), iradesini kullanmadan iyiye ulaşmasını sağlayabilir.
h) Allah(c.c) dilerse direkt olarak insan veya kavimleri cezalandırabilir.Bu istisnai bir durumdur.
İrade konusu ile ilgili Allahın yaratma olgusu :
Allah'ın bizzat kendisi herkesin seçimini yaratmakla ve devamında eylemin oluşmasını da yaratmakla uğraşmaz. Kurduğu yaratıcı sistem gereği Şeytan, Asican veya Bilinç bu işlemi üstlenerek seçimi yaptırır ve Allahın maddesel boyuttaki diğer yaratıcı sistemi devreye girerek eylem anındaki madde yapısal olguyu oluşturur. Bu aşamada eylemi kendi kararı sanan insanın iradesi devreye girer ve bu durum ya vazgeçme halidir, ya da insan iradesini kullanmaz Allahın yaratma sisteminin bir parçası olarak kalır ve eylem yaşanır.Hacızade Demir Efendi der ki; Allah (c.c)Tövbe olgusunu insanoğluna bahşetmiştir. Çünkü, insanoğlu her an için ( iradesini kullanmadığında ) Allah'ın yaratma sisteminin bir parçası olarak kalabilir,Yoksa bugüne kadar yanlış anlaşıldığı gibi; mümin olan yaşamı boyunca günahlardan sakınacak, diğeri istediği gibi günahları işleyecek,yaşı ilerleyince bir tövbe etmeyle bütün günahlarından arınacak,Allah'ın böyle bir tövbe sistemini kurmuş olduğunu savunmak akla uygun değildir.
İrade konusu ile ilgili insanın vazgeçmesi( iradesini kullanması):
İnsanoğlu kafasında seçimin yapıldığından habersiz, eyleme başlarken verdiği kararın tek ve tamamen kendisine ait ol- duğu sanır, aslında sorumluluğu yeni başlar ve vazgeçerek iradesini kullanma hakkı vardır.
Fiili Örnek : Birisiyle kavga etmek için üzerine yürüdüğünüzde ya da karşınızdaki kişiye karşı kötü söz söylemeye başla- dığınızda; iradenizi ( vazgeçme ) kullanırsanız, Allah ( c.c ) hemen ikinci seçimi ve eylemi sizin için hayırlı olarak yaratır.
a) Bulunulan yerden ayrılmak veya kavga neticesi oluşabilecek her türlü olumsuz olaydan kurtulmaktır.
b) Kötü bir sözden başlangıçta vazgeçmek ve hatta özür dilemek; karşınızdaki kişi ile aranızda oluşabilecek olumsuz- luklardan korunmayı başlatacağı gibi sizi yüceltecektir.
İçsel Örnek : Gelecek zamanla ilgili ( beş dakika veya beş gün sonrası ) aklınıza bir düşünce geldiğinde veya içinizde bir his oluştuğunda, bunun kafanızda veya içinizde devam etmesini engellemezseniz,gelecekte direkt olarak bu düşünceye veya hisse uyarak hareket edersiniz. Ancak, düşünce veya his oluştuğunda dikkatinizi hemen başka bir şeye yöneltirse- niz, vazgeçmiş olur ve ilerde olayın oluşmasını engellemiş olursunuz.
SONUÇ: Yukarıda gerek Allah (c.c) ayetleri ile gerekse bilimin ispatı ve Hacızade Demir Efendi nin tesbit ve açıklamala- rından cüz-i iradenin (insan iradesi) ne demek olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca Hacızade Demir Efendi, bütün bunları oku- duğu halde bir türlü tam olarak kavrayaman kişilere, yukarıdaki vazgeçme olgusunu bizzat yaşamlarında denemelerinive yaşayarak daha iyi anlamalarını önermektedir.
Değerli ziyaretçi, konu herkesin anlayabilmesi için çok tefarruatlı olarak açıklanmıştır.
Primatsal Farkındalık sitesinden alıntıdır. Herkez bilsin istedim...
alıntı
Primatsal Farkındalık; bugüne kadar hiçbir İslam aliminin keşfedip açıklayamadığı ancak, Hacızade Demir Efendinin keş fettiği cüz-i iradeyi( insan iradesi) kabul eder. Cüz-i iradenin ( insan iradesi) ne olduğu aşağıda net olarak açıklanmıştır.
Cüz-i iradenin (insan iradesi) ne olduğunun açıklığa kavuşması,hem İslam dininin daha iyi anlaşılması,hem de müslüman ların ahiret yaşamlarını etkileyecek olan bu dünyada ki yaşamlarına büyük kolaylık sağlayacağı kesindir.
Bugüne kadar İslam alimleri, Kuran-ı Kerimdeki hem cebir, hem de özgürlük olduğunu akla getiren ayetleri görmüş,fakat insanoğlu aynı anda hem bir şey yapmaya mecbur, hem de özgür olamaz diyerek, Cebirci veya Özgür iradeci olarak ikiye ayrılmışlardır. Hacızade Demir Efendinin bu konudaki keşfinden sonra, her iki durumunda aynı zaman da var olabileceği net olarak anlaşılmıştır. Hacızade Demir Efendi sadece cüz-i iradeyi ( insan iradesi) keşfetmekle kalmamış müslümanlar için çok önemli olan "Tövbe" olgusunun teferruatlı açıklamasını yapmış ve Tövbe konusunda insanların kafasındaki kavram karmaşasının çözülmesini sağlamıştır. Allah'ın ayetlerinin ne kadar doğru olduğunun ve ayetler arası bir çelişkinin bulunmadığının anlaşılması,İslam dini ve müminler için çok önemlidir. Allah (c.c) Hacızade Demir Efendiden razı olsun.
Allah herşeyin yaratıcısıdır... Zümer suresi, 62.ayet
Muhakkak ki Allah, insanlara zulmetmez... Yunus suresi, 44. Ayet.
Allah dilemedikçe,siz dileyemezsiniz.Çünkü her şeyi bilen,tam hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'tır. İnsan Suresi,30.Ayet
Kuran-ı Kerim ayetlerini inanmayanlara kafir, inandığını belirttiği halde ayetlerin arasında çelişki olduğunu iddia edenlere münafık denir.(Münafık olmak,kafir olmaktan daha kötüdür. Çünkü, kafir ilerde müslüman olabilir, ancak münafık müslü- man olamaz.)
Primatsal Farkındalık, "hayır veya şerin Allah (c.c) dan geldiğine, Allahın kime hidayet ederse hidayet bulanın o, kimi de delalete bırakırsa hüsrana düşenin o olacağını kabul eder. "Bu bağlamda cüz-i iradenin (insan iradesi)sadece vazgeçme yetisi olduğunu bilir.
Cüz-i irade (insan iradesi) : Vazgeçmektir.
a)Başlanılan bir fiil veya sözden vazgeçmek.
b) Kafamızda meydana gelen bir düşünce ya da içimizde oluşan bir hissin, iç yapımızda oluşum anından sonra ilerleme sini engellemek için dikkatimizi başka yöne vererek ondan vazgeçmektir.
( İçinizden bir düşünce veya his geldiğinde hareket etmezseniz, bu durum irade ile alakalı değildir. Sadece seçimin yapıl-
madığını gösterir. Bu tür olaylar Bilinç veya Asican 'ın düşünce ve his yaratmaları zamanında meydana gelir ve onlar ba- zen seçim yapmazlar. Asican kendisine göre, bilinç ise geçmişteki algılamalara göre seçim yapmayabilir. Ancak işin içinde Şeytan varsa seçim mutlaka yapılır.)
(Nefsi hakimiyet; Bilincimize bilgi ile belirli bir adaptasyona ulaştırma çabasıdır. Bu büyük uğraşlarla başarılabilse dahi ki;
mutlaka tam olarak başarılmaz.Ancak Şeytan ve Asican devreye girdiğinde irade (vazgeçme) mutlaka gereklidir. Bundan dolayı "falancanın sözünü dinle ama yaptığını yapma" denir Bu durum sadece bilmenin yeterli olmadığını göstermektedir.)
KONUYU TAM OLARAK ANLAYABİLMEK İÇİN YETERLİ AÇIKLAMALAR AŞAĞIDADIR.
a) Modern tıp bilimi, " insanoğlunun her hangi bir seçim yaptığında aslında bu seçimin altı saniye önce beyninde gerçek leştiğini ve insanın bu seçime uyarak hareket ettiğini ispat etmiştir." İnsanlar bunu bilmedikleri için, bu seçimden daha sonra kendilerinin kavradıkları seçim zamanını (karar anını)irade gücü olarak kabul ederler. Anlık olarak içimizde oluştu- ğunu kavradığımız düşüncesel veya hissi istekler neticesinde meydana gelen eylemlerde de, seçim yine bizim dışımızda oluşmuştur. ( Altı saniye süresi sadece seçimin daha önce yapıldığını açıklar, süre önemli değildir.)
b)Seçimin beyinde yapılmasında üç etken yapı vardır. Bunlardan birisi bilincimiz (kontrol edemediğimiz ancak vazgeçme iradesi ile belirli adaptasyona uğratabildiğimiz yapı) ikincisi ise Asican olup, üçüncü olarak da Şeytan kişiye yaklaşıp etken olabilir.(Şeytan veya Asican, kişi üzerinde etkili olabilmek için bilinci etkilerler.)Bilinç altı, istem dışı, evrensel enerjik yapı (enerjik varlıklar dahil) ile ilgili oluşumlar da, insanı etkiler. Ancak bu durum da, bilinç altı ya da istem dışı oluşum- lar, irade(vazgeçme) ile düzenlenebilsede, evrensel enerjik yapısal olgular kişilere özel süreç taşırlar.
c) İrade konusu ile ilgili temel iki varlık vardır. "Allah (c.c) ve İnsan." Allah; Bilinç, Asican ve Şeytan' ın yaratıcısıdır. İnsan; beyninde seçimin yapıldığını bilmeden kendisi seçim yaptığını sanarak eylem yapan, aslında kendi karar anı olarak algıla dığı andan itibaren vazgeçme iradesine sahip olan varlıktır. Bir zeytin ağacı gördüğümüzde onu Allah yaratmış deriz. An- cak Allah zeytin ağacını yaratmakla uğraşmaz, kurduğu yaratıcı sistemin gereği ve aracı olan çekirdek , toprak ve nem zeytin ağacını ortaya çıkarır.
d) Allah,'ın kullarını kötülüğe sevkettiği anlaşılmamalıdır,dünya bir imtihan yeridir.Ayrıca insanoğluna hem fiili durumdan vazgeçme hem de aşağıda açıklanan kafamızda ve içimizde oluşan düşünce ve hislerden vazgeçme (irade) hakkını tanı- yarak imtihanda başarılı olma şansını vermektedir.
e) Gizli seçim sonucu eyleme başladıktan sonra o seçimden dönersek (vazgeçmek) cüz- i irademizi ya da irademizi kul- lanmış oluruz. İşte bu nedenle Allah (c.c) tövbeleri kabul eder,birçok ayeti ile kötünün ve iyinin ne olduğunu,nelerden vazgeçerek ( irade kullanarak ) iyiye ve doğruya ulaşabileceğimizi işaret eder.
f) Vazgeçtikten sonra yapılan ikinci seçim de yine Allah (c.c) tarafından yaptırıldığından ve doğru olan eyleme yönelttiğin- den, Allah bizim için iyi olanı yaratmış olur.
g) Ayrıca Allah (c.c) ilk seçme hakkında da insanı olumlu eyleme yönelterek (hidayete erdirmek), iradesini kullanmadan iyiye ulaşmasını sağlayabilir.
h) Allah(c.c) dilerse direkt olarak insan veya kavimleri cezalandırabilir.Bu istisnai bir durumdur.
İrade konusu ile ilgili Allahın yaratma olgusu :
Allah'ın bizzat kendisi herkesin seçimini yaratmakla ve devamında eylemin oluşmasını da yaratmakla uğraşmaz. Kurduğu yaratıcı sistem gereği Şeytan, Asican veya Bilinç bu işlemi üstlenerek seçimi yaptırır ve Allahın maddesel boyuttaki diğer yaratıcı sistemi devreye girerek eylem anındaki madde yapısal olguyu oluşturur. Bu aşamada eylemi kendi kararı sanan insanın iradesi devreye girer ve bu durum ya vazgeçme halidir, ya da insan iradesini kullanmaz Allahın yaratma sisteminin bir parçası olarak kalır ve eylem yaşanır.Hacızade Demir Efendi der ki; Allah (c.c)Tövbe olgusunu insanoğluna bahşetmiştir. Çünkü, insanoğlu her an için ( iradesini kullanmadığında ) Allah'ın yaratma sisteminin bir parçası olarak kalabilir,Yoksa bugüne kadar yanlış anlaşıldığı gibi; mümin olan yaşamı boyunca günahlardan sakınacak, diğeri istediği gibi günahları işleyecek,yaşı ilerleyince bir tövbe etmeyle bütün günahlarından arınacak,Allah'ın böyle bir tövbe sistemini kurmuş olduğunu savunmak akla uygun değildir.
İrade konusu ile ilgili insanın vazgeçmesi( iradesini kullanması):
İnsanoğlu kafasında seçimin yapıldığından habersiz, eyleme başlarken verdiği kararın tek ve tamamen kendisine ait ol- duğu sanır, aslında sorumluluğu yeni başlar ve vazgeçerek iradesini kullanma hakkı vardır.
Fiili Örnek : Birisiyle kavga etmek için üzerine yürüdüğünüzde ya da karşınızdaki kişiye karşı kötü söz söylemeye başla- dığınızda; iradenizi ( vazgeçme ) kullanırsanız, Allah ( c.c ) hemen ikinci seçimi ve eylemi sizin için hayırlı olarak yaratır.
a) Bulunulan yerden ayrılmak veya kavga neticesi oluşabilecek her türlü olumsuz olaydan kurtulmaktır.
b) Kötü bir sözden başlangıçta vazgeçmek ve hatta özür dilemek; karşınızdaki kişi ile aranızda oluşabilecek olumsuz- luklardan korunmayı başlatacağı gibi sizi yüceltecektir.
İçsel Örnek : Gelecek zamanla ilgili ( beş dakika veya beş gün sonrası ) aklınıza bir düşünce geldiğinde veya içinizde bir his oluştuğunda, bunun kafanızda veya içinizde devam etmesini engellemezseniz,gelecekte direkt olarak bu düşünceye veya hisse uyarak hareket edersiniz. Ancak, düşünce veya his oluştuğunda dikkatinizi hemen başka bir şeye yöneltirse- niz, vazgeçmiş olur ve ilerde olayın oluşmasını engellemiş olursunuz.
SONUÇ: Yukarıda gerek Allah (c.c) ayetleri ile gerekse bilimin ispatı ve Hacızade Demir Efendi nin tesbit ve açıklamala- rından cüz-i iradenin (insan iradesi) ne demek olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca Hacızade Demir Efendi, bütün bunları oku- duğu halde bir türlü tam olarak kavrayaman kişilere, yukarıdaki vazgeçme olgusunu bizzat yaşamlarında denemelerinive yaşayarak daha iyi anlamalarını önermektedir.
Değerli ziyaretçi, konu herkesin anlayabilmesi için çok tefarruatlı olarak açıklanmıştır.
Primatsal Farkındalık sitesinden alıntıdır. Herkez bilsin istedim...
alıntı