gunluk konusmalardan

kral artur

New member
Bir gün Bakırköy-Taksim
dolmuşuna binmiştim. Aracın ön konsoluna harfli sticker'larla şunlar
yazılmıştı:
TÜRK ŞOFÖRÜ EN İÇTEN DUYGULARIN İNSANIDIR
E, ne var ki bunda,demeyin; devamını okuyun:
KEMAL ATATÜRK !!



Lisedeyiz... Geometri dersi... Ders kaynasın diye yapmadığımız
karaktersizlik yok.
Hoca tahtaya şekil çizerken, okulun bayağı yakınından bir savaş uçağı
geçti. Bizden biri:
- Aaa hocam uçak geçiyor!
Hocamızdan cevap:
- Elleme geçsin!!!
Sınıf komple kısa devre...



İzmir konakta bi köfteci gördüm adam tezgahını açmış çiğ köfte satıyor
kocaman da bir tabelası var önünde fiyatların yazdığı...Aynen iletiyorum:
Kampanya ..TANE: 125 bin 2 TANE 300 bin



Sene 1992, üniversite yılları. Anneannemin hac parasıyla zar zor bir
bilgisayar kapatmışız ama printer'a para kalmamış.Akşam vakti printerı
olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı
alacağım.Ankara'da her kış olduğu gibi yerler yine buz. Kayıp düşer de
alete bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim.
Daha iki dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra
arabadanindi, kimliğini gösterdi.Ben kucağımdaki cihazın inmemek için
uygunbir bahane olduğu düşüncesiyle
elde kimlik arabada bekledim.Polis abigeldi,kapıyı açtı, ve aramızda söyle
bir diyalog geçti:
-O ne len ööle?
- Printer
- (yanındaki öteki polise dönerek)
-Ecnebi oolum bu.
Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı, güle güle manasına ikisi birden el
salladılar,tekrar yola koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şoför
gene kenara çekti,çünkü gülmekten
arabayı kullanamıyordu.



Olay ODTÜ'de geçiyor.
Dışarda bahar havası; amfide kalkülüsdersi,hemde İngilizce. İnsanlar
seçimlerini dooru yönde kullanmış olacaklarki 100kişilik sınıftan anca
15-20 kişi var içerde, onlar da kâat falan
oynuyorlar. Bi tek en önde bi kızcaaz dersi dinliyor. Aklına bi şey
takılıyor hocaya İngilizce soruyor surdaki nevaleyi tekrar anlatır mısınız
diye... Hoca eyvallah diyor, dönüyor, başlıyor bütün konuyu yeniden, ama
bu sefer Türkçe anlatmaya.
Bitiriyor, kıza dönüyor, şimdi anladın mı diye soruyo.
Kızdan gelen cevap yarim yamalak bi türkçeyle "Ama hocam siz Türkçe
anlatıyor ben anlamadı."
Hoca dumur, amfi yerlerde...



Ders yine kalkülüs. hoca büyük bi sevkle anlatıyor. Tamamen konuya
konsantre olmuş. Ama tebeşirinin ufacık kaldığını fark ediyo. Uyuklayan bi
öğrenciye "e hadi çık tebeşir bul yan sınıftan" diyor.
Çocuk çıkıyor harbiden.Ama yan sınıf diye aynı amfiye diğer kapıdan
giriyor ve yine bizim hocaya
"hocam yan sınıftan tebeşir istiyorlar" diyor. Hoca da derse konsantre
ya,ya ben de az önce bi öğrenci gönderdim alsın diye. Bizde de yok" diyor.
Çocuk da "haa tamam" diyip çikiyo. Sonra diğer kapıdan tekrar girip
"yokmuş hocam. aa nası yani ya" diyince hoca da öğrenci de durumu
çakıyolar. İnanılmaz ama gerçek.



Devlet tiyatrosundan bi arkadaş, bi oyun için mi ne artık, Akçaabat'a
gitmiş. Ekip olarak şehir merkezine gelmişler.Kafalarını kaldırınca koca
bir bez afiş görmüşler.Şöyle yazıyo:
-Ben de sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim.
AKÇAABAT BELEDİYE BAŞKANI



Malum servis şoförümüz sıkışan trafikte hareket edemez halde beklerken
(gayet de haklıydı çünkü önündeki arabalar kuyruk olmuştu) arkadan kornaya
abanan araç sahibine camdan sarkarak
-"pokemon'muyum lan ben arabaların üzerinden uçayım" diye bağırarak tüm
servisi yere yıkmıştı.



Abi çaycının prensibi olur mu, demeyin. Bizim çaycının cama yazdığı
yazılar bunlar:
1. Sıcak çay 150.000.TL.
2. Saat beşten sonra çay yoktur, ısrarcı olmayınız.
3 Tek çay için yukarı çıkamam gelip kendiniz alın
 

HTML

Üst