Gs Tarihi Bu Foruma özel

_Max_

New member
Galatasaray Spor Kulubü, merkezi İstanbul'da olan, özellikle futbol şubesiyle ünlü, Türk spor kulübüdür.
1905 yılında Ali Sami Yen ve bazı arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp, futbol branşında şu ana kadar 16 kez Türkiye Ligi şampiyonu olmuş; 2000 yılında da UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan istatistik çalışmasında, 2001 Ocak ayında "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" sıralamasında 1. sıraya yükselmiş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.

Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden ve Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa'da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray'ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.

Ali Sami Yen Stadı'nın yerine, yapılan anlaşma gereği Seyran Tepe'ye 49 yıllığına Galatasaray'a kiralanan bir stat yapılacaktır. Stadyumun ismi yine "Ali Sami Yen" olacaktır. Stadyum tamamlandığında çatısı açılıp-kapanabilir 52.000 kişilik kapasitesiyle, Avrupa'nın en modern 5 futbol tesisinden biri olacaktır. Galatasaray'ın futbol karşılaşmalarını 2009-10 sezonunda itibaren burada yapacağı öngörülmektedir. Stadyumdan yıllık en az 35 Milyon USD gelir beklenmektedir. Stadyumun yapımını TOKİ üstlenmiştir. Stadın ihalesi 19 Temmuz 2007 tarihinde Ankara'da yapılmıştır. Nurol İnşaat, Cengiz İnşaat, Eren Talu Mimarlık, Mesa İnşaat ve Bozoğlu İnşaat firmalarının sunduğu teklifler ihale şartnamesindeki kriterlere uygun bulunarak incelenmek üzere kabul edilmiştir. İhaleyi 24 Eylül 2007 günü Eren Talu-Alke Ortak Girişim Grubu almıştır.

Tarihi


Kuruluşu
Galatasaray 1905 yılının sonbaharında; Galatasaray Lisesi öğrencileri tarafından bir futbol kulübü olarak kurulur, ancak daha öncesinde de Galatasaray Lisesi'nde diğer sporlar da yapılmaktaydı.

II. Beyazıt tarafından 1482'de kurulan mektep; adını kurulduğu bölgeden almaktadır. Ancak Hürrem Sultan tarafından Kanuni Sultan Süleyman öldükten sonra kapattırılan okul; Lale Devri öncesinde tekrar açılmış ve sonrasında tekrar kapattırılmış; en son da Osmanlı İmparatorluğu'nda Sultan Abdülaziz döneminde 1 Eylül 1868'de tekrar açılmıştır. Bu dönemde; Beden Eğitimi dersi jimnastikçi Monsieur Curel tarafından modern aletlerle verilmektedir. 1870 yılında Kâğıthane'de bir idman bayramı düzenlenir. Başarılı sporcular çeşitli madalyalar kazanır ve öğrencilere kuzulu pilav verilir. Gelecekte de bu gelenek yerini; Galatasaray Pilavı'na bırakacaktır.

Monsieur Curel'den sonra; Monsieur Moiroux, Signor Martinetti, Stangali de jimnastik, atletizm, yüzme, kürek vb. sporları ilk defa başlatmış olurlar. Faik Üstünidman önderliğinde; izcilik, tenis ve hokey gibi sporları da öğrenen öğrenciler; yine Üstünidman'ın desteklemesi ile futbol ile tanışır. Ancak; bu dönemde futbolun kurallarını tanımazlar.

1901'de İstanbul'da yaşayan James Lafontaine ve Horace Armitage isimli iki İngiliz; yabancılardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü'nü kurarlar; ancak anlaşmazlıklar sonrasında da 1903'de Moda Kulubü'nü kurarlar. Strugglers, Elpis ve Imogen'in de birleşimiyle; İstanbul Futbol Birliği'nin kurulması ardından; Papazın Çayırı denen yerde Union Club-İttihat Spor sahası olarak karşılaşmalara başlamışlardır.

Bu dönemde futbol yabancılar tarafından İstanbul'da oynanmaktadır; ve bu konuda Galatasaray Lisesi öğrencileri bir girişimde bulunur. 1 Ekim 1905 tarihinde; Mehmet Ata Bey'in dersi sırasında arkadaşlarıyla konuşan Ali Sami Yen; bir futbol kulübü kurmaya karar verir. Asım Sonumut, Reşat Şirvani, Refik Cevdet Kalpakçıoğlu, Abidin Daver ve Kamil Bey'in de ortaklığıyla; Refik Cevdet Kalpakçıoğlu asbaşkanlığında kulüp kurulur.

Bu dönemde oyunculardan her hafta birer kuruş toplanır, başkan Ali Sami Yen de futbol topuyla ilgilenirdi. Hatta domuz yağı ile temizlenen futbol topu hasar görünce; Ali Sami Yen ayakkabasının bir parçasını keserek yama yapmıştır. Cevdet Kalpakçıoğlu da formaları yıkardı. Kulübün ilk isminin Gloria ya da Audace koyulması istenmiştir; ancak takımın oynadığı ilk maçında Rum rakibini 2-0 yenerken seyircilerin onlardan "Galata Sarayı efendileri" diye söz etmesiyle bugünkü isim doğmuştur. Ali Sami Yen tarafından söylenen bir söz; Galatasaray Spor Kulübü'nün kuruluş ve varoluş amacını belirleyecektir:

“ Maksadımız İngilizler gibi toplu bir hâlde oynamak, bir renge ve bir isme mâlik olmak ve Türk olmayan takımları yenmek. ”



Galatasaray Amblemi

Eski Türkçe şekli ile GS amblemi.
Günümüzde yaygın olarak bilinen Galatasaray ambleminin aksine, ilk amblem ağzında futbol topu taşıyan kanatları gerili bir kartalı içeriyordu. Ancak Galatasaray Lisesi öğrencilerinden 333 Şevki Ege tarafından çizilen bu kompozisyon benimsenmeyince kenara itildi. Bugünkü amblem ise 1923 yılında yine lise öğrencilerinden 74 Ayetullah Emin tarafından çizilmiştir. Yeni çizim, geometrik çizgilerin uyumlu kullanılmasıyla içiçe geçmiş sarı-kırmızı renklerde "GS" harflerini içermektedir. İlk olarak Ayetullah Emin ve Şinasi Şahingiray tarafından çıkarılan haftalık bir mecmuada kullanılan bu kompozisyon, çok beğenilir. Bunun üzerine resmi amblem olarak kabul edilmesi için teklif yapılır. Teklif alkışlar arasında ittifakla kabul olunur.

İşte bu amblem o günlerde mektup kağıtlarına, zarflara ve lise ceketlerine işlenmeye başlar ve günümüze kadar gelir.[1]



Renkleri
Galatasaray'ın ilk renkleri kırmızı - beyaz'dır. Ancak Osmanlı İmparatorluğu'nun giderek yükselen bir Türkçülük hareketinden korkması ile; bu renklerin kullanılması yasaklanır. Bunun üzerine; Ali Sami Yen'in deyimiyle bir çok dükkân gezilerek "vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı" ve "içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı" renkleri Galatasaray ile buluşur. Bunun yanı sıra; kuruculardan Bekir Sıtkı Bircan da; Gül Baba'nın II. Bayezit'e verdiği sarı kırmızı güllerden esinlendiğini söyler.

Taraftarı


ultrAslan
Dünyanın en büyük Galatasaray taraftar grubudur.. [1]



GalataSaray2000
İnternet üzerinden kurulmuş ve ultrAslan'dan sonra dünyanın en aktif,bilinen,büyük taraftar kulübüdür. [2]

Galatasaray, formatı 1993 yılında değişerek Şampiyonlar Ligi adını alan turnuvaya on defa, eski adıyla Şampiyon Kulüpler Kupasına ise dokuz defa katılmış, toplamda 19 kere Avrupanın en prestijli kupası için yarışmıştır.

Galatasaray bu turnuvanın çeşitli turlarında toplam 131 maça [2] çıkmıştır. 2007 yılında UEFA tarafından çıkarılan resmi şampiyonlar ligi dergisinde, turnuvanın başladığı 1959'dan beri yapılan tüm maçlar değerlendirilmiş, genel puan durumunda Galatasaray 17. sırada yer almıştır. Kupayı kazanamamış olmasına rağmen, diğer Türk takımlarının başarısızlığını nedeniyle Galatasaray’ın bu derecesi başarı olarak değerlendirilmiştir.[3]

Galatasaray’ın ilk başarılı sezonu, 1962-63 sezonunda çeyrek finale yükselişidir. İkinci kez katıldığı Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Dinamo Bükreş ve Polonia Bytom takımlarını eleyen Galatasaray, çeyrek finalde o sezon şampiyon olan İtalyan AC Milan tarafından elenir.[4]

Ertesi sezon, 1963-64'de yine bu kupaya katılan Galatasaray'ın bu sefer şansı yaver gitmez. FC Zürich ile 3 maç oynanır, ama takımlar yenişemezler. Bunun üzerine para atışı yapılır. Zürih takımı çeyrek finale çıkar.[5]

1969-70 sezonunda, tekrar Şampiyon Kulüpler kupasına katılmaya hak kazanan Galatasaray ikinci kez çeyrek finale kadar yükselir, ancak Legia Varşova takımına elenir.[6]

Derece olarak en başarılı yıl ise yarı final oynadığı 1988-89 sezonudur. Rapid Wien'i eleyen[7] takım Neuchatel Xamax ile eşleşir. İlk maçı 3-0 kaybetmesine rağmen rövanşı 5-0 kazanmayı başarır.[8] Çeyrek finalde güçlü Fransız temsilcisi AS Monaco'yu da beklenmedik biçimde eleyerek büyük sükse yapar.[9] Yarı finalde ise Hagi'li Steaua Bükreş tarafından elenir.[10]

Bu tarihten sonra yeni ismi ve formatıyla Şampiyonlar Ligi dönemi başlar. UEFA katsayıları uygulanmaya başlanır ve seribaşı takımların zayıf takımlarla eşleştiği, sadece güçlü olanların katılabildiği şampiyonlar ligi grupları oluşur. Galatasaray gruplardan çıkmayı 2000 yılına kadar başaramasa da zaman zaman başarılı sonuçlar almıştır. İlk ve en şok edici sonuç belki de 1993-94 sezonunda seribaşı Manchester United'ı öneleme turunda safdışı etmesidir.[11] 1998'da gruptan çıkmayı averajla kaçırışı[12], 1999'da ise UEFA Kupası yolunu açan grup üçüncülüğü[13] bu dönemdeki diğer kayda değer sezonlardır.

2000-01, maç ve galibiyet sayısı olarak, Galatasaray’ın avrupadaki en başarılı sezonlarından biridir. Öneleme Turu[14], 1. Tur grupları[15], 2. Tur grupları[16] ve çeyrek finalle birlikte Galatasaray birbirinden güçlü sekiz avrupalı rakiple mücadele etmiş, çeyrek finalde Real Madrid'e elenerek turnuvaya veda etmiştir.[17]

Galatasaray 2001-02 sezonunda 1. Tur grubundan çıkmayı başarır.[18] Ancak 2. Tur gruplarında aynı başarıyı gösteremeyerek elenir. Bu tarihten sonra üç defa daha şampiyonlar ligine katılan takım önemli bir başarı gösteremez. Gruplardan çıkamaz veya üçüncü olarak UEFA Kupasına katılır.



UEFA Kupası
Galatasaray tarihinin en büyük başarısı, aynı zamanda Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olarak da nitelenen UEFA Kupası zaferidir. 1999-2000 sezonunda kazanılan bu büyük başarı, aslında Şampiyonlar Ligi’nden başlamaktadır. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’ndeki son maçında İtalya devi AC Milan ile karşılaşacaktır. Kazanması durumunda, yoluna UEFA Kupası’nda devam edecek, kazanamazsa elenecek, AC Milan UEFA Kupası biletini alacaktır.

İki takım açısından da son derece önem taşıyan maçta karşılıklı goller olur ve son dakikalara girerken skor beraberedir. İtalyan takımının yaptığı bir savunma hatası sonucu Galatasaray son dakikada penaltı kazanır. Ümit Davala penaltıyı attığında, spiker bu kritik golü "Giden maç döndü" diyerek anlatmıştır. [19]

Böylece AC Milan elenirken, Galatasaray UEFA Kupası 3. turuna katılmaya hak kazanır. Kuralar çekilir, Galatasaray 3. Turda yine bir İtalya Serie A takımı, Bologna ile eşleşir. Aşırı soğuk bir havada oynanan karşılaşmada, deplasmanda İtalyan ekibiyle dişe diş mücadele eden G.Saray, 90 dakikayı avantajlı bir skorla tamamlar. Hakan Şükür'ün kafa golüyle maç 1-1 berabere biter.[20]

Ali Sami Yen Stadyumu’nda oynanan rövanş maçını ise Ümit Davala ve Hasan Şaş’ın attığı gollerle Galatasaray 2-1 kazanır ve son 16 takım arasına katılır. 4. Turdaki rakibi, Alman Bundesliga ekibi Borussia Dortmund olur.[21]

Bologna'yı eleyerek dikkatleri çeken Galatasaray, deplasmanda oynadığı maçta Borussia Dortmund'u 2-0 yendiği zaman yeni bir şaşkınlık yaratır. Sarı kırmızılılara galibiyeti getiren golleri Hakan Şükür ve Hagi atmıştır. Alman gazeteciler "Dortmund'u hiçbir takım bu kadar ezmemişti. Bu takım nereden çıktı" yorumunu yaparlar.[22]

Almanya'daki gurbetçi Türkleri de sevince boğan bu galibiyet sonrası Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Bu başarılar G.Saray'ın değil, Türk insanının yapmak istediği şeylerdi" diyerek konuyu özetler.[23] Rövanş maçı berabere sonuçlanır. Galatasaray adını çeyrek finale yazdırmıştır.

Çeyrek finaldeki rakip La Liga ekiplerinden Real Mallorca'dır. Yine ilk maçı deplasmanda oynayan Galatasaray, yine işi ilk maçta bitirir. Türk gazetelerinin destan[24] olarak nitelediği maçı Galatasaray Arif, Emre, Hakan Şükür ve Okan’ın golleriyle 4-1 kazanır.

Rövanş maçında, bu sefer Capone ve Hakan Şükür'ün golleriyle İspanyol rakibini Ali Sami Yen Stadı'nda da devirip yarı finalist olur.[25] Ertesi gün yarı final kuraları çekilecektir.

UEFA Kupası için bahis firmaları İngiliz Arsenal'i birinci, İngiliz Leeds United’ı ikinci sırada favori göstermektedir.[26] İsviçre'nin Nyon kentinde çekilen kuralarda Galatasaray İngiliz Leeds United takımı ile eşleşir.

Gergin Yarı Final

Yaşanan olaylar sebebiyle Türk taraftarın alınmadığı Leeds United rövanş maçı 2-2 sonuçlandı.
İlk maç İstanbul’da oynanacaktır. Avrupa kupalarındaki 50. galibiyeti hedefleyen Galatasaray buna Hakan Şükür ve Capone'nin golleriyle 2-0'lık skorla ulaşır. Galatasaray ikinci maç için büyük bir avantaj elde eder, ama İngiliz basını maçtan önce yaşanan kanlı olayları manşete taşır.[27]

Maçtan önce, Beyoğlu'ndaki barlarda içki içerek etraflarındakilere sarkıntılık yaptıkları iddia edilen yüz kişilik İngiliz holiganın Taksim Meydanı'na çıkmasıyla büyük kavgalar yaşanır. Bıçakların çekildiği olaylarda iki İngiliz taraftarı hayatını kaybeder.[28]

Olay Türk ve İngiliz basınınca da karşılıklı olarak tırmandırılır. Rövanş maçına kadar geçen 2 haftalık sürede gerginlik o kadar yükselir ki, İngiltere’de oynanan maçta Türk taraftarlarına bilet satışı yasaklanır. İngiltere'nin Leeds kenti maç günü adeta polis işgaline uğrar.

Taksim'deki olaylarda yaşamını yitiren iki İngiliz taraftar için düzenlenen tören nedeniyle maç 10 dakika geç başlar. Her iki takımın futbolcuları sahaya kollarında siyah bant takarak çıkmıştır.[29] Maç öncesinde orta yuvarlak üzerinde toplanan futbolcular, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunurlar.

40.000 ateşli İngiliz taraftarın önüne çıkan "Aslan" bu zor deplasmanda da istediğini almayı başarır. Maçı, Hagi ve Hakan Şükür'ün ayağından bulduğu gollerle 2-2 berabere tamamlayan Galatasaray UEFA Kupası Finaline adını yazdırır. Rakip İngiliz devi Arsenal'dir.[30]

Final
Ana madde: 2000 UEFA Kupası Finali

Arsenal karşısına çıkan Galatasaray 11'i.
Final maçı Danimarka'da 38.000 kişilik Kopenhag Parken Stadı'nda oynanacaktır. Yine Türk ve İngiliz taraftarlar karşı karşıya gelir. Maçtan önce Kopenhag'da kavga çıkar, 25 kişi yaralanır. Stadyumda ise güzel görüntüler vardır. Yirmibinin üzerinde Türk taraftarı, tribünlerde renk cümbüşü oluşturur.

Galatasaray, bu maça Leeds maçında kırmızı kart gören Emre'den yoksun olarak çıkar. İki takım da gol bulamadıkları için, zor ve gergin bir maç olur. 120 dakika sonunda halen gol atılamamıştır ve maç sonucu penaltılara kalır.

Kaderin cilvesi, penaltı atışları da Türk taraftarların önünde yapılır. İlk penaltıyı kullanan Ergün, topu ağlara gönderir. Ardından Suker'in vuruşunda top yan direkten döner. G.Saray'da ikinci vuruşu Hakan Şükür gole çevirir. Arsenal, Parlour'la durumu 2-1 yapar. Ümit Davala, çok soğukkanlı kullandığı vuruşla G.Saray'ı 3-1 öne geçirir. Arsenal'de ise Vieira'nın penaltı atışı üst direkten döner. Son kez topun başına gelen Popescu skoru ilan eder: 4-1.[31]

Penaltı atışlarında hiç fire vermeyen Galatasaray Türk futbolunda bir ilke imza atar ve UEFA Kupasını Türkiye'ye getirir. AP Galatasaray'ın başarısını "Türk spor tarihinin en önemli günü" olarak dünyaya duyurur. [32]

Galatasaraylı fubolcular, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'dan İstanbul'a dönüşte muhteşem bir törenle karşılanır. Ertesi gün öğlen saatlerinde Atatürk Havalimanı'na inen sarı kırmızılı kafile binlerce coşkulu taraftarın arasında uçağın merdivenlerinden inip üstü açık bir otobüse biner. G.Saraylı futbolcular, insan selinin aktığı Atatürk Havalimanı'ndan konvoy eşliğinde Taksim'e gider. Taksim'de ise onbinlerin katıldığı tarihi bir kutlama yapılır. [33]



Süper Kupa
UEFA tarafından her yıl, Şampiyonlar Ligi şampiyonu ile UEFA Kupası şampiyonunun karşılaştığı bir prestij maçı düzenlenmektedir. Kazanan takım Avrupa Süper Kupası'nı kazanmaktadır. 2000 yılında da UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid, 25 Ağustos 2000'de Monaco'da karşılaşmış, maçı Jardel'in attığı iki golle Galatasaray 2-1 kazanmıştır.[34] Böylece Galatasaray kulüp müzesine aynı yıl ikinci Avrupa kupasını koymayı başarmıştır.



Ulusal Başarıları


Profesyonellik Öncesi (1905-1959)
Galatasaray uluslararası arenada olduğu gibi, gerek profesyonel dönemde, gerekse 1960 öncesi futbolun Türkiye'de yeni gelişmekte olduğu amatör dönemlerde ülkenin en başarılı ve öncü kulüplerinden olmuştur.

1905 yılında Galatasaray’ı kuran Ali Sami Yen de bir futbolcudur ve ilk kurulan Türk futbol takımı Galatasaraydır.[35] Bunda Galatasaray Lisesi gibi köklü bir kurumun içinden çıkmasının da payı vardır. Doğal olarak ilk lig maçları, ilk goller ve galibiyetler Galatasaray'a nasip olmuştur. Galatasaray, 1905-1906 sezonunda İstanbul Ligi'ne katılmış, 1907-1908'de ise kazandığı ilk şampiyonlukla Türk futbol tarihi için bambaşka bir başlangıcı müjdelemiştir. Yabancı takımlarla aynı ligde oynayan ve şampiyonluk yaşayan Galatasaray, yeni Türk takımlarının kurulması için de örnek olmuştur. Mekteb-i Sultani öğrencilerinin ardından Fenerbahçe ve Beşiktaş da onları takip edince Türk futbolu yeni bir boyuta doğru ilerlemeye başlamıştır.[35] 1911 yılında Macar Klojvar takımıyla deplasmanda yaptığı maçla da ülke dışına çıkarak ilk maç yapan takım yine Galatasaraydır.

Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı, yine Ali Sami Yen tarafından kurulmuştur. Türkiye Futbol Federasyonu'nu ise, yıllar sonra Galatasaray Başkanlığı da yapacak olan Yusuf Ziya Öniş'in başkanlığında, 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Heyet-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur. Ardından FIFA'ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA'nın 26. üyesi olmuştur.[36]

Profesyonellik öncesi dönemde, İstanbul Ligi, Cuma Ligi, Pazar Ligi gibi değişik isimlerle oynanan lig maçlarında Galatasaray, o dönemin diğer başarılı takımları Altınordu, Moda, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la birlikte şampiyonluk mücadelesi yapmış ve defalarca şampiyon olmuştur. Bu dönemde kazanılan en anlamlı kupalardan biri de 1928 yılındaki Gazi Büstüdür. Gazi Büstü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk yaşarken adına düzenlenen ilk ve tek kupadır. Taksim stadında oynanan maçı Fenerbahçe’yi 4-0 yenen Galatasaray kazanmıştır. Bu anlamlı büst, halen Galatasaray Müzesinde bulunmaktadır. Yılda bir defaya mahsus olmak üzere, 10 Kasım günleri yapılan anma törenlerinde kullanılmaktadır.



Profesyonellik Sonrası (1959-)
Galatasaray'ın müzesinde 123 resmi kupası vardır.

Altyapı
Galatasaray Futbol Altyapısı, Avrupa'nın kulüpler bazında en iyi altyapılarından biri olarak gösterilmektedir. Bununla birlikte Ajax ve FC Barcelona'nın başını çektiği pek çok konferansa katılmıştır. 2002-03 sezonunda Galatasaray Yıldız Takımı avrupa şampiyonu olarak Türkiye'de bir ilki başarmıştır. Galatasaray Spor Kulübü Futbol Altyapısı'nın hedefi: Galatasaray örf ve adetlerine bağlı, yaratıcı düşünceye sahip, taktiksel anlayışı yüksek, azimli, süratli, çabuk, dayanıklı, teknik, kuvvetli ve rakibe, hakeme, seyirciye saygılı, Fair Play ilkelerine bağlı sporcular yetiştirmektir. Galatasaray Altyapı Tesislerinde sporculara sunulan imkanlar:

2 müsabaka sahası(çim)
4 doğal çim antrenman sahası
3 suni çim antrenman sahası
Kondisyon salonu
Sinema salonu
Sporcu dinlenme salonu
Kafeterya
Yemekhane
Video-Arşiv-Analiz Departmanı
Sağlık odası
Soyunma odaları
Duşlar
Sauna
GS Store



Diğer Spor Dalları
Galatasaray Spor Kulübü'nün amatör spor dalları Basketbol, Tekerlekli Sandalye Basketbolu, Voleybol, Su Topu, Yüzme, Kürek, Yelken, Judo, Briç ve Atletizm'dir.

Basketbol
Ana madde: Galatasaray Cafe Crown
Galatasaray Basketbol Takımı 1940-1954 yılları arasında aralıksız 15 sene İstanbul Ligi şampiyonu olmuştur. İlerleyen yıllarda güçlü takımlar kuruldukça, basketbolda futbol kadar etkili olamamıştır. Galatasaray Cafe Crown'la kapsamlı bir sponsorluk anlaşması yapmış ve Galatasaray Cafe Crown adını almıştır. Galatasaray, 2006/07 sezonunda Beko Basketbol Ligi'ni 4. sırada bitirmiş ULEB Avrupa Kupasına katılmaya hak kazanmıştır.

Sponsorlar
Ana Sponsor: Avea
Teknik Sponsor: Adidas
Resmi Sponsorlar: Cola Turka, Doğuş Otomotiv, Efes Pilsen, Ankara Sigorta, Samsung, Acıbadem, e-kolay, Sarar, Alpet
 

HTML

Üst