MEHMETÇİK ŞEHİT DÜŞÜYOR GOLF TOPU OYNAMIYOR
17 Vatan evladı, Bayrak tepede kahramanca şehit düşerken, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aydoğan Babaoğlu Antalya’da golf oynuyordu. Ne kadar acı verici bir olay.
Mehmetçik 9,5 saat terör örgütüne mensup hainlerle saatlerce kahramanca çatışırken komutan Babaoğlu İstanbul dükalığına mensup mutlu azınlığın temsilcileri ile golf oynamaya devam ediyordu. Mehmetçik şehit düşüyor. Babaoğlu ve diğer Org. Harp Akademileri Komutanı Hasan Aksay çatışmalar bütün hızıyla sürerken istiflerini bile bozmuyorlar. Güle oynaya golf topu atmaya devam ediyorlar.
Terör örgütü Mehmetçiğe havan topu gönderirken komutanlar da Belek’te birbirlerine golf topu atıyorlardı. Bu nasıl bir gaflet, bu nasıl bir zihniyet! Havan topları, roket atarlar, uçak savarlar, uzun namlu silahlar Bayrak tepeyi kan gölüne çevirirken Hava Kuvvetleri Komutanı ve yanındakiler oyunlarına devam ediyorlardı sadece bir ara yağmurun yağması ile istiflerini bozmuşlardı.
Yağmur devam ediyordu. Haberler geliyordu. Her yerden sarıldık, çatışma sürüyor. Şehitler veriyoruz. Ama iki komutan golf oynadığı alanları bırakıp karargahlarına diğer komuta kademesinin yanına dönüp onlarla birlikte acil durum muhasebesi yapacağı yerde talilerine devam ediyorlardı.
Mehmetçikler şehit düşüyor, yardım bekleniyor. Biran önce kobralar, skoskiler, jetler yardımımıza gelsin diye emri verecek en üst düzey komutan, komuta kademesinin başına geçip talimat vermesi gerekirken bir gün sonra Eskişehir’de karşımıza çıkıyordu.
PKK terör örgütü karakolumuza Mehmetçiklerimize havan topu atarken vekillerimiz düğünlerde göbek, Hava Kuvvetleri Komutanımız da golf topu atıyordu. Vay ki vay…
Belek’te komutanlara alkışlar, Serik’te Şehit Ramazan Yeşil’in evinde Tekbirler yükseliyordu.
Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu ve Harp Akademileri Komutanı Org. Hasan Aksay İstanbullu işadamlarıyla golfunu oynamaya devam ederken aynı şehrin Serik ilçesinde Bayrak tepede kahramanca savaşarak şehit düşen dağ gibi yiğidimiz aslanımız vatan evladı. Ramazan Yeşil’in evinde ağıtlar yakılıyordu.
Belek’te kahkahalar atılırken alkışlar duyulurken, şehit Ramazan Yeşil’in evinde Kuran okunuyor tekbirler getiriliyordu. Ruhuna Fatihalar gönderiliyordu. Yeşil’in annesi oğlunun askerden yolladığı şehit komandonun vasiyetine bakıp yanaklarını gözyaşları ile ıslatırken komutanların ve yanlarındaki işadamlarının yanaklarını ise yağan yağmur bile ıslatmıyordu.
Belek’te eğlence spor, magazin; Anadolu’nun dört bir yanında da ağıtlar vardı. Analar, babalar eşler, çocuklar güle oynaya ve dualarla vatan savunmasına gönderdikleri Mehmetlerini şanlı al bayrağımıza sarılı tabutlarını, O mübarek Anadolu insanı her şeye rağmen “Vatan Sağ olsun” diyerek karşılıyordu. Şehitlerini “vatanım ha ekmeğini yemişim ha uğruna bölücü kurşun “ diyerek onlar vatani görevlerine gitmişlerdi.
Mehmetler Yan Gelip Yatmadı Vatan İçin Şehit Düştüler
Şanlı peygamberimizin övgüsüne mazhar olan, Mehmetler yan gelip yatmadı. İş ihale peşinde koşmadılar, devlet imkanlarıyla yurt içi yurt dışı gezilerine çıkmadılar, mukaddes görevden kaçmak için çürük raporu almadılar. Boğazda, ordu evlerinde askerlik yapmak için araya aracı koymadılar.
Kınalı kuzularını, ciğer parelerini, genç delikanlılarını, koklamaya kıyamadıkları evlatlarını mukaddes ocağa (peygamber ocağına) gönderen büyük Türk milletinin cefakar vefakar, ana ve babaları Mehmetleri için torpil istemediler. Türk bayrağı nerede dalgalanıyorsa orası vatandır. Doğusu batısı, kuzeyi-güneyi fark etmez dediler. Ve Mehmetçikler vatan söz konusu ise gerisi teferruattır deyip dualarla tekbirlerle görev yerlerine gitmişlerdir.
Terörle mücadelede kimse mazeret üretmesin kimse sorumluklarından kaçamaz sadece askeri sorumlular değil hükümette terörle mücadeledeki yanlışlardan sorumludur.
ABD ve NATO Planları Genelgeleri Konseptleri Çöpe Atılmalıdır
Türkiye’nin terörle mücadele konsepti değiştirilmelidir. Terörle mücadele düzenli ordu ile yapılmaz, terör örgütünü yok etmenin yolu özel yetiştirilmiş ve terörle mücadeleyi bilen mobil birliklerden geçer. 10 aylık askerlerle terörle mücadele edemezsin açık hedef olmayan nerede ne zaman belli olmayan coğrafi şartlara göre kendi hazırlamış ve yetiştirilmiş düşmana karşı sen açık hedef olan yeri belli düzeni belli sayısı belli askeri birliklerle terörle mücadele edilmez. Yıllardır bu yüzden binlerce vatan evladını şehit verdik.
28 Şubat sürecinde geri çekilen özel hareketin bugün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Çektiniz özel harekatı pasifize ettiniz bundan kim yararlandı CIA’nın MOSSAD’ın ve diğer yabancı gizli servislerin beslemesi PKK terör örgütü faydalandı.
İstihbarat zaafları olduğu açıkça ortadadır. İstihbarat ve ülke güvenliği, bir kez daha üzerine basa, basa söylüyorum Amerika’ya ve İsrail’e havale edilemez. Amerika ve İsrail’le yapılan istihbarat anlaşmaları iptal edilmelidir. Türk Devleti kendi plan ve programlarıyla hareket edip terör örgütünün ucu nerede olursa olsun üzerine gitmeli kökünü kazımalıdır.
Türk ordusu soğuk savaş döneminden kalma ABD ve NATO Talimnamelerini terk etmelidir. Terörle mücadelede Amerikan Harp doktrinlerini talimnamelerini genel ve uyarılarını çöpe atmalı ve tıpkı Gazi Mustafa Kemal’in milli mücadelede yaptığı gibi kendi plan ve stratejilerini ortaya koymalı. Başta ABD, İsrail ve AB beslemesi stratejik maşa PKK terör örgütünü Ortadoğunun siyasi fahişeleri Barzani-Talabani ikilisinin dersini vermelidir. Sadece bunlarla yetinmemeli iç ve dış destekçilerine de gereken tavrını ortaya koymalıdır. Türk düşmanlarına hadlerini bildirmelidir.
Maalesef milli direncimiz son dönemlerde kırılmak istendi. Ama buna rağmen endişe ve karamsarlığa gerek yok Türk milleti bu ihanet çemberini kıracaktır. Güzel günler gelecektir. Her türlü şer güçlere karşı bir ve beraber olalım.
Hükümet Yanlış Yapıyor. Bebek Katilleri Demokrasiyi Ne Bilir
Ne AB uyum paketleri ne sözde demokrasi havarilerine itibar edilmemelidir. Demokrasiyi yok etmek isteyen terör örgütünün kendisidir. Katiller örgütü demokrasiyi ve insan haklarını ne bilir.
Bebek katillerine asla göz yumulamaz. Bunlara kişisel özgürlük devletin temeline dinamit koymaktır. PKK terör örgütün işi kolaylaştıracak bir takım düzenlemelere gitmek ihanetlerin en büyüğüdür. Terör örgütünü yok etmek için en ağır kararlar İdam dahil derhal uygulamaya geçilmelidir.
Başbakan bıraksın uyum AB ayaklarını terör örgütüne anladığı dilden konuşulmalıdır. Başka yolu yok bunun.
Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve Diğer Paşalar Oyunda Değil Cephedeydiler Mehmetçiklerle Omuz Omuza İdiler
Türkiye’nin şartları 1919’dan farklı değil Türkiye bölünmek parçalanmak isteniyor. Bütün iç ve dış karanlık odaklar işbaşında hedefleri Türkiye’yi kaosa bölünmeye sürüklemek. Bütün güçleri ile saldırıyorlar. Ama bu oyunları Türk milleti bozacak
Gazi Mustafa Kemal Anafartalar’da Gelibolu’da, Sakarya Meydan muhaberesinde oyun oynamıyordu. Mehmetçikleriyle, komutanlarıyla cephede omuz, omuza idi. Gazi Mustafa Kemal, Ankara’da güneşin doğuşunu seyretmiyordu. Cepheden cepheye koşarak Yeni bir Türk Devletinin kurulacak olan büyük Türkiye Cumhuriyetin temellerini atıyordu. Bağımsız ve hür bir milletin istiklalinin kavgasını veriyordu.
Mareşal Fevzi Çakmak orda burada yatmıyor. Keyif sürmüyordu. Balolarda kokteyllerde koşmuyordu. Düşmanı Anadolu’dan kovmanın askeri planlarını yapıyordu. Komutanlarıyla hem cephede hem karargahta yapılacak faaliyetleri koordine ediyordu.
Kazım Karabekir Paşa kar kış dinlemiyordu. Sıcak yatak odalarında yatmıyordu. Oyunda oynaşta değildi. Bir bakıyorsun Allahuekber dağlarında bir bakıyorsun Ağrı dağının eteklerinde…
Onlar Türk milletinin, Türk ordusunun kahraman paşalarıydı. Onlar sonsuza kadar yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyetin temellerini atan kahraman mimarlarıydı. Onlar büyük Türk milletinin sinesinde sonsuza kadar, yüz binlerce kahraman şehidimizle birlikte yaşayacaklardır.
Bazı komutanlar nasıl bir an önce bayrak tepeye koşup Mehmetçiğin yanında olması gerekirken, olmuyorsa bir kısım vekiller ve bakanlarda hala oyunda oynaştalar. İş ihale peşindeler bir birlerinin hırsızlıklarına en iyi hırsız bizimki diyerek sahip çıkmakta onlardan bir halt olmaz.
Başbakan da Olsa Paşa da Olsalar Herkes Ağzından Çıkan Söze Dikkat Edecek
Tekrar söylüyorum kimse beş tane karakolun maliyetinden bahsetmesin bir daha böyle gaflet dolu bir söz tekrar etmesin başbakan’da olsa Paşa’da olsa ağzından çıkan söze dikkat emelidir. Kimsenin Türk Devletinin haysiyetini ve şerefini rencide etmeye hakkı yoktur.
Türk milleti ve Türk devleti ülkeyi idare edenlere ne istemişse vermiştir. Bir dediklerini iki etmemiştir. TSK’nın bütçesi ve imkanları ortadadır. Ne istemişlerse verilmiştir. Terörle mücadelede istediklerini vermeyen varsa bunlar ülkeye en büyük ihaneti etmişlerdir. Varsa böyle bir şey çıkın kamuoyuyla paylaşın.
Başörtülü kızlar, ilahi okuyan çocuklar için gece yarısı sanal muhtıra yayınlayanlar, sanal irtica peşinde koşanlar, lütfen kendileriyle yüzleşsinler muhasebe yapsınlar. Bu ülkeyi tehdit eden Anadolu çocuklarını şehit eden, toprağına ülkesine, bayrağına devletine, cumhuriyetine, bağlı milyonlar değil emperyalizmin beslediği bölücü terör örgütüdür.
“Atam izindeyiz” diyerek nutuk atmakla sanal bildiriler yayınlamakla bu işler olmaz. Kuru laiklik mitingleri düzenlemekle bu işler olmaz, localarda balolarda ahkam keserek bu işler olmaz.
Ataya, Cumhuriyete bağlı olmanın gereği sözde değil, özde davranmakla olur. Onun yolu da Gazi Mustafa Kemal’in çizdiği tam bağımsız bir Türkiye hedefinden sapmadan, milletin değer ve inançlarına bağlı kalarak, Devlet -Millet beraberliğini sağlayarak, her türlü iç ve dış odaklara karşı milli şuur ve bilinçle mücadele etmekten geçer.
Genelkurmay; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi sivil siyasetle değil Türkiye’nin Milli Güvenliğiyle ilgilenmelidir, siyaset dışı kalarak kendini yıpratmamalıdır. Çünkü ordu milletimizin gözbebeğidir.
Vatan’ı savunan Mehmetçiklerimiz derme çatma barakalara bırakılamaz. Bunlara karakol bile denmez. Vatan bekçisi Mehmetlerimizin güvenliği her şeyden önemlidir. Bakanlık koltuklarında, karargahlarda sıcak mekanlarda ahkam keserek emir ve talimat göndererek terörle mücadele edilemez. Tıpkı, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları gibi Mehmetçikle omuz omuza yan yana cephede olmakla olur.
Büyük Türk Milleti, milli mücadelede yıllarca cephelerden cephelere koşan ordusunu, Tekâlifi Milliye çerçevesinde ayağından çıkardığı çorapla sırtından sıyırdığı fanilayla donattı. Evinden aşından ocağından besledi. Varını yoğunu her şeyini verdi. Can, kan verdi. Hem ekmeğini paylaştı. İhtiyaçlarını karşıladı ve her zamanda kahraman ordusuna güvendi. Ordu milletine güvendi, millet ordusuna. Onun için Türk milletine Ordu -Millet dendi.
Bu büyük millet, devletine ve ordusuna bağlıdır. Kahraman ordusunu, her zaman baş tacı yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir. Bazı komutanların kişisel hataları ve tespitleri ordumuzu asla bağlamaz.
Ankara’nın Muhatabı Terörü Destekleyen Ülkeler Değil Milletidir.
Yapılması gereken hatalardan ders çıkartıp, terörü yok etmek için etkin tedbirlerin alınmasıdır. Teskereye bile gerek yoktur. Zaten Ankara anlaşması ve Cenevre sözleşmesi ile operasyon yapma hakkı vardır. Irak’ın 100km kadar içlerine girip bir daha çıkmamak üzere sınır güvenliğini sağlamalıdır. Türkiye kimseye hesap vermek zorunda değildir. Derhal Misak-ı Milli sınırlarına dahil olan bölgeye gereken neyse yapılmalıdır. Barzani ve Talabani’ye de gereken ders verilmelidir. Ankara’nın muhatabı ne Bağdat, Washington, Londra, Paris, ne Brüksel ne de herhangi bir merkezdir. Ankara’nın hesap vereceği tek yer, Büyük Türk Milleti’dir. Türk Milleti de siyasi iktidardan muktedir olmasını ve teröre karşı etkin mücadele etmesini istemektedir. Hükümet işi yokuşa sürmesin, bahane üretmesin yoksa millet sandıkta onun gereğini yapacaktır.
Hakkı Öznur BBP Genel Başkan Yardımcısı
Kaynak:http://www.haber7.com/haber/20081006/BBPden-siyasetci-ve-askere-istifa-cagrisi.php
17 Vatan evladı, Bayrak tepede kahramanca şehit düşerken, Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Aydoğan Babaoğlu Antalya’da golf oynuyordu. Ne kadar acı verici bir olay.
Mehmetçik 9,5 saat terör örgütüne mensup hainlerle saatlerce kahramanca çatışırken komutan Babaoğlu İstanbul dükalığına mensup mutlu azınlığın temsilcileri ile golf oynamaya devam ediyordu. Mehmetçik şehit düşüyor. Babaoğlu ve diğer Org. Harp Akademileri Komutanı Hasan Aksay çatışmalar bütün hızıyla sürerken istiflerini bile bozmuyorlar. Güle oynaya golf topu atmaya devam ediyorlar.
Terör örgütü Mehmetçiğe havan topu gönderirken komutanlar da Belek’te birbirlerine golf topu atıyorlardı. Bu nasıl bir gaflet, bu nasıl bir zihniyet! Havan topları, roket atarlar, uçak savarlar, uzun namlu silahlar Bayrak tepeyi kan gölüne çevirirken Hava Kuvvetleri Komutanı ve yanındakiler oyunlarına devam ediyorlardı sadece bir ara yağmurun yağması ile istiflerini bozmuşlardı.
Yağmur devam ediyordu. Haberler geliyordu. Her yerden sarıldık, çatışma sürüyor. Şehitler veriyoruz. Ama iki komutan golf oynadığı alanları bırakıp karargahlarına diğer komuta kademesinin yanına dönüp onlarla birlikte acil durum muhasebesi yapacağı yerde talilerine devam ediyorlardı.
Mehmetçikler şehit düşüyor, yardım bekleniyor. Biran önce kobralar, skoskiler, jetler yardımımıza gelsin diye emri verecek en üst düzey komutan, komuta kademesinin başına geçip talimat vermesi gerekirken bir gün sonra Eskişehir’de karşımıza çıkıyordu.
PKK terör örgütü karakolumuza Mehmetçiklerimize havan topu atarken vekillerimiz düğünlerde göbek, Hava Kuvvetleri Komutanımız da golf topu atıyordu. Vay ki vay…
Belek’te komutanlara alkışlar, Serik’te Şehit Ramazan Yeşil’in evinde Tekbirler yükseliyordu.
Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlu ve Harp Akademileri Komutanı Org. Hasan Aksay İstanbullu işadamlarıyla golfunu oynamaya devam ederken aynı şehrin Serik ilçesinde Bayrak tepede kahramanca savaşarak şehit düşen dağ gibi yiğidimiz aslanımız vatan evladı. Ramazan Yeşil’in evinde ağıtlar yakılıyordu.
Belek’te kahkahalar atılırken alkışlar duyulurken, şehit Ramazan Yeşil’in evinde Kuran okunuyor tekbirler getiriliyordu. Ruhuna Fatihalar gönderiliyordu. Yeşil’in annesi oğlunun askerden yolladığı şehit komandonun vasiyetine bakıp yanaklarını gözyaşları ile ıslatırken komutanların ve yanlarındaki işadamlarının yanaklarını ise yağan yağmur bile ıslatmıyordu.
Belek’te eğlence spor, magazin; Anadolu’nun dört bir yanında da ağıtlar vardı. Analar, babalar eşler, çocuklar güle oynaya ve dualarla vatan savunmasına gönderdikleri Mehmetlerini şanlı al bayrağımıza sarılı tabutlarını, O mübarek Anadolu insanı her şeye rağmen “Vatan Sağ olsun” diyerek karşılıyordu. Şehitlerini “vatanım ha ekmeğini yemişim ha uğruna bölücü kurşun “ diyerek onlar vatani görevlerine gitmişlerdi.
Mehmetler Yan Gelip Yatmadı Vatan İçin Şehit Düştüler
Şanlı peygamberimizin övgüsüne mazhar olan, Mehmetler yan gelip yatmadı. İş ihale peşinde koşmadılar, devlet imkanlarıyla yurt içi yurt dışı gezilerine çıkmadılar, mukaddes görevden kaçmak için çürük raporu almadılar. Boğazda, ordu evlerinde askerlik yapmak için araya aracı koymadılar.
Kınalı kuzularını, ciğer parelerini, genç delikanlılarını, koklamaya kıyamadıkları evlatlarını mukaddes ocağa (peygamber ocağına) gönderen büyük Türk milletinin cefakar vefakar, ana ve babaları Mehmetleri için torpil istemediler. Türk bayrağı nerede dalgalanıyorsa orası vatandır. Doğusu batısı, kuzeyi-güneyi fark etmez dediler. Ve Mehmetçikler vatan söz konusu ise gerisi teferruattır deyip dualarla tekbirlerle görev yerlerine gitmişlerdir.
Terörle mücadelede kimse mazeret üretmesin kimse sorumluklarından kaçamaz sadece askeri sorumlular değil hükümette terörle mücadeledeki yanlışlardan sorumludur.
ABD ve NATO Planları Genelgeleri Konseptleri Çöpe Atılmalıdır
Türkiye’nin terörle mücadele konsepti değiştirilmelidir. Terörle mücadele düzenli ordu ile yapılmaz, terör örgütünü yok etmenin yolu özel yetiştirilmiş ve terörle mücadeleyi bilen mobil birliklerden geçer. 10 aylık askerlerle terörle mücadele edemezsin açık hedef olmayan nerede ne zaman belli olmayan coğrafi şartlara göre kendi hazırlamış ve yetiştirilmiş düşmana karşı sen açık hedef olan yeri belli düzeni belli sayısı belli askeri birliklerle terörle mücadele edilmez. Yıllardır bu yüzden binlerce vatan evladını şehit verdik.
28 Şubat sürecinde geri çekilen özel hareketin bugün önemi bir kez daha ortaya çıktı. Çektiniz özel harekatı pasifize ettiniz bundan kim yararlandı CIA’nın MOSSAD’ın ve diğer yabancı gizli servislerin beslemesi PKK terör örgütü faydalandı.
İstihbarat zaafları olduğu açıkça ortadadır. İstihbarat ve ülke güvenliği, bir kez daha üzerine basa, basa söylüyorum Amerika’ya ve İsrail’e havale edilemez. Amerika ve İsrail’le yapılan istihbarat anlaşmaları iptal edilmelidir. Türk Devleti kendi plan ve programlarıyla hareket edip terör örgütünün ucu nerede olursa olsun üzerine gitmeli kökünü kazımalıdır.
Türk ordusu soğuk savaş döneminden kalma ABD ve NATO Talimnamelerini terk etmelidir. Terörle mücadelede Amerikan Harp doktrinlerini talimnamelerini genel ve uyarılarını çöpe atmalı ve tıpkı Gazi Mustafa Kemal’in milli mücadelede yaptığı gibi kendi plan ve stratejilerini ortaya koymalı. Başta ABD, İsrail ve AB beslemesi stratejik maşa PKK terör örgütünü Ortadoğunun siyasi fahişeleri Barzani-Talabani ikilisinin dersini vermelidir. Sadece bunlarla yetinmemeli iç ve dış destekçilerine de gereken tavrını ortaya koymalıdır. Türk düşmanlarına hadlerini bildirmelidir.
Maalesef milli direncimiz son dönemlerde kırılmak istendi. Ama buna rağmen endişe ve karamsarlığa gerek yok Türk milleti bu ihanet çemberini kıracaktır. Güzel günler gelecektir. Her türlü şer güçlere karşı bir ve beraber olalım.
Hükümet Yanlış Yapıyor. Bebek Katilleri Demokrasiyi Ne Bilir
Ne AB uyum paketleri ne sözde demokrasi havarilerine itibar edilmemelidir. Demokrasiyi yok etmek isteyen terör örgütünün kendisidir. Katiller örgütü demokrasiyi ve insan haklarını ne bilir.
Bebek katillerine asla göz yumulamaz. Bunlara kişisel özgürlük devletin temeline dinamit koymaktır. PKK terör örgütün işi kolaylaştıracak bir takım düzenlemelere gitmek ihanetlerin en büyüğüdür. Terör örgütünü yok etmek için en ağır kararlar İdam dahil derhal uygulamaya geçilmelidir.
Başbakan bıraksın uyum AB ayaklarını terör örgütüne anladığı dilden konuşulmalıdır. Başka yolu yok bunun.
Mustafa Kemal, Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir ve Diğer Paşalar Oyunda Değil Cephedeydiler Mehmetçiklerle Omuz Omuza İdiler
Türkiye’nin şartları 1919’dan farklı değil Türkiye bölünmek parçalanmak isteniyor. Bütün iç ve dış karanlık odaklar işbaşında hedefleri Türkiye’yi kaosa bölünmeye sürüklemek. Bütün güçleri ile saldırıyorlar. Ama bu oyunları Türk milleti bozacak
Gazi Mustafa Kemal Anafartalar’da Gelibolu’da, Sakarya Meydan muhaberesinde oyun oynamıyordu. Mehmetçikleriyle, komutanlarıyla cephede omuz, omuza idi. Gazi Mustafa Kemal, Ankara’da güneşin doğuşunu seyretmiyordu. Cepheden cepheye koşarak Yeni bir Türk Devletinin kurulacak olan büyük Türkiye Cumhuriyetin temellerini atıyordu. Bağımsız ve hür bir milletin istiklalinin kavgasını veriyordu.
Mareşal Fevzi Çakmak orda burada yatmıyor. Keyif sürmüyordu. Balolarda kokteyllerde koşmuyordu. Düşmanı Anadolu’dan kovmanın askeri planlarını yapıyordu. Komutanlarıyla hem cephede hem karargahta yapılacak faaliyetleri koordine ediyordu.
Kazım Karabekir Paşa kar kış dinlemiyordu. Sıcak yatak odalarında yatmıyordu. Oyunda oynaşta değildi. Bir bakıyorsun Allahuekber dağlarında bir bakıyorsun Ağrı dağının eteklerinde…
Onlar Türk milletinin, Türk ordusunun kahraman paşalarıydı. Onlar sonsuza kadar yaşayacak olan Türkiye Cumhuriyetin temellerini atan kahraman mimarlarıydı. Onlar büyük Türk milletinin sinesinde sonsuza kadar, yüz binlerce kahraman şehidimizle birlikte yaşayacaklardır.
Bazı komutanlar nasıl bir an önce bayrak tepeye koşup Mehmetçiğin yanında olması gerekirken, olmuyorsa bir kısım vekiller ve bakanlarda hala oyunda oynaştalar. İş ihale peşindeler bir birlerinin hırsızlıklarına en iyi hırsız bizimki diyerek sahip çıkmakta onlardan bir halt olmaz.
Başbakan da Olsa Paşa da Olsalar Herkes Ağzından Çıkan Söze Dikkat Edecek
Tekrar söylüyorum kimse beş tane karakolun maliyetinden bahsetmesin bir daha böyle gaflet dolu bir söz tekrar etmesin başbakan’da olsa Paşa’da olsa ağzından çıkan söze dikkat emelidir. Kimsenin Türk Devletinin haysiyetini ve şerefini rencide etmeye hakkı yoktur.
Türk milleti ve Türk devleti ülkeyi idare edenlere ne istemişse vermiştir. Bir dediklerini iki etmemiştir. TSK’nın bütçesi ve imkanları ortadadır. Ne istemişlerse verilmiştir. Terörle mücadelede istediklerini vermeyen varsa bunlar ülkeye en büyük ihaneti etmişlerdir. Varsa böyle bir şey çıkın kamuoyuyla paylaşın.
Başörtülü kızlar, ilahi okuyan çocuklar için gece yarısı sanal muhtıra yayınlayanlar, sanal irtica peşinde koşanlar, lütfen kendileriyle yüzleşsinler muhasebe yapsınlar. Bu ülkeyi tehdit eden Anadolu çocuklarını şehit eden, toprağına ülkesine, bayrağına devletine, cumhuriyetine, bağlı milyonlar değil emperyalizmin beslediği bölücü terör örgütüdür.
“Atam izindeyiz” diyerek nutuk atmakla sanal bildiriler yayınlamakla bu işler olmaz. Kuru laiklik mitingleri düzenlemekle bu işler olmaz, localarda balolarda ahkam keserek bu işler olmaz.
Ataya, Cumhuriyete bağlı olmanın gereği sözde değil, özde davranmakla olur. Onun yolu da Gazi Mustafa Kemal’in çizdiği tam bağımsız bir Türkiye hedefinden sapmadan, milletin değer ve inançlarına bağlı kalarak, Devlet -Millet beraberliğini sağlayarak, her türlü iç ve dış odaklara karşı milli şuur ve bilinçle mücadele etmekten geçer.
Genelkurmay; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi sivil siyasetle değil Türkiye’nin Milli Güvenliğiyle ilgilenmelidir, siyaset dışı kalarak kendini yıpratmamalıdır. Çünkü ordu milletimizin gözbebeğidir.
Vatan’ı savunan Mehmetçiklerimiz derme çatma barakalara bırakılamaz. Bunlara karakol bile denmez. Vatan bekçisi Mehmetlerimizin güvenliği her şeyden önemlidir. Bakanlık koltuklarında, karargahlarda sıcak mekanlarda ahkam keserek emir ve talimat göndererek terörle mücadele edilemez. Tıpkı, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları gibi Mehmetçikle omuz omuza yan yana cephede olmakla olur.
Büyük Türk Milleti, milli mücadelede yıllarca cephelerden cephelere koşan ordusunu, Tekâlifi Milliye çerçevesinde ayağından çıkardığı çorapla sırtından sıyırdığı fanilayla donattı. Evinden aşından ocağından besledi. Varını yoğunu her şeyini verdi. Can, kan verdi. Hem ekmeğini paylaştı. İhtiyaçlarını karşıladı ve her zamanda kahraman ordusuna güvendi. Ordu milletine güvendi, millet ordusuna. Onun için Türk milletine Ordu -Millet dendi.
Bu büyük millet, devletine ve ordusuna bağlıdır. Kahraman ordusunu, her zaman baş tacı yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir. Bazı komutanların kişisel hataları ve tespitleri ordumuzu asla bağlamaz.
Ankara’nın Muhatabı Terörü Destekleyen Ülkeler Değil Milletidir.
Yapılması gereken hatalardan ders çıkartıp, terörü yok etmek için etkin tedbirlerin alınmasıdır. Teskereye bile gerek yoktur. Zaten Ankara anlaşması ve Cenevre sözleşmesi ile operasyon yapma hakkı vardır. Irak’ın 100km kadar içlerine girip bir daha çıkmamak üzere sınır güvenliğini sağlamalıdır. Türkiye kimseye hesap vermek zorunda değildir. Derhal Misak-ı Milli sınırlarına dahil olan bölgeye gereken neyse yapılmalıdır. Barzani ve Talabani’ye de gereken ders verilmelidir. Ankara’nın muhatabı ne Bağdat, Washington, Londra, Paris, ne Brüksel ne de herhangi bir merkezdir. Ankara’nın hesap vereceği tek yer, Büyük Türk Milleti’dir. Türk Milleti de siyasi iktidardan muktedir olmasını ve teröre karşı etkin mücadele etmesini istemektedir. Hükümet işi yokuşa sürmesin, bahane üretmesin yoksa millet sandıkta onun gereğini yapacaktır.
Hakkı Öznur BBP Genel Başkan Yardımcısı
Kaynak:http://www.haber7.com/haber/20081006/BBPden-siyasetci-ve-askere-istifa-cagrisi.php