innfnnty
мα¢αкızı
Biraz gökkuşağı, biraz meltem, yıllanmış bir melodi ve güven verici bir omuz.
Şimdi oldu işte. Biraz şarap belki sonra. Çiçekler de takabilirim saçlarıma.
Ama önce kirpiklerini öpmem lazım ve zamanın durması…
Evet, basit hayallerim ve bembeyaz bir inancım var.
Biraz çocuk kahkahası da bulursak bir yerlerden, işte o zaman tam olacak.
Bir şiir konsa dudaklarıma, sonra saçlarımı tarasın Eros. Hazırım âşık olmaya.
Oysa sadece gözlerime bakman yeterdi değil mi?
Tüm kadınlar boğulacak bir okyanus arayarak tüketirken ömürlerini, benim mucizemin yanı başımda olması,
işte Tanrı’ya inanmak için bir sebep daha!
Hayal bile edemezdim bu denli güzel olabileceğini oysa…
Şimdi biraz yağmur yağsın.
Tamam, karar verdim, Bagdad Cafe- I’m Calling You çalsın.
Rüzgâr delirsin, saçlarım saçlarına karışsın.
Dudaklarına şarap bulaşmış sanki, bir rüya kadar güzel olmak zorunda mıydın?
Aslında yüzlerce yıl uyuyabilirim sana sarılarak.
Kokun bulaşır tenime, ısınırım nefesinle. Sonra birden güneş çalar gözkapaklarımızın kapısını. Uyanırız gülümseyerek ve bir şarkı mırıldanırsın.
Sonra bembeyaz olursun sen, bembeyaz olur her yer.
Bulutlardayım, bulutlardasın. Dans eder martılar böyle zamanlarda, kimse bilmez.
Juliet’in ruhu dolar kadehlere, sarhoş olmak lazım belki de.
Saçlarım aksın omuzlarımdan, dudaklarım adını fısıldasın ve biraz daha yağmur Tanrım..
Lütfen, bizim için yağsın…
Hem bir melek eşlik eder belki şarkımıza.
Bir bebek doğar gözlerinde, yıldızlara âşık. Birden kararır her yer.
Gece olsun, dolunayın şahitlik etmediği aşk, aşk değildir çünkü.
Gece olsun ki daha iyi görebileyim gözlerinde parlayan her zerreyi,
çünkü eminim, ağlamak bile güzeldir senin için.
Bu kadar güzel gülen bir adam için ağlamak bile beyazdır.
Eminim.
Biraz elmaşekeri şimdi, biraz Cocorosie, biraz bebek kokusu…
Biraz soğuk, biraz yağmur ve masmavi gök, avuçlar dolusu…
Sadece hayalin ve ben… Sadece hayalim ve sen…
Durmasın o zaman, çalsın şarkılar.
Gitmesin hayalin yanımdan, yerini sen alana kadar…
alıntı..
