git benden yollara doğru yollar bana dönmeden..

sahildenn

New member
Katılım
14 Kas 2006
Mesajlar
149
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ba$kénT!!

sen bir korkaksın diyorum sana,en büyük korkudan kaçıyorsun diyorum,kendinden!başka korkular uğramış sana diyorum,oysa seni başlatan da sensin,durduranda sen diyorum...yalnız kendinden korkmalısın diyorum,en çok kendinden,yalnız kendinden.....


işte aklımın takıldığı bu son noktada,çalan bütün telefonlara sunulan bütün sevgilere,ilgilere,benim adıma verilen kararlara ve gecenin düşlerine bütün kepenklerini kapamış olan ben,tek bir sevinci bekliyorum hala;seni!yarın bekler miyim bilmiyorum,bilmiyorum hiç,şimdiyi biliyorum şimdiyi,seni,içimin sevincini bekliyorum.beni keskin dişlerinin arasından uzayan helezonlarıyla kıskıvrak benden alıp öteye götüren ve bir iç ezgisiyle başımı döndüren o noktada;işte böyle seni özleyen ben,inatla hayata büsbütün susuyorum!sen gelmelisin,sen aramalısın beni,sen;bütün kalabalığın karşısına tek başına çıkması gereken istediğim sen!içimdeki en büyük ad sen!dindirecek olanda sen!bunun dışında hiç bir şey geri veremez bana sevinci;tam şimdi veremez,bu noktada veremez,istemem!kendimi tecrit etmelerime aldanmıyorum hiç,bu benim isteğim,bana bu kadar geçerli.


bir insanın içinin bilinmeyenleri hep keşfedilmeye aittir,kendine değil,ne kadar hazır olursa olsun-asla bilmez hazır olduğunu-birisinin o topraklara ayak basması gerekir,bütün o kendini arayışlar bu ilk fetihlerden sonra gelir...tıpkı,yeni bulunmuş bir adanın adının konmasının yetmeyip haritasının da çizilmesi gerektiği,daha sonrasında topraklarındaki onca cevherin,ürünün,suyun ve sırrın durmaksızın araştırılması gibi....

benim hayatın atlaslarında yeraltı haritamın sınırlarının değişmeside seninle başladı.yaşama sunduğun madenlerimi bereketli,zengin ve övgüye değer bulan bütün o diğer insanların bana farkettiremedikleri içimdeki o diğerler,keşfedilmemişler,bu fetih sonrası,benimle birlikte kıpırdanmaya başladı,hayır seninle değil,benimle birlikte,onca yıl hayatı çok rahat götürmeme yeten bütün varlarımla,kendimde hiçbir yenilik aramadan,kendi ambarlarımdan hayatımı yiyip tüketmeye koşullanmış olan ben,nadasa bırakılmış topraklar gibi bereketlenen ve hayatın kabaran göğsü oluveren ben,kendi kaşifime,sana açtım kollarımı..işte bu yüzden bir rastlantı değildin sen!benim kaşifliğimde aynı anda başladı ve onca ayrıntının içinde senden ışıldayan yıldızları topladım,göktaşlarını buldum,seni en uzaklara koyup en yakınlarıma alırken yaşadığım onca gelgitlerde yepyeni bir gezegen oldum,dünyadan koptum...ışık hızları sen,ses hızları ben!sen bana durdun,ben sana dönüp durdum!ben sana durdum,sen bana dönüp durdun,işte bu yüzden,hiç yaşanmamış,hiç bilinmeyen ve birlikte keşfettiğimiz hazların mutluluğunu yaşadık biz,kendi benlerimizle!
:goz: :goz:
 
....:::össlemek:::....

Özlemek



Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
siz çarşaflarınızın arasında,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakıcı istek,
bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
yanınızda olmayan bir tek kişi,
yanınıza bile yaklaşmadan,
hatta onu özlediğinizden
ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
bütün hayatı,
bütün görüntüleri eritip
başka kılıklara sokuyor...
 
Bir gün içimden gittin, anladım.

Bir gün içimden gittin, anladım. Nereye gittiğin değildi önemli olan... Kiminle gittiğin, hangi havayı soluduğun, hangi şehrin, hangi sokağında yürüdüğün önemli değildi. Sen içimden gitmiştin... İçimde ne varsa bana ait, seninle gitmişti.

Renklerim, ruhumdaki yaz, güneşim gitmişti. “Bana kalan,
Beni kalansız bölen bu şehir.
Ah! bu şehir, yalan şehir” demek isterdim; ama yalan olan sendin. Benim yarattığım, inanmak için yıllarımı harcadığım kocaman bir yalandın sen. Gerçek olduğunu gördüm. Sen gittin...

Aslında içimden giden sevgili değildi. Ben sadece, yalanıma inanmıştım. O, gerçekti... Aşk bitmişti. Düşünüyorum da acaba aşk, ruhumuzun derinliklerinde yaratılan koca bir yalan mı? Şiirde, müzikte ya da sözde, nerede aşk varsa orada bir de yalan yok mu? Aşk ve yalan, güzel ile çirkin, iyi ile kötü gibi birbirini besleyen, değiştiren ve dönüştüren; biri olmadan diğeri varolamayan ya da anlamsız kalan evrimin temel dinamiklerinden ikisi olabilir mi? Ya da aşk, yalana sesdeş mi? “Seni seviyorum” derken, aslında içimizde yarattığımız en güzel yalana övgüler mi düzüyor, kendimize olan hayranlığımızı mı dile getiriyoruz?

“Bir gün içimden gittin, anladım.” Aşk, uydurduğumuz en güzel yalan! Ve aşk, yalan varsa aşktı. İnsanın doğasında var. Doğrular ne kadar da az cezbeder bizi. Yasaklı ya da yanlış ne varsa, yaptıklarımız hanesine yazmak isteriz. Durduralamaz bir dürtüdür bu. Yalanı bazen istem dışı kullanırız. Söyleyen biz değilizdir ama, söyleten ta kendimizdir.

İçimizdeki yasaklı kimliktir O: Mülkiyet duygusu ve egosu olağanüstü gelişmiş; ihtiraslı, doyumsuz ve aşka her zaman hazır. Pembedir, mavidir ve daha çok kırmızı. Cıvıl cıvıldır, yerinde duramaz. Yaz gibidir: Islak ve sıcak. Zaafları vardır, yasak ve güzel olan herşeye. O cennetteki en güzel meyveyi tadan, ilk ihaneti gerçekleştirendir. Kısacası O, yaşayan tarafımızdır. En güzel anılarımız, en heyecanlı anlarımızdır...

Bir gün içimden gittin, anladım. Nereye ve neden gittiğin değildi önemli olan... Kiminle gittiğin, hangi havayı soluduğun, hangi şehrin, hangi sokağında yürüdüğün önemli değildi. Sen içimden gitmiştin... İçimde ne varsa bana ait, seninle gitmişti.

Renklerim, ruhumdaki yaz, güneşim gitmişti.
 
kardeşim konuları birleştirdim,


http://www.hackhell.org/showthread.php?t=34896
Çok şiir vermek çok paylaşım yapmak anlamına gelmez.

Günlük 1 den fazla şiir paylaşan arkadaşlar konuyu tek başlık altında verirse hem kendi için
hemde okuyan açısından rahat olur ve şiirler okunmadan kaybolup gitmez.


saygılarımla
 
güzel paylaşımlar
 
Geri
Üst