heLLo1453
Banned
- Katılım
- 5 Nis 2009
- Mesajlar
- 217
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bütün sezonu hayal kırıklıklarıyla geçiren Fenerbahçe, Ankaraspor deplasmanında sezona noktayı koydu. Eksik kadrosuyla fazla bir varlık gösteremeyen sarı-lacivertli takım, başkent ekibine Mehmet Çakır’ın tek golüyle teslim oldu
Ligde ucu ucuna eklenen puan kayıpları, bitime yedi hafta kala Fenerbahçe’yi şampiyonluktan artık iyice uzaklaştırmışken, Ankaraspor maçı oyunculara zul mu geliyordu?
İyice yıpranmış Fenerbahçe kadrosu, özellikle savunmada birbirleri ile pek de oynamamış oyunculardan kurulu olunca, doğrusu kendi taraftarını fazlası ile endişelendiriyordu. Buna rağmen ilk yarıda daha iyi oynayan Fenerbahçe’de Aragones’in Kazım’ı kazanma çabalarına takım, özellikle sağdan oynayarak destek veriyordu.
Uğur, Alex’in yokluğunda fazlasıyla içeri kayıp, rakip savunmayı karşısına alarak onlara dikleniyordu.
Güiza yine hareketli görüntüsünde ancak verimsiz versiyonunda seyrederken, kalede Volkan Babacan’ın varlığı, Ankaraspor’dan Bilal, Mehmet Çakır gibi oyuncuları şuta cesaretlendiriyordu.
Bütün bunlar yaşanırken, Fenerbahçe’de aslında otoriteye saygının, itaatin çok zayıfladığı; Deivid’in liderliğe soyunan emirleri ve bunlara karşı çıkan, mesela Uğur’unki gibi, takım arkadaşlarının tepkileri ile ortaya iyice çıkıyordu. Emre’nin gerekli hareketi yapamayan takım arkadaşlarına ellerini iki yana açarak yaptığı isyanın da takımda kimsenin birbirini beğenmediğine bir işareti olabilir miydi?
Bu arada Aragones’in artık iyice bellediğimiz 55. dakika değişikliklerinin altında, sanki bir de Deivid’e karşı çıkan Uğur’u cezalandırma kararı da var mıydı bilinmez?
Süper vuruş
Ankaraspor bilinçli biçimde oyunun temposunu düşük tutarak, aslında bir puana razı, ya da rastlantı golüne sığınan fikrini apaçık ediyordu. Bu da oldu, Mehmet Çakır’ın müthiş golü, aslında baştan beri denemesini yaptığı bir altın vuruştu, bu gol Fenerbahçe’yi adeta uyuşturuyordu.
Ve... Bu sezonun yenilgi hanesine bir çizik daha çeken Aragones ve oyuncuları, kupaya sığınmaktan başka çaresi kalmamış biçimde, Ankara’dan “Benim için şampiyonluk bitmiştir, daha da şampiyonluğa oynayamam” dercesine uzaklaşıyordu.
MiLLiyet..
Ligde ucu ucuna eklenen puan kayıpları, bitime yedi hafta kala Fenerbahçe’yi şampiyonluktan artık iyice uzaklaştırmışken, Ankaraspor maçı oyunculara zul mu geliyordu?
İyice yıpranmış Fenerbahçe kadrosu, özellikle savunmada birbirleri ile pek de oynamamış oyunculardan kurulu olunca, doğrusu kendi taraftarını fazlası ile endişelendiriyordu. Buna rağmen ilk yarıda daha iyi oynayan Fenerbahçe’de Aragones’in Kazım’ı kazanma çabalarına takım, özellikle sağdan oynayarak destek veriyordu.
Uğur, Alex’in yokluğunda fazlasıyla içeri kayıp, rakip savunmayı karşısına alarak onlara dikleniyordu.
Güiza yine hareketli görüntüsünde ancak verimsiz versiyonunda seyrederken, kalede Volkan Babacan’ın varlığı, Ankaraspor’dan Bilal, Mehmet Çakır gibi oyuncuları şuta cesaretlendiriyordu.
Bütün bunlar yaşanırken, Fenerbahçe’de aslında otoriteye saygının, itaatin çok zayıfladığı; Deivid’in liderliğe soyunan emirleri ve bunlara karşı çıkan, mesela Uğur’unki gibi, takım arkadaşlarının tepkileri ile ortaya iyice çıkıyordu. Emre’nin gerekli hareketi yapamayan takım arkadaşlarına ellerini iki yana açarak yaptığı isyanın da takımda kimsenin birbirini beğenmediğine bir işareti olabilir miydi?
Bu arada Aragones’in artık iyice bellediğimiz 55. dakika değişikliklerinin altında, sanki bir de Deivid’e karşı çıkan Uğur’u cezalandırma kararı da var mıydı bilinmez?
Süper vuruş
Ankaraspor bilinçli biçimde oyunun temposunu düşük tutarak, aslında bir puana razı, ya da rastlantı golüne sığınan fikrini apaçık ediyordu. Bu da oldu, Mehmet Çakır’ın müthiş golü, aslında baştan beri denemesini yaptığı bir altın vuruştu, bu gol Fenerbahçe’yi adeta uyuşturuyordu.
Ve... Bu sezonun yenilgi hanesine bir çizik daha çeken Aragones ve oyuncuları, kupaya sığınmaktan başka çaresi kalmamış biçimde, Ankara’dan “Benim için şampiyonluk bitmiştir, daha da şampiyonluğa oynayamam” dercesine uzaklaşıyordu.
MiLLiyet..