- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Geyşa, Japonya´da 17. yüzyıldan bu yana eğlence hayatında erkek müşterilere şarkı, dans, sohbet ve oyunlar ile eşlik eden kadınlara verilen isim...
İyi bir geyşa olmak için güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda da geyşalığı sürdürmek mümkündür. Mesleği bırakan geyşalar genellikle, bar ya da restoran işletmek gibi eski işleriyle bağlantılı işler yaparlar. Müşterileriyle evlenip işi bırakan geyşalara da rastlanır.
Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.
2. Dünya Savaşı´na kadar olan dönemde geyşa olarak yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni yapılırdı. Mizuage töreninde geyşa, tam bir eğitim aldıktan sonra hatırlı bir müşteriye çok büyük paralar karşılığında bekâretini verir; çoğunlukla aldığı paranın büyük kısmını kendini yetiştiren geyşa evine eğitim masrafları olarak öderdi.
Neredeyse Japon bayanları ile özdeşleşen kimono giysileri ve geyşa ayakkabıları ile simgesel bir duruşları olmasına rağmen, geyşalık geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren eski değerini yitirmiş durumda... Batı toplumu ile entegre olan Japonya´daki bakış açısı da -şu anda- kültürel bir ritüelden ziyade, daha çok vesikalı hayat kadınlığı seviyesinde...
Gençliği ile, güzelliği ile bir dönem el üstünde tutulan yaşlı ve emekli bir geyşanın, daha güzel olabilmek uğruna ne hale geldiğini görmeye hazır mısınız? Sigara paketi kadar pabuçların içinde o ayaklar ne hale gelmiş. Bu resmen çılgınlık...
İyi bir geyşa olmak için güzellik ve gençlikten çok, güzel sanatlara ve müziğe olan yetenek, tatlı dil ve müşteriyi iyi ağırlama gibi özellikler önemlidir. Bu yüzden ileri yaşlarda da geyşalığı sürdürmek mümkündür. Mesleği bırakan geyşalar genellikle, bar ya da restoran işletmek gibi eski işleriyle bağlantılı işler yaparlar. Müşterileriyle evlenip işi bırakan geyşalara da rastlanır.
Geleneksel geyşalık mesleğinde her geyşanın duygusal, cinsel ve ekonomik olarak ilişkide olduğu bir dannası, yani koruyucusu vardır. Ancak günümüzde koruyucuya sahip olmak ya da olmamak geyşanın kararına kalmıştır.
2. Dünya Savaşı´na kadar olan dönemde geyşa olarak yetiştirilmiş bir kızın, geyşalık seviyesine gelebilmesi için mizuage töreni yapılırdı. Mizuage töreninde geyşa, tam bir eğitim aldıktan sonra hatırlı bir müşteriye çok büyük paralar karşılığında bekâretini verir; çoğunlukla aldığı paranın büyük kısmını kendini yetiştiren geyşa evine eğitim masrafları olarak öderdi.
Neredeyse Japon bayanları ile özdeşleşen kimono giysileri ve geyşa ayakkabıları ile simgesel bir duruşları olmasına rağmen, geyşalık geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren eski değerini yitirmiş durumda... Batı toplumu ile entegre olan Japonya´daki bakış açısı da -şu anda- kültürel bir ritüelden ziyade, daha çok vesikalı hayat kadınlığı seviyesinde...
Gençliği ile, güzelliği ile bir dönem el üstünde tutulan yaşlı ve emekli bir geyşanın, daha güzel olabilmek uğruna ne hale geldiğini görmeye hazır mısınız? Sigara paketi kadar pabuçların içinde o ayaklar ne hale gelmiş. Bu resmen çılgınlık...