AntidepresaN
New member
Gerçek Derin Devlet
Prof. Dr. Manisalı, Atatürk’ün Gençliği Hitabesi’nde kastettiği işgal kuvvetlerinin, ordular değil şirketler olduğunu belirterek, Türkiye’nin içinde bulunduğu tehlikeyi yazdı
Yeni derin devletin adının serbest piyasalar olduğunu kaydeden Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, çok uluslu şirketlerin ülkeyi işgal ettiğini söyledi. ’Gerçek derin devlet piyasa güçleri olmasın?’ diyen Erol Manisalı, şu analizi kaleme aldı: “Yeni derin devletin adı serbest piyasadır.” Serbest piyasa “tanımı aslında yanlıştır. Sömürgeci güçlerin kullanımına sunulmuş bir özgürlüktür bu. Yeni liberalizm, liberal piyasa gibi adlar aynı anlama gelir. Truva Atı’nın hikâyede olduğu gibi gizlice sokulmasına hiç gerek yoktur. Ancak burada piyasayı (ülkeyi) ele geçiren yabancı askerler değildir. Yabancı şirketler ve onların yerli ortakları birlikte çalışırlar. Serbest piyasalar azgelişmiş ülkelerde zehrin ve uyuşturucunun akıtılacağı kanallar gibi çalışırlar. Yabancı dev tekeller piyasayı, iktisadi, ticari, mali değerleri işgal ettikçe siyaseti, savunmayı, kültürü de denetimleri altına almaya başlarlar.
İşte gerçek ”derin devlet “ budur. Damarlara şırınga edilen zehir ve uyuşturucu toplumu yavaş yavaş sarar sarmalar. Kimse bunu fark etmez bile; çünkü ülkeyi işgal eden askerler, toplar, tüfekler yoktur. Yabancı mallar, ‘sponsorlar’ , yabancı tekeller, yabancı sözcükler ve ardından yabancı eğitim ve misyonerler bünyeye yavaş yavaş yerleşirler. Ve bu sihirli dönüşüm masum bir serbest piyasa üzerinden yapılır. Piyasaya egemen olan yabancı güçler kimse fark etmeden ülkeyi ele geçirirler. İşte gerçek derin devlet budur. Halka sahte derin devletler gösterenler gerçeğin su yüzüne çıkmasını önlemek isteyenlerdir. Serbest ve dışa açık bir piyasa, dış ticaret politikalarının AB’ye tek taraflı teslim edildiği bir düzen; yani piyasanın yönetiminin Avrupa’ya, ABD’ye, IMF’ye ve yabancı tekellere devredildiği bir yapılanma, derin devletin ta kendisidir.
Mustafa Kemal’in, Cumhuriyeti gençliğe emanet ederken kastettiği işgal kuvvetleri, ordularıyla değil şirketleriyle piyasa üzerinden Cumhuriyeti tasfiyeye başlamışlardır.”
Prof. Dr. Erol MANİSALI
Prof. Dr. Manisalı, Atatürk’ün Gençliği Hitabesi’nde kastettiği işgal kuvvetlerinin, ordular değil şirketler olduğunu belirterek, Türkiye’nin içinde bulunduğu tehlikeyi yazdı
Yeni derin devletin adının serbest piyasalar olduğunu kaydeden Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, çok uluslu şirketlerin ülkeyi işgal ettiğini söyledi. ’Gerçek derin devlet piyasa güçleri olmasın?’ diyen Erol Manisalı, şu analizi kaleme aldı: “Yeni derin devletin adı serbest piyasadır.” Serbest piyasa “tanımı aslında yanlıştır. Sömürgeci güçlerin kullanımına sunulmuş bir özgürlüktür bu. Yeni liberalizm, liberal piyasa gibi adlar aynı anlama gelir. Truva Atı’nın hikâyede olduğu gibi gizlice sokulmasına hiç gerek yoktur. Ancak burada piyasayı (ülkeyi) ele geçiren yabancı askerler değildir. Yabancı şirketler ve onların yerli ortakları birlikte çalışırlar. Serbest piyasalar azgelişmiş ülkelerde zehrin ve uyuşturucunun akıtılacağı kanallar gibi çalışırlar. Yabancı dev tekeller piyasayı, iktisadi, ticari, mali değerleri işgal ettikçe siyaseti, savunmayı, kültürü de denetimleri altına almaya başlarlar.
İşte gerçek ”derin devlet “ budur. Damarlara şırınga edilen zehir ve uyuşturucu toplumu yavaş yavaş sarar sarmalar. Kimse bunu fark etmez bile; çünkü ülkeyi işgal eden askerler, toplar, tüfekler yoktur. Yabancı mallar, ‘sponsorlar’ , yabancı tekeller, yabancı sözcükler ve ardından yabancı eğitim ve misyonerler bünyeye yavaş yavaş yerleşirler. Ve bu sihirli dönüşüm masum bir serbest piyasa üzerinden yapılır. Piyasaya egemen olan yabancı güçler kimse fark etmeden ülkeyi ele geçirirler. İşte gerçek derin devlet budur. Halka sahte derin devletler gösterenler gerçeğin su yüzüne çıkmasını önlemek isteyenlerdir. Serbest ve dışa açık bir piyasa, dış ticaret politikalarının AB’ye tek taraflı teslim edildiği bir düzen; yani piyasanın yönetiminin Avrupa’ya, ABD’ye, IMF’ye ve yabancı tekellere devredildiği bir yapılanma, derin devletin ta kendisidir.
Mustafa Kemal’in, Cumhuriyeti gençliğe emanet ederken kastettiği işgal kuvvetleri, ordularıyla değil şirketleriyle piyasa üzerinden Cumhuriyeti tasfiyeye başlamışlardır.”
Prof. Dr. Erol MANİSALI