Genelkurmay'dan sert laiklik çıkışı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Gєηco

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
20 Haz 2005
Mesajlar
6,734
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
Belirsizliklerden..
Genelkurmay'dan sert laiklik çıkışı


Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yen bir duyuru yer aldı. Duyuruda Cumhurbaşkanlığı ile birlikte laikliğin gündeme gelmesine dikkat çekildi. İşte o duyuru:



5457.jpg


Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan duyuru

Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir. Uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.

Bu bağlamda;

Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.

22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa’da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.

Ayrıca, Ankara’nın Altındağ ilçesinde “Kutlu Doğum Şöleni” için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli’de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.

Okullarda kutlanacak etkinlikler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili yönergelerinde belirtilmiştir. Ancak, bu tür kutlamaların yönerge dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı gözlenmiştir.

Anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim hale getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir.

Bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. Malatya’da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.

Bu tür davranış ve uygulamaların, Sn. Genelkurmay Başkanı’nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir.

Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.

Özetle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, “Ne mutlu Türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
 
H@YDUT' Alıntı:
Genelkurmay ensenizdeyiz diyo bu uyarıydı en ufak bi falsolarında darbe kaçınılmaz
Darbeler rejimleri koruyor buna benzer şeyler oluyor ama unutuluyorki yapılan her darbe ülkeyi ve ekonomisini bi 20 yıl geri götürüyor yani darbe olursa aha buraya yazıyorum ne ekonomi kalır ene bişey kalır zaten herşey bıcak sırtında
 
darbenin o kadar kolay olacagını sanmıyorumki 1996 da da genelkurmay darbe diye kuzey ırakta bi operasyonu yarım saat kala cumhurbaşkanının hayır mdemesi ile yarım bırakmıştı belki yine seçim var diye yarıda bıraktırabilirler eğer darbe olursa tabi.Ben darbe olacagını sanmıyorum..
 
neccko' Alıntı:
Darbeler rejimleri koruyor buna benzer şeyler oluyor ama unutuluyorki yapılan her darbe ülkeyi ve ekonomisini bi 20 yıl geri götürüyor yani darbe olursa aha buraya yazıyorum ne ekonomi kalır ene bişey kalır zaten herşey bıcak sırtında


dedigin dogru neccko ülke ekonomisi etkilenicek iş adamları ithalat ihracak yapamıycak asker den habersiz hiç bişey olmucak 10 sene geriye gidicez ama en azından laik bi devlet olucaz bence çok yakın askerin başa geçmesi
 
Bu ülkede demokrasi olsaydı darbe diye bişey söz konusu olamazdı..Şu anki mecliste sadece göstermelik hic bir anlamı yok..Çünkü demokrasi yok..
 
DaRk_KnİgHt' Alıntı:
Bu ülkede demokrasi olsaydı darbe diye bişey söz konusu olamazdı..Şu anki mecliste sadece göstermelik hic bir anlamı yok..Çünkü demokrasi yok..
Söylenebilcek en güzel şeyi söylemişsin
 
1,5 milyon insan Ankara da yürüyor. Demokratik hakları olan şikayetlerini ve endişelerini dile getiriyorlar. Ama hükümet bunu duymazdan geliyor ve diyor ki bu iş liradan attığımız altı sıfır işine benziyor. Yani milyonları yok sayarız demek istiyor.

Meclisteki muhalefet partileri gelin uzlaşalım diyor. Biz sizinle uzlaşmayız kendi bildiğimizi yaparız diyorlar. Erken seçim yapalım bu meclisin süresi dolmak üzere diyorlar onu da istemeyiz bu kadar yakından fırsat yakalamışken bırakmayız diyorlar.

Genelkurmay açıklama yapıyor diyor ki seçilecek cumhurbaşkanı adayının cumhuriyete ve ilkelerine sözde değil özde bağlı olması ve bunları davranışlarına yansıtması gerekir diyor. Peşinden meclis başkanından açıklma geliyor biz dindar cumhurbaşkanı seçeceğiz!

Yüksek öğretim konseyi de açıklama yapıyor ve gelişmelerden endişe duyduklarını ve tarafsız bir cumhurbaşkanı seçilmesini dilediklerini söylüyor. Peşinden ne oluyor? Yök başkanına suikast girişimide bulunuluyor. Ve zavallaı basın bunu görmezden gelmeye çalışıyor.

Seçime bu gelişmelerle gidiliyor. Erken Mumcu seçimin hemen öncesinde açıklama yapıyor ve diyor ki ; demokratikleşme paketi konusunda 2 senedir iktidara yalvarıyorum. Ama beni "sana gerek yok" diyerek reddediyorlardı. Şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi arefesinde kendileri gelip bu demokratikleşme paketini çıkaralım diyorlar. Ama cumhurbaşkanını seçmek için bize destek verin şartını öne sürüyorlar. Ne var o paketin içinde? Cumhurbaşkanının halk tarafından 5yıl +5 yıl formuluyle iki kere seçilebilmesi. Bu cumhurbaşkanını biz seçelim de sonra kanunu değişiriz diyorlar.

Ayrıca bağımsız ve muhalif milletvekillerine oylamaya katılmaları için her türlü ahlaksız teklif utanmadan yapılıyor. Bunlar o kadar açık ki kulislerde bile konuşuluyor bazı milletvekilleri açıklama bile yapıyor.

Sonra seçim süreci başlıyor. Anayasa mahkemesine gitmek için 367 milletvekili mecliste oylamaya katılmalıdır şartını muhalefet ortya sürüyor. Tarafsız olması gereken meclis başkanına yoklama talep ediliyor. Gerek yok şeklinde red ediyor. Yoklama almadan oylamaya geçiyor. Ve tamamen kendi yorumuyla hareket ediyor. Bu mu tarafsızlık? Sonradan oylamada mükerrer oy kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek için salona giren muhalefet partisi milletvekillerine saldırılıyor. İçeri olaya müdahele etmek için giren milletvekillerini tutankla tesbit ettirip oylamaya katılmış gibi göstermeye çalışıyorlar.

Sonra bu olanların adına demokrasi deniliyor öyle mi? Dikatatörlük çabalarının adını demokrasi olarak koymaya çalışmak olsa olsa abesle iştigaldir.
Tüm bunlar da konu başlığındaki muhtıra niteliğindeki açıklamayı geitiriyor.
Yarın büyük bir miting daha var çağlayanda. Orda da insanlar birşeyler söyleyecekler.
Bunları duymazdan gelip herşeyi %35 oy alarak (üstelik seçmenlerin %20 si de oyalamaya tepki olarak seçimne katılmamışken) mübah sayan iktidarların demokrasi anlayışları da böyle ellerinde patlar. Hiçkimse halka rağmen halkın oylarını kullanrak rejimi değiştirmeye kalkamaz.
Kalkarsa da Cumhuriyet kendi içinden onu savunacak bekçilerini aniden karşılarına çıkarıverir.
Umarım bu yaşananlardan ders çıkarır ve aklıselimle hareket ederek doğru şeyleri yaparlar.

Cumhurbaşkanı ülkenin tüm kesimlerini kucaklayabilecek vasıflara sahip olmalıdır.
Bu meclis bu şekliyle böyle bir cumhurbaşkanı seçemez.
O yüzden halka seçtirmek en doğrusudur.
Bunu zamanında görebilselerdi hiçbir şekilde bu noktaya gelinmezdi.
Allah kör gözlerin açıldığı günlere bizi ulaştırsın. Çünkü ülkemiz yeterince zaman kaybetti...
Herşeyin hayırlısı olsun.
 
ewet, darbe yapıp turkiyeyi ileri taşıyacaklar! demokrasimize demokrasi katacaklar

meclisin sectigi cumhurbaşkani, anayasa mahkemesinde de onaylanacak (seçimin anayasaya uygun oldugu) daha sonra askeriye buna tepki gosterecek, yok ya!

demokraside buydu zaten, cumhuriyeti de bunun için kurduk, 1 genal kurmay başkanı 4 kuwwet komutanı herşeyi hiçe sayıp istediklerini yapsın diye

ne değişecek, onlarin istedigi olursa 5 kişinin dediği olmuş olacak,ewet bide şu ankarada mitinde katılan milyonlar(!)

başka zaman cumhuriyetçi takılmayın olur mu? bunu her fırsatta yüzünüze vurmaktanb çekinmem çünkü!

bugun cumhuriyete de, demokrasiye de ekonomiye de en çok zarar verecek konu askeriyenin bunları yapmasıdır,

yoksa doğudaki sawasi karargahtan yonetenlerin canları sıkılıyorda Roma generallerine mi ozeniyorlar?!


ayrıca lazaslan iktidarın oy oranını eleştiriyorsun madem, bana şunu açıklar mısın, chp yüzde kaç oy oranı ile Anamuhalefet partisi oldu????

yani yaptığı muhalefet, akp ye oy vermeyen herkezin adına bir muhalefet mi?

olmadığına gore sanırım akp"nin yuzde kaç oy orani ile iktidara geldigi eleştirisinin altında bnuda olmalı

ewet akp %35 iktidar oldu, bunun yanında chp de % 15 ile ana muhalefet oldu!
 
ifrit' Alıntı:
ayrıca lazaslan iktidarın oy oranını eleştiriyorsun madem, bana şunu açıklar mısın, chp yüzde kaç oy oranı ile Anamuhalefet partisi oldu????

Sana cevap vermem güzel kardeşim. Chp'yi desteklediğimi hiçbir yazımda söylemedim.
O yüzden onları savunma durumunda değilim. Ben kendi fikirlerimi yazıyorum.
Beğenmezsen de saygı duyarım....
 
GENELKURMAY AÇIKLAMASININ TAM METNİ
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çevrelerin, bu gayretlerini son dönemde artırdıkları müşahede edilmektedir.

Uygun ortamlarda ilgili makamların, sürekli dikkatine sunulmakta olan bu faaliyetler; temel değerlerin sorgulanarak yeniden tanımlanması isteklerinden, devletimizin bağımsızlığı ile ulusumuzun birlik ve beraberliğinin simgesi olan milli bayramlarımıza alternatif kutlamalar tertip etmeye kadar değişen geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.

Bu faaliyetlere girişenler, halkımızın kutsal dini duygularını istismar etmekten çekinmemekte, devlete açık bir meydan okumaya dönüşen bu çabaları din kisvesi arkasına saklayarak, asıl amaçlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Özellikle kadınların ve küçük çocukların bu tür faaliyetlerde ön plana çıkarılması, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne karşı yürütülen yıkıcı ve bölücü eylemlerle şaşırtıcı bir benzerlik taşımaktadır.

Bu bağlamda; Ankara’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile aynı günde kuran okuma yarışması tertiplenmiş, ancak duyarlı medya ve kamuoyu baskıları sonucu bu faaliyet iptal edilmiştir.

22 Nisan 2007 tarihinde Şanlıurfa’da; Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır illerinden gelen bazı grupların da katılımı ile, o saatte yataklarında olması gereken ve yaşları ile uygun olmayan çağ dışı kıyafetler giydirilmiş küçük kız çocuklarından oluşan bir koroya ilahiler okutulmuş, bu sırada Atatürk resimleri ve Türk bayraklarının indirilmesine teşebbüs edilerek geceyi tertipleyenlerin gerçek amaç ve niyetleri açıkça ortaya konulmuştur.

Ayrıca, Ankara’nın Altındağ ilçesinde “Kutlu Doğum Şöleni” için ilçede bulunan tüm okul müdürlerine katılım emri verildiği, Denizli’de İl Müftülüğü ile bir siyasi partinin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte ilköğretim okulu öğrencilerinin başları kapalı olarak ilahiler söylediği, Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Nikfer beldesinde dört cami bulunmasına rağmen, Atatürk İlköğretim Okulunda kadınlara yönelik vaaz ve dini söyleşi yapıldığı yolunda haberler de kaygıyla izlenmiştir.

Okullarda kutlanacak etkinlikler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili yönergelerinde belirtilmiştir. Ancak, bu tür kutlamaların yönerge dışı talimatlarla yerine getirildiği tespit edilmiş ve Genelkurmay Başkanlığınca yetkili kurumlar bilgilendirilmesine rağmen herhangi bir önleyici tedbir alınmadığı gözlenmiştir.

Anılan faaliyetlerin önemli bir kısmının bu tür olaylara müdahale etmesi ve engel olması gereken mülki makamların müsaadesi ile ve bilgisi dahilinde yapılmış olması meseleyi daha da vahim hale getirmektedir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Cumhuriyet karşıtı olan ve devletimizin temel niteliklerini aşındırmaktan başka amaç taşımayan bu irticai anlayış, son günlerdeki bazı gelişmeler ve söylemlerden de cesaret almakta ve faaliyetlerinin kapsamını genişletmektedir.

Bölgemizdeki gelişmeler, din ile oynamanın ve inancın siyasi bir söyleme ve amaca alet edilmesinin yol açabileceği felaketlerin ibret alınması gereken örnekleri ile doludur. Kutsal bir inancın üzerine yüklenmeye çalışılan siyasi bir söylem veya ideolojinin inancı ortadan kaldırarak, başka bir şeye dönüştüğü, ülkemizde ve ülke dışında görülebilmektedir. Malatya’da ortaya çıkan olayın bunun çarpıcı bir örneği olduğu ifade edilebilir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş bir demokrasi olarak, huzur ve istikrar içinde yaşamasının tek şartının, devletin Anayasamızda belirlenmiş olan temel niteliklerine sahip çıkmaktan geçtiği şüphesizdir.

Bu tür davranış ve uygulamaların, Sn. Genelkurmay Başkanı’nın 12 Nisan 2007 tarihinde yaptığı basın toplantısında ifade ettiği “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak” ilkesi ile tamamen çeliştiği ve Anayasanın temel nitelikleri ile hükümlerini ihlal ettiği açık bir gerçektir.

Son günlerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorun, laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış durumdadır. Bu durum, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından endişe ile izlenmektedir. Unutulmamalıdır ki, Türk Silahlı Kuvvetleri bu tartışmalarda taraftır ve laikliğin kesin savunucusudur. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesinin olmaması gerekir.

Özetle, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, “Ne mutlu Türküm diyene!” anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir.”


( TSK Tam Metni )


Evet herkesin yazısını okudum .
Demokrasi demokrasi diye bağıran tayyip Demokrasi'yi bir '' ARAÇ '' olarak görüyor '' AMAç '' olarak görseydi bunlar başına gelmezdi .
Herkes uzlaşma sağlamak istedi ama o hala dediğim dedik çaldığım düdük hareketlere devam ediyor .
Genelkurmaybaşkanlığının tüm metnini buraya koysaydınız daha iyi olurdu .
Şimdi iktidar partisinin yamacındaki gazeteler bile yusuf yusuf etmeye başladı .
Yok asker darbe yapcak yok bilmem ne .
Açıklamada ne dedi askeriye .
Laik'lik konusunda TSK her zaman taraflıdır .
Evet askerin ne yapacağını hiçbir zaman kimse bilemez .
İnşallah hükümet kendi dediğini okumakta kararlı değildir .
ERKEn seçime gidilir vede kimin ne kadar oy aldığı o zaman belli olur .
Yapılacak tek şey budur .
 
kımse bu adam ne dıyo dıye dusunen varmıdır acaba!!!FORZA YASAR BUYUKANIT!!!
 
genelkurmayın bu açıklamalarını destekliyorum. tam zamanında ve yerinde bir açıklamayla tartışmalara son noktayı koymakta kararlı. Artık islami kesimin hayalindeki dindar cumhurbaşkanı bir hayaldir.

bazılarının PAÇALARI TUTUŞTU galiba. herkese saldırmaya başladı :).
 
Genelkurmay haklı
ama darbe olmasını istemiyorum...
 
Yaziklar Olsun Chp Yede Dyp Yede Anavatanada Hepsi Demokrasiye Ihanet Etmistir Ulkeyi Kaosa Suruklemislerdir Olan Yine VatandaŞa Olmustur Eger Orduda Bu Olaya Karisir İse Vay Benim Ulkein Haline Artik Yasanmaz Bu Ulkede Yazik
 
TSK'nın açıklaması son derece gecikmiş bir açıklama ve yerinde.Aslında başka şeyler yazmayı düşünüyordum.Ama çok beğendiğim bir yorum var , onu hackhelle alıntılayacağım :

melihozdogan' Alıntı:
darbeyle 10 yıl belki 20 yıl geriye gidilir... ama akp istediği teşkilatı kurduğunda gittiğimiz yerden dönmek 150 senemizi alır... kimbilir dönemeyiz belkide... darbe taraftarı değilim ancak sırf demokrasi bilmem ne adınada cumhuriyetimizin temel değerlerinin tehlikeye atılmasınada taraftar değilim...



artık tank mı yürütülür... uçak mı uçurulur ilgili merciler gereğini takdir eder, uygular...



meclis başkanı tarafsız olması gerekirken ne hale geldiğini canlı yayında izledik...

o uzlaşmaz, dediğim dedik çaldığım düdük diyen herkes kuzu oldu...

ben riyanın, hilenin, desisenin bu kadarını görmedim, duymadım, okumadım..

bugün buna canlı şahit olduk...



demokrasi yalandır. batı medeniyetinin bizler üzerinde tahkim ve tahakküm kurma arzuları için en uygun kılıftır...



terörist başı sloganları, sözde bayrak dedikleri paçavraları serbest, ziya ür rahman caddesinde benim anlı şanlı bayrağım , sancağım yasak... bize demokrasi diye yutturulan bu... uzatmayacağım sayısız örnek var...



bu kutsal sancağı yere düşürmemek için gözünü kırpmadan ölen şehitlerimizin hikayelerini hepimiz biliyoruz, bu sancak bir tek cumhurbaşkanının önünde eğilir.. bu zihniyetin önünde mi eğilsin?

şehitlerin sızlamayacak mı kemikleri? gazilerin yanmayacak mı yürekleri?



AB nin beyanatları ortada... evet kaybediyorlar Türkiyeyi... bir pazarı, bir kapı kulunu kaybediyorlar...



Lagendayk denen müterake komiseri, veled-i zina yine konuşuyordu televizyonda...

söyledikleri bir sömürgeyi kaybediyor olmanın acısını yansıtıyordu... kılığı kıyafeti... traş bile olmamış, gündelik kıyafetiyle...

bunlar bize ne gözle bakıldığının işareti... ne onun, ne onun kanından soyundan kimsenin bu milletin karşısına o kılıkla geçip yine kılığı kadar kayıtsız bir şekilde bu milletin bu memleketin istikbalinden bahsedemez... men ederim...

Bu toprakları kılıçla kanla alan benim, şehitlerle savunan benim...

peki sen kimsin?



bu seçim AKP tehditinin bu ülkenin başından def edilmesi için bir fırsattır... bu ülkenin yetkili kurumları bizim gördüklerimizden fazlasını görmektedirler... umarım gereğini yerine getirler...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst