İSTANBUL - Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un hükümeti devirmeki için örgüt kurmak, terör örgütü yöneticiliği yapmak iddiasıyla tutuklanması tartışma konusuyken dün gece gelen yeni bir haberle sarsıldı.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Yardımcısı Afet Güneş ve eski MİT Müsteşarı Emre Taner, son KCK soruşturması kapsamında Özel Yetkili Savcılık tarafından şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere çağrı yapıldı.
Türkiye gündeminde bomba etkisi yapan bu çağrı siyaset ve adaleti karıştırdı. İstanbul'da son KCK operasyonlarını yapan Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile İstihabarat Şube Müdürü Erol Demirhan'ın görevlerinden aniden alınması bu çağrı ile ilişkilendirildi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Afet Güneş ve eski Müsteşar Emre Taner'in Özel Yetkili Savcılığa çağrılmasına neden olan KCK operasyonlarını yapan iki müdürün yaptığı operasyonda ele geçen bilgi ve belgeler soruşturma bitmediği için henüz bilinmiyor. Ancak yapılan çağrının, yapılan son KCK operasyonunda elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda yapıldığı öğrenildi. Sızan bilgilere göre MİT Müsteşarına KCK'ya söz verilen toprak parçalarının verilme planı, terör örgütü PKK ile Öcalan arasında bilgi akışı sağlama konularında sorular yöneltileceği iddia ediliyor.
ANKARA GÜNDEMİNE DÜŞEN SON İDDİA: BAŞBAKAN İZİN VERİRSE
Tartışmalarda iki olasılık öne çıkıyor. MİT kanunu gereği MİT mensuplarının ifade verebilmesi için bağlı bulunduğu Başbakanlık'tan izin alınması gerekiyor. Fidan bu yönde bir gerekçe sunarsa talebin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmesi gerekiyor. Ankara'da bu olasılığın ağır bastığı belirtiliyor.
Ancak Ankara'da sorunun çıkış noktasına savcıların MİT Müsteşarı'nı ifadeye çağırma yetkisinin olup olmadığına da yoğunlaşılmış durumda. Çünkü CMK'nın 250 ve 251'inci maddeleri özel yetkili savcılara geniş yetkiler tanıyor. 250'inci maddenin 2'inci fıkarasına göre şüphelinin görev ve sıfatı ne olursa olsun özel yetkili savcılara bu kişileri ifadeye çağırma yetkisi veriyor.
251'inci maddenin birinci fıkrasına göre ise özel yetkili savcılar doğrudan soruşturma yapabiliyor. BU açıdan bakıldığında savcıların MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı terör soruşturması kapsamında ifadeye çağırılmasında hukuki bir sorun görünmediği belirtiliyor.
DAHA ÖNCE DE YAŞANDI
Öte yandan bir MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağırılması bir ilk olsa da benzer bir olay daha önceden yaşanmıştı.
Erzincan'daki Ergenekon yapılanması kapsamında Erzincan'daki MİT bölge binası Özel Yetkili Savcılık tarafından 250. madde kapsamında basılmış, MİT Başkanı ve iki MİT mensubu, Özel Yetkili Savcı Osman Şanal tarafından gözaltına alınmış daha sonra da tutuklanmıştı.
HAKAN FİDAN KİMDİR?
Türkiye'de Milli İstihbarat Teşkilatının bugünkü ismiyle yapılandığı 1966 yılından bu yana 16'ıncı ve en genç müsteşarı. Asker kökenli olan Fidan silahlı kuvvetlerden ayrıldıktan sonra ‘dış politikada istihbaratın yeri’ başlıklı master tezi hazırladı.
TİKA başkanlığı yapan Fidan, Uluslararası Atom Enerjisi Yönetim Kurulu üyeliği sırasında İran’la nükleer müzakerelerin içinde yer aldı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısıyken, önce MİT Müsteşar Yardımcısı ardından MİT Müsteşarı oldu.
Fidan, PKK ile Oslo'da yapıldığı öne sürülen görüşme sürecinde kritik rol oynadı. O dönem MİT Müsteşarı olmayan Fidan'ın, PKK yöneticileriyle konuşma kayıtları internete sızdı.
TANER VE GÜNEŞ
Eski müsteşar Emre Taner, PKK ile görüşme sürecinin belki de en kritik ismi konumunda ve Habur'da sekteye uğrayan açılım sürecinin baş mimarlarından biri. İmralı’da Abdullah Öcalan'la ilk görüşen müsteşar olan Taner’in, açılım süreci için Mesut Barzani’yle de en az 7 kez görüştüğü iddia edildi.
Afet Güneş ise, ifadeye çağırılanlar arasında ismi en az bilinen kişi. MİT'in ilk kadın müsteşar yardımcısı olan Güneş,Hakan Fidan'ın da yer aldığı Oslo görüşmesinde masadaki isimlerden biriydi.
İnternete sızan ses kaydında, Afet Güneş'ın PKK'lı yöneticilere yönelik , "Metropolleri patlayıcılarla doldurdunuz" ifadesi çok tartışılmıştı.
BASINDAN ALINTI
Hatırlarsınız başbakanınız Suriye devlet başkanına "MEN DAKKA DUKKA" demişti.Bu sözün Türkçesi "EDEN BULUR" .Demekki kim olursa olsun PKK ile görüşüp pazarlık yapanlar Türk Adaleti önünde er yada geç hesap verirlermiş.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Yardımcısı Afet Güneş ve eski MİT Müsteşarı Emre Taner, son KCK soruşturması kapsamında Özel Yetkili Savcılık tarafından şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere çağrı yapıldı.
Türkiye gündeminde bomba etkisi yapan bu çağrı siyaset ve adaleti karıştırdı. İstanbul'da son KCK operasyonlarını yapan Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün ile İstihabarat Şube Müdürü Erol Demirhan'ın görevlerinden aniden alınması bu çağrı ile ilişkilendirildi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Afet Güneş ve eski Müsteşar Emre Taner'in Özel Yetkili Savcılığa çağrılmasına neden olan KCK operasyonlarını yapan iki müdürün yaptığı operasyonda ele geçen bilgi ve belgeler soruşturma bitmediği için henüz bilinmiyor. Ancak yapılan çağrının, yapılan son KCK operasyonunda elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda yapıldığı öğrenildi. Sızan bilgilere göre MİT Müsteşarına KCK'ya söz verilen toprak parçalarının verilme planı, terör örgütü PKK ile Öcalan arasında bilgi akışı sağlama konularında sorular yöneltileceği iddia ediliyor.
ANKARA GÜNDEMİNE DÜŞEN SON İDDİA: BAŞBAKAN İZİN VERİRSE
Tartışmalarda iki olasılık öne çıkıyor. MİT kanunu gereği MİT mensuplarının ifade verebilmesi için bağlı bulunduğu Başbakanlık'tan izin alınması gerekiyor. Fidan bu yönde bir gerekçe sunarsa talebin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından incelenmesi gerekiyor. Ankara'da bu olasılığın ağır bastığı belirtiliyor.
Ancak Ankara'da sorunun çıkış noktasına savcıların MİT Müsteşarı'nı ifadeye çağırma yetkisinin olup olmadığına da yoğunlaşılmış durumda. Çünkü CMK'nın 250 ve 251'inci maddeleri özel yetkili savcılara geniş yetkiler tanıyor. 250'inci maddenin 2'inci fıkarasına göre şüphelinin görev ve sıfatı ne olursa olsun özel yetkili savcılara bu kişileri ifadeye çağırma yetkisi veriyor.
251'inci maddenin birinci fıkrasına göre ise özel yetkili savcılar doğrudan soruşturma yapabiliyor. BU açıdan bakıldığında savcıların MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı terör soruşturması kapsamında ifadeye çağırılmasında hukuki bir sorun görünmediği belirtiliyor.
DAHA ÖNCE DE YAŞANDI
Öte yandan bir MİT Müsteşarı'nın ifadeye çağırılması bir ilk olsa da benzer bir olay daha önceden yaşanmıştı.
Erzincan'daki Ergenekon yapılanması kapsamında Erzincan'daki MİT bölge binası Özel Yetkili Savcılık tarafından 250. madde kapsamında basılmış, MİT Başkanı ve iki MİT mensubu, Özel Yetkili Savcı Osman Şanal tarafından gözaltına alınmış daha sonra da tutuklanmıştı.
HAKAN FİDAN KİMDİR?
Türkiye'de Milli İstihbarat Teşkilatının bugünkü ismiyle yapılandığı 1966 yılından bu yana 16'ıncı ve en genç müsteşarı. Asker kökenli olan Fidan silahlı kuvvetlerden ayrıldıktan sonra ‘dış politikada istihbaratın yeri’ başlıklı master tezi hazırladı.
TİKA başkanlığı yapan Fidan, Uluslararası Atom Enerjisi Yönetim Kurulu üyeliği sırasında İran’la nükleer müzakerelerin içinde yer aldı. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısıyken, önce MİT Müsteşar Yardımcısı ardından MİT Müsteşarı oldu.
Fidan, PKK ile Oslo'da yapıldığı öne sürülen görüşme sürecinde kritik rol oynadı. O dönem MİT Müsteşarı olmayan Fidan'ın, PKK yöneticileriyle konuşma kayıtları internete sızdı.
TANER VE GÜNEŞ
Eski müsteşar Emre Taner, PKK ile görüşme sürecinin belki de en kritik ismi konumunda ve Habur'da sekteye uğrayan açılım sürecinin baş mimarlarından biri. İmralı’da Abdullah Öcalan'la ilk görüşen müsteşar olan Taner’in, açılım süreci için Mesut Barzani’yle de en az 7 kez görüştüğü iddia edildi.
Afet Güneş ise, ifadeye çağırılanlar arasında ismi en az bilinen kişi. MİT'in ilk kadın müsteşar yardımcısı olan Güneş,Hakan Fidan'ın da yer aldığı Oslo görüşmesinde masadaki isimlerden biriydi.
İnternete sızan ses kaydında, Afet Güneş'ın PKK'lı yöneticilere yönelik , "Metropolleri patlayıcılarla doldurdunuz" ifadesi çok tartışılmıştı.
BASINDAN ALINTI
Hatırlarsınız başbakanınız Suriye devlet başkanına "MEN DAKKA DUKKA" demişti.Bu sözün Türkçesi "EDEN BULUR" .Demekki kim olursa olsun PKK ile görüşüp pazarlık yapanlar Türk Adaleti önünde er yada geç hesap verirlermiş.