Genelkurmay’a asker bölündü mü sorusunu sordum…
Sabahattin Önkibar
Yandaş medyaya bakarsanız Türk Silahlı Kuvvetleri
bölünmüş.
Hukuktan yana olanlarla ona karşı çıkanlar diye ikiye ayrılmış.
Peki bu nasıl mı olmuş?
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’la Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’le beraber Balyoz tutuklularının yattığı Hasdal’a ziyarete
gitmemişmiş!
İşte bu tarihi bir kırılma ve demokratik evrilme imiş.
TSK’ya tarihsel kini bilinen inanç bezirganı biadçı tayfayı anlarım da bir dönem beraber çalıştığım Şamil Tayyar kalitesinde bir gazeteciye doğrusu hiç yakıştıramadım.
Şamil dün köşesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kırılma olduğunu yani görüş ayrılığının uç verdiğini yazdı.
Peki gerçek bu mudur?
En temel gazetecilik kuralı gereği dün Genelkurmay Başkanlığı’nı
aradım.
Telefonun öbür ucunda Genelkurmay İletişim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü var:
-Tayyar Paşam bir sorum olacak.
-Buyurun.
-Medyada Hasdal ziyareti ile ilgili spekülasyonlar var. Balyoz şüphelilerine yapılan ziyarete Hava Kuvvetleri Komutanı ile Jandarma Genel Komutanı’nın katılmadığı doğru mu?
-Doğrudur.
-Hasdal’a kimler gitti?
-Sayın Genelkurmay Başkanımızla, Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanımız gittiler… Keza aynı gün Sayın Kara Kuvvetleri Komutanımız da Hasdal’ı ziyaret etmişledir.
-Niçin aynı anda değil de ayrı ayrı?
-Sayın Kara Kuvvetleri Komutanımızın başka bir programı vardı, Hasdal programına sonradan dahil oldular.
-Peki ya Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanları?
-Şu saat itibarı ile Sayın Jandarma Genel Komutanımız Hasdal’da ziyarettedir.
- Necdet Özel Paşa neden o gün değil de şimdi gittiler?
-Sayın Komutanlarımızın günler ve haftalar öncesinden programları yapılır. Sayın Jandarma Genel Komutanımızın o gün başka bir yerde önemli bir programı vardı ve bu ziyareti şimdi yapıyorlar.
-Peki Hava Kuvvetleri Komutanı Aksay Paşa?
-Sayın Hava Kuvvetleri Komutanımızın hem o gün hem de dün programı vardı. Ama en yakın zamanda kendileri Hasdal’a gideceklerdir.
Evet tablo net, ortada ne bir kırılma ne de bir ayrışma ya da görüş ayrılığı söz konusudur ki Koşaner sonrasında Genelkurmay Başkanı olması teamül gereği olan Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel de dün Hasdal’daydı. Keza Hava Kuvvetleri Komutanı Aksay’ın gideceği de ifade edildi.
Durum bu iken ve bu hususun sadece telefon tuşlarına basarak bir dakika içinde öğrenilmesi mümkün iken Şamil Tayyar ayarında bir gazeteci nasıl bunu yapmaz da TSK gibi bir kurum için anında ve ayrışma ve bölünme hükmünü verir?
Şimdi birileri çıksa ve Şamil ile diğer yandaş medyaya, “Siz haber olarak olanları mı yoksa gönlünüzden geçenleri mi yazıyorsunuz” sorusunu sorsa çok mu haksız olur?
Yahu Şamil, sen kitaplarını da bu metotla yazıyorsan oradaki bilgilerin doğruluğu tartışılmaz mı?
HESAP VERECEK…
İkinci olursan Yüce Divan’dasın!
Seçimde ikinci olursa AKP Genel Başkanlığını bırakacakmış!. Öyle diyor Tayyip Erdoğan!.. Hayır söylediği kesin doğru ama eksik, zira sadece AKP Genel Başkanlığını değil, siyaseti bırakacak çünkü Yüce Divan’da da hesaba çekilecek yani siyaseti bırakmaya mecbur kalacak.. Evet Tayyip Erdoğan söyleyecek başka bir sözü olmadığı için her seçim aynı lafları ediyor. İyi de madem o kadar kendine güveniyorsun televizyonda tartışmaktan niye kaçıyorsun? Bak Kılıçdaroğlu sürekli hodri meydan diyor. Korkuyorsun değil mi?.. Diyeceksin ki sandık ortada… Hayır seçim eşittir demokrasi değil zira bak Kaddafi ile Mübarek de seçimle gelmişti ama orada yapılan seçim demokratik miydi, değildi.. Aynı şekilde Türkiye’de yapılacak seçim özgür bir seçim mi? Ele geçirilen medya habire yalan haberlerle dezenformasyonlar yapıyor, keza devletin valilerinden Hazine’ye kadar her şey kullanılmıyor mu?
BAŞ TACI…
Arınç’ın dostu, Madam’ın kıymetlisi!
Bülent Arınç’ın hürmetle ağırladığı ve akabinde avukatlığına soyunduğu Şivan Perver’in dilimiz Türkçe ile biz Türklere nasıl küfürler ettiği ortaya çıktı. Perver’in Türklüğe açık sövgü ifadeleri dün internet portallarına düştü.. Hayır hayır Şivan Perver denen Kürtçü bunu kapalı kapılar ardında söylemedi, PKK’nın yaptığı bir etkinlik esnasında yüzlerce kişinin önünde ifade etti.. Ve işte böyle biri Bülent Arınç tarafından başa taç yapılıyor ki aslında Madam Mitterand’ın kıymetlisi olan bu Şivan Perver, biliyorsunuz Kuzey Irak Kürtlerindendir. Yahu bu Bülent Arınç ile AKP güruhundan övgü almak için Türklüğe ve Türklere küfür etmek mi gerekiyor? Baksanıza nerede bir başıbozuk bölücü varsa bu AKP güruhu onları baş tacı ediyor.. Bu yakın hissetme hadisesini söyleyin nasıl açıklamak gerekiyor?
YENİ STRATEJİ…
MHP ve güç birliği!
MHP için barajı aşamama tehlikesi var mı sorusunu sorarsanız benim cevabım asla ve kat’a yoktur olacak. Ancak böylesine uygun bir iklimde yani merkez sağın tamamen çöktüğü, PKK azgınlığı ile Orta Doğu’daki gelişmelerin milliyetçiliği körüklediği ve AKP’nin ülkeyi ekonomik olarak perişan edip diktatörlük kurmaya çalıştığı bir tabloda MHP nasıl bugünkü konumundan daha yukarılarda olamaz? MHP bu durumu sorgulamalı ve yeni stratejiler geliştirmelidir.. Israrla belirtiyoruz MHP’nin bütün ülkeye yayın yapacak bir televizyon kanalına ihtiyacı var. Buna ilaveten Genel Başkana mesaj verme noktasında danışmanlık yapacak bir uzman ekibi kurması gerekiyor. Bitmedi, MHP muhafazakar imajını kuvvetlendirmek için milli olan dini topluluklarla kol kola girmeli ve görüntü vermelidir.. Keza Sadettin Tantan benzeri, toplumda karşılığı olan isimleri aday yapmalıdır. Hayır yapılacak böyle bir şey ittifak değil, güç birliğidir..
kaynak
Sabahattin Önkibar
Yandaş medyaya bakarsanız Türk Silahlı Kuvvetleri
bölünmüş.
Hukuktan yana olanlarla ona karşı çıkanlar diye ikiye ayrılmış.
Peki bu nasıl mı olmuş?
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay’la Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’le beraber Balyoz tutuklularının yattığı Hasdal’a ziyarete
gitmemişmiş!
İşte bu tarihi bir kırılma ve demokratik evrilme imiş.
TSK’ya tarihsel kini bilinen inanç bezirganı biadçı tayfayı anlarım da bir dönem beraber çalıştığım Şamil Tayyar kalitesinde bir gazeteciye doğrusu hiç yakıştıramadım.
Şamil dün köşesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde kırılma olduğunu yani görüş ayrılığının uç verdiğini yazdı.
Peki gerçek bu mudur?
En temel gazetecilik kuralı gereği dün Genelkurmay Başkanlığı’nı
aradım.
Telefonun öbür ucunda Genelkurmay İletişim Dairesi Başkanı Tuğgeneral Tayyar Süngü var:
-Tayyar Paşam bir sorum olacak.
-Buyurun.
-Medyada Hasdal ziyareti ile ilgili spekülasyonlar var. Balyoz şüphelilerine yapılan ziyarete Hava Kuvvetleri Komutanı ile Jandarma Genel Komutanı’nın katılmadığı doğru mu?
-Doğrudur.
-Hasdal’a kimler gitti?
-Sayın Genelkurmay Başkanımızla, Sayın Deniz Kuvvetleri Komutanımız gittiler… Keza aynı gün Sayın Kara Kuvvetleri Komutanımız da Hasdal’ı ziyaret etmişledir.
-Niçin aynı anda değil de ayrı ayrı?
-Sayın Kara Kuvvetleri Komutanımızın başka bir programı vardı, Hasdal programına sonradan dahil oldular.
-Peki ya Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanları?
-Şu saat itibarı ile Sayın Jandarma Genel Komutanımız Hasdal’da ziyarettedir.
- Necdet Özel Paşa neden o gün değil de şimdi gittiler?
-Sayın Komutanlarımızın günler ve haftalar öncesinden programları yapılır. Sayın Jandarma Genel Komutanımızın o gün başka bir yerde önemli bir programı vardı ve bu ziyareti şimdi yapıyorlar.
-Peki Hava Kuvvetleri Komutanı Aksay Paşa?
-Sayın Hava Kuvvetleri Komutanımızın hem o gün hem de dün programı vardı. Ama en yakın zamanda kendileri Hasdal’a gideceklerdir.
Evet tablo net, ortada ne bir kırılma ne de bir ayrışma ya da görüş ayrılığı söz konusudur ki Koşaner sonrasında Genelkurmay Başkanı olması teamül gereği olan Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel de dün Hasdal’daydı. Keza Hava Kuvvetleri Komutanı Aksay’ın gideceği de ifade edildi.
Durum bu iken ve bu hususun sadece telefon tuşlarına basarak bir dakika içinde öğrenilmesi mümkün iken Şamil Tayyar ayarında bir gazeteci nasıl bunu yapmaz da TSK gibi bir kurum için anında ve ayrışma ve bölünme hükmünü verir?
Şimdi birileri çıksa ve Şamil ile diğer yandaş medyaya, “Siz haber olarak olanları mı yoksa gönlünüzden geçenleri mi yazıyorsunuz” sorusunu sorsa çok mu haksız olur?
Yahu Şamil, sen kitaplarını da bu metotla yazıyorsan oradaki bilgilerin doğruluğu tartışılmaz mı?
HESAP VERECEK…
İkinci olursan Yüce Divan’dasın!
Seçimde ikinci olursa AKP Genel Başkanlığını bırakacakmış!. Öyle diyor Tayyip Erdoğan!.. Hayır söylediği kesin doğru ama eksik, zira sadece AKP Genel Başkanlığını değil, siyaseti bırakacak çünkü Yüce Divan’da da hesaba çekilecek yani siyaseti bırakmaya mecbur kalacak.. Evet Tayyip Erdoğan söyleyecek başka bir sözü olmadığı için her seçim aynı lafları ediyor. İyi de madem o kadar kendine güveniyorsun televizyonda tartışmaktan niye kaçıyorsun? Bak Kılıçdaroğlu sürekli hodri meydan diyor. Korkuyorsun değil mi?.. Diyeceksin ki sandık ortada… Hayır seçim eşittir demokrasi değil zira bak Kaddafi ile Mübarek de seçimle gelmişti ama orada yapılan seçim demokratik miydi, değildi.. Aynı şekilde Türkiye’de yapılacak seçim özgür bir seçim mi? Ele geçirilen medya habire yalan haberlerle dezenformasyonlar yapıyor, keza devletin valilerinden Hazine’ye kadar her şey kullanılmıyor mu?
BAŞ TACI…
Arınç’ın dostu, Madam’ın kıymetlisi!
Bülent Arınç’ın hürmetle ağırladığı ve akabinde avukatlığına soyunduğu Şivan Perver’in dilimiz Türkçe ile biz Türklere nasıl küfürler ettiği ortaya çıktı. Perver’in Türklüğe açık sövgü ifadeleri dün internet portallarına düştü.. Hayır hayır Şivan Perver denen Kürtçü bunu kapalı kapılar ardında söylemedi, PKK’nın yaptığı bir etkinlik esnasında yüzlerce kişinin önünde ifade etti.. Ve işte böyle biri Bülent Arınç tarafından başa taç yapılıyor ki aslında Madam Mitterand’ın kıymetlisi olan bu Şivan Perver, biliyorsunuz Kuzey Irak Kürtlerindendir. Yahu bu Bülent Arınç ile AKP güruhundan övgü almak için Türklüğe ve Türklere küfür etmek mi gerekiyor? Baksanıza nerede bir başıbozuk bölücü varsa bu AKP güruhu onları baş tacı ediyor.. Bu yakın hissetme hadisesini söyleyin nasıl açıklamak gerekiyor?
YENİ STRATEJİ…
MHP ve güç birliği!
MHP için barajı aşamama tehlikesi var mı sorusunu sorarsanız benim cevabım asla ve kat’a yoktur olacak. Ancak böylesine uygun bir iklimde yani merkez sağın tamamen çöktüğü, PKK azgınlığı ile Orta Doğu’daki gelişmelerin milliyetçiliği körüklediği ve AKP’nin ülkeyi ekonomik olarak perişan edip diktatörlük kurmaya çalıştığı bir tabloda MHP nasıl bugünkü konumundan daha yukarılarda olamaz? MHP bu durumu sorgulamalı ve yeni stratejiler geliştirmelidir.. Israrla belirtiyoruz MHP’nin bütün ülkeye yayın yapacak bir televizyon kanalına ihtiyacı var. Buna ilaveten Genel Başkana mesaj verme noktasında danışmanlık yapacak bir uzman ekibi kurması gerekiyor. Bitmedi, MHP muhafazakar imajını kuvvetlendirmek için milli olan dini topluluklarla kol kola girmeli ve görüntü vermelidir.. Keza Sadettin Tantan benzeri, toplumda karşılığı olan isimleri aday yapmalıdır. Hayır yapılacak böyle bir şey ittifak değil, güç birliğidir..
kaynak