hiraru
New member
'Gencim, milliyetçiyim, milletten şikâyetçiyim'
Ankara Genç İşadamları Derneği bir 'gençlik araştırması' yaptırdı.
Sonuçlardan çıkan manzara şu:
Gençlerin kafası karışık...
* * *
Ailelerinden dayak yiyorlar.
'Kendine kimi örnek alıyorsun?' diye sorunca, 'Anne babamı' diyorlar.
* * *
Sigara ve içki içiyorlar.
En çok askere ve dine güveniyorlar.
* * *
Siyaseti takip etmiyorlar.
Ama 'Siyasi yelpazedeki yeriniz?' diye sorunca, ağırlıkla 'Milliyetçi-muhafazakâr' seçeneğini işaretliyorlar.
Yurtlarını çok seviyorlar yani...
Aynı gençler, 'Yurtdışında yaşamak ister misiniz?' sorusuna yüzde 80 oranında 'Evet' diye kafa sallıyorlar.
Yurdun en çok dışını seviyorlar.
* * *
'Türkiye AB'ye girsin mi'ye 'Hayır' cevabı veriyorlar.
Yani?
'Ülkem dursun, ben gireyim' diyorlar.
* * *
'Milliyetçi gençler', gazete okumuyor; televizyonda da sadece eğlence programı izliyorlar.
Polat gibi şekil yapmak, Koç gibi para kazanmak, Acun gibi sahillerde 'sabaha kadar eğlence'ye dalmak istiyorlar.
* * *
Çoğu Türkiye'nin geleceğinden umutsuz...
Kendi geleceklerinden ise umutlular.
Yani?
'Ülkem batar, ben yırtarım' sanıyorlar.
* * *
'Ülkem varsa ben de varım', 'Ülkem batarsa ben de batarım', hatta 'Ülkemi batmaktan ancak ben kurtarırım' diyen kuşakları birbirine kırdırıp darağaçlarında, cezaevlerinde yok ettiler.
'Kitap günah, örgütlenmek yasak, siyaset tuzak' diye diye, dayağı, magazini, içi kof bir milliyetçiliği vere vere, her koyunun kendi bacağından asıldığını söyleye söyleye, 'Okumadan da yırtmak mümkün'ü işleye işleye, siyasete aklı ermeyen, gözü dışarıda, 'Polatist' umutsuzlar yarattılar.
* * *
Madem manzara böyle, ben de gençlerin yurtdışında yırtmış idollerinden Mert İçgören'in, gençler arasında pek yayılmış şarkılarından biriyle kutlayayım, yeni kuşağın Gençlik ve Spor Bayramı'nı:
'Üç gün üç gece/ Bodrum'da eğlence/
Yanımda Ceylan, Merve ve Ece/
Teker teker ya da hep birlikte/
Üç gün üç gece, sabaha kadar eğlence.../
Kızı uçağa koydum/ iki tane kız buldum/
İyice yağladım, sonra güneşe koydum/
İki saat beklettim, çıkarıp soydum/
İkisini de yedim, ohhh doydum.'
* * *
Bayramınız afiyetli olsun!
Can Dündar
bana bir arkadaşımdan mail yoluyla geldi bu yazı
ben beğendim paylaşmak istedim
Ankara Genç İşadamları Derneği bir 'gençlik araştırması' yaptırdı.
Sonuçlardan çıkan manzara şu:
Gençlerin kafası karışık...
* * *
Ailelerinden dayak yiyorlar.
'Kendine kimi örnek alıyorsun?' diye sorunca, 'Anne babamı' diyorlar.
* * *
Sigara ve içki içiyorlar.
En çok askere ve dine güveniyorlar.
* * *
Siyaseti takip etmiyorlar.
Ama 'Siyasi yelpazedeki yeriniz?' diye sorunca, ağırlıkla 'Milliyetçi-muhafazakâr' seçeneğini işaretliyorlar.
Yurtlarını çok seviyorlar yani...
Aynı gençler, 'Yurtdışında yaşamak ister misiniz?' sorusuna yüzde 80 oranında 'Evet' diye kafa sallıyorlar.
Yurdun en çok dışını seviyorlar.
* * *
'Türkiye AB'ye girsin mi'ye 'Hayır' cevabı veriyorlar.
Yani?
'Ülkem dursun, ben gireyim' diyorlar.
* * *
'Milliyetçi gençler', gazete okumuyor; televizyonda da sadece eğlence programı izliyorlar.
Polat gibi şekil yapmak, Koç gibi para kazanmak, Acun gibi sahillerde 'sabaha kadar eğlence'ye dalmak istiyorlar.
* * *
Çoğu Türkiye'nin geleceğinden umutsuz...
Kendi geleceklerinden ise umutlular.
Yani?
'Ülkem batar, ben yırtarım' sanıyorlar.
* * *
'Ülkem varsa ben de varım', 'Ülkem batarsa ben de batarım', hatta 'Ülkemi batmaktan ancak ben kurtarırım' diyen kuşakları birbirine kırdırıp darağaçlarında, cezaevlerinde yok ettiler.
'Kitap günah, örgütlenmek yasak, siyaset tuzak' diye diye, dayağı, magazini, içi kof bir milliyetçiliği vere vere, her koyunun kendi bacağından asıldığını söyleye söyleye, 'Okumadan da yırtmak mümkün'ü işleye işleye, siyasete aklı ermeyen, gözü dışarıda, 'Polatist' umutsuzlar yarattılar.
* * *
Madem manzara böyle, ben de gençlerin yurtdışında yırtmış idollerinden Mert İçgören'in, gençler arasında pek yayılmış şarkılarından biriyle kutlayayım, yeni kuşağın Gençlik ve Spor Bayramı'nı:
'Üç gün üç gece/ Bodrum'da eğlence/
Yanımda Ceylan, Merve ve Ece/
Teker teker ya da hep birlikte/
Üç gün üç gece, sabaha kadar eğlence.../
Kızı uçağa koydum/ iki tane kız buldum/
İyice yağladım, sonra güneşe koydum/
İki saat beklettim, çıkarıp soydum/
İkisini de yedim, ohhh doydum.'
* * *
Bayramınız afiyetli olsun!
Can Dündar
bana bir arkadaşımdan mail yoluyla geldi bu yazı
ben beğendim paylaşmak istedim