Gençlik Ve Sorunlari

Gençlik ve Sorunları

İnsan vücudunun yapı taşları olan hücreler gibi gençlik de bir ulusun temel taşı, dinamik gücü ve geleceğinin güvencesidir. Bu özellikleri ile gençlik bir ovayı sulayan ırmak gibidir. Eğer bu ırmağın akışı düzenlenir, kanallar ovaya salınırsa verimi artırır, toprak bol ürün verir, yararlı olur. Eğer ilgilenilmez, yönlendirilmez, kendi hâline bırakılırsa zararlı olur.
Gençlik güç, kuvvet ve zekânın ifadesidir. Terbiye ve ıslah edilirse her zorluğun üstesinden gelebilir. Bir milletin geleceğini, kötülükleri ortadan kaldırmak değil, gençlerin önündeki kötülüklere giden yolları tıkamak belirler.
Geleceğini teminat altına almak isteyen bir millet, sağa sola harcayacağı zaman ve enerji kadar bir kısım imkânları da yarının teminatı olan gençlerin yetiştirilmesine sarf etmelidir. Başka yerlere harcanan para ve emek boşa gidebilir, fakat gençliğe yatırım yapan milletler her zaman kazançlı çıkacaktır.
Gençlik çağı ergenlikle olgunluk arasında yer alan cinsel olgunlaşma ve bedensel gelişim dönemidir. Ruhsal bakımdan çalkantılı, duygusal iniş çıkışların çok, davranışların çelişkili olduğu bir çağdır. İlk sevgilerin filizlenip sıkı arkadaşlıkların kurulduğu yıllardır.
Gençliğin yetişmesinde en büyük görev anne, baba ve öğretmenlere düşmektedir. Anne ve baba tutum ve davranışları ile her zaman çocuklara iyi örnek olmalıdır, iyi diyalog kurmalıdır. Onlara davranışları ile yön vermelidirler. Kahve köşelerinde akşama kadar oyun oynayan, okumayan, araştırmayan anne-babalar başkalarının yollarına fener tutan körler gibidirler. Gençlerdeki asilik, başı bozukluk, şımarıklık ve zararlı eylemlere kapılmalarından sorumlu ve suçludurlar.
Anne-baba üzerine düşen görevleri yapmıyor, terbiye ile gençlerin imdadına koşmuyorlarsa verdikleri nasihatlar da boşunadır. Çünkü sırf öğüt vererek gençlik yönlendirilemez. Öğüt ile gençliği yönlendirmeye çalışmak hedef belirlemeden nişan almaya benzer, sonuçta atılan mermi, hiçbir zaman hedefe varmayacaktır.
Milletin en aktif ve en verimli kesimini teşkil edecek gençleri değersiz görenler, millet hayatında en önemli unsuru hafife aldıklarını düşünüp ürpermelidirler. Gençliğin yetişmesinde çevre de etkilidir. Gençlerin okulda, sanatta ve meslekte arkadaşlık ettiği kişilere dikkat edilmeli, kötü arkadaşlıklardan, davranışlardan korunmalı, gençliğin sorunlarına sabırla, tahammülle eğilmeli, bunalımlarını arkadaşlık ederek çözümlemelidir.
Ülkemizde gençliğin en önemli sorunlarından birisi sayıca çok kalabalık oluşlarıdır. Nüfusun% 20’sini oluşturan gençlik, büyük bir tüketici kesim demektir. Bu kadar büyük bir kesimin aynı büyüklükte de sorunları olacaktır. Bu sorunları şöyle özetleyebiliriz:

1. Gençliğin eğitiminde çocukluk ve okul öncesi eğitimin gereği gibi önemsenmemesi:Oysa bu dönem çocuk için çok önemlidir. Çocuğun duygusal gelişimi bu dönemdeki yaşantılarına bağlıdır. Bu dönemi olumsuz şekilde yaşayan birey, yaşamı boyunca bunun sancısını çeker.
2. Kitle iletişim araçlarında gençliğin eğitimine gereği gibi önem verilmeyişi:Kitle iletişim araçları bu konuda eğitici yayın ve programlar yaparak gençlerin çarpık ideolojilere, zararlı eylemlere kapılmalarını önleyebilir.
3.Gençliğin, boş zamanlarını değerlendirmeye yönelik spor, sanat ve gezi gibi alanlarla ilgili etkinliklerden uzak kalışları.
4. Bir başka önemli sorun ise, öğrenimlerini bitiren gençlerin karşılaştıkları iş bulma sorunu-işsizlik.
5. Gençlerin eğitimde karşılaştıkları önemli bir sorun da lise ve dengi okullarda kullanılan eğitim öğretim yöntemleri, uygulanan sınav ve değerlendirme tekniklerinin gençlerimizin hayata ve yüksek öğrenime hazırlanması bakımından yetersiz kaldığıdır. Gençlerin öğretimini verimsiz kılan hususlar arasında okulların fizikî durumu da sayılabilir.
6. Eğitimdeki bir başka sorun da okullardaki rehberlik servislerinin ve eğitim uzmanlarının yetersizliğidir.
7. Özellikle üniversite gençliğinin barınma, beslenme, sağlık sorunları da gençlerin eğitiminde karşılaştığımız önemli sorunlardandır.
8. Öğrenci-öğretmen arasındaki diyalog eksikliği, bu sorunlara öğretmenliğin ağır çalışma şartlarının ve ekonomik sıkıntılarının da eklenmesi, gençliğin eğitimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Yukarda belirtilen sorunlara başka sorunlar da eklenebilir. Tüm bu sorunlar karşısında gençliğe düşen görev:Bilgili, yetenekli, becerikli ve dürüst olmak, yararlı eserleri okumayı alışkanlık hâline getirmek, kimse hakkında kin ve nefret duygusu beslememek, cahil ve çıkarcı kişilerin bölücü kışkırtmalarına aldanmamaktır. Anne-baba ve ebeveynlere düşen görev ise gençleri bu olumsuzluklara itecek tüm yolları kapamak; onlara sevgi, saygı, bilim, başarı ve mutluluğun kapılarını sonuna kadar açmaktır.

--bitti--
 

HTML

Üst