- Katılım
- 23 May 2010
- Mesajlar
- 10,583
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Kitap adı : GENÇ WERTHER'İN ACILARI
Yayına Hazırlayan : Şebnem Sunar
Çeviren : Nihat Ülner
Yazar : J. W. Goethe
Dizi : Klasikler
Özgün dili : Almanca
Özgün adı : Die Leiden des jungen Werther
Kitap türü : mektup-roman
ISBN : 978-975-07-0829-9
Sayfa sayısı : 164
Yayın tarihi : 2007
Etiket fiyatı : 12,00 YTL
Web fiyatı : 9,00 YTL

Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther’in Acıları’nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen “Romantik kahraman”ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya’da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther’in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon’un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther’in, düşsel dostu Wilhelm’e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther’in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
“Goethe’nin ünlü romanı Genç Werther’in Acıları’nın bir kez daha yayınlanarak Türk okurlara sunulması, 18. yüzyılda yazılmış bir romanın günümüzde hâlâ ilgi gördüğünün önemli bir göstergesi. Goethe’nin 1774’te üç ay gibi kısa bir zamanda kaleme aldığı roman, Alman edebiyatında çığır açmakla kalmamış, ‘Werther ateşi’ tüm dünyayı kaplamış ve Goethe’nin Werther’in yazarı olarak tanınmasına yol açmıştı…
“ Werther’in, roman biçimi açısından 18. yüzyıl Alman edebiyatı içinde taşıdığı önem, ilk mektup-roman olmasından kaynaklanıyor. Werther’in Wilhelm adında hayali bir arkadaşa yazdığı günlük biçimindeki mektuplardan oluşan roman, türünün gereği, yazarının iç dünyasını dışa vurmasına, tüm düşünce ve acılarını doğrudan dile getirmesine yardımcı olan bir özelliğe sahip. İşte romanın okurlar üzerinde yarattığı beklenmeyen etki, o güne dek katı akılcı bir dönemden geçen Alman edebiyatında, duyguların birdenbire bu denli içtenlikle ön plana çıkmasından kaynaklanıyor...”
Nilüfer Kuruyazıcı
Yayına Hazırlayan : Şebnem Sunar
Çeviren : Nihat Ülner
Yazar : J. W. Goethe
Dizi : Klasikler
Özgün dili : Almanca
Özgün adı : Die Leiden des jungen Werther
Kitap türü : mektup-roman
ISBN : 978-975-07-0829-9
Sayfa sayısı : 164
Yayın tarihi : 2007
Etiket fiyatı : 12,00 YTL
Web fiyatı : 9,00 YTL

Evrensel boyutlara ulaşmış ünüyle bugün dünya edebiyatının en büyük yazarlarından biri sayılan Goethe, henüz yirmi beş yaşındayken yazdığı Genç Werther’in Acıları’nda, kısa bir süre önce Charlotte adlı genç bir kadınla yaşadığı mutsuz ilişkiden yola çıkmıştı. Edebiyat dünyasına, karşılıksız aşkıyla intihara sürüklenen “Romantik kahraman”ı armağan eden bu büyüleyici mektup-roman, şiirselliği ve yaşama tutkulu bakışıyla okuyucuları mıknatıs gibi kendine çekmişti. Almanya’da bütün gençliği etkisi altına alan romanın, birçok intihara neden olduğu, Werther’in giydiği mavi frak, sarı yelek ve çizmelerin döneminde moda yarattığı, Napoléon’un bile kitabı sürekli yanında taşıdığı söylenir.
Son derece duyarlı ve tutkulu bir genç ressam olan Werther’in, düşsel dostu Wilhelm’e yazdığı mektuplardan oluşan Genç Werther’in Acıları, edebiyatta akılcılığın yerini alan duygusallığın bir başyapıtıdır.
“Goethe’nin ünlü romanı Genç Werther’in Acıları’nın bir kez daha yayınlanarak Türk okurlara sunulması, 18. yüzyılda yazılmış bir romanın günümüzde hâlâ ilgi gördüğünün önemli bir göstergesi. Goethe’nin 1774’te üç ay gibi kısa bir zamanda kaleme aldığı roman, Alman edebiyatında çığır açmakla kalmamış, ‘Werther ateşi’ tüm dünyayı kaplamış ve Goethe’nin Werther’in yazarı olarak tanınmasına yol açmıştı…
“ Werther’in, roman biçimi açısından 18. yüzyıl Alman edebiyatı içinde taşıdığı önem, ilk mektup-roman olmasından kaynaklanıyor. Werther’in Wilhelm adında hayali bir arkadaşa yazdığı günlük biçimindeki mektuplardan oluşan roman, türünün gereği, yazarının iç dünyasını dışa vurmasına, tüm düşünce ve acılarını doğrudan dile getirmesine yardımcı olan bir özelliğe sahip. İşte romanın okurlar üzerinde yarattığı beklenmeyen etki, o güne dek katı akılcı bir dönemden geçen Alman edebiyatında, duyguların birdenbire bu denli içtenlikle ön plana çıkmasından kaynaklanıyor...”
Nilüfer Kuruyazıcı