Geleceğin günahları

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
20100318113728_100318gelecegingunahlari_hlarge.jpg


Teknoloji bizi günahkar mı yapıyor?

Televizyon ve internet gibi medya araçları bizi daha tembel, açgözlü, şehvetli, hatta yedi günahın yedisine de daha yatkın hale getirmekle kalmayıp, bunları işlemeye de teşvik ediyor.

Hiddet, en iyi örnek. Çeşitli anonim teknolojik arayüzlerin ardına sığınıp dünya ile giderek daha fazla etkileşime girdikçe, bir zamanlar davranışlarımıza yön vermiş olan toplumsal kurallar da birer birer çöpe atılıyor. “Chat” seansları karşılıklı sözel savaşlara dönüşürken, normalde sakin olan sürücülerin bir anda trafik canavarlarına dönüştüğüne tanık oluyoruz.

Başkalarının başarısı karşısında duyulan kıskançlık, ikinci bir örnek. Televizyon ve internet bilgiye ulaşımı kolaylaştırdıkça, özellikle de zengin ve ünlülerin pırıltılı dünyasıyla giderek daha fazla haşır neşir olmak, dünyaya da bir süre sonra o gözle bakmak sonucunu getiriyor.

Kıskançlık bir başka günahı, hırs ve açgözlülüğü de beraberinde getirebiliyor. Sahip olamadığımız ya da olamayacağımız maddi varlıklara tanıklığımız arttıkça, onlara sahip olma isteğimiz de o ölçüde artıyor. Teknoloji, iş dünyasında da hırsı körükleyen bir etken. Büyük şirketlerin, otomasyon eğilimine girip maaştan kesmeye çalışmaları, biraz da bu hırsın sonucu.

Sonra, şehvet var; sanki internetin uğruna yaratıldığı günah. İnternetin bu konudaki rolü sadece sınırsız pornografi içeriği değil, evlilik dışı ilişkiler için de sunduğu sayısız fırsat. Üç boyutlu sanal dünya “İkinci Hayat”ta kullanılana benzer yeni teknolojiler, gelecekbilimci Ian Pearson’a göre insanları gerçekten de aldatmaya teşvik ediyor.

Üç boyutlu teknolojilerin gerçek yaşamı taklit yeteneklerinin artmasıyla “siber-ilişki”lerin de hızla kurulmaya başlamasına şaşırmamak gerek. Böyle bir ortamda partnerlerine sadık kalmayı seçen kişiler için eğer bir avuntu olacaksa, teknoloji onlara da yardım elini uzatıyor; sadakatsiz eşlerin izini sürüp ne işler karıştırdığını keşfetmek gittikçe kolaylaşıyor!

Pearson’a göre internet, kibir için de bir davetiye demek. Kişisel web siteleri, bloglar, Facebook sayfaları... Hepsi kişisel kibir ve gösterişi teşvik edici nitelikte. Oburluk bile kaçamıyor internet ve televizyonun teşvik gücünden; ancak “bağımlısı haline geldiğimiz şey, yiyecekten çok bilgi” diyor Pearson; “en sevdiğimiz program ya da siteden alacağımız günlük doza duyduğumuz ihtiyaç. İster bir internet poker oyunu, isterse Second Life olsun.”

İnternet üzerinden alışveriş, bankacılık işlemleri, hatta evden çalışma olanakları, dışarı çıkmaya duyduğumuz ihtiyacı zamanla azaltarak son günaha davet ediyor bizi: tembellik. Gerçi, internet etkinliklerini günlük egzersizle birleştiren Nintendo Wii gibi yeni aygıtlar bu etkiyi biraz düşüreceğe benzer. “Wii, düzenli olarak kullanıldığında yılda 17 kg kadar yağdan kurtarıyor sizi” diye açıklıyor Pearson. “Tabii, onu kullanacak irade gücünü toplayabilmeniz koşuluyla.”


Kaynak
 

Ekli dosyalar

  • 20100318113728_100318gelecegingunahlari_hlarge.jpg
    20100318113728_100318gelecegingunahlari_hlarge.jpg
    13.8 KB · Görüntüleme: 1,960
1 düşünceyLe biLe günah'a girebiLiriz..Bu sadece 1 örnek..
 
Geri
Üst