aytoldi
New member
- Katılım
- 14 Ara 2006
- Mesajlar
- 1,156
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
ŞANS futbolda önemli faktördür. Kimi zaman vurduğun girer kimi zaman girmez. Önemli olan doğruyu yapıp şans ibresinin daha çok senden yana ağırlık basmasını sağlamak. Hakem bir başka önemli faktördür. Kimi zaman görür, kimi zaman görmez, kimi zaman da görüp çalamaz, bazen de yaratır senin için... Kim ne derse desin sen ne kadar güçlüysen hakem de o kadar seninledir... Penaltını çalar, kartını çıkartırken çekinir senden.. Hoş dün gece G.Sarayın net penaltısı kadar, Atleticonun da penaltısını vermedi.. Ama gerçek şu ki dün hakem G.Sarayı hiç sevmedi, hiç inanmadı G.Saraylı futbolculara...
HEPSİ bir kenara.. Esas mevzuya dönelim. G.Saray son üç maçtır aynı futbolu oynamaya çalışıyor. Pozisyon alıp, hızlı çıkarak, sağlam oynayarak sonuca gitmek istiyor. Çünkü santrforu yok. Neden? Baros hâlâ sakat, devre arasında transfer edilen Jo da Avrupa Kupalarında oynayamıyor.. Bu konuya sonra değineceğiz.. Pozisyon futboluna dönelim.. Ben bugüne kadar hiçbir Türk takımının pozisyon futbolu oynayarak sonuca ulaştığını görmedim. Çünkü bir yerde dalan, uyuyan, aklı başının bir değil beş karış üzerinde dolaşan futbolcun kalıyor.. Türk futbolcusu unutuyor nerede olduğunu, kiminle oynadığını... Dün de öyle oldu.. İlk golü Uğur düşlere dalmışken taç atışından yedi G.Saray, ikinciyi ise Servet yayın üzerinde uyurken.. Bir de Leo Franconun kurtardığı yüzde yüz pozisyonla, Hakan Baltanın kuşları sayarken kaçırdığı Reyesin direkten dönen topu var...
UYUMA BE RIJKAARD!
RIJKAARD saygı duyduğum, futbolun ruhunu iyi bildiğine inandığım bir teknik direktör. Ama pozisyon futbolunda takımı Atletico tarafından parçalanırken kenarda bir Türk futbolcusu gibi uyudu. Ne Uğurun yerine yarım saatlik barutu olan Sabriyi, ne dökülen Mustafa Sarpın yerine Barışı alıp enerjik olmayı denedi. Belli ki gol yiyeceksin çünkü pozisyon üzerine pozisyon veriyorsun, neden gol atmak için çabalamıyorsun? İlginç.. Bu kadar çekinerek oynamak ve üzerine bir de istediği sonucu alamamak G.Saraya yakışmadı.
G.SARAY Avrupa sevdasını, mücadelesini genlerinde taşır. Orada varolmak için mücadele eder. Fırsatını bulduğunda Avrupa devlerine kafa tutar. Bu bir süreçtir, devamlılık gerektirir. Ama sen geçen sezon en kritik Hamburg maçı öncesi tek sağlam stoperin Meirayı satıyorsan, bu sezon da ana forvet Baros sakatken Avrupada 7 gol atan yedeği Shabani Nondayı gönderip UEFAda oynayamayacak Joyu santrfor alıyorsan bu kulübün genleriyle oynuyorsun demektir... G.Sarayın alışkanlıkları değişiyor. G.Sarayın genleriyle oynanıyor. GDO (genleri değiştirilmiş organizma) gibi bir kerelik değil sürekli verim verecek yapılanmaya ihtiyacı var G.Sarayın...
HEPSİ bir kenara.. Esas mevzuya dönelim. G.Saray son üç maçtır aynı futbolu oynamaya çalışıyor. Pozisyon alıp, hızlı çıkarak, sağlam oynayarak sonuca gitmek istiyor. Çünkü santrforu yok. Neden? Baros hâlâ sakat, devre arasında transfer edilen Jo da Avrupa Kupalarında oynayamıyor.. Bu konuya sonra değineceğiz.. Pozisyon futboluna dönelim.. Ben bugüne kadar hiçbir Türk takımının pozisyon futbolu oynayarak sonuca ulaştığını görmedim. Çünkü bir yerde dalan, uyuyan, aklı başının bir değil beş karış üzerinde dolaşan futbolcun kalıyor.. Türk futbolcusu unutuyor nerede olduğunu, kiminle oynadığını... Dün de öyle oldu.. İlk golü Uğur düşlere dalmışken taç atışından yedi G.Saray, ikinciyi ise Servet yayın üzerinde uyurken.. Bir de Leo Franconun kurtardığı yüzde yüz pozisyonla, Hakan Baltanın kuşları sayarken kaçırdığı Reyesin direkten dönen topu var...
UYUMA BE RIJKAARD!
RIJKAARD saygı duyduğum, futbolun ruhunu iyi bildiğine inandığım bir teknik direktör. Ama pozisyon futbolunda takımı Atletico tarafından parçalanırken kenarda bir Türk futbolcusu gibi uyudu. Ne Uğurun yerine yarım saatlik barutu olan Sabriyi, ne dökülen Mustafa Sarpın yerine Barışı alıp enerjik olmayı denedi. Belli ki gol yiyeceksin çünkü pozisyon üzerine pozisyon veriyorsun, neden gol atmak için çabalamıyorsun? İlginç.. Bu kadar çekinerek oynamak ve üzerine bir de istediği sonucu alamamak G.Saraya yakışmadı.
G.SARAY Avrupa sevdasını, mücadelesini genlerinde taşır. Orada varolmak için mücadele eder. Fırsatını bulduğunda Avrupa devlerine kafa tutar. Bu bir süreçtir, devamlılık gerektirir. Ama sen geçen sezon en kritik Hamburg maçı öncesi tek sağlam stoperin Meirayı satıyorsan, bu sezon da ana forvet Baros sakatken Avrupada 7 gol atan yedeği Shabani Nondayı gönderip UEFAda oynayamayacak Joyu santrfor alıyorsan bu kulübün genleriyle oynuyorsun demektir... G.Sarayın alışkanlıkları değişiyor. G.Sarayın genleriyle oynanıyor. GDO (genleri değiştirilmiş organizma) gibi bir kerelik değil sürekli verim verecek yapılanmaya ihtiyacı var G.Sarayın...