- Katılım
- 11 Mar 2008
- Mesajlar
- 20,694
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Süper final için çok şey ifade eden derbinin favorisi Galatasaray olsa da, ilk devrede tek golün sahibi Fenerbahçeydi
Zieglerin 17de attığı golden sonraki bir dakika içinde oluşan net gol pozisyonunu yakalayan iki isimden Baroni veya Alex gole dönüştürebilseydi Fenerbahçe iki adım önde olur ve oyunun seyri daha ilk devrede değişirdi.
İlk devrede rakip kaleye daha fazla şut atan Galatasaray golü bulamazken, iki üç şut atan Fenerbahçe golü buldu. Tabi ki Galatasaray şutlarının özellikle Necati ve Elmander ile etkisiz olması son vuruşlardaki zamanlama ve beceri hatası olsa da Fenerbahçe kalesinde devleşen bir Volkan vardı Fenerbahçede orta sahada Alex, kalede Volkan ilk devrenin tam puan alan iki ismiydi.
İkinci devrede Fenerbahçe savunmayı geride kurup skoru koruma düşüncesine girince rakip kaleye gidemedi. Orta saha ve kanatlar adeta kilitlendi. Oysa en az 4-5 kişiyle rakip kalede beraberlik golünü arayan Galatasaray karşısında hızlı kontrataklar gerçekleştiren bir Fenerbahçe olsaydı gol şansı artmış olurdu... Tabi ki orta sahada Emre Belözoğlunun olmayışı, Alexin iyi kontrol edilmesi de Fenerbahçenin organize olmasını zorlaştırdı.
Fenerbahçenin kendi sahasında kapanıp ileriye çıkamadığı anlarda meydan Galatasaraya kaldı. Sarı Kırmızılılar iyi oynadı, rakip kalede istediği gibi çoğaldı, şutladı, Ama Galatasarayda final vuruşu yapanlar telaşlıydı, beceriksizdi, zamanlama yanlışı içindeydi. Bunun içinde beraberlik golü 68de Selçuk İnan duran topuyla geldi.
72de sakat ola Alexin yerini Stocha, hırçınlaşan Canerin yerini Özere bırakması yine Fenerbahçede istenildiği gibi olmasa da canlılık getirdi Galatasarayda oyun üstünlüğü, pozisyon zenginliği vardı. Sorun golcü isimlerde değil, golcülerin kafalarında ve ayaklarındaydı Fakat her nedense Fatih Terim gibi bir tecrübenin bunu görmeyerek ikinci gol için daha fazla golcüyü sahaya alma hatasına düşmesi ilginçti
Herkes Galatasaraydan gol beklerken Fenerbahçe Stochla tekrar öne geçti ki; Stochun golü skoru belirlerken Fenerbahçede tüm düşleri yeniden şampiyonluğa odakladı Arena da çok farklı bir gece daha yaşandı Futbolda pozisyon üretmeye, rakip kale önünde çoğalmaya ve fazla şut atmaya puan vermiyorlar Fazla pozisyonlar ve rakip kale önünde çoğalmalar sadece teselli Golü bulup öne geçemediğiniz zaman nasıl oynarsanız oynayın sonuç hikaye, pardon hüzün oluyor Arenadaki bu Fenerbahçe yenilgisi bir yandan Galatasarayda bitmeyen bir şarkı gibi olan Fenerbahçe yenilgilerini hatırlatırken, şampiyonluk adına da hüzünlü yeni bir şarkı başlattı Bestesi güftesi, söz yazarı Fatih Terime ait yeni bir şarkı!
İlgili ilgisiz her olayın içinde yer alıp konuşarak, açıklama yaparak rekor peşinde olan Galatasaraylı yöneticiler bakalım bu maç için neler üretecekler?.. Bakalım kimlere, nerelere ambalajı bozulmamış göndermeleri olacak Galatasaraylı yöneticilerin Keşke herkes önce aynaya bakıp, kendi gerçeği ile yüzleşmesini bir bilebilse!..
Maraton.com.tr
İlk devrede rakip kaleye daha fazla şut atan Galatasaray golü bulamazken, iki üç şut atan Fenerbahçe golü buldu. Tabi ki Galatasaray şutlarının özellikle Necati ve Elmander ile etkisiz olması son vuruşlardaki zamanlama ve beceri hatası olsa da Fenerbahçe kalesinde devleşen bir Volkan vardı Fenerbahçede orta sahada Alex, kalede Volkan ilk devrenin tam puan alan iki ismiydi.
İkinci devrede Fenerbahçe savunmayı geride kurup skoru koruma düşüncesine girince rakip kaleye gidemedi. Orta saha ve kanatlar adeta kilitlendi. Oysa en az 4-5 kişiyle rakip kalede beraberlik golünü arayan Galatasaray karşısında hızlı kontrataklar gerçekleştiren bir Fenerbahçe olsaydı gol şansı artmış olurdu... Tabi ki orta sahada Emre Belözoğlunun olmayışı, Alexin iyi kontrol edilmesi de Fenerbahçenin organize olmasını zorlaştırdı.
Fenerbahçenin kendi sahasında kapanıp ileriye çıkamadığı anlarda meydan Galatasaraya kaldı. Sarı Kırmızılılar iyi oynadı, rakip kalede istediği gibi çoğaldı, şutladı, Ama Galatasarayda final vuruşu yapanlar telaşlıydı, beceriksizdi, zamanlama yanlışı içindeydi. Bunun içinde beraberlik golü 68de Selçuk İnan duran topuyla geldi.
72de sakat ola Alexin yerini Stocha, hırçınlaşan Canerin yerini Özere bırakması yine Fenerbahçede istenildiği gibi olmasa da canlılık getirdi Galatasarayda oyun üstünlüğü, pozisyon zenginliği vardı. Sorun golcü isimlerde değil, golcülerin kafalarında ve ayaklarındaydı Fakat her nedense Fatih Terim gibi bir tecrübenin bunu görmeyerek ikinci gol için daha fazla golcüyü sahaya alma hatasına düşmesi ilginçti
Herkes Galatasaraydan gol beklerken Fenerbahçe Stochla tekrar öne geçti ki; Stochun golü skoru belirlerken Fenerbahçede tüm düşleri yeniden şampiyonluğa odakladı Arena da çok farklı bir gece daha yaşandı Futbolda pozisyon üretmeye, rakip kale önünde çoğalmaya ve fazla şut atmaya puan vermiyorlar Fazla pozisyonlar ve rakip kale önünde çoğalmalar sadece teselli Golü bulup öne geçemediğiniz zaman nasıl oynarsanız oynayın sonuç hikaye, pardon hüzün oluyor Arenadaki bu Fenerbahçe yenilgisi bir yandan Galatasarayda bitmeyen bir şarkı gibi olan Fenerbahçe yenilgilerini hatırlatırken, şampiyonluk adına da hüzünlü yeni bir şarkı başlattı Bestesi güftesi, söz yazarı Fatih Terime ait yeni bir şarkı!
İlgili ilgisiz her olayın içinde yer alıp konuşarak, açıklama yaparak rekor peşinde olan Galatasaraylı yöneticiler bakalım bu maç için neler üretecekler?.. Bakalım kimlere, nerelere ambalajı bozulmamış göndermeleri olacak Galatasaraylı yöneticilerin Keşke herkes önce aynaya bakıp, kendi gerçeği ile yüzleşmesini bir bilebilse!..
Maraton.com.tr