ARCHANGEL!
New member
İstediğimizi aldık
23 Temmuz 2009 Perşembe * 19:19
UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turu rövanş maçında temsilcimiz Galatasarayımız Ali Sami Yen Stadı'nda Kazakistan'ın FC Tobol'u 2-0 mağlup etti.
UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu rövanş maçında Galatasarayımız Ali Sami Yen Stadı'nda Kazakistan'ın FC Tobol takımını 2-0 mağlup ederek bir üst tura yükseldi. Takımımıza 3. tur kapısını açan goller, karşılaşmanın 64. dakikasında Mustafa Sarp ve 90. dakikada Servet Çetin'den geldi.
Galatasarayımızın, UEFA Avrupa Ligi 3. turundaki rakibi İsrail temsilcisi Maccabi Netanya oldu. Galatasarayımız, İsrail temsilcisi Netenya ile ilk maçı 30 Temmuz'da deplasmanda, rövanşı ise 6 Ağustos'ta İstanbul'da oynayacak.
RIJKAARD'IN KAFASINDAKİ DÖRTLÜ!
Kazakistan'da oynanan karşılaşmada yedek ağırlıklı bir kadro ile mücadele eden takımımızda, teknik direktör Frank Rijkaard, rövanş karşılaşmasında işi biraz daha sıkı tuttu ve daha tecrübeli, daha yetenekli oyuncuları sahaya sürdü. De Santics'in ayrılmasından sonra yeni transferimiz Leo Franco ile büyük bir mücadele içerisine giren Orkun Uşak, ilk karşılaşmada olduğu gibi rövanş maçında da kaledeki yerini aldı.
KALEDE YİNE ORKUN!
Frank Rijkaard'ın tam olarak randıman alamadığı ve bir başka kulübe kiralık olarak gönderilmesi gündemde olan Aykut Erçetin ise yedek kulübesinde görev bekledi. Klasik dörtlü savunma anlayışından bu maçta da vazgeçmeyen Hollandalı teknik adamımız, çift stoperde Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisine şans verdi. İlk maçta sol kanattan genç Alparslan'a forma veren Rijkaard, bu karşılaşmada ise deneyimli oyuncumuz Hakan Kadir Balta'yı sol bekte görevlendirdi. Hollandalı teknik adam beklenenin aksine; uzun bir sakatlık sürecinden sonra yeniden takıma dönen ve özellikle Hollanda kampında sergilediği etkili performans ve çalışma azmiyle göz dolduran Uğur Uçar'ın yerine sağ bekte Sabri'yi sahaya sürdü.
BARIŞ'IN YERİNE SERDAR
Forma savaşının yaşandığı orta sahada Ayhan, Mustafa Sarp ve genç Serdar Eylik'e şans veren Frank Rijkaard, oynattığı sisteminin zorunluluğu olarak sol koridoru Arda Turan'a, sağ koridoru ise Yaser'e teslim etti. Kazakistan'da oynanan karşılaşmada oyuna sonradan giren ve takımımızın tek golüne imza atan Milan Baros ise Frank Rijkaard tarafından tek santrfor olarak görevlendirildi. Bu karşılaşmada ilk 11'de görev alması beklenen Harry Kewell ise Hollandalı teknik adamdan yedek kulübesinde şans bekledi. Öte yandan Rijkaard'ın Barış Özbek'in yerine orta alanda genç Serdar Eyilik'e forma vermesi otoriteler tarafından radikal ve şaşırtıcı bir karar olarak yorumlandı.
YASER VE BAROS İLE YOKLADIK AMA...
Karşılaşmaya temkinli başlayan takımımız özellikle orta alanda çok pas yaparak, Tobol'un sahaya yayılış sistemini bozmak istedi. Orta alanda Arda'nın liderliğinde dakikalar ilerledikçe, Tobol yarı sahasına yerleşmeyen başlayan Galatasarayımız'da özellikle maçın ilk bölümünde kanat varyasyonlarına olan eğilim dikkatlerden kaçmadı. Soldan genç Serdar, sağdan ise Yaser'in kanat bindirmeleriyle katı Tobol savunmasının dengesini bozmayan çalışan takımımızda, Milan Baros'un hücum bölgesinde yalnız ve etkisiz kaldığı gözlendi. Dakikalar ilerledikçe oyuna ağırlığı koyan takımımız, karşılaşmanın 6. dakikasında Yaser ile gol çok yaklaştı ama olmadı. Serdar'ın soldan şık ortasında bir anda ceza yayı içerisinde müsait durumda kalan Yaser, iyi yükseldi ama etkili bir kafa vuruşu yapamadı. Mutlak bir golden olduk.
OYUN ARDA'NIN ÜZERİNE KURULU
Ali Sami Yen Stadı'nı dolduran binlerce kişi gol için sabırsızlanmaya başladığı anda Milan Baros sahneye çıktı! Maçın 12. dakikasında Arda'nın akıl dolu pasında bir anda kaleci Petukhov ile karşı karşıya kalan Baros, deneyimli kaleciden meşin yuvarlağı kurtaramadı ve bir anlamda hevesimizde kursağımızda kaldı. Oyunun son bölümlerinden iyiden iyiye risk almaya başlayan takımımız 36. dakikada önce Baros ile yokladı Tobol kalesini ardından Arda ile ama olmadı olmadı. Tobol kalecisi Petukhov, bir dakika kendini aştı adeta!
Oyun planını Arda Turan üzerine kuran Frank Rijkaard'ın, kanatlarda Yaser ve Serdar'ı kullanmayı tercih etmesi, ilk 45 dakikalık bölümde hücum varyasyonlerimiz olumsuz yönde etkiledi. İlerleyen dakikalarda savunma kurgumuzun orta alana biraz daha yaklaşması, Mustafa Sarp'ın oyunu iyi yönledirmesi ve beklerin hücum bölgesine verdiği destek oyunun kontrolünün tamamen takımımıza geçmesini sağladı. Her ne kadar oyuna tüm yönleriyle hakim olsak da, beklenen pozisyonları üretememiz ilk yarının en büyük hayal kırıklığıydı şüphesiz.
AMAN ÇOCUKLAR!!!
İlk yarıda oldukça etkisiz olan Yaser'in yerine ikinci yarıya Harry Kewell ile başlayan Frank Rijkaard, genç Serdar'ın da talihsiz sakatlığı ile Linderoth'u sahaya sürdü. Uzun bir süreden sonra yeniden sahalara dönen Linderoth'u takıma yeniden adapte etmek isteyen Hollandalı teknik adam, İsveçli futbolcunun oyuna girmesiyle sistem içerisinde de bazı değişikliklere gitmek zorunda kaldı. Takımımızın, bir türlü oyun konsantrasyonunu sağlayamaması, rakip takım Tobol'a da her geçen dakika cesaret vermeye başladı. Özellikle savunmamız arasına atılan derinlemesine toplarla kalemizde etkili pozisyonlar yakalan Kazakistan temsilcisi, kalecimiz Orkun'un başarılı kurtarışları ve ileri ikilide görev yapan oyuncularının tecrübesizlikleri, cüretkarlıkları nedeniyle aradığı golü bulamadı... İyi ki bulamadı...
HAYDİ ARTIK GELSİN ŞU GOL VE...
Tobias Linderoth'un oyuna girmesiyle orta alanda top yapan, baskı kuran ve biraz daha ısıran bir takım haline gelen Galatasarayımız, katı Tobol savunmasını uzaktan atılan şutlarla açmaya çalıştı. Sabri ve Kewell'ın başarısız denemeleri, Baros'un istediği topları bir türlü alamaması, Arda'nın yeni sistem ve getirdikleri içerisinde saman alevi gibi parlaması 60 dakika boyunca Tobol karşısında yaşadığımı 'hayal kırıklığının' temek dayanağını oluşturdu. 'Tempo düştü, canlamamız lazım' derken 64. dakikada Mustafa Sarp sahneye çıktı ve istediğimiz, beklediğimiz, özlediğimiz o golü Tobol ağlarına bıraktı. Mustafa Sarp'ın golünden sonra daha da rahatlayan takımımız, oyunu rölantiye alarak Tobol'u beklemeye başladı. Topla daha fazla oynamaya başlayan Galatasarayımız, Tobol'un da daha fazla risk almaya başlaması ve paniklemesiyle Ali Sami Yen Stadı'nda istediği ortamı da buldu. Oganize ataklarla bir gol daha bularak Tobol'a öldürücü darbeyi vurmak isteyen Galatasarayımız, oyunun son bölümlerinde Servet Çetin'in attığı şık kafa golüyle skoru 2-0'a taşıdı ve maçtan galibiyetle ayrıldı.
Kaynak: Webaslan.com
23 Temmuz 2009 Perşembe * 19:19
UEFA Avrupa Ligi 2. ön eleme turu rövanş maçında temsilcimiz Galatasarayımız Ali Sami Yen Stadı'nda Kazakistan'ın FC Tobol'u 2-0 mağlup etti.
UEFA Avrupa Ligi 2. Ön Eleme Turu rövanş maçında Galatasarayımız Ali Sami Yen Stadı'nda Kazakistan'ın FC Tobol takımını 2-0 mağlup ederek bir üst tura yükseldi. Takımımıza 3. tur kapısını açan goller, karşılaşmanın 64. dakikasında Mustafa Sarp ve 90. dakikada Servet Çetin'den geldi.
Galatasarayımızın, UEFA Avrupa Ligi 3. turundaki rakibi İsrail temsilcisi Maccabi Netanya oldu. Galatasarayımız, İsrail temsilcisi Netenya ile ilk maçı 30 Temmuz'da deplasmanda, rövanşı ise 6 Ağustos'ta İstanbul'da oynayacak.
RIJKAARD'IN KAFASINDAKİ DÖRTLÜ!
Kazakistan'da oynanan karşılaşmada yedek ağırlıklı bir kadro ile mücadele eden takımımızda, teknik direktör Frank Rijkaard, rövanş karşılaşmasında işi biraz daha sıkı tuttu ve daha tecrübeli, daha yetenekli oyuncuları sahaya sürdü. De Santics'in ayrılmasından sonra yeni transferimiz Leo Franco ile büyük bir mücadele içerisine giren Orkun Uşak, ilk karşılaşmada olduğu gibi rövanş maçında da kaledeki yerini aldı.
KALEDE YİNE ORKUN!
Frank Rijkaard'ın tam olarak randıman alamadığı ve bir başka kulübe kiralık olarak gönderilmesi gündemde olan Aykut Erçetin ise yedek kulübesinde görev bekledi. Klasik dörtlü savunma anlayışından bu maçta da vazgeçmeyen Hollandalı teknik adamımız, çift stoperde Servet Çetin ve Gökhan Zan ikilisine şans verdi. İlk maçta sol kanattan genç Alparslan'a forma veren Rijkaard, bu karşılaşmada ise deneyimli oyuncumuz Hakan Kadir Balta'yı sol bekte görevlendirdi. Hollandalı teknik adam beklenenin aksine; uzun bir sakatlık sürecinden sonra yeniden takıma dönen ve özellikle Hollanda kampında sergilediği etkili performans ve çalışma azmiyle göz dolduran Uğur Uçar'ın yerine sağ bekte Sabri'yi sahaya sürdü.
BARIŞ'IN YERİNE SERDAR
Forma savaşının yaşandığı orta sahada Ayhan, Mustafa Sarp ve genç Serdar Eylik'e şans veren Frank Rijkaard, oynattığı sisteminin zorunluluğu olarak sol koridoru Arda Turan'a, sağ koridoru ise Yaser'e teslim etti. Kazakistan'da oynanan karşılaşmada oyuna sonradan giren ve takımımızın tek golüne imza atan Milan Baros ise Frank Rijkaard tarafından tek santrfor olarak görevlendirildi. Bu karşılaşmada ilk 11'de görev alması beklenen Harry Kewell ise Hollandalı teknik adamdan yedek kulübesinde şans bekledi. Öte yandan Rijkaard'ın Barış Özbek'in yerine orta alanda genç Serdar Eyilik'e forma vermesi otoriteler tarafından radikal ve şaşırtıcı bir karar olarak yorumlandı.
YASER VE BAROS İLE YOKLADIK AMA...
Karşılaşmaya temkinli başlayan takımımız özellikle orta alanda çok pas yaparak, Tobol'un sahaya yayılış sistemini bozmak istedi. Orta alanda Arda'nın liderliğinde dakikalar ilerledikçe, Tobol yarı sahasına yerleşmeyen başlayan Galatasarayımız'da özellikle maçın ilk bölümünde kanat varyasyonlarına olan eğilim dikkatlerden kaçmadı. Soldan genç Serdar, sağdan ise Yaser'in kanat bindirmeleriyle katı Tobol savunmasının dengesini bozmayan çalışan takımımızda, Milan Baros'un hücum bölgesinde yalnız ve etkisiz kaldığı gözlendi. Dakikalar ilerledikçe oyuna ağırlığı koyan takımımız, karşılaşmanın 6. dakikasında Yaser ile gol çok yaklaştı ama olmadı. Serdar'ın soldan şık ortasında bir anda ceza yayı içerisinde müsait durumda kalan Yaser, iyi yükseldi ama etkili bir kafa vuruşu yapamadı. Mutlak bir golden olduk.
OYUN ARDA'NIN ÜZERİNE KURULU
Ali Sami Yen Stadı'nı dolduran binlerce kişi gol için sabırsızlanmaya başladığı anda Milan Baros sahneye çıktı! Maçın 12. dakikasında Arda'nın akıl dolu pasında bir anda kaleci Petukhov ile karşı karşıya kalan Baros, deneyimli kaleciden meşin yuvarlağı kurtaramadı ve bir anlamda hevesimizde kursağımızda kaldı. Oyunun son bölümlerinden iyiden iyiye risk almaya başlayan takımımız 36. dakikada önce Baros ile yokladı Tobol kalesini ardından Arda ile ama olmadı olmadı. Tobol kalecisi Petukhov, bir dakika kendini aştı adeta!
Oyun planını Arda Turan üzerine kuran Frank Rijkaard'ın, kanatlarda Yaser ve Serdar'ı kullanmayı tercih etmesi, ilk 45 dakikalık bölümde hücum varyasyonlerimiz olumsuz yönde etkiledi. İlerleyen dakikalarda savunma kurgumuzun orta alana biraz daha yaklaşması, Mustafa Sarp'ın oyunu iyi yönledirmesi ve beklerin hücum bölgesine verdiği destek oyunun kontrolünün tamamen takımımıza geçmesini sağladı. Her ne kadar oyuna tüm yönleriyle hakim olsak da, beklenen pozisyonları üretememiz ilk yarının en büyük hayal kırıklığıydı şüphesiz.
AMAN ÇOCUKLAR!!!
İlk yarıda oldukça etkisiz olan Yaser'in yerine ikinci yarıya Harry Kewell ile başlayan Frank Rijkaard, genç Serdar'ın da talihsiz sakatlığı ile Linderoth'u sahaya sürdü. Uzun bir süreden sonra yeniden sahalara dönen Linderoth'u takıma yeniden adapte etmek isteyen Hollandalı teknik adam, İsveçli futbolcunun oyuna girmesiyle sistem içerisinde de bazı değişikliklere gitmek zorunda kaldı. Takımımızın, bir türlü oyun konsantrasyonunu sağlayamaması, rakip takım Tobol'a da her geçen dakika cesaret vermeye başladı. Özellikle savunmamız arasına atılan derinlemesine toplarla kalemizde etkili pozisyonlar yakalan Kazakistan temsilcisi, kalecimiz Orkun'un başarılı kurtarışları ve ileri ikilide görev yapan oyuncularının tecrübesizlikleri, cüretkarlıkları nedeniyle aradığı golü bulamadı... İyi ki bulamadı...
HAYDİ ARTIK GELSİN ŞU GOL VE...
Tobias Linderoth'un oyuna girmesiyle orta alanda top yapan, baskı kuran ve biraz daha ısıran bir takım haline gelen Galatasarayımız, katı Tobol savunmasını uzaktan atılan şutlarla açmaya çalıştı. Sabri ve Kewell'ın başarısız denemeleri, Baros'un istediği topları bir türlü alamaması, Arda'nın yeni sistem ve getirdikleri içerisinde saman alevi gibi parlaması 60 dakika boyunca Tobol karşısında yaşadığımı 'hayal kırıklığının' temek dayanağını oluşturdu. 'Tempo düştü, canlamamız lazım' derken 64. dakikada Mustafa Sarp sahneye çıktı ve istediğimiz, beklediğimiz, özlediğimiz o golü Tobol ağlarına bıraktı. Mustafa Sarp'ın golünden sonra daha da rahatlayan takımımız, oyunu rölantiye alarak Tobol'u beklemeye başladı. Topla daha fazla oynamaya başlayan Galatasarayımız, Tobol'un da daha fazla risk almaya başlaması ve paniklemesiyle Ali Sami Yen Stadı'nda istediği ortamı da buldu. Oganize ataklarla bir gol daha bularak Tobol'a öldürücü darbeyi vurmak isteyen Galatasarayımız, oyunun son bölümlerinde Servet Çetin'in attığı şık kafa golüyle skoru 2-0'a taşıdı ve maçtan galibiyetle ayrıldı.
Kaynak: Webaslan.com