S
SiR ReaLiST
Guest

Arda Bursaspor'a karşı zor!!!
Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Arda Turan'ın, kasık adalesindeki zorlanma yüzünden cuma günü Bursaspor karşısında forma giyemeyebileceği öğrenildi.
Turkcell Süper Lig'in 23. haftasında Bursaspor'u konuk edecek Galatasaray'ın salı günü yaptığı çalışmaya katılamayan Arda'nın hastanede yapılan ayrıntılı kontrolünde kasık bölgesinde derin kas gruplarında zorlanma tespit edildi.
Sağlık ekibi tarafından yakın kontrole alınan Arda'nın tedavisine hemen başlandı.
Konyaspor maçında kendisini aşırı zorlayan genç futbolcunun ağrılarının şiddetli olduğu ve cuma günü oynanacak Bursaspor maçında forma giymesinin riskli olabileceği öğrenildi.
NTVSPOR
_______________________________________________________________
SAĞLAM'IN HEDEFİ BÜYÜK

Sporx.com bu kez Bursa'da! Bursa'da artık yepyeni bir hava var. Yeşil-beyazlıların son yıllardaki kötü durumuyla, Ertuğrul Sağlam'ın takımın başına geçtiği günden sonrasını birbirinden keskin çizgilerle ayırmalıyız. Bursa'da hangi futbolcu ya da taraftarla konuşursak konuşalım Ertuğrul Sağlam ile birlikte güvenlerinin yeniden yerine geldiğini ve büyük hedefleri artık ciddi ciddi düşünebildiklerini gördük.
Bu güven ve inanç özellikle Bursa gibi potansiyeli çok yüksek bir şehirde yeniden filizlenmeye başlarsa, güzel günlerin çok uzak olmadığını da rahat bir şekilde söyleyebiliriz.
Editörümüz Hilmi Sever, Bursaspor'un son derece modern olan Özlüce Tesisleri'nde, Ertuğrul Sağlam ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdi.
Anadolu takımlarını yerinden ziyaret etmeye ve son durumları hakkında en sıcak bilgileri sizlere aktarmaya devam ediyoruz. Uzun süredir istediğimiz Bursaspor ziyaretini de nihayet gerçekleştirdik. Bursa'da gerçekten çok sıcak bir şekilde karşılandık, Ertuğrul Sağlam her zamanki beyefendi duruşu ve nezaketiyle röportaj talebimizi kabul etti ve sorularımıza net yanıtlar verdi. Daha önce Kayserispor'un başındayken de röportaj yapma fırsatı bulduğum Sağlam ile bir kez daha bir araya gelmek beni de çok mutlu etti. Beşiktaş ile ilgili sorularımıza mesafeli yaklaşan genç teknik adamın, Bursaspor'la ilgili önüne koyduğu hedeflere inancı konuşmasının her kelimesinde ortaya çıkıyordu.

- Taraftarla mükemmel bir uyumunuz var bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
“Öncelikle şunu gururla söylemek istiyorum, gerçekten çok önemli bir taraftar kitlemiz var ve diğer Anadolu şehirlerinden çok farklı olarak bunu belki bir tek Trabzon'da görebiliriz taraftar bilinci ve Bursaspor sevgisinin de ön plana çıktığı bir şehirdeyiz. Diğer Anadolu şehirlerine baktığımız zaman, şehrin takımı belki de oranın dördüncü ya da beşinci takımı hüviyetinde. İnsanlara sorduğunuz zaman önce üç büyükleri söylüyor daha sonra kendi takımlarını söylüyorlar. Bursa'da ise bu soruyu sorduğunuz zaman ise büyük bir çoğunluktan gururla Bursasporluyum sözünü duyabiliyorsunuz. Tabii bu da önünüzde büyük hedefleriniz varsa sizi bu hedefler doğrultusunda umutlandıran bir etken. Bursa'da taraftarlık bilinci oturmuş ve bu da bizleri mutlu ediyor. Taraftarımızın bizim iyi ve kötü günümüzde yanımızda olması bizim için çok önemli. Teknik kadro, taraftar ve takım arasındaki inancı ve güvenin üst seviyede olması bir takımın başarılı olabilmesi için çok önemli bir kriter.”
“YEDİ TAKIMDAN TEKLİF ALDIM”
- Bursaspor'un başına gelmenizi açıkçası çok fazla beklemiyorduk. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra bir süre ara vermeniz bekleniyordu. Bursaspor'un teklifini kabul etmenizdeki etkenler nelerdi?
“Açıkçası benim de kafamda böyle bir düşünce yoktu. Hatta bu dönem içinde yedi takımdan teklif geldi. Antrenörü ayrılan takımlar ilk olarak bizi arıyordu, benim de hedeflerim arasında ilk olarak yurt dışından bir takım çalıştırmak vardı. Bunun yanında yurt dışından birkaç teklif aldım ama bu teklifler çok olgunlaşmadı. Bizim ülkemizdeki gibi bu değişiklikler çok çabuk olmuyor. Daha sonra çalışmak ve bir şeyler ortaya koymak istedim. Bu düşünce içine girerken yeniden ülke futbolunda ses getirebilmek, bir takımı bir yerlerden bir yerlere getirmek ve bir hedefe koşmak düşüncesi içerisine girince Bursa'daki potansiyele inanarak, bu işin yapılabileceği takım olarak da Bursaspor'u gördüğüm için bu duygularım harekete geçmeye başladı. Aynı zamanda bu ülkede dört büyük dışında bir takım şampiyon olacaksa kime sorarsanız sorun Bursaspor yanıtını alırsınız.
Sayın Başkanımız ve yöneticilerimizin düşüncesi ve yaklaşımı da çok hoşuma gitti. Onlar da bugüne kadar yaşadıkları olaylardan dersler almış olacaklar ki benim onlardan isteyeceklerimi daha istemeden, onlar benden istedi. ‘Uzun bir yapılanma, planlı çalışma, taraftar ve şehirle bütünleşerek Bursa'daki potansiyeli nasıl ortaya çıkarabiliriz' sözleri beni de heyecanlandırdı. Bursa'da bir takımın başarılı olabilmesi için çok önemli bir potansiyel var. Bursa futbol kültürünün üst seviyede yaşandığı bir şehir. Kötü gününde bile üç büyüklerin tribünlerinde görmediği sayıda taraftar, 14-15 bin taraftarımız her maça geliyor. Şehrimiz de çok güzel bir şehir. İlerleyen dönemlerde bir futbolcuyu Bursa'ya çok rahat bir şekilde getirebilirsiniz. Ekonomik olarak da çok güçlü bir şehir, istenildiği zaman 7-8 trilyon gibi bir parayı kısa sürede toplamış bir şehir. İnanıyorum ki bundan sonra da yine böyle bir organizasyonla oluşturulan maddi kaynağın çok daha fazlası oluşturulabilir. Bursaspor takımı geçmişe baktığınız zaman ülke futboluna en önemli kaynağı oluşturmuş şehirdir, alt yapımız çok güçlü. Bu saydıklarımı bir araya getirince Bursa'da iyi bir programla birkaç sene içerisinde bu atılımı gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum.”
“ŞAMPİYONLUK ÇOK ÖNEMLİ BİR KELİME”
-Bursaspor için şampiyonluk sözünü ne zaman söyleyebiliriz?
“Şampiyonluk çok önemli bir kelime. Şampiyonluk sözünü telaffuz ettiğiniz zaman bu sözün içini çok iyi bir şekilde kullanmak lazım. Bunu da bir cümlede kullanıyorsanız çok iyi düşünmek lazım. Yakın geçmişe baktığınız zaman bu söylemle yola çıkan ve büyük paralar harcayan kulüplerin başarısızlıklarını görebilmekteyiz. O yüzden bizim şampiyonluktan bahsedebilmemiz için bazı şeyleri çok iyi yerine oturtmamız, bütünlüğü sağlamamız lazım. Bu nedenle üç buçuk yıllık bir sözleşmeye imza attık. O sürenin içerisinde mi olur, sonunda mı olur geldiğimiz nokta bize bu kelimeyi kullandıracak. Şampiyonluktan bahsetmek için şu an çok erken, gidişat, yapılanlar ortaya çıkacak o zaman bu kelimeyi belki biz de kullanırız. Amacımız bu kelimeyi kullanmak. Yalnızca kullanmakla da kalmak istemiyoruz. Göreve ilk geldiğimiz günden beri insanlara verdiğimiz güven bizim umutlanmamızı sağlıyor.”
- Hocam birçok takımdan teklif aldığınızı söylemiştiniz. Türkiye'dekileri söylemek istemezsiniz ama yurtdışından hangi takımlardı?
“Fransa ve Belçika'dan teklif aldım. Kulüp adı vermeyim çünkü daha önce bu konuyla alakalı bir sıkıntı yaşamıştık. Ayrıca o takımları da şu anda çalıştıran teknik adamlar var saygısızlık olabilir.”
“ALNIM AÇIK, BAŞIM DİK”

-İnönü Stadı'na Bursaspor'un başında çıktığınız zaman neler hissedeceksiniz?
“Şu anda çok önemli bir kulübün başında çalışıyorum. Bu nedenle bu konulara pek girmek istemiyorum. Bugüne kadar Samsunspor'da futbol oynadım, hocalık yaptım, Beşiktaş'ta futbol oynadım ve hocalık yaptım, Kayseripor'da yalnızca teknik direktörlük yaptım. Allah'a şükürler olsun bugüne kadar daha önce çalıştığım kulüplerle oynadığım maçlarda en ufak bir sıkıntıyla karşılaşmadım, her çalıştığım yere gittim zaman güzel karşılandım. Samsunspor'a karşı oynarken Beşiktaş forması giydim, Beşiktaş'ta Kayserispor'a karşı teknik direktörlük yaptım. Böyle çok örnek var. Şimdi Bursaspor'un başında İnönü'ye çıkacağım. Hep alnım açık ve başım dik bir şekilde sahaya çıktım. Bugüne kadar çalışmış olduğum camialarda ne kendimi ne de camiamı zor durumda bırakacak hareket ve söylemin içerisinde olmadım. Bu da gittiğimiz yerlerdeki insanlar tarafından saygıyla muamele görmemizi sağladı. Tabii ki duygular karışıyor, geçtiğimiz hafta Kayserispor ile oynadık. Kayseri'de emek verdiğimiz takımı bir yerlerden başka yerlere getirdik. Tabi duygu karmaşaları yaşıyoruz ama profesyonellik hep ağır basmıştır. Şu an çalıştığımız takımın menfaati için elimizden gelen tüm gayreti gösteririz.”
-Sizin için tribünler ‘Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam' dediler. Bu da az önce konuştuğumuz ‘şampiyonluk' kelimesi gibi içi doldurulması gereken ve herkese söylenmeyen bir cümle. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?
“Tabii bu sözler insana mutluluk veriyor ve bir taraftan da sorumluk yüklüyor. Demek ki insanlar bizi severken bizden de bir şeyler bekliyorlar. Futbol oynadığım dönemlerde de bu duyguyu yaşadım, şimdi antrenörken de bu duyguyu yaşıyorum. Türk antrenörlüğü adına bizi seven ve saygı gösteren insanların bizden bir şeyler beklediğini çok iyi biliyorum. İnsanların bizden beklentilerini karşılayabilmek için daha fazla üretmek zorunda olduğumuzu biliyorum, bu da daha fazla çalışmamızı gerektiriyor. Sorumluluk duygusu içinde olan bir insan olarak da sorumluluğum yerine getirmek için bir yük de bize yüklüyor.”

- Beşiktaş'ta sezona başladınız ve yalnızca bir mağlubiyetten sonra görevi bıraktınız….
“O şekilde davranmam gerekiyordu, geçmişte insanlara verdiğim güven ve saygınlık adına, gelecekte de bu konuda bir sıkıntı yaşamamak için o gün o şekilde davranmak zorunda kaldım. Herkes için bu karar hayırlı olur inşallah.”
- Hedefleriniz arasında Milli Takım teknik direktörlüğü var mı? Duruşunuzla bir çok kişi tarafından bu göreve yakıştırılıyorsunuz...
“Şu anda Milli Takım'da bizim hocamız var. Çok sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz bir insan. Tabii ki her Türk antrenörünün hayalinde büyük bir takım çalıştırmak, milli takımda görev yapmak, Ay-yıldızlı formaya hizmet etmek ve ülkemizi temsil etmek vardır. Ama kısa vadede böyle bir düşüncem yok. Şu andaki en büyük beklentim Bursaspor'da taraftarın ve camianın beklediği başarıya ulaşmak var. Ondan sonraki süreçte neler yaşanacağı tabii ki bilinmez.”
- Bursaspor TV projesi hizmete girmek üzere. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
“Bursa'nın bu gibi projeleri destekleyecek önemli bir taraftar grubu olduğu için ben bu projenin başarılı olacağını ve kabul göreceğini düşünüyorum. Tabii taraftarlık bilincinin üst seviyede yaşandığı bir şehir olduğu için büyük ilgi görecektir.”
"BEŞ AYLIK MUKAVELE YAPIP PARAMI DA ALABİLİRDİM"
- Türkiye'de 20-25 takım çalıştıran teknik direktörler var. Sizin böyle bir korkunuz ya da ben böyle çok gezen bir teknik direktör olmayacağım gibi bir düşünceniz var mı?
“Hayatın neler getireceğini kestirmek mümkün değil ama bizim zaten bundan önceki dönemde ortaya koyduğumuz performans, işimize saygı duymamız beni endişeye sevk etmiyor. Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra şunu her fırsatta söyledim: İnandığım, güvendiğim, kendi felsefemizi uygulayabileceğimiz, hem bize katkı sağlayacak, hem de bizim katkı sağlayabileceğimiz, bir yerden alıp bir yerlere getirebileceğimiz ve başarılı olma yolunda bize o imkanı sağlayabilecek bir kulüp varsa bu kulüp ikinci ligde de olabilir demiştim. Ama bu beni böyle bir endişeye sevk etmiyor, ben inandığım her yerde çalışabilirim. Bunları söylerken tabii ki benim de o kulüplerden bazı isteklerum var. Burada esas amaç ortaya bir şeyler koyabilmek, futbolumuza bir şeyler kazandırabilmek ve yeni yetenekleri ortaya çıkartabilmek. Bursaspor'da çalışmamın en önemli sebeplerinden birkaç tanesi bu. Günü geçiştirmek adına hiçbir yerde çalışmam, o yüzden 3,5 yıllık mukavele yaptık. Yoksa beş aylık mukavele yapıp, beş aylık parayı cebime koyup oluşacak duruma göre yeni bir duruş gösterebilirdim. Yakın gelecekte de hiçbir yerden beklentim olmadan uzun süreli mukaveleyi bu yüzden yaptım.”
"YABANCI OYUNCU TRANSFERİ ÇALIŞMALARIMIZ BAŞLADI"

- Bursaspor yabancı oyuncu konusunda yıllardır sıkıntı yaşıyor. Yabancı oyunculardan verim alamamak takımın gücünü tam olarak ortaya koyamamasına neden oldu. İlk sorum devre arasında transfer ettiğiniz Brezilyalı Tadeu ve Güney Koreli Shin'in performansından memnun musunuz? İkinci sorum ise sizce de başarısızlığın önemli sebeplerinden biri yabancı oyuncu da isabetli seçimler yapılamamasıydı?
“6+2 kuralı ile sekiz tane yabancı oyuncu oynatabiliyorsunuz. Yabancı oyuncu konusunda iyi tercihler yapabilirseniz büyük güç kazanıyorsunuz. Daha önce Kayserispor'da bunu yaptık, sonra da Sivasspor bunu yaptı. İlk 11'inizde 6 tane yabancı oyuncu oynatabiliyorsunuz, yani bir takımın yarısından fazla. Yabancı konusunda 6'da 6 doğru tercih yapamayabilirsiniz ama en azından 3-4 oyuncuyu doğru tercih yaparsanız, bu takımınızın performansına çok olumlu etki yapıyor. Kendi takımınızda da üç dört tane kaliteli yerli oyuncu varsa artı olarak buna da alt yapıdan birkaç oyuncu katarsanız çok sağlam bir oyuncu oluşturdunuz demektir. Yani yabancı konusunda iyi bir araştırmayla 3-4 yabancı ve var olan imkanlarınızı birleştirirseniz ortaya çok kaliteli bir takım çıkartabilirsiniz. Biz şu an bunu yapmaya çalışıyorum. Tadeu uzun süredir izlediğimiz bir oyuncuydu, 1,5 ay kadar antrenman yapmamıştı ama yavaş yavaş kullanmaya başladık. Sivasspor maçında da golünü attı. Shin'in transferinde ise, sağ olsun Şenol Hoca'nın bize katkısı oldu. Daha önceki Dünya Kupası'nda Shin'i izlemiştik. Onun da şu ana kadar bir gollük katkısı oldu. Henüz ikisi de istediğimiz fiziksel kaliteye ulaşmış değiller. İkisi de dünyanın öbür ucundan geldiler ve Türkiye'de farklı bir kültüre geldiler, bir uyum sürecinden geçiriyorlar.
Bunun yanında yabancı oyuncu transferiyle ilgili çalışmalarımız da başladı. İnşallah sezon bitmeden hangi mevkiye transfer yapacağımızın tespitlerini yapıp kaliteli oyuncuları kadromuza katıp, daha kaliteli bir kadroyla önemli başarılara imza atacağız.”

"ÇOK KARAKTERLİ OYUNCULARIM VAR"
- İki tane yabancı forvet aldınız, elinizde Sercan ve Gökhan Güleç gibi golcüler de var. Bu siz de tatlı bir sıkıntı yaratıyor mu?
“Elinizde bol alternatifin olması birkaç yönden faydası oluyor. İlk olarak sakat veya cezalı durumunda kimi oynatacağınızı düşünmüyorsunuz. İkincisi oyuncular formayı kaybetmemek için ayrı bir çaba sarf ediyor. Oyuncular şunu biliyor ki, aldıkları şansı iyi değerlendirmek zorundalar ve formayı bırakmalılar. Zaman zaman kişilik ve karakter yönünden sıkıntı yaşayan bir grupla çalışıyorsanız bu gibi durumlar zafiyet yaratıyor, ancak Allah'a şükür bizim takımımızda bu karakterde oyuncular yok. Herkes birbirine destek oluyor ve arkadaşı oynadığı zaman ona tüm desteğini veriyor. Fazla oyuncu olmasının bugüne kadar hep avantajlarını yaşadık inşallah böyle devam eder.”
- Yabancı oyuncu arayışlarımız başladı dediniz? Hangi mevkilere transfer yapmayı düşünüyorsunuz?
“Bunu şu an için söylemek doğru olmaz, çünkü o mevkilerde oynayan arkadaşlarımız var.”
- Peki kaç yabancı transfer etmeyi düşünüyorsunuz?
“Şu an için üç yabancı oyuncuyla oynuyoruz. Geldiğimiz günden beri en fazla üç oyuncuyla oynadık. Kadromuzda dört beş oyuncu var, yabancı oyuncudan yana tercih kullanacaksak bunların elimizdeki oyunculardan kaliteli olması gerekiyor. Alacağımız isimler ilk 11'imizde doğrudan oynayacak oyuncular olacak.”
"KAYSERİSPOR DAHA İYİ YERLERE GELECEKTİR"
- Kayserispor sizin ardınızdan beklenen patlamayı yakalayamadı. Evet yine orta sıralarda yer alıyor, ancak artık herkes Kayserispor'dan daha büyük bir çıkış bekliyordu, olmadı…
“Kayserispor benim ardımdan ligi 5. sırada bitirdi ve Türkiye Kupası'nı kazandı, çok da kolay işler değil. Tolunay Hoca, yıllarca kader birliği ettiğim Süleyman Hurma ve Başkanımız Recep Mamur benim için çok özel insanlar. Tabii kendi oynayacağım maçlar haricinde başarılı olmaları bizi de mutlu ediyor. Ama bu sene büyük şanssızlıklar yaşadılar. Önemli oyuncuları sakatlandı ve belki de gelebilecekleri noktanın çok altında olmalarına neden oldu. Bundan sonraki dönemde Kayserispor'un daha iyi yerlere gelebileceğine inanıyorum. Çünkü Kayseri'deki dostlarımla da sürekli konuşuyorum ve onlar da şanssızlıklardan yakınıyorlar.”
- Tolunay Kafkas ile dostluğunuzu biliyoruz ama buna rağmen Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra Kayseri'ye maç izlemeye gittiğinizde, sürekli olarak Kayserispor'un başına geçeceğiniz yönünde haberler çıkıyor. Siz bu konuda neler söyleyeceksiniz?
“Bu konuda ülkemizde çok kötü bir anlayış var. İnsanımız maalesef geçmişte yaşadığı kötü olaylardan dolayı iki antrenörün dost olabileceğini aklından geçiremiyor. Ya da bir antrenör çalışmadığı dönemde başka bir takımın maçına gittiği zaman oradan bir görev bekliyor haberleri çıkıyor. Bu düşünceleri kırmamız lazım. Beynimizdeki bu kötü anlayışı ortadan kaldırmamız lazım. Bu düşünceyi ortaya atanların kafalarında hep bu yönde düşünceler olduğu için böyle düşünüyorlar.
Ben Samsunspor'da çalıştım, Samsun şehrine gittiğim zaman göğsümü gererek, insanlardan saygı görerek Samsunspor Kulübü'nü ziyaret edebiliyorum. Kayseri'ye, Beşiktaş'ta çalıştığım dönemde de gitmiştim, hocayla görüşmüştüm, birlikte yemek yemiştik. Çalışmadığım dönemde de gittim hocayla yine bir araya geldik ve halkın arasında rahat bir şekilde gezdik. Kafamda kötü düşünceler olmadığı için çok rahat bunları yaptım ama maalesef insanlarımızın çoğu bu tür olaylarla karşılaştığı için böyle şeyler ortaya atıyorlar. Tolunay Hoca ile Kayserispor maçından önce ve sonra yine konuştuk. İnsanlar artık bunlara alışmalı, iki antrenörün dost olması yadırganmamalı.”
"AYDIN'I ZORLA GETİREMEZDİK"

- Aydın Karabulut transferi adeta yılan hikâyesine döndü ve sonunda Beşiktaş'ta kaldı. Sizce Aydın, Beşiktaş'ta kalmakla doğru bir karar verdi mi?
“Aydın profesyonel bir futbolcu, kendi kararını kendi verebilecek yaşta da bir oyuncu. Biz Yusuf'un transferinden dolayı Tuna'yı ve Aydın'ı istedik. Tuna ile görüştüğümde Bursaspor'a seve seve gelirim dedi. Futbol oynamak istiyorum ve sizin de orada olmanız çok önemli dedi. Aydın ile konuştuğumda ise gelmek istemediğini söyledi. Tabi bu gönül işi, bir oyuncuyu zorla bir yere getirip oynatamazsınız.”
- Şöyle bir düşünce vardı; Aydın, Ertuğrul Hocasının yanına gelip kendisini yetiştirebilirdi…
“Tabii bunu bilemeyiz, belki Aydın Beşiktaş'ta kendisini ispatlayacak ve formasını giyecek. İnsanlar kendi gelecekleriyle alakalı karaları kendileri veriyorsa, neticelerine de katlanmalı.”
"YUSUF BEŞİKTAŞ'TA BAŞARILI OLACAKTIR"
- Yusuf sizce Bursaspor için büyük kayıp mı?
“Yusuf Türk futbolu için önemli bir oyuncu, Bursaspor için de önemli bir oyuncuydu. Bizim geldiğimiz noktada Yusuf'un Bursaspor'la bağı tamamen kopmuştu, ondan sonraki dönemde bu durumu onarmak çok zor olacağı için böyle bir transfere izin verdik. Bursaspor'un menfaatleri de öne çıktı ve bu defter de böylece kapanmış oldu.”
- Yusuf Şimşek, Beşiktaş'ta başarılı olabilir mi?
“Olacaktır tabii ki. Yusuf kalitesinde bir oyuncunun başarılı olamaması için hiçbir sebep yok.”
- Sivasspor iki senedir zirveyi zorluyor. Sivasspor'un bu sezon şampiyon olması futbolumuzda bir şeyleri değiştirebilir mi? Yoksa sadece farklı bir şampiyon mu görmüş oluruz? Bu bir kırılma noktası olur mu?
“Değiştirebilir. Eğer Sivasspor şampiyon olabiliyorsa neden Denizlispor, Bursaspor, Kayerispor olmasın denilir. Bu durum bir kapıyı arayabilir ve bir kırılma noktası olabilir.”
- Sizi bu sezon ortaya koyduğu performansla şaşırtan bir takım var mı?
“Ankaraspor belirli bir dönem iyi gitti, Trabzonspor birçok transfer yaptı ve adaptasyon sürecinin yaşanması beklenirken, onların bu süreci çok çabuk atlatması tüm spor kamuoyunu şaşırttı. Trabzonspor'dan başarı bekleniyordu ama bu başarının belirli bir zaman sonra gelebileceği düşünülüyordu. Onlar kendi içinde ürettiği değerler ile bu sıkıntılı süreci çok fazla yaşamadan atlattılar. Bu hem onlar adına hem de Türk futbolu adına olumlu bir gelişme.”
SAĞLAM'A GÖRE EN İYİ YERLİ OYUNCULAR...

- Size göre Türkiye'deki en iyi yerli oyuncu kim?
“Birçok isim var. Arda ve Servet çok iyi oyuncular, Serdar Özkan daha iyi olacaktır, Batuhan'ın bir çıkış yapacağını düşünüyorum. Bizim takımımıza bakacak olursak Sercan çok yakın zamanda isminden daha fazla bahsettirecektir, Erhan Albayrak ve Muhammet Demir diye iki oyuncumuz var onlar da adından söz ettirecektir. Gökhan Gönül, Gökhan Ünal, Mehmet Topuz, Eren Güngör de beğendiğim ve potansiyeli yüksek oyuncular.”
"SERCAN'IN TRANSFERİ İÇİN ÇOK ERKEN"
- Sercan'ın üç büyüklere ya da Avrupa'ya transfer olması için erken mi?
“Bence çok erken. Zaten o yüzden izin vermedik. Sercan daha 19 yaşında genç bir çocuk. Sercan henüz bir şey yapmış değil, şu an yıldız adayı. Sercan çıkar aslanlar gibi topunu oynar sene de 20–25 gol atar ve bunu istikrarlı bir şekilde devam ettirir. Biz de hem kendi, hem de onun menfaatleri doğrultusunda transferine izin veririz. Sercan ömür boyu Bursaspor'da oynayacak diye bir düşüncemiz yok ama henüz Bursaspor'da yapacaklarının 5'te 1'ini yapmış değil.
Biz de elimizdeki bir değeri de daha tam olmadan, kalitesini ortaya çıkartmadan bir yere göndermeyiz. Kimse böyle bir beklenti içerisinde olmasın. Sercan, Bursaspor'da yapacaklarını yapar daha üst düzey bir takımda oynamak gibi bir seviyeye gelirse, hem geleceğini yok etmemek hem de Bursaspor'un menfaatlerine zarar vermemek adına bu transfere izin veririz. Gideriz Başkanımızla beraber gittiği yere teslim ederiz. Henüz bu seviyede değil, bunun için çok çalışması gerekir.”
- Milli Takımımızın İspanya maçlarıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
“Milli Takımımız, son Avrupa Şampiyonası'nda neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdi. Dolayısıyla çok zor durumlardan çıkmasını bildi ve çok büyük bir başarı elde etti. Tabii İspanya şu anda dünya sıralamasında birinci ve son Avrupa Şampiyonu, bunun yanında evinde uzun zamandır yenilmiyor. İspanya ile çok zor maçlar oynayacağız ama galibiyetler imkânsız değil. Ben Milli Takımımızın başarılı olacağına yürekten inanıyorum.”
___________________________________________________________
"F.BAHÇE İÇİN ERKENDİ"

Bursa'da röportajlarımız tüm hızıyla devam ediyor. Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam'ın ardından, sıradaki konuğumuz Avrupa'nın dev takımlarını peşinde koşturan yeşil-beyazlıların genç golcüsü Sercan Yıldırım. Bu sezon oynadığı ilk maçta Bursaspor formasıyla gol atmayı başaran ve o günden sonra takımının en önemli isimlerinin başında gelen genç golcü ile çok özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Editörümüz Hilmi Sever'in transferi ve hedefleri ile ilgili sorularını yanıtlayan yıldız oyuncu, Avrupa'da futbol hayatını sürürmeyi çok istediğini ancak futbolunu daha da geliştirdikten sonra bu arzusunu gerçekleştirmek istediğini özellikle vurguladı.
Şimdi bu röportajı sizlere aktarıyoruz...
-Bursaspor'un bu sezonki hedefleri nelerdi?
“Bu sezon ilk hedefimiz Türkiye Kupası'nda final oynamaktı ama çeyrek finalde elendik. Bir de ilk 5'e girmek istiyorduk, zor bir hedef ama daha önümüzde uzun haftalar var inşallah bunu gerçekleştiririz.”
“MANCHESTER'DAN TEKLİF ALDIM”
-Manchester United'tan resmi teklif aldın mı?
“Evet, Levent Kızıl'ın başkan olduğu dönemde teklif geldi. Manchester'dan gelen teklif, Başkanımızın ayrılma dönemine denk geldi. Böyle bir dönemde teklif geldiği için de başkanımız tam olarak karar veremedi ve gelecek yönetime bu kararı bıraktı. Manchester United kulübü yöneticileri ile İstanbul'da bir görüşme oldu ama Başkanımız Levent Kızıl, onlara olumsuz yanıt vermişti.”
-Bunu büyük bir fırsatın kaçması olarak değerlendiriyor musun?
“Hayır, böyle değerlendirmiyorum. Böylesi daha da iyi oldu diyebiliriz. Bursaspor'da kendimi daha çok geliştirip, ilerleyen yıllarda daha hazır bir şekilde Avrupa'ya transfer olacağıma inanıyorum. Bu daha hayırlı oldu diyebilirim.”
-İngiliz kulüplerinin ilk dikkatini genç milli takımla Londra'da oynadığınız Pepsi Cup'ta çekmiştin…
“Evet o dönemde Milli Takımımızla bir çok farklı turnuvalara katılıyorduk. Yalnızca U–17 Milli Takımımızla Avrupa Şampiyonası'na katılamadım. Çapraz bağı operasyonu geçirmiştim. Genç Milli Takım'da çok iyi yıllar geçirdim ve kulüplerin dikkatini çektim.”
-Peki bu kulüplerin sana olan ilgisi devam ediyor mu?
“Arsenal'in halen beni izlediğini biliyorum.”
“TRANSFERİM İÇİN ERKENDİ”

-Fenerbahçe Kulübü'nden resmi olarak seninle ilgilendiği duyuruldu. Fenerbahçe'ye transferine sen nasıl bakıyordun?
“Sonuçta ben Bursaspor'un oyuncusuyum, Bursaspor'u da çok seviyorum. Taraftarın bana müthiş bir sevgisi var. Bu beni çok mutlu ediyor. Fenerbahçe'ye gitseydim, herkesin kafasında ‘oynar mı?' Sorusu vardı. Benim Fenerbahçe'de kaybolacağımı düşünüyorlardı. Ben kendime güveniyorum ama gerçekçi bakıldığında oynama şansımın az olduğunu ve henüz transferim için erken olduğu kanaatindeyim.”
-Fenerbahçe'de Semih Şentürk'ün bile birçok maçta yedek beklemesi sen de bir korku yarattı mı?
“Eğer transferim gerçekleşseydi her profesyonel oyuncu gibi ben de mücadelemi yapardım. Sonuçta bu iş sabır gerektiriyor ama formayı bir şekilde alacağımı olan inancım tamdı.”

-Taraftarın sana büyük bir sevgisi var. Hatta Güvenç Kurtar'ın gönderilmesinde de seni yedek bırakmasının büyük payı olduğu söylendi. Bu konuda sen neler söylersin?
“Tabii taraftarın müthiş derecede sevgisi beni mutlu ediyor. Daha 18 yaşında olmama rağmen böylesi büyük bir sevgi her futbolcuya nasip olmaz. Taraftarlarımız için iyi bir performans sergileyip onları mutlu etmek için elimden gelen her şeyi yapıyorum. Her zaman dediğimiz gibi şampiyonluğa oynamaya çalışacağız, inşallah önümüzdeki yıllarda şampiyonluğa ulaşacağız.”
“GÜVENÇ HOCAYA TEPKİNİN NEDENİ FARKLIYDI”
-Sorumun Güvenç Kurtar'ın gitmesi kısmına yanıt alamadım....
“Trabzonspor maçında, Güvenç Hoca'nın oyun tertibinden dolayı taraftar tepki gösterdi diye düşünüyorum ama sonuçta kazandık. Güvenç Hoca'nın beni oyuna almaması problemdi ama tabii ki benim de cezam son anda kalktı. Ben evden gelip kampa katıldım, o gün de ağır bir yükleme idmanı yapmıştım, takımdan ayrı olarak. Kesinlikle Güvenç Hoca'yı beni oynatmadığı için suçlu bulmuyorum. Bana Güven Hoca, maçtan önce nasıl oynayayabilir misin diye sormuştu. Ben de ikinci yarıda ya da maçın sonuna doğru oyuna alırsanız oynarım, elimden geleni yaparım demiştim. O da bana güvendi, ben de güveninin boşa çıkartmadım. Taraftarın tepkisi şundan da olabilir, iki tane defans oyuncusunu orta sahaya alması ve takımın geriye çekilmesi göze battı. Ben o maçta görevimi yaptım, oyuna girdim ve golümü attı.”
-Çok genç ve gözde bir oyuncusun, hedeflerin arasında neler var?
“Bursaspor'da şampiyonluk yaşamak ve kupalar almak istiyorum, daha sonra ise direk Avrupa'ya gitmek istiyorum.”

-Üç büyükler gibi bir hedefin yok mu?
“Hayır, şu an için böyle bir düşüncem ve arzum yok. Ama sonuçta kulübümün menfaatleri önemli. Avrupa olmadı diyelim, kulübümüz de verirse tabii ki her takım da oynarım. Sonuçta bunlar benim dışımda gelişecek olaylar.”
“ŞAMPİYON OLABİLİRİZ”
Bursaspor sence kısa bir süre sonra şampiyonluk yarışının içinde yer alabilecek mi?
Artık tüm takımlar birbirini yenebiliyor. Yeter ki takımlar o havaya girsin. İnanılmazı gerçekleştirmek diye bir laf var, ben de şampiyonluğa ulaşabileceğimize inanıyorum. Ayrıca en önemlisi teknik direktör ve yönetimin kalıcı olması gerekiyor. Kulüpler için istikrar şart. Bursa şehrinde de şampiyonluğa oynayacak bir takımı destekleyecek büyük bir potansiyel var.
-Türkiye'de genç oyunculara bakış açısından rahatsız mısın?
“Öncelikle hocaların bu konularda risk alması gerekiyor. Bir oyuncu, birden oynatılmamalı, tabii bu futbolcudan futbolcuya değişiyor. Genç bir oyuncunun psikolojisi çok önemli, heyecanlı olabilir ve performansını sahaya tam olarak yansıtamayabilir. Bazı oyuncular kısa süreler alarak kendisini geliştiriyor bazıları ise birden patlama yapabiliyor. Ben direk bir çıkış yakaladım, ligin ilk haftalarından itibaren. Genç oyuncular için en önemlisi yakaladığı çıkışı sürdürebilmektir. Dışarıdan bakıldığında da risk almanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
-Samet Aybaba'nın, Fenerbahçe maçından sonra yaptığı: “Bazı oyuncular erken havaya girdi” yönündeki açıklamasıyla ilgili seni hedef aldığı söylendi...
“Samet Hocamı çok seviyorum. Halen telefonda konuşuruz ve görüşürüz. Samet Hocamız hiçbir şeyi saklamaz her şeyi yüzünüze söyler. Hiçbir konuda benim kötülüğümü istediğini düşünmüyorum. Genç oyuncuların en büyük sorunu şımarmaları. Fenerbahçe maçında kötü bir performans sergilemiştim, belki de o an sinirli bir anına gelip bu sözcükleri söylemiştir diye düşünüyorum.”
“HABERLER PERFORMANSIMI ETKİLEDİ”

-Ara transfer döneminde adı geçen 3-4 isimden biriydin. Bu seni nasıl etkiledi?
“Bir haftalık süreçte, basında çıkan haberler beni baya etkiledi. Gidicek, gitmeyecek, kalacak, kalmayacak yönünde çıkan haberler baya bir bunalttı. Bu benim performansımı bir haftalık süreçte çok etkiledi. Formsuz olduğumda çevremdekiler de bunu söylüyorlardı. Formumu yakaladıktan sonra aynı haberler devam etti ama bu kez ben bu haberlere futbolumla yanıt verdim. Ama artık fazla etkilenmiyorum, profesyonel oyuncularız ve bu haberleri kafamıza takmamamız gerekiyor.”
-Müthiş bir şampiyonluk yarışı izliyoruz. Senin bu sezon şampiyonluk adayın hangi takım?
“Tabii ki ben de Anadolu'dan bir şampiyon çıkmasını istiyorum. Ama favori bir takımım yok, çünkü kıran kırana bir mücadele var. Ama Sivasspor ya da Trabzonspor'un şampiyonluğunu daha çok istiyorum.”
-Senin için en özel teknik direktör kim?
“Bir hocanın adını söylesem diğerine ayıp olur. Ama Ertuğrul Hoca'nın oyun tarzının benim için çok faydalı olduğunu söyleyebilirim.”
-Nasıl bir oyun tarzıyla sahaya çıkıyorsunuz. Bunu bir de senden dinleyelim…
“Klasik 4-4-2 dizilimiyle sahaya çıkıyoruz. Bu sisteme iyi uyum sağlıyorum ve faydalı olduğunu düşünüyorum.”
-Dünya'da en beğendiğin teknik direktör kim?
“Tabii ki Jose Mourinho.”
“ERTUĞRUL SAĞLAM VE FATİH TERİM”
-Türkiye'de en beğendiğin teknik direktör kim?
“Şu an başımızda Ertuğrul Hocamız var ve onu çok beğeniyorum. Fatih Terim ile çalışma fırsatım olmadı ama duruşu ve kariyeri ile en iyi hoca olarak Fatih Terim'i görüyorum.”
-Beğendiğin golcüler kimler?
“Golcü olarak Eto'o'yu çok beğeniyorum. Gerçekten son vuruşları müthiş. Ruud van Nisletrooy ve Theiry Henry. Henry, golcülüğü değil ama oyun içindeki hareketlerini örnek alıyorum.”

-En beğendiğin lig hangisi?
“İngiltere Premier Lig.”
-En zayıf yönün olarak neyi görüyorsun?
“Hava toplarında kendimi daha çok geliştirmem lazım. Bunun için de özel çalışmalar yapıyorum.”
-Fizik olarak kendini yeterli buluyor musun?
“Her zaman kondisyonumun üst düzeyde olması için sıkı çalışmam lazım. Ben de çok iyi çalışıyorum ve bu yönden kendimi iyi buluyorum.”
“EDU VE LUGANO”
-En beğendiğin golün hangisiydi?
“Aynı zamanda ligde de oynadığım ilk maç olan Kocaelispor'a karşı attığım golü çok beğeniyorum. Benim özel bir anlamı da var, ilk golüm olması açısından.”
-En zorlandığın defans oyuncusu kim?
“Edu ve Lugano. Edu ve Lugano çok yakın markaj oynuyorlar, fazla koşacak alan da bırakmıyorlar.”
-Genç bir oyuncusun, Bursa'da günlerin nasıl geçiyor?
“Gezmekten ve alış veriş yapmaktan çok zevk alıyorum. Arkadaşlarım ve kız arkadaşımla dolaşmayı seviyorum. Araba merakım var ve arabayla gezmeyi de çok seviyorum. Kamplarda bilgisayar ve playstation tutkum var.”
-Playstation'da favori takımın hangisi?
“Barcelona. Eto'o ile gol atması çok zevkli.”
_____________________________________________________________
"KORKMAZ'LA ÇALIŞMAK İSTERİM"

Bursaspor röportajlarımızda üçüncü konuğumuz takımın dinamosu Mustafa Sarp. Tranfser döneminde hem Galatasaray hem de Fenerbahçe ile ismi sıkça anılan başarılı oyuncu editörümüz Hilmi Sever'in sorularını yanıtladı.
Bursaspor'un çok kısa bir süre içinde büyük bir çıkış yakalayacağına inandığını söyleyen Mustafa Sarp, bu başarıda pay sahibi olmak istediğini ancak sonuçta profesyonel bir oyuncu olduğunu ve gelecek teklifleri de o günki şartlara göre değerlendireceğini söyledi.
Şimdi bu röportajı sizlere aktarıyoruz...
-Bu sezonu kısaca değerlendirebilir misin?
"Bursaspor bu sezon diğer sezonlara göre biraz daha üst sıraları zorlayan bir görütü içinde. İç sahada oynadığımı maçlarda kaybettiğimiz puanları alabilseydik üst sıralara çok daha yakın olabilirdi. Ama hiçbir şey için geç değil, üst sıralar için inancımız sürüyor. Ertuğrul Hoca'nın gelmesiyle çok daha iyi bir durumdayız, takımımızın havası da iyi bir seviyeye geldi."

-Ertuğrul Sağlam ile Güvenç Kurtar ve Samet Aybaba'nın farkı neydi?
"Teknik direktörler arasındaki farkı konuşmak bize düşmez, sonuçta profesyonel oyuncularız. Ama genel olarak şunu söyleyebilirim, Ertuğrul Hoca biraz daha oyunu kontrolünde tutmak isteyen bir teknik adam. Ertuğrul hoca ve Samet Aybaba'nın tarzları birbirine benziyor ama Güvenç Kurtar'ın oyun şekli bambaşkaydı. Ertuğrul Hoca, oyunun hakimiyetini sürekli elinde tutan bir takım yaratmak istiyor ve ayağa sürekli pas yapmamımız istiyor. Güvenç Hoca için ise öncelik gol yememekti ve savunmada kalabalık durmamızı istiyordu."
-Anadolu takımları son yıllarda yıldız oyuncularını elinde tutabiliyor. Sen, Mehmet Topuz, Sercan ve Mehmet Yıldız gibi isimlerin takımlarında kalması Anadolu kulüplerin artık daha güçlü bir duruma geldiğini mi gösteriyor?
"Bana göre bir kaç senedir, büyük takım ve anadolu takımı diye bir ayrım kalmadı. Sivsa'ın çıkışı bunun en bariz göstergesi. Haliyle anadolu takımlarında sıyrılan yerli oyuncular takımlarını bir yerlere getirmek için çalışıyorlar. Üst düzey yabancıların dışında gelen yabancılar çok kaliteli değil, yabancı sevdamız tüm camialarda maalesef var. Yerlilere çok fazla önem verilmiyor ama aradan sıyrılan oyuncuları elinde tutmak kulüpler için önemli bir hal aldı ve satmayarak doğrusunu da yapıyorlar."
"SİVASSPOR'DA YILDIZ OYUNCU YOK"
-Sivasspor ile ilgili herkes çok farklı yorumlarda bulunuyor. Sivasspor'u sen nasıl değerlendirirsin?
"Sivasspor'un oturmuş bir kadrosu var, baktığınız zaman genelde aralarında yıldız oyuncu yok ama müthiş bir takım oyunu oynuyorlar. Bülent Hocanın sistemine uygun oyuncuları var ve çark iyi dönüyor. Geniş de bir kadroya sahipler, sezon sonunda da bu ipi göğüsleyebilirler."
-Sivasspor'un çıkışıyla ilgili neler söyleyeceksin?
"Sivasspor takdir edilecek bir yolun içinde, tüm Türkiye'nin ayakta alkışlayacağı bir takım haline geldiler. Haliyle bu durum biz ve diğer Anadolu takımlarını da kamçılıyor. Sivasspor'un çıkışı şapkayı önümüze koymamız gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor."
-Hangi takımlardan transfer teklifi aldın?
"Galatasaray ve Fenerbahçe'den tranfser teklifi aldım. Hedeflerim arasında öncelikle Milli Takımımız var. Hedeflerimin arasında en önemli yere sahip düşünce bu. Bunun dışındaki büyük takımlar ile ilgili kesin bir düşüncem yok. Biraz kaderci yaşadığım için hayırlısı neyse onu isteyen bir insanım."
"BÜYÜK TAKIMLARDA FORMA BULAMAMA GİBİ BİR KORKUM YOK"

Galatasaray ve Fenerbahçe'nin transfer listesindeydin. Büyük takımlara transfer olunca, forma şansı yakalayamama gibi bir korkun var mı?
"Böyle bir korkum asla yok. Hiçbir oyuncu bu tarz bir korkuyu yaşamaz, yaşayacağını da zannetmiyorum. Anodolu takımlarından büyük takımlara transfer olan futbolcuların performans düşüklükleri daha çok oyuncuyla ilgili değil, gittikleri yerdeki yabancı oyunculara verilen fazla şanstan kaynaklanıyor. Semih ve İlhan Parlak çok kaliteli oyuncular ama 14 milyon verilen Güizaya verilen şansın ellide biri örneğin İlhan'a verilmedi. Güzia'ya ödenen paradan dolayı kredisinin çok fazla olması doğal. Ama dediğim gibi benim böyle bir korkum asla yok."
-Bu sezon gösterdiği performansla seni en çok şaşırtan takım hangisi oldu?
"İstanbul Büyükşehir Belediyespor'dan daha iyi bir performans bekliyordum, ligin flaş takımı olabileceklerini düşünüyordum. Can yaka bir takım olabilirlerdi ancak bazı işleri yolunda gitmedi demekki. İnşallah bundan sonra onlar da istedikleri yere ulaşırlar."
"BÜLENT HOCA İLE ÇALIŞMAYI ÇOK İSTERİM"

-Bülent Korkmaz'ın senin kariyerin için ne kadar önemli bir isim olduğunu biliyorum. Kayseri Erciyes'te beraber çalışmıştınız ve Bursaspor'a transferin de onun döneminde gerçekleşti. Bülent Korkmaz şimdi Galatasaray'ın başında....
"Bülent Korkmaz'ın benim için çok önemli bir isim. Erciyes'te sonu kötü biten çok güzel günler yaşadık. Gösterdiğimiz performansın karşılığını transfer döneminde çok net bir şekilde aldık. Bir arkadaşımız dışında kimse transfer dönemimde dışarıda kalmadı. Ben de bunlardan bir tanesiydim. Bülent Hoca'ya tabii ki futbolcu-hoca arasındaki sevgi ve saygının dışında farklı bir sevgim var. Onu Galatasaray'ın kaptanı Bülent Korkamz olarak seviyorum. Futbolculuğunda gördüğümüz arzu, hırs ve profesyonelliğini hocalıkta da içinde taşıdığı için bir abi olarak da onu çok seviyorum. Bundan dolayı da kenisine özel bir sevgim var."
-Peki Bülent Korkmaz ile yollarınız Galatasaray'da kesişir mi?
"Bu tabiiki profesyonel bir durum. Bursaspor'da kalmayı çok istiyorum ama bir takım şartların oluşmasını beklemek benim en doğal hakkım. İdealim kendi kulübümde kalmak, Bursa önümüzdeki sezon büyük bir adım atacaktır ve ben de bu oluşumda olmak istiyorum eğer böyle bir hedef olmazsa kendi yolumu da çizmek durumundayım. Bülent Hoca'yla çalışmayı çok isterim. Giray Bulak, Leven Eriş, Samet Aybaba'yla da görüşüyorum onlar da her zaman sağolsunlar beni kadrolarında görmek istediklerini söylüyorlar. Bülent Hoca'yı da bugüne kadar mahçip etmedim, onun beni istemesi durumu da doğaldır."
"BİR AŞIĞIN DAVRANIŞLARI"

-Bursaspor'un müthiş taraftarı var ama bu müthiş taraftarın yeri geldiğinde bir takım için bir tehdit olduğunu düşünüyor musun?
"Taraftarımız Türkiye'de söz sahibi olan bir taraftar. Bursaspor'un en önemli ve en büyük kozu. Onlar için çok fazla birşey söylemeye gerek olmadığını düşünüyorum. Taraftarımızın hiçbir durumda tehdit haline geldiğini düşünmüyorum, özellikle genç oyunculara sahip bir takımda böyle ateşli bir taraftarın önünde oynamamış oyuncularda bir heyecen, güvensizlik ve stresin oluşması çok doğal. Yanınızdaki oyuncular etkilenince sizin de bundan etkilenmeniz doğal. Ben taraftarımızı şöyle değerlendiriyorum; aşık olduğunuz birinin, aşkı karşısında karşılık bulamazsanız nasıl davranırsanız onlar kötü sonuçlar aldığımızda öyle davranıyorlar."
-En beğendiğin yerli oyuncular kimler?
"Arda Turan, Erman Özgür, Özer Hurmacı, Bekir Ozan Has, Mehmet Topal, Ayhan Akman. Kendi mevkiimde Mehmet Topal ve Ayhan Akman'ı beğeniyorum. Bana göre Türkiye'nin en büyük oyuncusu da tartışmasız Arda Turan.
-Peki en beğendiğin yabancı oyuncular?
"Tello, Kewell, Baros, Kamanan ve Tabata."
-Bursaspor'un son yıllardaki en büyük eksikliği sence neydi?
"Benim geldiğim ilk senede takımımız anormal iyiydi ancak şansızlıklar yakamızı bırakmadı. Son yıllarda ise gelen yabancıların adaptasyon sürecini iyi geçirememeleri ve bir türlü takıma adapte olamamaları ister istemez bu durumumuzda rol oynadı. Yabancısız oynamak da büyük bir sorun yaratıyor. Yabancı transferi bir takıma doğrudan katkı sağlaması için yapılır ancak biz dediğim gibi son yıllarda yabancı oyunculardan neredeyse hiç faydalanamadık."
Sporx