'Gürültü çıkarmaya devam edeceğiz'

1001Design

330i ///M3 Design
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
25,561
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Shut up and train!
Artık 20 yaşına gelmiş, olgun bir grup Pentagram. Uzun süredir pek sesi soluğu duyulmasa da bu akşam Kuruçeşme Arena'daki konserle 20. yaşını kutlayacak ve bundan sonra da 'gürültü çıkarmaya devam edecek'.

kultur1.jpg


Sert müzik yapan adamlardan sert tavırlar beklenir. Bu hesapça, Pentagram üyeleriyle provaları sonrası kendi stüdyolarında yapacağımız röportaja tam bir buçuk saat geç kaldığımızda en iyimser ihtimalle sıkkın ve bezgin yüzlerle karşılaşmak şaşırtıcı olmayacaktı. Gelin görün ki başta yardımcıları Uğur Bey olmak üzere Hakan Utangaç (gitar) ve Tarkan Gözübüyük (bas gitar) gayet mütebessim çehrelerle karşıladılar bizi. Ardından Metin Türkcan (gitar) katıldı. Tabii geç kalmakla Cenk Ünnü'yü (davul) kaçırmıştık! Vokalist Murat İlkan'sa provaya gelmediği için söyleşiye de katılamıyordu.

Grup üyelerinin 7 yıl önce kendi elleriyle stüdyoya dönüştürdüğü mekanda oturunca ilk soru kendiliğinden geldi: Yirmi yıl, üstelik Türkiye'de pek de yaygın olmayan bir türde, heavy metal tarzda müzik yapan bir grup için nasıl geçmişti? Hakan Utangaç ve Cenk Ünnü, aslında daha önce, 1984'te hevesli liseliler olarak bu işe kalkışmışlardı. Ankara'dan Tarkan Gözübüyük'ün katılımıyla Pentagram'ın temelleri atılmış, düğün salonlarında konserler verilmiş, ilk kez böyle bir müzik duyan kimi dinleyiciler koltukları parçalamış, salon sahipleri de zararı gruba karşılatmıştı. Daha sonraları grup Türkçe sözlerle albüm yapıp çok daha geniş kesimlere ulaşacak, yurtdışındaki albüm ve konserlerle de yabancı fanatiklere sahip olacaktı. Bütün bunlar -klasik tabirle- film şeridi gibi akıp giderken Utangaç, "Sorunca fark ediyorum 20 yıl olduğunu. Bana iki aymış gibi geliyor." diyerek gülüyor: "5 tane adamın bu işi inatla yapmasının arkasında ne olduğunu ben de bilemiyorum. Ama bir sürü farklı insanla şarkılarımızı söylemek ve sahnede günlük konuşma dilini kullanmadan çığlıklarla anlaşmak işin en büyülü tarafı bence!" Maziyi ise Tarkan Gözübüyük anlatıyor: "Etkilendiğimiz müzik akımları Türkiye'de popüler değildi. Yaptığımız işi sınırlı bir kesim takip ediyordu. Fırsat buldukça konser verip Unkapanı'nda plakçıların kapısını inatla aşındırıyorduk. Fakat devam edebilmemiz için Amerika veya Avrupa'ya göçmek gerek gibi görünüyordu."

Tereciye tere satamayız

Bu ümitsizlikten olsa gerek; grup daha en baştan yurtdışı hedefini koyup ona göre çalışmıştı. Zira Gözübüyük'e göre 80'ler Türkiye'sinde metal grubu kurmak, 'astronot veya ninja olmayı hayal etmeye benziyor'du. Ama onlar inat ettiler ve Utangaç'ın da dediği gibi, Türkiye'de de bu işin yapılabileceğini gösterdiler. Özellikle de 'buraların sesiyle'.

Pentagram, nasıl varlığını koruyup Türkiye'de de heavy metal yapılacağını gösterdiyse Anadolu'ya has sesleri ve bilge sözleri de müziğine katıp bu sözlerle bu müziğin, aslında iki ayrı tarzın, iki ayrı kültürün çatışmadığını da gösterdi. Bu özel kesişimi yakalama hikayelerini Utangaç şöyle anlatıyor: "Yurtdışında ilk çalmaya başladığımızda Danimarka'da üç konser verdik ve oradan döndüğümüzde müziğimizde de kişiliğimizde de bir değişime uğradık. Çünkü o döneme kadar daha çok Batı formunda müzik yapmıştık ve orada yaptığımız, tereciye tere satmak gibi geldi bize. Dönünce kendi iç sesimizi ve buranın müziğini katarak oluşturduğumuz Anatolia albümü var mesela." Anatolia'da bu toprakların ortak birikimi üzerine yazılan sözler, 2001'de yayınlanan son albüm "Bir"de adeta vahdet-i vücud'a işaret eden sözlerle ve alttan alta hep beslenen bir damar olarak türkülerle devam etti. Gözübüyük, bu anlamda Pentagram sözlerinin geleneksel heavy metal sözlerinden hayli farklı olduğunu söyleyerek, "Bizimki kadar mistik bir pencereden bakarak yazılan sözler yok bu türde." diyor. Utangaç'a göreyse bu farklılığın bir sebebi de 'sokağın sesini bilmeleri'.

Grup, 20. yılında pek çok şehirde dinleyicileriyle buluştu. Finalse bu akşam Kuruçeşme Arena'da. Öngruplar Disenchant, Saint'n'Sinners, Nitro ve Çilekeş'ten sonra sahneye gelecek olan Pentagram'a eski üyelerinden Ogün Sanlısoy, Mor ve Ötesi'nden Kerem Özyeğen ve neyzen İlhan Barutçu eşlik edecek. Grubun planları arasında bu konseri ve 20 yılı anlatan bir belgesellerini DVD olarak yayınlamak var. Ondan sonra da elbette yeni bir albüm; Utangaç müjdeyi veriyor: "Gürültü çıkarmaya devam edeceğiz!"

Pentagram bir aile

Pentagram, ters dönmüş bir yıldız olarak Anadolu'da aileyi temsil eden motiflerden biri. En azından onlar gruba isim olarak beğenirken bu yüzden tercih etmişler. Ancak aynı isimde başka gruplar olduğundan yurtdışı çalışmaları için farklı bir isim kullanıyorlar: Mezarkabul! Maalesef bunun Pentagram gibi bir anlamı da yok; "Bir isim bulalım ki kimse kullanmasın." demişler.

zaman.com.tr
 
Geri
Üst