MaYdOnOz
New member
- Katılım
- 23 Haz 2005
- Mesajlar
- 1,072
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 44
Rivayet olunur ki, kuslarin hükümdari olan Simurg Anka, Bilgi Agaci'nin dallarinda yasar ve her seyi bilirmis...
Kuslar Simurg'a inanir ve onun kendilerini kurtaracagini düsünürmüs. Kuslar dünyasinda her sey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmis. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuskulanir olmuslar ve sonunda umudu kesmisler .
Derken bir gün uzak bir ülkede bir kus sürüsü Simurg'un kanadindan bir tüy bulmus. Simurg'un var oldugunu anlayan dünyadaki tüm kuslar toplanmislar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardim istemeye karar vermisler.
Ancak Simurg'un yuvasi, etekleri bulutlarin üzerinde olan Kaf Dagi'nin tepesindeymis. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi asmak gerekirmis. Kuslar, hep birlikte göge dogru uçmaya baslamislar. Yorulanlar ve düsenler olmus.
Önce Bülbül güle olan askini hatirlayip geri dönmüs,
Papagan o güzelim tüylerini bahane etmis (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatilirmis);
Kartal; yükseklerdeki kralligini birakamamis;
Baykus yikintilarini özlemis,
Balikçil kusu batakligini.
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayilari gittikçe azalmis.
Ve nihayet bes vadiden geçtikten sonra gelen Altinci Vadi "saskinlik" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokolus"ta bütün kuslar umutlarini yitirmis... Kaf Dagi'na vardiklarinda geriye otuz kus kalmis.
Simurg'un yuvasini bulunca ögrenmisler ki;
"SİMURG ANKA - Otuz Kus" demekmis.
Onlarin hepsi bir Simurg'mus.
(Anonim)
Kıssadan hisse;
Simurg Anka'yi beklemekten vazgeçerek, " saskinlik " ve " yokolusu " da yasadiktan
sonra bile uçmayi sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden dogabilmek için kendimizi yakmadikça, her birimiz birer " Simurg " olmayi göze almadikça " batakligimizda " , " tüneklerimizde " ve " kafeslerimizde " yasamaktan kurtulamayacagiz.
Simdi " kendi " gökyüzünde uçmak zamanidir...
Kuslar Simurg'a inanir ve onun kendilerini kurtaracagini düsünürmüs. Kuslar dünyasinda her sey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmis. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuskulanir olmuslar ve sonunda umudu kesmisler .
Derken bir gün uzak bir ülkede bir kus sürüsü Simurg'un kanadindan bir tüy bulmus. Simurg'un var oldugunu anlayan dünyadaki tüm kuslar toplanmislar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardim istemeye karar vermisler.
Ancak Simurg'un yuvasi, etekleri bulutlarin üzerinde olan Kaf Dagi'nin tepesindeymis. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi asmak gerekirmis. Kuslar, hep birlikte göge dogru uçmaya baslamislar. Yorulanlar ve düsenler olmus.
Önce Bülbül güle olan askini hatirlayip geri dönmüs,
Papagan o güzelim tüylerini bahane etmis (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatilirmis);
Kartal; yükseklerdeki kralligini birakamamis;
Baykus yikintilarini özlemis,
Balikçil kusu batakligini.
Yedi vadi üzerinden uçtukça sayilari gittikçe azalmis.
Ve nihayet bes vadiden geçtikten sonra gelen Altinci Vadi "saskinlik" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokolus"ta bütün kuslar umutlarini yitirmis... Kaf Dagi'na vardiklarinda geriye otuz kus kalmis.
Simurg'un yuvasini bulunca ögrenmisler ki;
"SİMURG ANKA - Otuz Kus" demekmis.
Onlarin hepsi bir Simurg'mus.
(Anonim)
Kıssadan hisse;
Simurg Anka'yi beklemekten vazgeçerek, " saskinlik " ve " yokolusu " da yasadiktan
sonra bile uçmayi sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden dogabilmek için kendimizi yakmadikça, her birimiz birer " Simurg " olmayi göze almadikça " batakligimizda " , " tüneklerimizde " ve " kafeslerimizde " yasamaktan kurtulamayacagiz.
Simdi " kendi " gökyüzünde uçmak zamanidir...